Ve terâ kulle ummetin câśiye(ten)(c) kullu ummetin tud’â ilâ kitâbihâ-lyevme tuczevne mâ kuntum ta’melûn(e)
O gün Sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak göreceksin. Her ümmet kendi kitabına (kutsal kaynaklarına ve amel kayıtlarına göre) çağrılıp (hesaba çekilecek ve) "Bugün (dünyada iken) yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz" (denilecektir).
Ve görürsün ki her ümmet, diz çökmüş, kendi kitabına çağrılmada. O gün, ne yaptıysanız onun karşılığını bulur, ona göre mücazata ve mükafata erişirsiniz.
Ve o gün bütün insanları, o günün dehşetinden dolayı, zillet içinde diz üstü çökmüş, perişan bir halde görürsün. Herkes kendisi hakkında tutulan kitabıyla, kayıtlarıyla yüzleşmeye çağrılır. O gün ne yaptıysanız mutlaka karşılığını bulacaksınız.
O gün, her milleti diz çökmüş görürsün. Her millet, kendilerine gönderilen ilâhî kitabı yeniden görmeye ve amel defterlerini okumaya sevk edilir.
“Bugün amellerinizin karşılığını göreceksiniz” denilir.*
(O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz."
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. 'Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz.'
Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din sahibi) amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki:) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek.
O gün her toplum toplanıp diz çökerler. Her toplum kendi kitaplarına çağrılacaklar. (O kitap:) “İşte bugün yaptıklarınızın karşılığı(*) size verilecektir.” (der.)*
O gün bütün insanları diz çökmüş görürsün. Herkes kendi kitabına çağrılır. Onlara şöyle denir: “Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.”
Her ümmetin, diz çöktüğün görürsün, her ümmet çağrılır öz defterine, işlemiş bulunduğunuz şey yüzünden o gün ceza görürsünüz
O gün bütün ümmetleri/insanları, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette (zillet içinde) görürsün. Herkes, kendi hesabıyla yüzleşmeye çağrılır. (Onlara:) “Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alacaksınız” (denir).*
Her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabına çağrılır. Onlara denir ki: "Bugün, size işlediğinizin karşılığı verilecektir."
O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) «Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!» *
Her toplumu diz çökmüş halde görürsün. Her toplum kendi kitabına çağrılır: "Bugün size, yaptıklarınızın karşılığı ödenecektir."
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır, onlara: "Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
Ve her ümmeti görürsün ki diz çökmüştür, her ümmet kitabına da'vet olunuyordur, bu gün o yaptığınız amellerin cezâsı verilecek
Her ümmeti toplanmış görürsün. Her ümmet, amel defteriyle yüzleşmeye çağrılır: “Bugün, yaptıklarınızın karşılığı size verilecektir.”
Ve sen (Habîbim) her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet kitabı (nın başı) na çağırılacak (ve onlara şöyle denilecekdir:) «Bu gün (dünyâda) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecek».
Ve (o gün) her ümmeti câsiye (diz çökmüş) olarak görürsün! Her ümmet, kendi kitâbına (amel defterlerine) çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün, yapmakta olduklarınızlakarşılık göreceksiniz!”
O gün bütün inanç sahibi gurupları diz çökmüş olarak görürsün. Her inanç gurublarından her biri, kendi yaptıklarının kayıtlarına davet edilir. “Bugün yalnızca yapmış olduklarınızın karşılıkları ile cezalandırılacaksınız.”
O gün her ümmeti dehşetinden diz çökmüş bir halde [³] görürsün. Her ümmet defter-i âmaline dâvet olunur: Denir ki «— Bugün dünyada ne yapmışsanız onunla cezalanacaksınız»;*
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denir) “Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir.”
O Gün, Allah’a başkaldıran bütün insanların zillet içinde diz üstü yere çökmüş olduklarını göreceksin. Böylece her toplum, kendigünah ve sevaplarının kaydedildiği kitabı görmek için çağrılacak.Ve Allah şöyle buyuracak: “Ey zâlimler! Bugün, dünyadayken yaptığınız her şeyin karşılığını tam olarak göreceksiniz!”
Sen o gün her ümmeti itinalı bir şekilde1 toplanmış olarak görürsün. Sonra her ümmet, kendi kitabıyla (yüzleşmeye) çağrılır2 ve onlara: “Bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!”*
Ve [o Gün] bütün insanları [zillet içinde] diz çökmüş görürsün; herkes kendi sicili ile [yüzleşmeye] çağrılır: “Bugün, yaptığınız her şeyin karşılığını göreceksiniz!
Ve o gün, her toplumu korkudan diz üstü çökmüş göreceksin. Her toplum kendi kitabı/amel defteriyle yüzleşmeye çağrılacak ve işte o gün hepiniz yaptıklarınızın karşılığını tastamam alacaksınız. 18/49, 39/69
Ve o gün her toplumu zillet içinde diz çökmüş bir halde göreceksin; her toplum kendi hesabını (görmeye) çağrılacak: “Bugün yapageldiğiniz her şeyin karşılığını bulacaksınız.
Ve her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. «Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız (denilecektir).»
O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız. [17, 14; 75, 13-15; 18, 49]
(O gün) Her ümmeti (Allah'ın huzurunda) toplanmış görürsün. Her ümmet, kendi Kitabına (yaptığı işlerin tutanağı olan amel defterine) çağırılır: "Bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!"*
Dini toplumların(ümmetlerin) her birini diz çökmüş olarak göreceksin. Her toplum (ümmet) kendi kitabına çağrılacak; o gün hepiniz yaptığınızın karşılığını bulacaksınız.
O gün, her ümmeti diz üstü çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır:-Bugün, yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz! denir.
O gün herbir ümmeti diz çökmüş halde görürsün. Herbir ümmet, hesap defterinin başına çağırılır. O gün, yaptıklarınızın karşılığını bulursunuz.
O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüz yüze getirileceksiniz.
daħı göresin her bölügi dizi üzere oturıcı. her bölük oķına kitābındın yaña. “ol gün cezā virilesiz anı kim işlerdüñüz.”
(Ya Peyğəmbər! O gün) hər ümməti diz çökmüş (yaxud bir yerə yığılmış) görəcəksən. Hər ümmət öz (əməl) dəftərinə tərəf çağırılacaqdır. (Onlara belə deyiləcəkdir: ) “Bu gün sizə (dünyada) etdiyiniz əməllərin əvəzi (mükafatı və ya cəzası) veriləcəkdir!
And thou wilt see each nation crouching, each nation summoned to its record. (And it will be said unto them): This day ye are requited what ye used to do.
And thou wilt see every sect bowing the knee:(4766) Every sect will be called to its Record: "This Day shall ye be recompensed for all that ye did!*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |