14 Ocak 2025 - 14 Receb 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vetlu ‘aleyhim nebee-bney âdeme bilhakki iż karrabâ kurbânen fetukubbile min ehadihimâ velem yutekabbel mine-l-âḣari kâle leaktulennek(e)(s) kâle innemâ yetekabbelu(A)llâhu mine-lmuttekîn(e)

Oku onlara Âdem'in iki oğluna ait gerçek haberi. Hani onlar, Tanrıya yaklaşmak için kurban sunmuşlardı da birininki kabul edilmişti, öbürününki kabul edilmemişti ve o, seni mutlaka öldüreceğim demişti ona, o da demişti ki: Allah ancak, kendisinden çekinenlerin kurbanını kabul eder.

Onlara Adem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku ki: Hani o vakit onlar (Allah’a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Onlardan (iyi niyetli ve merhametli olan) birininki kabul edilmiş, (kötü niyetli hain olan) diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen ve bu maksatla Hâbil’in sahip olduğu nimet ve faziletleri gasp etmek isteyen Kâbil) "Mutlaka seni öldüreceğim (ve kökünü keseceğim)" demişti. (Öbürü ise) "Allah; ancak (müttaki olanlardan, Rabbinden) korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakınanlardan kabul eder. (Bana haset ve hakaret edeceğine, kendi niyetini düzeltmelisin!" dedi.)

Ve onlara gerçeği göstermek için, Adem'in iki oğlunun haberini anlat. Nitekim her ikisi birer kurban sunmuşlar ve birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. O iki kardeşten kurbanı kabul olmayan: “Seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Kardeşi cevap vermişti: “Unutma ki, Allah kendisine karşı sorumluluk bilinci duyanların kurbanını kabul eder.

Onlara, Âdem'in iki oğluyla ilgili gerekçeli, hikmete dayalı gelen haberi Kur'ân'ımızdan oku, anlat. Hani, her ikisi de birer kurban sunmuşlardı. Birinin kurbanı kabul edildi. Diğerininki edilmedi. Kurbanı kabul edilmeyen kıskançlık yüzünden kardeşine:
“Andolsun seni öldüreceğim." dedi. Diğeri de:
“Allah, ancak kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananların, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olanların, takvâ sahiplerinin kurbanını kabul eder" diye cevap verdi.

Sen onlara Adem'in iki oğlunun kıssasını da doğru olarak anlat: Onlar birer kurban sunmuşlardı ve birininki kabul edilmiş, diğerininki ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine) "Seni öldüreceğim" demiş, o da şöyle söylemişti: "Allah ancak takva sahiplerinin yaptıklarını kabul eder.

Onlara Adem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah'a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: 'Seni mutlaka öldüreceğim.' (Öbürü de:) 'Allah, ancak korkup-sakınanlardan kabul eder.'

Ey Rasûlüm, ehl-i kitaba, Âdem'in iki oğlunun haberini hakkıyla oku. Onlar, Allah rızasını kazanmak için kurban kesmişlerdi (hayır işlemişlerdi) de birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmıyan (Kâbil) diğerine: “- Seni muhakkak öldüreceğim.” demişti. Kardeşi ona şöyle cevap vermişti. “Allah, ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder.”

Onlara iki âdemoğlunun (insanoğlunun) kıssasını gerçek bir şekilde anlat. Bir vakit, her biri bir kurban sundu. Birisinden kabul edilirken öbüründen kabul edilmedi. Kurbanı kabul edilmeyen, kurban edilene: “Seni öldüreceğim” dedi. O ise: “Allah ancak, kendini koruyanlardan kabul eder.”

Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden, “Andolsun seni öldüreceğim” demişti. Diğeri de, “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder” demiş ve şöyle eklemişti:

Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini hakkiyle anlatasın, ne zaman ki onlar birer kurban kesmiştiler, birinin kurbanı onaylanarak, ötekinin kurbanı onaylanmayınca, dedi ki: «Ben seni öldüreceğim!», öbürü de dedi ki: «Allah ancak sakınçlardan onaylar

(Ey Muhammed!) Onlara Âdem'in iki oğlunun gerçeğe dayalı hikâyesini anlat. Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinin (Habil'in) kurbanı kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen (Kabil), kardeşine: “Yemin ederim ki seni öldüreceğim” deyince, diğeri (Habil): “Allah, ancak kendisine karşı sakınanlardan (kurbanı) kabul eder” demişti.

27, 28, 29. Yâ Muhammed kurbân viren Âdem ’aleyhisselâmın oğullarının hikâyesini ânlara anlat. Birinin kurbânı kabûl olundı diğerininki kabûl olunmadı bu sonraki kardaşına "Ben seni öldüreceğim" didi. O da "Ben ne yapayım Allâh yalnız kendinden korkan âdemlerin kurbânını kabûl ider. Beni katl itmek içün elini uzatsan bile ben elimi seni katl itmek içün uzatmıyacağım. Çünki ben âlemin rabbi olan Allâh’dan korkarım. Sen benim ve kendinin günâhlarımızı yalnız yüklen ve zâlimlerin mükâfâtı olan "ehl-i cehennem ol" cevâbını virdi.

Onlara, Adem'in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat: İkisi birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kabul edilmeyen, "And olsun seni öldüreceğim" deyince, kardeşi: "Allah ancak sakınanların takdimesini kabul eder" demişti.

(Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti.

Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, “Andolsun seni öldüreceğim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.

Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), «Andolsun seni öldüreceğim» dedi. Diğeri de «Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder» dedi (ve ekledi:)

Onlara Adem'in iki oğlunun olayını doğru anlat. Birer kurban adamışlardı da, birisinden kabul edilmiş, diğerinden edilmemişti. "Seni öldüreceğim!," dedi. "ALLAH ancak erdemli olanlardan kabul eder," dedi.

Bu olay Tevrat'ta da geçer. Bak, Yaratılış 4:2-9

Onlara Âdem'in iki oğluyla ilgili haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine):" Seni öldüreceğim" demişti. Diğeri ise şöyle demişti: "Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder".

Hem onlara Âdemin iki oğlunun kıssasını hakkıyle oku, hani ikisi birer yakınlık takdim ettiler de birinden kabul edildi diğerinden edilmedi «seni mutlak öldürürüm» dedi, obiri yok dedi: Allah ancak müttekılerden kabul buyurur

(Resûlüm!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun gerçek olan haberini anlat. Hani, onlar (anlaşamadıkları bir husus ile ilgili olarak, haklı olanı belirlemek gayesiyle,) birer hediye sunmuşlardı da, onlardan birinin (haklı olanın) ki, kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Haksız olmasından dolayı sunduğu şey kabul edilmeyen, bu durumu kıskanarak kardeşine,) “Seni mutlaka öldüreceğim!” demişti. (Öbürü de,) “Allah, ancak takva sahiplerinden kabul eder!” demişti.

Onlara, iki âdem oğlunun¹ gerçek öyküsünü anlat: İkisi de birer sunu² sundular. Birisininki kabul olundu, diğerininki ise kabul olunmadı. Dedi ki: “Yemin olsun seni öldüreceğim.” Dedi ki: “Allah, yalnız takva sahiplerinden kabul eder.”

1- “İbney Âdeme” belirtisiz isim tamlaması olarak “Adem\in iki oğlu” anlamında değil, “iki âdem oğlu” “anlamındadır. Bu iki âdem oğlu, yaygın ve kabul... Devamı..

Onlara Âdemin iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Hani onlar (Allaha) yaklaştıracak birer kurban takdim etmişlerdi de ikisinden birininki kabul olunmuş, öbürününkü kabul olunmamışdı. O (evvelkisi, kardeşine): «Seni elbette öldüreceğim» demişdi (Berikî de şöyle) söylemişdi: «Allah, ancak (kendisinden) korkanları (nkini) kabul eder».

(Ey Resûlüm!) Onlara, Âdem'in iki oğlunun (Hâbil ile Kabil'in) haberini de hakkıyla oku! Hani birer kurban takdîm etmişlerdi de birisinden (Hâbil'den) kabûl edilmiş, diğerinden (Kabil'den) ise kabûl edilmemişti.(3) (Kabil, Hâbil'e:) “Seni mutlaka öldüreceğim!” dedi. (Hâbil ise:) “Allah, ancak takvâ sâhiblerinden (amellerini) kabûl buyurur” dedi.

(3)Aralarındaki anlaşmazlıkta haklı olanı belirlemek gāyesiyle, her iki kardeş de birer kurban kestiler. Hâbil’in kestiği kurbanın makbûl olduğuna bir... Devamı..

(Ey Resulüm!) onlara (insanlara) iki âdemoğlunun (insanoğlunun) haberini hakkıyla oku (anlat). Nitekim her ikisi de birer kurban sundukları zaman onlardan (iyi niyetli olup ihlaslı olan ve iyi bir kurban veren) birininki kabul edilmiş, (kötü niyetli olup hain olan ve kötü bir kurban veren) diğerininki ise kabul edilmemişti. (Verdiği kurbanı kabul edilmeyen, kurbanı kabul edilene öfkelenerek):"Seni kesinlikle öldüreceğim" demişti. (O da): ‘’Allah ancak (iyi niyetli ve ihlaslı olup kötülüklerden) sakınanlardan kabul buyurur‘’ demişti.*

(*) “İbney Âdeme” belirtisiz isim tamlaması olarak “Adem’in iki oğlu” anlamında değil, “iki âdem oğlu” “anlamındadır. Bu iki âdem oğlu, yaygın ve kabu... Devamı..

(Ey Muhammed!) Onlara âdemin iki oğlu arasındaki haberin en doğrusunu oku. O ikisi birer kurban adamış, Allah da birisinden kabul etmiş, diğerinden kabul etmemişti. Adağı kabul edilmeyen, diğerine “Seni mutlaka öldüreceğim” dedi. O da diğerine “Allah kendisinden korunanlardan kabul eder” dedi.

Onlara Adem’in iki oğlunun olaycasını doğru olarak anlat. Onlar Allah’a birer kurban sunmuşlardı da yalnız birinin ki onanmıştı, öbürününki onanmamıştı. Bunun üzerine biri ötekine şöyle demişti: "Ne olursa olsun, ben seni öldüreceğim." Öbürü demişti: "Allah yalnız sakınanların kurbanını onar."

Onlara Âdem/in iki oğlunun kıssasını [³] doğru haber ver. Hani o ikisi kurbanlarını hazırlamışlardı [⁴] da birinin kurbanı kabul olunmuş diğerininki kabul olunmamışdı. Bu öbürüne «mutlak seni öldüreceğim» demekle öbürü de şöyle demişti: «Allah yalnız sakınanların kurbanını kabul eder;».

[3] Âdem Aleyhisselâmın iki oğlu Habil ve Kabil veya Beni İsrail'den iki kişinin kıssalarını.[4] Veya her biri kurban ile yakınlık istediler.... Devamı..

Sen onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku/anlat. Hani her biri birer kurban sunmuşlardı. Birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. (Kabul edilmeyen diğerine), “Seni kesin öldüreceğim” demişti.¹⁴ O da “Allah, kendisine karşı sorumluluk bilincinde olanlarınkini kabul eder” diye cevap vermişti.

14 Literatürde Habil ile Kabil olarak bilinir. Bu olay için Bkz. Tevrat, Tekvin, Bab, 4/16. Bazı kaynaklarda bu iki kişinin İsrailoğullarından iki kiş... Devamı..

Onlara, Âdem'in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat; ikisi birer kurban sunmuşlar, birininki (Habil'in) kabul edilmiş, diğerininki (Kabil'in) kabul edilmemişti. (Kabil) “Ant olsun seni öldüreceğim” deyince, kardeşi (Habil), “Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder” demişti.

Ey Muhammed! Onlara, yani kibir ve azgınlıkları yüzünden Allah’ın Elçisini öldürmek için fırsat kollayan Yahudilere ve masum bir cana kıymayı göze alan bütün zâlimlere, Âdem’in iki oğlu arasında geçen şu ibret verici öyküyü hak ile, yani hak ve hakikati ortaya koymak üzere anlat: Hanionlar, Allah’a birer kurban sunmuşlardı. Fakat birinin kurbanı kabul edilmiş, diğerininki ise geri çevrilmişti. Zira Hâbil en değerli hayvanlarından birini kurban olarak sunarken, kardeşi Kâbil, çürük ve döküntü ürünleri vermeye kalkmıştı.
Bunun üzerine Kâbil, kıskançlık ve öfkeye kapılarak kardeşine, “Seni mutlaka öldüreceğim!” dedi. Hâbil şöyle cevap verdi: “Senin kurbanının kabul edilmeme sebebi ben değilim ki beni suçluyorsun. Asıl suçu kendinde aramalısın. Çünkü Allah, kalbi kötülükle dolu olduğu hâlde, gösteriş amacıyla ibâdet edenlerin değil, ancak dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek, çirkin davranışlardan uzak durmaya çalışan o takvâ sahiplerinin sunduğu kurbanı kabul eder.”

Hakk ile onlara Âdem’in iki oğlunun uyarıcı haberini de oku! Bir yakınlık (kurban) sunduklarında onların birisinden kabul edildi; Diğeri’nden kabul edilmedi. Diğeri: -“Elbette seni öldürürüm” dedi. Birincisi:
“Doğrusu Allah, Müttakîler’den / Sakınıp Korunanlar’dan kabul ediyor”.

Resulüm! Onlara Adem'in iki oğlu Hâbil ile Kâbil'in gerçek serüvenini anlat: Hatırlarsın hani her biri adak adamışlardı da. Birisinin adağı kabul edilmiş diğerininki kabul edilmemişti. Kâbil: " Vallahi seni geberteceğim " sözüyle kıskançlığını gösterince Hâbil: " Demek ki Allah, sağlamcıların duasını kabul ediyor " demiş ve

Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat! Hani birer kurban sunmuşlardı. Birinden kabul edilmiş diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen dedi ki: "Seni öldüreceğim!" Diğeri; "Allah sadece korunanların kurbanını kabul eder!"

Onlara, iki âdemoğlunun [*] (şu) haberini gerçek olarak [tilavet] et (okuyup aktar): Hani birer kurban sunmuşlardı da birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kabul edilmeyen kişi, diğerine) “Şüphesiz ki seni öldüreceğim.” demişti. Diğeri de şöyle demişti: “Allah sadece [muttakî]lerden (duyarlı olanlardan) kabul eder.

Bu ifade, “Âdem’in iki oğlunun haberini onlara [tilavet] et (okuyup aktar)” şeklinde de tercüme edilmektedir. Bu durumda kastedilenin, Hz. Âdem’in iki... Devamı..

Onlara, Âdem’in iki oğlunun kıssasını¹ en doğru şekliyle anlat. Hani onların her ikisi, (Allah’a) birer kurban sunmuşlardı da birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine): “Seni öldüreceğim.” deyince, diğeri ona: “Allah yalnız kendisinden hakkıyla sakınanların (kurbanını) kabul eder.” demişti.

1 Bu ifâde: “Âdemin iki oğlunun” veya “iki Âdemoğlunun” şeklinde de anlaşılabilir. Müfessirlerin çoğunluğu, bu iki Âdemoğlunun Kabil ve Habil olduğunu... Devamı..

VE ONLARA gerçeği göstermek için Âdem’in iki oğlunun kıssasını ³⁵ anlat; nasıl ikisinin birer kurban sunduklarını ve birinden kabul edildiği halde diğerinden kabul edilmediğini. [Onlardan biri, Kâbil,] “Seni mutlaka öldüreceğim!” demişti. [Kardeşi Hâbil] cevap vermişti: “Unutma ki Allah, yalnız O’na karşı sorumluluk bilinci duyanların [kurbanı]nı kabul eder.

35 Yani, Tekvîn iv, 1-16’da zikredilen Kâbil ve Hâbil kıssasını. “Onlara anlat” ifadesindeki zamir, Kitâb-ı Mukaddes’in izleyicilerine râcidir ve anla... Devamı..

Ve sen onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek bir amaç için anlat. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birinin ki kabul edilmiş, diğerinin ki edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen): “Kesinlikle seni öldüreceğim!” dedi. Diğeri: “Allah, ancak sorumlu davrananlardan kabul eder.” Dedi. 2/178-5/32

VE ONLARA Âdem’in iki oğlunun kıssasını gerçek bir amaca mebni olarak[⁹¹³] anlat: Hani, ikisi de birer kurban sunmuşlardı ve birinden kabul edildiği hâlde diğerinden kabul edilmemişti! (Bunun üzerine) O (diğerine) demişti ki: “Çaresi yok, seni öldüreceğim!” (Öteki) cevap vermişti: “Allah, yalnızca sorumlu davrananların kurbanını kabul eder![⁹¹⁴]

[913] Bu amaç “hasedin kınanması”dır (Zemahşerî ve Râzî). Bi’l-hakkı çevirimiz için bkz: 18:13, not 15 ve 14:19, not 20. [914] Bu âyetlerle Kurban ... Devamı..

(Ey Muhammed) Onlara, Adem'in iki oğlunun kıssasını oku ki, onların ikisi de (Rablerine) birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti! (o zaman kurbanı kabul edilmeyen diğerine) "Seni elbette öldüreceğim" deyince, kardeşi ona: "Allah (kurbanı) ancak takva sahiplerinden kabul eder."

Onlara iki Âdem oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani her biri birer kurban sunmuşlardı, (kurban) birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, kabul edilene): "Seni öldüreceğim" demişti. (O da); "Allah, sadece korunanlardan kabul eder" dedi.

Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini bihakkın oku. O vakit ki, onlar iki kurban takdim etmişlerdi. Birisinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. «Seni elbette öldüreceğim» dedi, diğeri de, «Allah Teâlâ ancak muttakî olanlardan kabul eder» deyiverdi.

27, 28, 29. Onlara Âdem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onların her ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de birininki kabul edilmiş, öbürününki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, kardeşine: “Seni öldüreceğim” dedi. O da: “Allah, ancak müttakilerden kabul buyurur, dedi. Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. ” “Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yüklenesin de cehennemliklerden olasın. Zalimlerin cezası işte budur! ” [3, 62; 18, 13; 19, 34] {KM, Tekvin 4, 3-12; Makkabe 7, 11}

Hz. Âdem (a.s.)’ın iki oğlunun kıssası, Hz. Muhammed (a.s.)’ın çağdaşı bazı Yahudilerin suikast girişimlerini kınama gayesini de gütmüş olabilir (Mese... Devamı..

Onlara iki Adem oğlunun haberini gerçek olarak oku: Hani her biri birer kurban sunmuşlardı, (kurban) birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, kabul edilene): "Seni öldüreceğim" demişti. (O da); "Allah, sadece korunanlardan kabul eder" dedi.

Hâbil ve Kâbil, Hz. Âdem'in oğulları idi. Rivâyete göre Âdem, onlardan her birine, öteki erkek kardeşiyle ikiz doğan kızkardeşiyle evlenmesini emretmi... Devamı..

(Yâ Muhammed) Onlara (Ehl-i Kitâb'a) Âdem'in iki oğlunun kıssasını doğrı olarak oku (haber vir). Onlar (Âdem'in Kâbil ve Hâbil nâm iki oğlı) birer kurbân 'arz iylediklerinde biri kabûl ve diğeri redd olundı. Kurbânı kabûl olunmayan (Kâbil) kardaşına: "Ben mutlakâ seni katl ideceğim" didi. O da: "Allâh Te'âlâ muttakîlerden kurbânını kabûl buyurur."

Onlara Adem’in iki oğluna ait şu olayı tüm gerçekliği ile anlat. Bir gün Allah’a birer sunuda[*] bulunmuşlardı da birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. (Sunusu kabul edilmeyen:) “Seni kesinlikle öldüreceğim“ dedi. Öteki: “Allah sadece kendinden çekinerek korunanlarınkini kabul eder” dedi.

Onlara Adem'in iki oğlunun hikayesini doğru olarak anlat, İkisi de birer kurban sunmuşlar, birinin ki kabul edilmiş; diğerinin ki edilmemişti . (Kurbanı kabul edilmeyen):-Kesinlikle seni öldüreceğim! dedi. Diğeri:-Allah, ancak muttakilerin sunduğunukabul eder.

Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını dosdoğru oku. Onlar birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kurbanı makbul olmayan, diğerine “Seni öldüreceğim” dedi. O ise “Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul eder,” cevabını verdi.

Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini de gerçek olarak oku. Hani, ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmişti, ötekinden kabul edilmemişti. "Seni mutlaka öldüreceğim." dedi. Öteki: "Allah sadece takva sahiplerinden kabul eder." dedi.

daħı oķı anlaruñ üzere ħaberin ādem’üñ iki oġlınuñ ol vaķt kim ķurbān eylediler ķabūl. oldı ol ikinüñ birisinden daħı ķabūl olmaya daħı birinden. eyitti ya'nį ķaabil, “depeleyem seni.” eyitti “bayıķ ķabūl oldı Tañrı śaķınıcılardan.”

Daḫı oḳı yā Muḥammed anlar üstine ādemüñ iki oġlınuñ ḫaberini ḥaḳḳ‐ıla.Ḳaçan kim ikisi ḳurbān eyledi, birisinüñ ḳurbānı ḳabūl oldı ve birisindenḳabūl olmadı ḳurbānı. Ḳabūl olmayan eyitdi ḳardaşına: Ben seni öldürür‐mendidi. Ol eyitdi: Tañrı Ta‘ālā ḳabūl eylemez illā yaḫşılardan.

(Ya Rəsulum!) Onlara Adəmin iki oğlunun əhvalatını olduğu kimi söylə. Onlar qurban gətirdikləri zaman birinin qurbanı qəbul edilmiş, digərininki isə qəbul olunmamışdı. (Qurbanı qəbul olunmayan Qabil qardaşı Habilə) demişdi: “Səni mütləq öldürəcəyəm! (Habil ona) belə cavab vermişdi: “Allah yalnız müttəqilərdən (qurban) qəbul edər!

But recite unto them with truth the tale of the two sons of Adam, how they offered each a sacrifice, and it was accepted from the one of them and it was not accepted from the other. (The one) said: I will surely kill thee. (The other) answered: Allah accepteth only from those who ward off (evil).

Recite to them the truth(730) of the story of the two sons(731) of Adam. Behold! they each presented a sacrifice (to Allah.: It was accepted from one, but not from the other. Said the latter: "Be sure I will slay thee." "Surely," said the former, "(Allah) doth accept of the sacrifice of those who are righteous.

730 Literally, "recite to them in truth the story", etc. The point is that the story in Gen. 4:1-15 is a bare narrative, not including the lessons now... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.