3 Aralık 2023 - 20 Cemaziye'l-Evvel 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahkâf Suresi 34. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve yevme yu’radu-lleżîne keferû ‘alâ-nnâri eleyse hâżâ bilhakk(i)(s) kâlû belâ verabbinâ(c) kâle feżûkû-l’ażâbe bimâ kuntum tekfurûn(e)

Ve o gün, kafir olanlar, ateşe arz edilirler de bu gerçek değil mi denir, evet derler, andolsun Rabbimize; der ki: İnkar ettiğinizden dolayı artık tadın azabı.

 İnkâr edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara:) “Nasıl, bu gerçek değil miymiş?” diye (sorulacak); onlar ise; "Rabbimize andolsun, evet (öyleymiş)" diye (yanıtlayacaklardır. Allah da:) "Öyleyse inkâr ettiklerinizden dolayı azabı tadın!" buyuracaktır.

Allah tarafından gelen gerçekleri örtbas edenler, ateşe sunulacakları gün, Allah onlara: “Nasıl, bu gerçek değil miymiş?” der. Onlar da: “Evet, Rabbimiz hakkı için gerçekmiş” derler. Allah da: “Öyleyse, gerçekleri örtbas etmenizden dolayı azabı tadın” der.

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler ateşe atılacakları gün, onlara:
“Dünyada hakka ve sorumluluklara riayetsizliğin şu icrası kesinleşmiş cezalarla sonuçlanacağı doğru ve gerçek değil miymiş?” denir. Onlar da:
“Evet, Rabbimiz hakkı için doğruymuş, gerçekmiş.” derler. Allah da:
“O halde, inkârınız, küfrünüz sebebiyle azâbı tadın.” buyurur.

İnkar edenlerin ateşe sunuldukları gün (onlara): "Nasıl, bu gerçek değil miymiş?" (denir). "Evet, Rabbimize yemin olsun ki (gerçekmiş)" derler. (Allah da): "Öyleyse inkar etmenize karşılık azabı tadın" der.

İnkâr edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) 'Bu gerçek değil miymiş?' Onlar: 'Rabbimize andolsun, evet (öyledir)' derler. (Allah da:) 'Öyleyse inkâr ettiklerinizden dolayı azabı tadın' dedi.

(Kur'an'ı ve Peygamberi) inkâr edenler, ateşe arz olunacağı gün, (kendilerine şöyle denilir): “- Nasıl, bu azab gerçek değil mi imiş?” Onlar: “- Evet, Rabbimize yemin ederiz (azab hakdır).” diyecekler. (Allah onlara şöyle) buyuracak: “- Öyle ise, ettiğiniz inkâra karşılık tadın azabı bakalım...”

O kâfirler ateşe arz edildikleri gün (Allah:) “İşte bu, gerçek değil mi?” (der.) Onlar: “Evet, Rabbimize andolsun, haktır” derler. Allah: “Öyle ise, eski küfrünüzden dolayı azabı tadın!” der.

Kâfirler ateşle yüz yüze getirildikleri gün, kendilerine, “Bu gerçek değil miymiş?” denilecek. Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun doğruymuş” diyecekler. Allah, “Öyleyse, inkâr etmenizden dolayı tadın bu azabı” diyecektir.

O gün, küfredenler ateşe gösterilip: «Nasıl, bu hak değil miymiş?» diye sorulduğunda, derler ki: «Evet Tanrımız!»; Allah buyurur ki : «Küfrünüz yüzünden azabı tadın !»

İnkârcılar, ateşin karşısına getirileceği ve kendilerine: “Bu, gerçek değil mi?” diye sorulacağı gün: “Rabbimize andolsun ki öyledir!” diye cevap verecekler. (Bunun üzerine) Allah: “Öyleyse, hakikati inkâr etmenizin karşılığı olan bu azabı tadın (bakalım)!” buyuracak.

Kâfirler ateşe arz olunacağı gün kendilerine "Sahîh mi imiş?" diyu sorılacak. "Evet rabbimiz" diyecekler "Öyle ise küfrünüzün cezâsı olarak ’azâb çekiniz" cevâbı virilecekdir.

İnkar edenler, ateşe sunuldukları gün onlara: "Bu, gerçek değil miydi?" denir, onlar: "Rabbimize and olsun ki evet gerçekti" derler. Allah: "İnkar etmenizden ötürü azabı tadın" der.

İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, “Bu gerçek değil miymiş?” denir. Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş” derler. Allah, “Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!” der.

İnkâr edenler ateşe getirilince, “Bu gerçek değil miymiş?” denilecek, “Rabbimiz hakkı için öyle” diyecekler, Allah da “İnkâr etmiş olmanız sebebiyle azabı çekin!” buyuracaktır.

İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün: Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azabı tadın! der.

İnkarcılar ateşe sunuldukları gün: "Bu gerçek değil mi?" Derler ki, "Evet, Rabbimize andolsun." O da, "İnkar etmiş olduğunuz için azabı tadın," der.

İnkâr edenler ateşe arz olunacakları gün onlara: "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar da: "Rabbimiz Hakk'ı için gerçekmiş!" derler. Allah onlara: "O halde inkâr ettiğinizden dolayı şimdi tadın azabı!" der.

Ve o küfredenler ateşe arzolunacağı gün: nasıl bu hak değil mi imiş! diye, evet, rabbımız hakkı için diyecekler, buyuracak: «öyle ise haydin tadın azâbı, küfrede geldiğiniz için

Kâfirler, ateşe sunuldukları gün, “(Şimdi bu azap) gerçek değil miymiş?” (diye sorulduğunda onlar,) “Evet, (dünyada iken alaya alıp yalanladığımız azap) Rabbimize yemin olsun ki (gerçekmiş!” derler. (Allah o kâfirlere,) “Öyleyse, (hakkı) inkâr etmenizden ötürü tadın azabı!” buyurur.

Gerçeği yalanlayan nankörler, ateşle karşı karşıya kaldıkları gün, onlara: “Nasıl, bugün gerçekmiş değil mi?” dendiğinde, onlar, “Rabb'imize ant olsun ki gerçekmiş.” diyecekler. “Gerçeği yalanlayarak nankörlük ettiğinizden dolayı azabı tadın.” denecek.

O kâfirler ateşin karşısına (getirilerek) gösterileceği gün (kendilerine denilecek ki:) «Bu (azâb) gerçek değil mi imiş»? Onlar «Evet, Rabbimize yemîn ederiz (ki gerçekdir)» dediler (diyecekler). (Allah da) «Küfredegeldiğinize mukaabil tadın azâbı» dedi (diyecek).

Artık inkâr edenler, ateşe arz olunacakları gün (kendilerine): “(Nasıl?) Bu gerçek değil miymiş?” (denilir). (Onlar:) “Evet! Rabbimize yemîn olsun (ki, gerçekmiş)!” derler.(Rableri de:) “Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı, tadın azâbı!” buyurur.

Kıyamet günü doğruları inkâr edenler ateşe götürüldüklerinde onlara “Şimdi bu ateş gerçek değil mi? diye sorulur. Onlar da “ Evet! Rabbimize yemin olsun ki gerçek” derler. Allah onlara “İnkâr etmenizin karşılığında azabı tadın” der.

Tanımıyanlar ateşle yüzyüze geldikleri gün onlara sorulacak: "Nasıl, doğru muymuş?" diyecekler, onlar da: "Evet, çalabımız hakkı için doğru imiş" diyecekler. Allah ‘da buyuracak: "Öyleyse tadın şimdi azabı tanımazlık ettiğiniz için."

Kâfirler ateşe gösterildikleri gün, onlardan sorulacak: «— Bu azap doğru değil mi?» Onlar «— Rabbimiz hakkı için, elbette doğrudur, hayâl değildir» diyecekler, «— Öyleyse küfürünüzün cezası olarak azabı tadın» diyecek.

İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, “Bu gerçek/hak değil miymiş?” denildiğinde onlar, “Bilakis, Rabbimize andolsun ki (gerçekmiş)” derler. (Allah da) “O hâlde inkâr etmenizden dolayı azabı tadınız!” der.

Küfre sapanlar ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) “Bu gerçek değil miymiş?” Onlar, “Rabbimize andolsun evet (gerçektir)!” derler. (Allah da,) “Öyleyse küfretmekte olduklarınızdan dolayı azabı tadın” der.

Bu gerçeği inkâr edenler, Hesap Günü ateşin karşısına çıkarıldıklarında, onlara Nasıl, bu azap gerçek miymiş?”diye sorulacak. Onlar da, “Evet; Rabb’imize yemin olsun ki, gerçeğinta kendisiymiş!” diyecekler. Bunun üzerine Allah, “O hâlde,hakîkati inkâr etmenizin karşılığı olarak, hak ettiğiniz azâbı tadın bakalım!” diyecek.

İnkâr edenlerin Ateş’e sunulacakları gün: “Bu Gerçek değil mi?” (dedi).
-“Rabbimize and olsun ki evet!” dediler.
-“İnkâr ediyor olduğunuz sebebiyle Azab’ı tadın!” dedi.

Kıyamet gününde inkarcılar cehenneme arz edilirken kendilerine: " Bunlar doğru değil miymiş " denecek. " Evet efendimiz doğruymuş. " diyecekler. O zaman bir ses: " O halde, inkarınız sebebiyle çekin cezanızı " diye gürleyecek...

İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün; "Bu gerçek değil miymiş?" denilir. Onlar; "Evet! Rabbimize andolsun ki gerçekmiş!" derler. Allah; "Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.

Ateşe sunulacakları gün, kâfir olanlara “Bu (diriltilme) gerçek değil miymiş!” (diyecek), onlar da “Rabbimize yemin olsun: Evet (gerçekmiş)!” diyeceklerdir. (Allah:) “İnkâr ettiğinizden dolayı azabı tadın!” diyecektir.

Kâfirlere cehenneme atılacakları gün: “Nasıl? Bu, gerçek değil miymiş?” denilince, Onlar: “Evet! Rabbimize yemin olsun ki (gerçekmiş!)” derler. (Allah da): “Öyleyse inkârınızın karşılığı olan şu azabı, tadın bakalım.” der.

Böylece, hakikati inkara şartlanmış olanlar, ateşin karşısına getirilecekleri ve “Bu, gerçek değil mi?” diye sorulacağı Gün “Rabbimize andolsun ki öyle!” diye cevaplayacaklar. [Bunun üzerine] Allah, “Öyleyse, hakikati inkar etmenizin karşılığı olan bu azabı tadın!” diyecektir.

Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin ateşe sunuldukları o gün onlara: – Şimdi bu gerçek, değil miymiş? Denildiğinde onlar: – Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, diyecekler. Allah da: – Öyleyse gerçekleri örtbas ettiğiniz için tadın bakalım bu azabı! Diyecek. 10/25.30, 32/12

Ve hakikati inkâr eden kimselere ateşe takdim olunurken, “Ne yani, bu da mı gerçek değil?” (denileceği) gün, onlar şöyle cevap verecekler: “Rabbimize andolsun ki evet, işte (bu hakikatin ta kendisidir)!” (Allah) buyuracak: “Haydi, hakikati inkârınıza karşılık tadın malum azabı!”

(Oysa) O Kâfirler, ateşe sunulacakları gün kendilerine "Nasıl bu (inkâr ettiğiniz tekrar dirilme ve azap) gerçek değil miymiş?" denildiğinde "Evet Rabbimiz gerçekmiş" diyecekler ve o zaman onlara (Rableri katından) "Öyleyse, küfretmenizden ötürü, şimdi o azabı tadın” buyurulacaktır!

İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "Evet, Rabbimiz... " derler. Allah, "Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.

Ve o gün ki, kâfir olanlar, ateş üzerine arzolunurlar. (Onlara) Denilir ki: «Nasıl, bu hak değil mi imiş?» Onlar da: «Evet. Ve Rabbimiz hakkı için (diyeceklerdir). « Cenâb-ı Hak da, «Artık siz inkar eder olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız,» diyecektir.

Gün gelecek, kâfirler cehennem ateşine karşı tutulacaklar. İşte o zaman, kendilerine: “Nasıl, bu ateş doğru değil miymiş? ” diye sorulunca: “Evet, Rabbimize yemin ederiz ki haktır, gerçektir! ” diyecekler. Yüce Allah da şöyle buyuracak: “İnkâr edip durduğunuz için haydi öyleyse tadın bakalım azabı! ”

İnkar edenler ateşe sunulacakları gün (Allah onlara): "(Nasıl), Bu gerçek değil miymiş?" (der); "Evet Rabbimiz hakkı için (gerçekmiş)" derler. "Öyleyse inkar etmenizden dolayı azabı tadın" der.

Ateşe arz olundukları günde kâfirlere: "Tekzîb iylediğiniz bu 'azâb hak ve doğrı değil mi imiş?" denilür ve onlar da: "Evet, Yâ Rabbî!" dirler. O zamân: "Öyle ise dünyâda iken küfür ve inkâr iylediğiniz 'azâbı tadınız" denilür.

Ateşle yüzleştirildikleri gün, ayetleri görmezlikten gelenlere şöyle denecek: “Cehennem gerçekmiş değil mi?” (Onlar:) “Evet, Rabbimize yemin olsun ki gerçekmiş” diye cevap verecekler. Allah da “Ayetleri görmezlikten gelmenize karşılık tadın şu azabı” diye karşılık verecek.

Bunu inkar edenler, ateşe sunuldukları gün:-Bu, gerçek değil mi?-Rabbi'mize andolsun ki evet (gerçektir), dediler.-Nankörlük ettiğiniz için azabı tadın! der.

Ateşe sunuldukları gün, kâfirlere sorulur: “Bu gerçek miymiş, değil miymiş?” “Evet,” derler. “Rabbimize and olsun ki gerçekmiş.” Allah buyurur ki: “İnkâr edip durduğunuz için, şimdi tadın azabı!”

Gün gelir, o inkâr edenler, ateşe arz edilir. "Bu gerçek değil miymiş?" diye sorulur. "Elbette! Rabbimize yemin ederiz, gerçekmiş!" derler. Allah buyurur: "O halde, inkâr ettiğinizden ötürü tadın azabı!"

daħı ol gün kim 'arż olına anlar kim kāfir oldılar od üzere “iy degül mi uşbu ḥaķ?” ya'nį eydile. eyittiler “evet çalabumuz ḥaķķı-içün!” eyitti “pes daduñ 'aźābı andan ötürü kim olduñuz kāfir olursız.”

Ol gün ki ‘arż oluna kāfirler cehennem üstine. Eyidile: Bu ḥaḳ degülmidür? Anlar eyide: Evet, ḥaḳdur, Tañrımuz ḥaḳḳı‐çun. Eyide: Pes daduñuz‘aẕābı küfrüñüz sebebi‐y‐ile.

Kafirlər cəhənnəm oduna göstəriləcəkləri (cəhənnəm əzabını dadacaqları) gün (onlardan soruşulacaqdır): “Məgər bu (daddığınız əzab) doğru deyilmi?!” Onlar: “Bəli, Rəbbimizə and olsun (ki, doğrudur)!” – deyə cavab verəcəklər. (Allah) buyuracaqdır: “Elə isə (dünyada) küfr etdiyinizə görə dadın əzabı!”

And on the day when those who disbelieve are exposed to the Fire (they will be asked): Is not this real? They will say: Yea, by our Lord. He will say: Then taste the doom for that ye disbelieved. .

And on the Day that(4813) the Unbelievers will be placed before the Fire, (they will be asked,) "Is this not the Truth?" they will say, "Yea, by our Lord!" (One will say:) "Then taste ye(4814) the Penalty, for that ye were wont to deny (Truth)!"

4813 Cf. 46:20, where the argument was closed about the undutiful son of a good father. After that the example of 'Ad and of the believing Jinns was c... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.