5 Ekim 2024 - 2 Rebiü'l-Ahir 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahkâf Suresi 32. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemen lâ yucib dâ’iya(A)llâhi feleyse bimu’cizin fî-l-ardi veleyse lehu min dûnihi evliyâ(u)(c) ulâ-ike fî dalâlin mubîn(in)

Ve kim icabet etmezse Allah'a çağırana, artık o, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakamaz ve ondan başka yardımcılar da yoktur ona; bu çeşit kişilerdir apaçık sapıklığa düşenler.

"(Şunu bilin ki) Kim Allah’a (ve İslami kurallara) davet edene icabet etmezse, artık o yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve onun O’ndan (elçilerin Allah’tan) başka velileri yoktur. İşte onlar, (Allah’ın çağrısına ve uyarılarına aldırmayanlar) apaçık bir sapkınlık içindedirler" (diye uyarmışlardı).

Allah'a davet edene icabet etmeyen, Allah'ın azabından yeryüzünde kaçacak yer bulamaz. Öteki dünyada da O'ndan başka hiçbir koruyucu bulamaz, böyleleri apaçık bir sapıklık içindedirler.

“Kimler Allah'ın yoluna, İslâm'a davet edene icabet etmez, uymazsa, bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak, koyduğu kanunların dışına çıkarak yakayı kurtaracak değildir. Onların Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden, dostlarının, velilerinin, koruyucularının olması da mümkün değildir. Onlar tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet, bozuk düzen içindedirler.”

Kim Allah'ın davetçisine icabet etmezse o yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve onun, O'ndan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık sapıklık içindedirler."

'Kim Allah'a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve onun O'ndan başka velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.'

Kim Allah'ın davetçisinin (Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın) davetine uymazsa, arzda (Allah'ı) aciz bırakacak değildir, (asla başına gelecek azabı engelleyemez). Ona Allah'dan başka sahib olacak yardımcılar da yoktur. Böyleleri, açık bir sapıklık içindedirler.

Kim Allah’a çağırana cevap vermezse, o, yeryüzünde kurtulacak yer bulamaz. Allah’tan başka ona sahipler de olamaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.

Kim Allah'ın çağrısına uymazsa, bilsin ki yeryüzünde Allah'a karşı koyamaz, onun O'ndan başka dostları da olmaz. Böyleleri apaçık bir sapıklık içindedirler.

Allaha çağırana kim cevap vermez ise, yeryüzünde kaçınmakla kurtulamaz, Allahtan başka da dostları yoktur, işte bunlar açık bir sapkınlık içindedirler»

Her kim Allah'ın çağrısına uymazsa bilsin ki, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir. Kendisinin O'ndan başka dostları da olmayacaktır. Onlar (Allah'ı dışlayarak başkalarını dost edinenler) apaçık bir sapıklık içindedirler.

Allâh’a da’vet ideni dinlemeyen Allâh’ın yeryüzünde kudretini tenkîs iderim zan iylemesün. Allâh’a karşu ânlara kimse müzâheret idemez. Bunlar âşikâr bir dalâletdedirler.

Allah'a çağırana uymayan kimse bilsin ki, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamaz; onların O'ndan başka dostları da bulunmaz; işte onlar apaçık sapıklıktadırlar.

Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

Allah yolunun davetçisine kulak vermeyenler yeryüzünde O’nu âciz bırakamayacak, O’na karşı bir yar ve yardımcı da bulamayacaklardır; bunlar apaçık bir sapkınlık içindedirler.

Allah'ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.

ALLAH'a çağıranı yanıtlamıyanlar yeryüzünde kaçamaz. Onların O'na karşı dostları da olmaz. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

Her kim Allah'ın davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Onun Allah'tan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık bir sapıklık içerisindedirler.

Ve her kim Allahın da'vetcisine icâbet eylemezse Arzda âciz bırakacak değildir ve ona onun berisinden sahib olacak veliyler de yoktur, öyleler açık bir dalâl içindedirler

Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ın azabından kaçıp sığınacağı bir yer yoktur. Kendisi için Allah’tan başka (azaba engel olacak) dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapkınlık içindedirler.

Her kim, Allah'a çağıran kimsenin çağrısına uymazsa, bilsin ki Allah'ı yeryüzünde aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah'tan başka velileri de yoktur. İşte onlar apaçık bir sapkınlık içindedirler.

Kim Allahın da'vetcisine icabet etmezse o, yer (yüzün) de (Allâhı) âciz bırakacak değildir. Onun Allahdan başka yardımcıları da yokdur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

“Artık kim Allah'ın da'vetçisine icâbet etmezse, bu yüzden yeryüzünde (Allah'ı)âciz bırakıcı değildir ve kendisi için, O'ndan (Allah'dan) başka (azâbı def' edecek) dostlar yoktur. İşte onlar, apaçık bir dalâlet içindedirler!”

Ve her kim Allah’ın çağrısına (vahiy yoluyla gönderdiği mesajına) uymazsa, (bilsin ki) yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakamaz (dilediğini yapmasına mâni olamaz). Ve onun yanı sıra (Allah’tan) başka velileri (koruyucu ve yardımcıları) da olmaz. İşte böyleleri besbelli bir sapkınlık içindedirler.

“Kim Allah’ın çağrısına icabet etmezse, yeryüzünde Allah’ın yapacağı şeylere, hiçbir kimse engel olamaz. Çağrıyı kabul etmeyen için, Allah’dan başka sahip çıkıp koruyacak (veli) kimse de bulunmaz. O kimse açık bir sapıklık içindedir” dediler.

Herkim Allah’ın çağrısına uymazsa o, Allah’ı yeryüzünde yıldıracak değildir. O kimsenin AllahTan başka koruyucuları da olamaz. O kimse açıktan açığa sapkınlık içindedir.

«— Kim ki Allah/a dâvet eden peygambere icabet etmezse o, Allah/ı yeryüzünde âciz bırakacak değildir [⁴]. Allah/tan başka onun hiçbir yâr ve iş göreni yoktur, onlar apaçık bir sapıklık içindedir».

[4] Yani kaçacak yer bulamaz.

Allah’ın davetçisine uymayan kimse, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakamaz. Ona Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

“Kim Allah'a davet edene icabet etmezse artık o, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakıcı değildir ve onun O'ndan başka velileri de yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.”

Unutmayın, Allah’ın çağrısına uymayanlar, yeryüzünde Allah’ınhükmünden kaçamayacaklardır ve Kıyâmet Günü hiç kimse, bunları O’na karşı koruyamayacaktır. Her kim Kur’an’da yüz çevirirse, işte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler!”

Kim Allah’ın davetçisine icabet etmezse, Yeryüzü’nde aciz bırakacak değildir. Onun lehine O’ndan başka veliyyler yoktur. İşte onlar açık bir şaşkınlık içindedir.

Ona kulak vermeyenler ise, yer yüzünde güç kaybına uğrarlar. Allah'tan başka dostu kalmaz, giderek müthiş bir yalnızlık bunalımına girerler... "

“Allah’ın yasalarına karşı çıkanlar, Allah’ın yasalarına uymayanlar, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Cezamız gelince onların bizden başka dostu yoktur. Ceza günü onlara dostluk etmeyiz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.”

(Ancak) kim Allah’ın davetçisine (çağrısına) cevap vermezse, bilsin ki kimse O’nu yeryüzünde elbette aciz bırakamaz [*] ve böylesi kişilerin O’nun peşi sıra dostları da olamaz. İşte onlar apaçık bir sapkınlığın içindedir.”

Benzer mesajlar: En‘âm 6:134; Enfâl 8:59; Tevbe 9:2, 3; Yûnus 10:53; Hûd 11:20, 33; Nahl 16:46; Nûr 24:57; ‘Ankebût 29:22; Fâtır 35:44; Zümer 39:51; Ş... Devamı..

“Kim Allah’a davet eden (Peygambere) uymazsa artık o, yeryüzünde (Allah’ı asla) âciz bırakamaz ve onun, Ondan başka dostları da yoktur. Çünkü onlar, apaçık bir sapkınlık içerisindedir.” (dediler.)

Ama Allah’ın çağrısına uymayan, [O’ndan] yeryüzünde asla kurtulamaz, ve [öteki dünyada] O’na karşı hiçbir koruyucu bulamaz: böyleleri, sapıklık içinde kaybolup gitmişlerdir.” ⁴⁰

40 Bkz. 72:15, not 11.

– Zira kim Allah’ın bu davetçisine uymazsa, iyi bilsin ki yeryüzünde kendisini Allah’ın azabından kurtaracak kimse yoktur ve Allah’tan başka hiçbir evliyası da olmayacaktır. İşte böyleleri apaçık bir sapkınlık içindedirler. 26/69...103

Ama kim Allah’ın davetine icâbet etmezse, asla O’nu yeryüzünde atlatmış olmaz; ve ona (Allah)tan başka hiçbir dostun yararı dokunmaz: böyleleri fark edilir bir sapıklığın göbeğine düşerler.

Kim Allah’ın davetçisine tabi olmazsa o kimse elbette yeryüzünde Allah’ı aciz bırakacak değildir. (O'nun azabından kendisini kurtarmaya muktedir değildir) O'nun Allah'tan başka hiçbir yardımcısı da yoktur, o gibi kimseler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Kim Allah’a çağırana uymazsa, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

«Ve her kim Allah'ın dâvetçisine icabet etmezse, artık yerde aciz bırakıcı değildir ve onun için O'nun ötesinde yardımcılar da yoktur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.»

Allah'ın elçisine icabet etmeyen kimse bilsin ki, Allah'ın cezasından asla kaçıp kurtulamaz ve Allah'tan başka hiçbir hâmi ve dost bulamaz. Onlar besbelli bir sapıklık içindedirler.

Kim Allah'ın da'vetçisine uymazsa, yeryüzünde (başına inecek belaya) engel olamaz. Kendisinin O'ndan başka velileri de olmaz. Onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.

Allâh'ın da'vetcisine icâbet itmeyen kimse dünyâda 'azâbdan kurtulmağa kâdir değildir. Ona Allâh'dan gayrı dost da yokdur. Onlar hakdan uzak dalâletdedirler.

“Ama kim, Allah’a çağıran kişiye olumlu cevap vermezse bu topraklarda onun elinden kurtulamaz. Allah ile arasına girecek dostları da olmaz. Böyleleri açık bir sapıklık içindedirler.”

Kim Allah'ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde kaçıp sığınacağı bir yer yoktur. Onun Allah'tan başka bir velisi de yoktur. İşte böyleler apaçık bir sapıklık içindedir.

Allah'a çağıran davetçiye uymayan kimse ise, dünyada Allah'ı âciz bırakacak değildir; onun için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. Onlar apaçık bir şaşkınlıktadır.

Allah'ın davetçisine uymayan, yeryüzünde hiç kimseyle yarışamaz/hiç kimseyi âciz bırakamaz. Böylesinin, Allah dışında/Allah'ın davetçisi dışında evliyası da olmaz. Böyleleri apaçık bir sapıklık içindedir.

daħı her kim uy virmeye Tañrı oķıyıcısına degül 'āciz eyleyici yirde daħı yoķdur anuñ andan ayruķ arķa viriciler. şunlar azġunlıķ içindedür bellü.

Kim ki icābet eylese Tañrıya da‘vet idene, ol ‘āciz eylemez yirlerde. Daḫıbulunmaya aña Tañrı ‘aẕābından ḳurtarıcı kimse. Anlar āşikāre azġun‐luḳdadur.

Allahın carçısını qəbul etməyən (bilsin ki) yer üzündə qaçıb canını Ondan (Onun əzabından) qurtara bilməz və ona Allahdan başqa kömək edən dostlar da tapılmaz. Belələri açıq-aşkar (haqq yoldan) azmışlar!”

And whoso respondeth not to Allah's summoner he can nowise escape in the earth, and ye (can find) no protecting friends instead of Him. Such are in error manifest.

"If any does not hearken to the one who invites (us) to Allah, he cannot(4811) frustrate ((Allah)´s Plan) on earth, and no protectors can he have besides Allah. such men (wander) in manifest error."

4811 If a person refuses to believe the Truth, or opposses it, it has not the least effect on Allah's Holy Plan, which will go on to its completion; b... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.