18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Câsiye Suresi 37. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velehu-lkibriyâu fî-ssemâvâti vel-ard(i)(s) vehuve-l’azîzu-lhakîm(u)

Ve onundur ululuk göklerde ve yeryüzünde ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.

(Çünkü) Göklerde ve yerde Kibriya (büyüklük ve ululuk) O’na aittir. O, Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

Göklerde ve yeryüzünde büyüklük ancak O'na mahsustur, o güçlüdür, O'nun gücüne hiçbir güç erişemez, O yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır.

Göklerde ve yerde büyüklük, azamet O'na mahsustur. Kudret ve hikmet sahibi, hükümran olan O'dur.

Göklerde ve yerde ululuk O'nundur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde azamet O'nundur. O, Azîz'dir = her şeye galibdir. Hakîm'dir = hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde büyüklük ve yücelik O’na mahsustur. O, üstün, güçlü ve her şeyi yerli yerinde yapandır.

Göklerde ve yerde bütün ululuk O'nundur. Yalnız O, kudretlidir; hikmet sahibidir.[549]

[549] Câsiye sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVII, 487-489.

36,37. Göklerle yerin, âlemlerin de Tanrısı bulunan Allaha öğüş, göklerde, yerde ululuk O'nun, O emredir, O bilge

Göklerde ve yerde azamet/büyüklük yalnız O'na mahsustur. Ve O, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

Semâvâtda ve arzda azamet ânındır ’azîz ve hakîmdir.

Göklerde ve yerde azamet O'nundur, O, güçlüdür, Hakim'dir.*

Göklerde ve yerde ululuk O’na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde ululuk O’na aittir. O sonsuz güç, sınırsız hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde azamet yalnız O'nundur. O, azîzdir, hakîmdir.

Göklerde ve yerde tüm büyüklükler O'na aittir. O Üstündür, Bilgedir.

Göklerde ve yerde büyüklük ve hâkimiyet O'nundur. O, Aziz'dir (herşeye galiptir); Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

Ve Göklerde, Yerde büyüklük onun, o öyle azîz, öyle hakîm

Göklerde ve yerde azamet/yücelik sadece O’na aittir. O her işinde mutlak galip olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde erişilmez büyüklük ve egemenlik yalnızca O'nundur. O, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.

Göklerde de, yerde de büyüklük ancak Ona mahsusdur. O, mutlak kaadirdir, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir.

Hem göklerde ve yerde büyüklük, yalnız O'na mahsustur; ve O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

Göklerde ve yerde bütün büyüklenmeler ona yakışır. O çok güçlü olan ve her şeyin hükmünü verendir.

Yerlerde de göklerde de büyüklük Ona yaraşır. O, erklidir, doğruyu bildiricidir.

Göklerde ve yerde büyüklük O/na mahsustur. O, yegâne galiptir, hakimdir.

Göklerde ve yerde ululuk [kibriya] O’na aittir. O, Azîz’dir, Hakîm’dir.

Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. O, güçlü ve hikmet sahibidir.

Göklerde ve yerde büyüklük ve azamet sadece O’nun hakkıdır ve yalnızca O’dur, sonsuz kudret ve hikmet sahibi!

Yer ve Gökler’de Büyüklükler O’nundur.
Hakîm Azîz de O’dur.

Göklerde ve yerde tüm büyüklük sıfatları sadece ona yakışırdı. O, gücüyle her şeye egemendi.

Göklerde yerde büyüklük sadece Allah’a aittir. Hiç kimse kendini yeryüzünde gökyüzünde büyük saymasın. Çünkü yeryüzünün de gökyüzünün de hâkimi, mutlak yöneticisi Allah’tır. Her yerde Allah’ın yasaları geçerlidir. İnsanlardan bazılarının kendi yasalarıyla insanları yönetmeleri, kendilerini yasa koyucu görmeleri, insanlara hükümran olmaları işi değiştirmez. Bu özgürlük sadece onları denemek için verilmiştir. Onlar bu özgürlüğü kullanarak açıkça suç işlemişlerdir. İşledikleri suçtan dolayı şiddetli şekilde cezalandırılacaklardır. Onların yaptığı hiçbir şey yanlarına kalmayacaktır.

Göklerde ve yerde büyüklük yalnızca O’na aittir. O güçlüdür, doğru hüküm verendir.

Göklerde ve yerde bütün yücelikler, Ona aittir. Zîrâ O çok güçlüdür, hüküm (ve hikmet) sahibidir.

Göklerde ve yerde bütün azamet yalnız O’nundur; ve yalnız O, kudret ve hikmet sahibidir!

Zira göklerde ve yerde büyüklük yalnızca Allah’ındır. O’dur mutlak üstün ve yüce olan ve her hükmü doğru olan. 13/16, 43/82

Göklerde ve yerde erişilmez büyüklük O’na mahsustur: zira O’dur mutlak üstün ve yüce olan, her hükmünde tam isabet kaydeden sadece O’dur.[⁴⁴⁹⁷]

[4497] İman ve tasdik ettik ya Rab! İnsana şeref olarak Sana kul olmak yeter!

Göklerde ve yerde azamet, yücelik sadece O'nundur. Her şeye gücü ye-tendir, hüküm ve hikmet sahibidir O!..

Göklerde ve yerde büyüklük O’na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ve göklerde ve yerde büyüklük O'na mahsustur ve azîz, hakîm olan da O'dur.

Göklerde ve yerde ululuk yalnız O'na aittir. Azîz ve hakîm O'dur (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Göklerde ve yerde ululuk, yalnız O'na aittir. O, azizdir hakimdir.

Göklerde ve yerde kibriyâ (en büyüklük) O'na 'âiddir. O, gâlib ve kâdir ve tedbîrinde hakîmdir.

Göklerde de yerde de büyüklenme hakkı sadece O’ndadır. Üstün olan ve doğru kararlar veren O’dur.

Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. Aziz ve hakim O'dur.

Göklerde ve yerde büyüklük Onundur. Onun kudreti herşeye üstündür, hikmeti ise herşeyi kuşatmıştır.

Göklerde ve yerde ululuk/büyüklük O'nundur! Azîz'dir O, Hakîm'dir.

daħı anuñdur ululıķ göklerde daħı yirde daħı ol beñdeşsüzdür dürüst işlü dürüst sözlü.

Daḫı anuñdur ululuḳ göklerde ve yirlerde. Daḫı oldur ḥikmetler issi‘azīz Tañrı.

Göylərdə və yerdə böyüklük (ululuq yalnız) Ona məxsusdur. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!

And unto Him (alone) belongeth majesty in the heavens and the earth, and He is the Mighty, the Wise.

To Him be glory throughout the heavens and the earth: and He is Exalted in Power, Full of Wisdom!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.