Ve lekadi-ḣternâhum ‘alâ ‘ilmin ‘alâ-l’âlemîn(e)
Andolsun Biz onları (İsrailoğullarını), bir ilim üzere (yeni bilimsel keşiflerle) âlemlere üstün hale getirmiştik.
Ve andolsun ki İsrailoğullarını, bilerek bütün alemlerden üstün olmak üzere seçtik.
Andolsun ki, İsrailoğullarının durumunu bilerek, onları dünya milletlerinin üzerine seçip tercih ettik, onlar o devrin lider toplumu idiler.
Andolsun biz, İsrâiloğulları'na, bilerek, âlemlerin, ilâhî emirlere itaatkâr oldukları çağda ve bölgedeki insanların üstünde bir imtiyaz vermiştik.
Andolsun ki biz onları bir bilgi üzere alemlere üstün kıldık.
Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.
Celâlim hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik.
Andolsun! Biz, bir bilgi üzere o İsrailoğullarını insanlardan üstün kıldık.
Andolsun, biz bilerek İsrâiloğulları'nı çağların insanlarına tercih ettik.
Biz bilgi üzerine, âlemlerin üstüne onları seçtik
Musa'ya bağlı olan (İsrailoğullarını gönderdiğimiz vahiy ile) o devirdeki diğer bütün insanlara üstün kıldık. *
And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık.
Andolsun, onları, bir bilgi üzerine (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık.
Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
Tüm halkın arasından özellikle onları seçtik.
Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık.
Ve şanım hakkı için: biz onları bir ılim üzere âlemîne karşı ıhtıyar eylemiştik
Ant olsun ki onları¹ bilerek diğer âlemler üzerine tercih ettik.²*
Andolsun ki biz onlara — (hallerini) bilerek — (zamanlarındaki) âlemlerin üstünde bir imtiyaz vermişdik.
And olsun ki, onları (İsrâiloğullarını kendi asırlarındaki) âlemlerin üzerine (lâyık olduklarını) bilerek seçtik (de onlara üstünlük verdik).
Bizde olan bir bilgi üzerine, İsrail oğullarını yeryüzündeki diğer insanlara tercih ettik.
* Biz, İsrail oğullarını hallerini bilerek cihana ihtiyar etmiştik.
Şüphesiz biz onları bir ilim üzere âlemlere karşı üstün kıldık.
İsrail Oğulları’nı kurtarmakla kalmadık, bu dâvâyı omuzlayıp insanlığa yol göstermeleri için onları bilerek seçtik ve kendi zamanlarındaki bütün diğer toplumlardan üstün kıldık.
Biz, onları (kendi zamanlarında)1 bilerek âlemlere üstün kıldık.*
ve Biz onları bilerek bütün diğer toplumlardan üstün kıldık, 15
And olsun ki biz onları ilahi bir bilgiyle/vahiyle diğer milletlerin içerisinden seçmiştik. 7/104...110, 10/88.92, 44/19...33
Doğrusu onları, akıl sır ermez ilâhî bir bilgiye istinaden[4451] çağdaşları olan tüm toplumlar içerisinden böyle seçmiştik;*
Celâlim hakkı için onları (Benî İsrâil'i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık.
Mûsâ'ya bağlı olanları da, durumlarını bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kıldık.
Andolsun biz, onları bir bilgiye göre alemlere üstün kıldık.
Aslında onları(Firavun ve halkını), kendilerindeki bir ilimden dolayı herkese tercih de etmiştik.
Onları bir ilim üzerinde toplumlar üzerine seçkin kıldık.
Biz onları bilerek o zamanın milletlerine üstün kıldık.
Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.
daħı bayıķ üyürdük anları bilmeg-ile ya'nį Tañrı bildügi-y-ile 'ālemler üzere.
And olsun ki, Biz onları (İsrail övladını) Özümüz bilə-bilə aləmlərdən (bir hikməti-ilahi ilə zəmanələrindəki bəşər əhlindən) üstün tutduq.
And We chose them, purposely, above (all) creatures.
And We chose them aforetime above the nations, knowingly,(4712)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |