20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 119. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâla(A)llâhu hâżâ yevmu yenfe’u-ssâdikîne sidkuhum(c) lehum cennâtun tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ ebedâ(en)(c) radiya(A)llâhu ‘anhum veradû ‘anh(u)(c) żâlike-lfevzu-l’azîm(u)

Allah diyecek ki: Bugün, öyle bir gündür ki gerçeklerin gerçekliği fayda eder ancak. Onlarındır kıyılarından ırmaklar akan cennetler, ebedi kalırlar orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da ondan razı olmuşlardır. İşte budur en büyük kurtuluş.

Allah buyuracak ki: "İşte bu (sorgulama ve hesaplaşma, va’ad edildiği gibi); doğrulara, doğru söylemelerinin (sadakat ve samimiyet göstermelerinin) yarar sağladığı gündür!.. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetler vardır. Artık Allah onlardan razıdır, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte (asıl) büyük ’kurtuluş ve mutluluk’ bu (olacaktır.)"

Hesap günü Allah şöyle diyecektir. Bugün doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlara içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.

Allah:
“Îsâ'nın bu sözleri söylediği gün, doğrulara, samimi olanlara, imanda, İslâm'da sadâkatlerinin fayda vereceği gündür. Onlara altlarından ırmaklar akan cennet konakları var. Orada ebedî yaşayacaklar. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük mutluluk ve kazanç budur.” buyurdu.

Allah der ki: "Bu, doğrulara doğruluklarının yarar sağlayacağı bir gündür. Onlar için altından ırmaklar akan içinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur."

Allah dedi ki: 'Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.'

Allah şöyle buyurur: “-Bugün, doğru söyliyenlerin sadakatleri kendilerine fayda vereceği bir gündür. Onlara, ağaçları altından ırmakla akar cennetler vardır. Onlar orada devamlı olarak kalıcıdırlar. Allah kendilerinden razı olmuş, onlar da Allah'dan razı olmuşlardır. İşte bu, en büyük kurtuluş!...

Allah dedi ki: “İşte bugün doğrulukların, doğrulara fayda verdiği bir gündür. Onlar için ebedî kalacakları, altlarında nehirler akan cennetler vardır. Allah, onlardan razıdır. Onlar da Allah’tan razıdırlar. İşte en büyük kazanç budur.

Bu konuşmadan sonra Allah şöyle buyuracaktır: “Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde süreli kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.”

Allah buyurur ki: «Bugün gerçeklerin gerçekliği fayda verir, altlarından ırmaklar akan cennetler var onlara, orda tüm sonsuz kalırlar», Allah onlardan hoşnut, onlar Allahtan hoşnut, bu büyük bir onmadır

(Ve Hesap Günü) Allah şöyle buyuracak: “Bugün sözlerine sadık olanların, doğruluklarının (kendilerine) fayda vereceği gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan memnun olmuşlardır. İşte büyük başarı ve mutluluk budur!”

Allâh "O gün [1] sâdıkların kazanacağı gündür. Enhâr ile sulanmış cennetler ânların dâimî ikâmetgâhları olacakdır. Allâh ânlardan râzı olacak, ânlar da memnûn olacaklardır, bu büyük bir sa’âdetdir" didi.

[1] Kıyâmet güni.

Allah, "Bu, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür; ebedi ve temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler onlarındır. Allah onlardan hoşnud olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnud olmuşlardır, bu büyük kurtuluştur" dedi.

Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.

Allah şöyle buyurur: “Bugün doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızasını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur.

(Bu konuşmadan sonra) Allah şöyle buyuracaktır: Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.

ALLAH ilan edecek: "Bu, doğrulara doğruluklarının yarar sağladığı gündür." Onlar için içlerinden ırmaklar akan ve orada sürekli kalacakları cennetler (bahçeler) var. ALLAH onlardan, onlar da O'ndan hoşnut olmuştur. Büyük başarı işte bu...

Allah buyurdu ki: "Bu, sadıklara doğruluklarının fayda sağladığı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır". Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.

Allah buyurur ki: bu, işte sadıklara sadakatlerinin faide vereceği gündür, onlara altından ırmaklar akar cennetler var ebediyyen içlerinde kalmak üzere onlar, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allahdan razı, işte o fevzı azîm bu

(Îsâ’nın bu sözleri üzerine) Allah (şöyle) buyuracak: “İşte bugün, (dünya hayatında iken, îmân ve itaat sözlerine) sadakat gösterenlerin, sadakatlerinin hayrını göreceği gündür. Onlar için, içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan (Allah’ın verdiği bütün mükâfatlardan) razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.

Allah: “Bugün, doğruluklarının doğrulara fayda sağlayacağı gündür.” dedi. Onlar için, içinden nehirlerin aktığı cennetler¹ vardır. Orada süresiz kalacaklar. Allah onlardan, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük başarı budur.

1- Bahçeler.

(Bu suâl ve cevablardan sonra) Allah dedi (diyecek) ki: «Bu (gün) doğru söyleyenlerin sadâkatları kendilerine fâide vereceği bir gündür. Altından ırmaklar akan cennetler — ki orada ebedî ve daimî kalıcıdırlar — Onlarındır. Allah kendilerinden raazî olmuşdur, kendileri de Ondan raazî olmuşlardır ve işte bu, en büyük kurtuluş ve seâdetdir».

(Bunun üzerine) Allah şöyle buyurur: “Bu (gün), doğru olanlara doğruluklarının fayda vereceği gündür!(2) Onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır; (onlar)orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Allah onlardan râzı olmuştur ve (onlar da) O'ndan râzı olmuşlardır.” İşte büyük kurtuluş budur!

(2)“Yol ikidir: Ya sükût etmektir (susmaktır), çünki söylenilen her sözün doğru olması lâzımdır. Veya sıdktır (doğru söylemektir). Çünki İslâmiyet’in ... Devamı..

Allah “Bu hesap günü, (dünya hayatında) doğruları kabul edip yapanlara, doğruluklarının kendilerine fayda vereceği gündür. Onlar için sürekli kalacakları, altlarından ırmakların aktığı cennetler vardır. Allah onlardan, onlarda Allah’dan razıdırlar. İşte bu büyük bir kurtuluştur” dedi.

Allah buyurdu: "Bugün doğruların doğruluklarından yararlanacakları bir gündür. Onlar içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar hep orada kalacaklardır. Allah onlardan hoşnut oldu. Onlar da Allah’tan hoşnut oldular. Ulu ermişlik işte budur.

Allah buyurdu ki bugün gerçek söyleyenlerin gerçeklikleri onlara fayda verir. Onlar için altında ırmaklar akar Cennetler vardır. Orada ebediyen kalırlar. Allah onlardan hoşnut olmuştur. Onlar da Allah/tan hoşnut olmuşlardır. İşte bu, büyük feyz ve saadettir.

Allah da “Bu gün, doğru olan kimselere doğruluklarının kendilerine fayda vereceği gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebediyen kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razıdırlar. İşte büyük kurtuluş [fevz] budur” buyurdu.

Allah, “Bu, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür; Onlara altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onda temelli kalıcılardır. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır, bu büyük kurtuluştur” dedi.

Son olarak Allah şöyle buyuracak: “İşte bu gün, sözlerine bağlı kalanlara sadakatlerinin fayda vereceği Gündür: Ağaçlarının altından ırmaklar çağıldayan ve sonsuza dek içerisinde yaşayacakları cennet bahçeleri onların olacaktır. Tüm bunların da ötesinde, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte en büyük başarı, en büyük kurtuluş budur.”
Öyleyse, mutlu sona ulaşmak için bilin ve unutmayın ki:

Allah dedi ki: -“İşte bu, Sâdıklar’a sadâkatlerinin yarar sağlayacağı gündür.
Onlara, içinde ebedî kalacakları, altından Irmaklar akan cennetler vardır.
Allah onlardan razı oldu.
Onlar da Allah’tan razı oldu.
Bu Çok Büyük Başarı / Kurtuluş’tur”.

Allah : " bugün, doğruların doğruluklarının işe yarayacağı gündür. İçinde şırıl şırıl derelerin çağladığı ve sonsuza kadar kalacakları bahçeler, artık onlarındır. " Allah onlardan memnun, onlar da Allah'tan. Bu muhteşem bir zaferdir.

Allah şöyle diyecek: "Bugün doğrulara doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür." Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.

Allah şöyle demiş (olacak)tır: “Bu(gün), doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür. Onlara, içinde [ebedî] kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah kendilerinden razı, onlar da O’ndan memnun olmuşlardır. [*] İşte bu, büyük kurtuluştur.”

Benzer mesajlar: Tevbe 9:100; Mücâdele 58:22; Beyyine 98:8.

Allah da: “işte bugün doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara Allah’ın kendilerinden râzı, onların da Ondan râzı olacakları zemîninden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. İşte, en büyük kurtuluş da budur.” buyuracak.

[VE Hesap Günü] Allah şöyle diyecektir: ¹⁴¹ “Bugün sözlerine sadık olanlar hakikate sadakatlerinin faydasını görecekler: sonsuza kadar kalacakları, içinden ırmaklar akan hasbahçeler onların olacak; Allah onlardan çok hoşnuttur ve onlar da Allah’tan çok hoşnutturlar: Bu büyük bir mazhariyettir”.

141 Lafzen, “dedi” -ancak klasik müfessirlerin çoğunluğu kâle fiilinin burada gelecek zamanı gösterdiği (“diyecektir”) kanaatindedirler, yani “Hesap G... Devamı..

O gün Allah ise şöyle diyecek; “İşte bugün, iman ve itaat sözüne sadakat gösterenlerin, sadakatlerinin hayrını göreceği gündür. Onlara, içinde ebedi kalacakları ve tabanından ırmakların çağladığı cennetler vardır.” Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu, muhteşem bir kurtuluştur. 58/22, 98/8

(O GÜN) Allah şöyle diyecek: “Bugün, sözlerine sadık olanların sadâkatlerinin hayrını görecekleri gündür. Zemininden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler onlarındır. Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razıdırlar: İşte bu muhteşem bir başarıdır.

Allah da "Bu (kıyamet günü, küfürde direnenlere değil, ancak) sadıklara sadakatlarının yarar sağlayacağı bir gündür ki onlara, -içinde sonsuza dek kalacakları- (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetler vardır" buyuracaktır. (Evet) Allah onlardan razı, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte en büyük kurtuluş budur.

Allah, şöyle diyecek: "Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür. " Onlara altından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.

Allah Teâlâ buyurdu ki: «Bu, sâdıklara sadâkatlarının faide vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır ki, onlar bunlarda ebedî olarak kalıcılardır. Allah Teâlâ onlardan razı olmuş, onlar da Allah Teâlâ'dan razı olmuşlardır. İşte bu, en büyük bir kurtuluştur.»

Bunlardan sonra Allah buyurur ki: “Bu gün o gündür ki, doğruların doğruluğu kendilerine fayda verir. Onlara içinden ırmaklar akan cennetler var. Orada daimî kalırlar. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük başarı ve mutluluk budur! ”

Allah buyurdu: "Bu, sadıklara, doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır." Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük başarı budur!

O zamân Cenâb-ı Hak: "İşte bugün sâdıklara sıdkının fâide virdiği gündür. Onlara ağaçları altından nehirler akan cennetler vardır. Onda ebedî olarak kalırlar. Allâh onlardan ve onlar da Allâh'dan râzı oldılar bu da, büyük bir fevz ve necâtdır" buyurdı.

Allah diyecek ki “Bugün doğruların doğruluklarından yararlanacağı gündür. İçinden ırmaklar akan cennetler onlarındır ve ebediyen orada kalacaklardır. Allah onlardan razıdır, onlar da Allah'tan razı olacaklardır. En büyük kurtuluş işte budur.”

Allah ise şöyle dedi:-İşte bugün, doğrulara doğrulukları fayda verir. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte bu, büyük bir kurtuluştur.

Allah buyurur ki: Bugün, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlar için, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Allah onlardan razıdır, onlar Allah'tan. Bu ise pek büyük bir kazanç ve kurtuluştur.

Allah buyurdu: "Özü-sözü doğru olanlara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gün budur. Altlarından ırmaklar akan cennetler var onlar için. Sürekli kalacaklardır orada." Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte budur büyük kurtuluş.

eyitti Tañrı: “uşbu gündür aśśı eyler girçeklere anlaruñ girçegi. anlaruñdur uçmaķlar aķar anlaruñ altından ırmaķlar ebed ķalıcılar iken anlaruñ içinde hemįşe. ħoşnūd oldı Tañrı anlardan daħı ħoşnūd oldılar anlardan şol žafer bulmaķdur ulu.”

Tañrı Ta‘ālā eyide ol günde: Bu ol gündür ki yarar girçeklere girçekligi.Vardur anlar‐çun uçmaḳlar ki aḳar aġaçları altından ırmaḳlar, ebedī ḳalur‐lar anda. Tañrı Ta‘ālā rāżī olur anlardan, özleri daḫı rāżī olur Tañrı Ta‘ālādan. Ol ulu sa‘ādete yitişmek[dür].

Allah buyurdu: “Bu (qiyamət günü) elə bir gündür ki, düz danışanlara düzlükləri fayda verər. Onları (ağacları) altından çaylar axan cənnətlər gözləyir. Onlar orada əbədi qalacaqlar. Allah onlardan, onlar da Allahdan razıdırlar. Bu, (mö’minlər üçün) böyük qurtuluşdur (uğurdur)!”

Allah saith: This is a day in which their truthfulness profiteth the truthful, for theirs are Gardens underneath which rivers flow, wherein they are secure for ever, Allah taking pleasure in them and they in Him. That is the great triumph.

Allah will say: "This is a day on which the truthful will profit from their truth: theirs are gardens, with rivers flowing beneath,- their eternal Home: Allah well-pleased with them, and they with Allah. That is the great salvation,(833) (the fulfilment of all desires).

833 Fawz = Felicity, happiness, achievement, salvation, the attainment or fulfilment of desires. What a beautiful definition of salvation or the end o... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.