Fertakib innehum murtakibûn(e)
Öyleyse artık Sen, (zalimlerin başlarına gelecekleri) gözleyip bekle!.. (Zira) Onlar da (korku ve endişe içinde) beklemektedirler.
Artık gözetle, bekle; şüphe yok ki onlar da gözetlemedeler, beklemedeler.
Öyleyse gözetleyip bekle, başlarına ne geleceğini… Şüphe yok ki onlar da ne olacak diye beklemekteler…
Artık sen, sana gelecek yardımı, onların başlarına gelecekleri gözle. Onlar da senin başına gelecekleri gözleyip durmaktadırlar.*
Artık sen (onların başlarına gelecekleri) gözle. Onlar da gözlüyorlar.
Öyleyse sen gözleyip-bekle; elbette onlar da gözleyip-bekliyorlar.
Artık (onların helâkini) bekle; çünkü onlar (senin helâkini) bekliyorlar.
Bekle! Onlar da bekliyorlar. (Kimin haklı olduğu ortaya çıkacaktır.)
Öyleyse bekle, çünkü onlar da bekliyorlar.[545]*
Sen bekliyesin, onlar da bekliyorlar
(Hala akıllarını kullanmazlarsa) artık sen (onların başına gelecekleri) bekle! Unutma ki, onlar da (senin anlatılanlarının ne zaman boşa çıkacağını) beklemektedirler.
58,59. Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.*
Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
(Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.
O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar
Artık gözetle! Onlar da gözetleyenlerdir.
Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler.
O hâlde (eğer dinlemezlerse, onların helâkini) gözetle; doğrusu onlar da (senin başına bir şey gelmesini) gözetleyicidirler.
Sen sonucu bekle. Onlarda bekleyecekler.
Artık onlara gelecek azabı gözetle, onlar da sana fenalık gelmesini gözetliyorlar.
Artık gözet, şüphesiz onlar da gözeticilerdir.
Öyleyse, sen çağrıya devam et ve Rabb’in neler gösterecek, onu bekle;zaten onlar da başlarına gelecek azâbı bekliyorlar!
O halde sen (onların başlarına gelecekleri) biraz bekle. Zâten onlar da beklemekteler.
Öyleyse [geleceğin ne getireceğini] bekle: unutma, onlar da bekliyorlar. 35
Şimdi bekle gör onların başına neler geleceğini zaten onlar da senin başına gelecekleri bekliyorlar. 11/39, 25/42, 102 tekasür suresi
Artık sen de (yukarıda tanıtılan cennetini) bekle; çünkü ötekiler (yukarıda tanıtılan cehennemlerini) bekliyorlar!
Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.
O halde neticeyi bekle! Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler. [58, 21; 40, 51-52]
Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).
Sen onları takip et, onlar da seni takip edeceklerdir.
O halde bekle zaten onlar da bekliyorlar.
Artık neticeyi bekle; onlar da bekliyorlar.
Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.
pes göz dut ya'nį kāfirler helākine bayıķ anlar göz dutıcılardur.
(Ya Peyğəmbər!) Sən (müşriklərin ölümünü, məğlubiyyətini) gözlə. Şübhəsiz ki, onlar da (sənin ölümünü, məğlubiyyətini) gözləyirlər!
Wait then (O Muhammad). Lo! they (too) are waiting.
So wait thou and watch; for they (too) are waiting.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |