Ve âteynâhum beyyinâtin mine-l-emr(i)(s) femâ-ḣtelefû illâ min ba’di mâ câehumu-l’ilmu baġyen beynehum(c) inne rabbeke yakdî beynehum yevme-lkiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḣtelifûn(e)
Bunun gibi, onlara bu emirden (Dini hükümlerden) açık alâmetler ve belgeler verdik. Onlar ise, kendilerine ilim geldikten sonra, birbirini çekememezlikten (Hakka tecavüz ve terslikten) ötürü tefrikaya (ayrılığa) düştüler. Rabbin bunların ihtilaf edip birbirinden ayrı düşündükleri hususlar hakkında, kıyamet günü şüphesiz aralarında hüküm verip yargılayacaktır.
Ve sonradan olacak işe ait de apaçık deliller gösterdik onlara; derken, o hususta kendilerine bir bilgi geldikten sonradır ki ancak aralarındaki hırs ve haset yüzünden ayrılığa düştüler; şüphe yok ki Rabbin, kıyamet gününde, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında, aralarında hüküm verecek.
Ve onlara din işinde veya seni peygamber yapacağımız hakkında, açık deliller verdik. Onlar kendilerine bu bilgilerin verilmesinden sonra, sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin ayrılığa düştükleri her konuda, onlar arasında hüküm verecektir.
Dinî konularda, Hâtemü'l-enbiyâ'nın hak peygamber olduğu konusunda, devlet, millet, ekonomik hayat ve ümmet hayatı ile, kamu düzeni ile ilgili konularda onlara açık deliller, hükümler verdik. Ama onlar kendilerine doğru bilgiler geldikten sonra, liderliği ve hakimiyeti hep kendi uhdelerinde tutma hırsları, hasetleri, haksızlıkları, şer'î kurallara karşı çıkmaları ve bozgunculukları sebebiyle ayrı baş çekerek kasıtlı ihtilâf çıkardılar. Şüphesiz Rabbin, kasıtlı ayrılık çıkarmaya, çarpıtmaya devam ettikleri konularda, kıyamet günü onları sorguya çekecek, cezayı hak edenlerin hükmünü icra edecektir.
Onlara bu işte açık deliller verdik. Onlar ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki kinden dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hüküm verir.
Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
Onlara din işinden açık deliller (ayet ve mucizeler) de vermiştik. Şimdi (bu din işinde) ayrılığa düşmeleri, sırf kendilerine (gerçeğe dair) ilim geldikten sonra azgınlırk ve ihtirastan dolayıdır. Muhakkak ki Rabbin, onların ayrılığa düştükleri şeyde, kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
Ve onlara vahiyden açık bilgiler verdik. Ancak ilim kendilerine geldikten sonra, azgınlık ve kıskançlıktan dolayı ihtilafa girdiler. Şüphesiz senin Rabbin, kıyamet günü onların ihtilaf ettiği konularda onları yargılayacaktır.
Onlara din işinde açık kanıtlar verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.
İşleriyçin, onlara belgeler de vermiştik, kendi aralarında çekemezlik yüzünden, bilgi geldikten sonra ayrışmaya koyuldular; ayrıştıkları şeyi, senin Tanrın kıyamet günü aralarında hükmedecektir
Yine onlara din ve dünya işleriyle ilgili apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden (tekrar) ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda, kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
Din konusunda, onlara belgeler verdik; ancak, kendilerine ilim geldikten sonra birbirini çekememezlikten ayrılığa düştüler. Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında şüphesiz aralarında hükmedecektir.
Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
Din konusunda onlara açık deliller verdik. Ama onlar kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
Onlara apaçık emirler verdik. Kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki çekememezlikten ötürü ayrılığa düştüler. Diriliş Günü senin Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda onların arasında yargı verecektir.
Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düşmüşlerdi. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyâmet günü aralarında hükmedecektir.
Bu emirden onlara beyyineler de vermiştik, imdi ıhtilâf etmeleri sırf kendilerine ılim geldikten sonra aralarında bagy-ü ıhtırastan dolayıdır, muhakkak ki rabbın onların ıhtilâf edip durdukları şeyde Kıyamet günü beyinlerinde hukmünü verecektir
Onlara, buyruklardan, apaçık, açıklayıcı bilgiler verdik. Sonra onlar, kendilerine ilim geldikten sonra hırslarına kapılarak ayrılığa düştüler. Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda Kıyamet Günü hüküm verecektir.
Onlara (dîn) emr (in) den açık açık deliller de vermişdik. Şimdi onların (bu emr hakkında) ihtilâfa düşmeleri (başka sebeble değil) ancak kendilerine (hakıykat-ı haale dâir) bilgi geldikden sonra aralarındaki ihtirasdan dolayıdır. Şübhesiz Rabbin onların ihtilâf etmekde oldukları şeyler hakkındaki hükmünü kıyaamet günü aralarında verecekdir.
Hem onlara bu emir hakkında (din husûsunda) açık deliller verdik. Fakat (onlar), ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki azgınlıktan (ve hasedden) dolayı ihtilâfa düştüler. Şübhesiz ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşegeldikleri şeyler hakkında kıyâmet günü aralarında hüküm verecektir.
Onlara işlerinde de açıklayıcı bilgiler vermiştik. Ancak, onlara o açıklayıcı bilgiler geldikten sonra, aralarındaki çekememezlikten dolayı ayrılıklara düştüler. Elbette ki senin Rabbin kıyamet günü, aralarında ayrılığa düştükleri şeylerin hükmünü verecektir.
Onlara Tevrat/ta işleri hususunda açık deliller [³] de verdik. Onlar, ancak hakikat hali bildikten sonra aralarında çıkan haset ve hırstan dolayı ihtilâfa düştüler [⁴]. Üzülme, çünkü Rabbin aralarında ihtilâf ettikleri şeyi kıyamet günü bitirecek.*
Ve onlara (dini) emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ihtirastan kaynaklanan azgınlık yüzünden ihtilafa düştüler. Şüphesiz senin Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
Ve onlara, hak dinin özü, esası ve amacı konusunda apaçık deliller vermiştik. Ne var ki onlar, kendilerine ilim ve hikmet dolu ayetlergeldikten sonra, sırf aralarındaki çıkar çatışmaları, kin, ihtirâs, azgınlık ve çekememezlik yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Böylece Peygamberlerin getirdiği inanç sistemini terk edip, bunun yerine kendi uydurdukları hurâfeleri din hâline getirdiler. Ama hiç şüphen olmasın ki, Rabb’in ayrılığa düştükleri her konuda, Diriliş Günü aralarında hükmünü verecektir.
Onlara bu (son Peygamber) konusunda1 açık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki çekemezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü onların ayrılığa düştükleri her konuda aralarında adaletle hüküm verecektir.*
Yine onlara din ve dünya işleri ile ilgili gerekli bilgileri öğretmiştik. Fakat onlar kendilerine ilahi bilgiler geldikten sonra sırf hırs ve kıskançlık yüzünden kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Şüphesiz Rabbin aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda kıyamet günü kesin hükmünü verecektir. 2/113, 3/55, 42/10
Dahası onlara (tevdi edilen) görevden dolayı açık işaretler vermiştik.[4481] Ne ki onlar durdular durdular da, kendilerine bilgi geldikten sonra -sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden- ayrılığa düştüler:[4482] Şu kesin ki, Rabbin Kıyamet Günü ayrılığa düştükleri her konuda onlar arasında hüküm verecektir.*
Ve onlara o emirden açık emirler vermiştik, artık ihtilafta bulunmadılar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra bir azgınlık olarak (ihtilâfa, düştüler). Şüphe yok ki, senin Rabbin Kıyamet günü onların aralarında kendisinde ihtilaf eder oldukları şeyler hakkında hüküm verecektir.
Onlara din işinde parlak deliller, mûcizeler verdik. Şimdi onların din konusunda ihtilaf etmeleri, sırf kendilerine gerçeğe dair ilim geldikten sonra haset ve ihtirastan dolayıdır. Senin Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hükmünü verecektir.
Ve onlara bu (din) iş(in)de açık deliller verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz, Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.
Onlara, görevlerini açıklayan belgeler verdik. İhtilafa düşmeleri, kendilerine bu bilgi[*] geldikten sonra aralarında çıkan kıskançlıktan dolayı oldu. Senin Rabbin (Sahibin), onların ihtilaf ettikleri konularda (mezardan) kalkış günü kararını verecektir.*
Onlara emrimizi bildiren belgeler vermiştik. Kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki “bağy” yüzünden anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Rabb'in, kıyamet günü, aralarında anlaşmazlığa düştükleri konuda hüküm verecektir.
Onlara din konusunda apaçık deliller de vermiştik. Fakat onlar, kendilerine bilgi ulaştıktan sonra, sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Rabbin, onların ihtilâf ettikleri şey hakkında kıyamet günü aralarındaki hükmünü verecektir.
Onlara, iş ve yönetime ilişkin açık-seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir.
daħı virdük anlara delįller işden ya'nį dįn işinden pes ŧartışmadılar ya'nį muḥammed ḥaķķında illā andan śoñra kim geldi anlara bilmek ḥased içün aralarında. bayıķ çalabuñ hükm eyleye aralarında ķıyāmet güni anuñ içinde kim oldılar anuñ içinde ŧartışurlar.
Onlara din işində (dini məsələlərdə və ya Muhəmməd əleyhissəlamın peyğəmbər göndəriləcəyi barədə) açıq-aşkar dəlillər vermişdik. Onlar yalnız (tövhid, dini əmrlərin büsbütün həqiqət olduğu haqda) özlərinə elm (qəti dəlillər) gəldikdən sonra aralarındakı həsəd (ədavət) üzündən (dində) ixtilafa düşdülər. (Ya Rəsulum!) Həqiqətən, sənin Rəbbin ixtilafda olduqları məsələlər barəsində qiyamət günü onların arasında hökm edəcəkdir!
And gave them plain commandments. And they differed not until after the knowledge came unto them, through rivalry among themselves. Lo! thy Lord will judge between them on the Day of Resurrection concerning that wherein they used to differ.
And We granted them Clear Signs in affairs (of Religion): it was only(4754) after knowledge had been granted to them that they fell into schisms, through insolent envy(4755) among themselves. Verily thy Lord will judge between them on the Day of Judgment as to those matters in which they set up differences.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |