13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kâf Suresi 4. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kad ‘alimnâ mâ tenkusu-l-ardu minhum(s) ve ’indenâ kitâbun hafîz(un)

Gerçekten de yeryüzü, onlardan neyi eksiltir, biliriz biz ve katımızdadır her şeyi koruyan ve zapteden kitap.

Oysa elbette Biz, yerin (toprağın) onlardan (vücutlarından) ne eksilttiğini (ve bedenlerinden çürütüp toz haline getirdiğini de, bedenin tohumu gibi kuyruk kemiğinde bulunan ve çürümeyecek olan yerini de) bilip durmaktayız. (Üstelik) Katımızda (insanların hayat kayıtlarının) saklanıp korunduğu bir kitap vardır.

Biz toprağın onların bedenlerinden neyi çürütüp yok ettiğini iyi biliriz. Çünkü katımızda, herşeyi zapteden ve koruyan bir kitap vardır.

Biz, toprağın onlardan neyi eksilttiğini, elbette biliyoruz. Yanımızda, her şeyi kaydedip muhafaza eden bir sicil vardır.

Biz yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda da (her şeyi) saklayan bir kitap vardır.

Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır.

Muhakkak ki biz, toprak, onların bedenlerinden neleri yeyip eksilttiğini bilmişizdir. Bizim katımızda (her şeyi) tesbit eden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.

Hâlbuki Biz, yerin onlardan neyi eksilttiğini biliyoruz. Ve yanımızda her şeyi muhafaza eden bir kitap vardır.

Şüphesiz biz, toprağın onlardan neyi eksilttiğini biliriz. Katımızda her şeyi saklayan bir kitap vardır.

Biz biliriz, yerin onlardan neyin eksilttiğin, bizde saklayıcı bir kitap vardır

Şüphesiz biz, toprağın onların bedenlerinden neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Bizim katımızda, (istisnasız her şeyin ve bütün verilerin) kayıtlı bulunduğu ve (silinmekten, kaybolmaktan) korunan bir kitap vardır.

“Toprağın onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz” ifadesi, Allah’ın yeniden diriltme vaadinin ve ölü bedenlerin dağılıp çürümesi, toprak olması gerç... Devamı..

Ânlardan ne kadarının toprak oldığını biliyoruz, kitâbımızda mahfûzdur.

Onlardan kimlerin ölüp toprağa karıştığını biliyoruz. Katımızda her şeyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardır.

Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.

Yerin onlardan neyi eksilttiğini (çürüttüğünü) bilmekteyiz; bizde her şeyi saklayan bir kayıt vardır.

Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.  

 Gerçekten âyette belirtildiği gibi toprağın cesetleri eksiltip bitirmesi, dirilme olmayacağı anlamına gelmez. Üstelik toprak, dünya hayatının kaynağı... Devamı..

Yeryüzünün onlardan kimi alıp götürdüğünü bilmişizdir. Yanımızda koruyan bir kayıt vardır.

Fakat biz toprağın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda herşeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.

fakat Arz onlardan neyi eksiltir bize ma'lûmdur ve nezdimizde hıfzedici bir kitab vardır

Şüphesiz biz, toprağın onların bedenlerinden neleri eksilttiğini (ezelî ve ebedî ilmimiz ile) bilmekteyiz. (Buna rağmen onların akıllarına hitap ederek buyuruyoruz ki:) “Bizim nezdimizde (o bilgileri) koruyan (ve ayrıca her şeyin kayıtlı olduğu) bir kitap (levh-i mahfûz) vardır.”

Biz, yerin onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda her şeyi kayda alan bir Kitap vardır.

Toprak, onlardan neleri (yeyib) eksiltdiğini biz muhakkak bilmişizdir. Nezdimizde de (her şey'i) hıfız (ve tesbît) eden bir kitab vardır.

Gerçekten (biz, onlar öldükten sonra) yerin kendi (cesed)lerinden neleri eksilttiğini bilmişizdir. Ve katımızda (herşeyi) kaydeden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.

Gerçekten biz, (onlar öldükten sonra) yerin (toprağın) kendi (cesed)lerinden neleri eksilteceğini (hücre hücre nasıl çürüteceğini ezeli ilmimizle) bilmişizdir. Ve katımızda (o bilgileri silinmekten ve kaybolmaktan) koruyan bir kitap (sicil) vardır.

Biz toprağın onlardan neyi eksiltip aldığını çok iyi biliriz. Bizim katımızdaki korunaklı olan yazılı belgeler halinde (insanın toprağa karışmış her parçası) kayıtlıdır.

Doğrusu, toprak, onların nelerini eksiltecek, bunu Biz biliriz. Bizim katımızda bütün bunları yazıp saklıyan bir Kitap vardır.

Biz, yerin onların cesetlerinden ne eksilteceğini [⁴] bilmişiz. Yanımızda her şeyi hıfzeder [⁵] bir Kitap vardır [⁶].

[4] Yâni ne kadarı çürüyeceğini.[5] Veya her türlü tağyir ve tebdilden mahfuz.[6] Nazm-ı kerîm Cenab-ı Hak'kın bütün eşyayı inceliklerine varıncaya ka... Devamı..

Andolsun Biz yerin/toprağın onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Katımızda her şeyi muhafaza eden bir kitap vardır.²

2 Krş. En’âm, 6/59

Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini (kimlerin öldüğünü) biliriz. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.

Oysa Biz, yeryüzünün onlardan her geçen gün neleri koparıp götürdüğünü gâyet iyi biliriz. Dolayısıyla, onların çürüyüp toprağa karışan bedenlerini, Mahşer Günü nasıl yeniden hayata kavuşturacağımızı da iyi biliriz. Zaten katımızda, her şeyi kaydeden bir kitap vardır.

“Yer’in onlardan neler eksilteceğini bildik. Bizim katımızda hıfzeden bir kitap vardır”.

Biz, toprağın ölüden neyi eksilttiğini biliyoruz. Çünkü bizim kitabımız, her şeyi kaydeder.

Doğrusu biz yeryüzünden neyin eksildiğini iyi biliriz. Hepsi katımızdaki kitapta yazılıdır.

Biz toprağın onlardan neleri eksiltmekte olduğunu elbette bilmekteyiz. [*] Katımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.

Bu ifade, ölen insanın tamamıyla yok olmadığının apaçık delilidir.

Biz toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle biliriz ve Bizim yanımızda o bilgileri koruyan bir de kitap, vardır.¹

1 Yani Allah, yeryüzünde çürüyüp yok olduğu zannedilen her şeyi en ince teferruatına kadar bilir. Onun katında korunan, değişmez, bozulmaz bir kitap v... Devamı..

Biz toprağın onların bedenlerini nasıl çürütüp yok ettiğini ³ iyi biliriz, çünkü katımızda şaşmaz bir sicil vardır.

3 Lafzen, “yerin onlardan ne eksilttiğini” -Allah’ın yeniden diriltme vaadinin, ölü bedenlerin dağılıp çürümesi gerçeğini tamamen hesaba katmakta oldu... Devamı..

Doğrusu biz toprağın onların cesetlerinden neleri yok edeceğini çok iyi bilmekteyiz, zira bizim katımızda bu konuda korunmuş bir yasa vardır. 34/2, 57/4

Doğrusu Biz, yerin onları nasıl çürütüp toprak edeceğini daha baştan bilmekteyiz; zira katımızda mahfuz bir yasa mevcuttur.[⁴⁶⁶²]

[4662] Kitabın “yasa” anlamı için bkz: 11:6, not 11.

Biz, toprağın onlardan neler eksilttiğini (çürümekte iken beden zerrelerinin nerelere gittiğini) elbette bilmekteyiz, katımızda her şeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.

Şüphesiz biz, yerin, onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.

Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır.

Biz toprağın, onların bedenlerini (hücre hücre) nasıl çürüttüğünü tafsilatıyla biliriz. Zaten yanımızda her şeyin kayıtlı olduğu şaşmaz bir sicil vardır.

Biz yerin, onlar(ın cesetlerin)den ne eksilttiğini bilmişizdir. Yanımızda (her şeyi) zapteden bir Kitap vardır.

Onlardan (ölenlerden) arzın ne şeyi noksan itdiğini biz biliriz. Ve 'indimizde, cem'-i eşyâyı tamamıyla hıfz ve zabt iden kitâb vardır.

Toprağın onlardan neyi eksilttiğini iyi biliriz. Bizde her şeyi saklayan bir defter vardır.

Yerin onlardan (cesetlerinden) ne eksilteceğini biliriz. Katımızda koruyup saklayan bir yazıt vardır.

Toprağın onlardan neyi eksilttiğini Biz biliriz. Katımızda, herşeyi saklayan bir kitap vardır.(1)

(1) Âyet, insanın yeniden yaratılışı için gerekli olan “kayıtlı bilgiden” söz ediyor ki, genetik kodlar bu tanıma uymaktadır. İnsan dahil olmak üzere,... Devamı..

Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.

bayıķ bildük anı kim ekser yir anlardan. daħı bizüm ķatumuzda kitābdur śaķlayıcı.

Biz bildük yir eksiltgeni anlaruñ tenlerinden. Daḫı ḳatumuzda her nesneyiṣaḳlayıcı kitāb vardur.

Həqiqətən, Biz yerin onlardan nəyi əskiltdiyini (onların tədriclə necə çürüdüb məhv etdiyini) bilirik. Dərgahımızda (hər şeyi) hifz edən bir Kitab (lövhi-məhfuz) vardır!

We know that which the earth taketh of them, and with Us is a recording Book.

We already know how much of them(4943) the earth takes away: With Us is a record guarding (the full account).

4943 The earth only corrupts and takes away the body when they are dead; it has no power over the soul. The full account of the soul's doings is in Al... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.