Ve lekad fetennâ kablehum kavme fir’avne ve câehum rasûlun kerîm(un)
Ve andolsun ki onlardan önce Firavun'un kavmini de sınamıştık ve onlara güzel huylu bir peygamber gelmişti de.
Andolsun Biz kendilerinden önce, Firavun’un kavmini de deneyip imtihandan geçirdik. Onlara üstün meziyetli kerim bir elçi (Hz. Musa) gelmişti;
Biz onlardan uzun zaman önce de, Firavun halkını aynı yolla sınadık; Onlara şerefli bir elçi de gelmiş ve
Andolsun, onlardan önce, biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara asâletli, değerli bir Rasul, Mûsâ gelmişti.
Andolsun, onlardan önce Firavun'un kavmini de imtihan ettik ve onlara şerefli bir peygamber geldi.
Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;
Celâlim hakkı için, onlardan (Kureyş'den) önce Firavun'un, kavmini imtihan ettik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişti.
Ve andolsun, onlardan önce de Firavun kavmini denedik. Onlara çok iyi bir elçi gelmiş idi.
17,18. Andolsun, biz onlardan önce de, Firavun'un toplumunu imtihan etmiştik. Onlara da değerli bir peygamber gelmiş ve şöyle demişti: “Ey Allah'ın kulları! Çağrıma uyarak bana karşı görevinizi yerine getiriniz. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”[543]
Biz önceden, Firavun ile ulusunu sınamış idik, hem onlara, çok da sayın bir peygamber gelmişti
Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir resul (Musa) gelmişti.
Zâten ânlardan evvel Fir’avn’ın kavmini imtihâna çekdik ve ânlara muhterem bir rasûl gönderdik.
And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki:
Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.
17-18. Onlardan önce Firavun’un kavmini de imtihan ettik; onlara, şunu söyleyen değerli bir elçi geldi: “Ey Allah’ın kulları! Bana istediğimi verin, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.”
17, 18. Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.
Onlardan önce Firavun'un halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:
Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.
Celâlım hakkı için onlardan evvel Fir'avnin kavmını fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti
Kasem olsun ki, biz onlardan önce de Firavun’un kavmini imtihân etmiştik, onlara çok değerli/şerefli bir peygamber (olan Mûsâ) gelmişti.
Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir'avn kavmini de imtihan etdik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişdi,
Celâlim hakkı için, kendilerinden önce Fir'avun kavmini de imtihân ettik; onlara da şerefli bir peygamber (olan Mûsâ) geldi.
Muhakkak ki, biz, onlardan (Kur’an’a muhatap olan insanlardan) önce (kendilerine mal, mülk, servet, iktidar ve bütün maddi imkânlar vererek) Firavun toplumunu da sınamıştık. Ve kendilerine (mesajlarımızı ulaştırmak üzere) seçkin bir elçi gelmişti. *
Onlardan önce Firavunun kavmini denemiştik ve onlara çok değerli bir elçi gelmişti.
Ant olsun ki Biz onlardan önce Firavun ulusunu da sınadık. Onlara görklü bir elçi gelmişti.
* Onlardan evvel Firavun kavmini de imtihana çektik. Onlara mükerrem ve muazzez bir peygamber gelmiş
Andolsun, onlardan önce Biz, Firavun’un kavmini de denemiştik [fetennâ]. Onlara yüce/onurlu bir elçi gelmişti.
Şüphesiz biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denemeden geçirmiştik ve de onlara yüce bir peygamber gelmişti.
Gerçek şu ki, onlardan önce Firavunu ve halkını da buna benzer bir sınavdan geçirmiştik: Onlara, Mûsâ gibi değerli bir Elçi gelmiş ve şöyle demişti:
And olsun Firavun’un kavmini de onlardan önce imtihan ettik! Onlara kerîm bir rasûl geldi. Diye ki:
Resulüm! Biz bunlardan önce Firavun halkını da denedik. Hatta kendilerine gelen değerli elçimiz:
Muhakkak ki onlardan önce Firavun kavmini de sınamıştık! Onlara değerli bir elçi gönderdik!
Yemin olsun ki kendilerinden önce Firavun’un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara değerli bir elçi gelmişti.
Yemin olsun Biz onlardan önce, Firavun’un toplumunu da denedik ve onlara çok değerli bir Peygamber (olan Mûsa) gelmişti.
BİZ onlardan [uzun zaman] önce Firavun halkını [aynı yolla] sınadık: onlara soylu bir elçi gelmiş [ve,]
Nitekim biz onlardan daha önce de Firavun halkını sınamıştık. Onlara da saygın bir elçi gelmiş ve şöyle demişti. 10/83, 40/23...50
DOĞRUSU Biz, onlardan önce de Firavun kavmini sınamıştık. Onlara seçkin[⁴⁴⁴²] bir elçi gelmiş
Andolsun ki -onlardan önce- biz Firavun kavmini de imtihan etmiştik, onlara çok şerefli bir peygamber de gelmişti.
Ve onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara ikramda bulunan bir resul (Mûsâ) gelmişti.
Andolsun ki, onlardan evvel Fir'avun'un kavmini bir imtihana tâbi tuttuk ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti.
17, 18. Biz onlardan önce Firavun'un halkını da imtihan ettik, onlara da pek değerli bir resul gelip demişti ki: “Ey Allah'ın kulları, benim hakkımı verin, yani tebliğimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
Andolsun, onlardan önce Fir'avn toplumunu da (imkanlar vererek) sınadık. Onlara değerli bir elçi geldi, (şöyle diyerek):
Biz, bunlardan evvel Fir'avn kavmini imtihân itdik. Onlara kerîm rasûl geldi.
Onlardan önce (yine kadir gecesi verilen kararla) Firavun’un halkını da zor bir imtihana sokmuştuk; onlara da değerli bir elçi gelmiş, şöyle demişti:
Onlardan önce Firavun kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi gelmişti.
Onlardan önce Biz Firavun'un kavmini de sınamıştık. Onlara çok şerefli bir peygamber geldi ve dedi ki:
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.
daħı bayıķ śınaduķ anlardan ilerü fir'avn ķavmin daħı geldi anlara yalavaç ħurmatlu ya'nį mūsā
Daḫı biz ṣınaduġ‐ıdı anlardan burun Fir‘avn ḳavmini. Daḫı geldi‐y‐idi özlerine şerīf peyġamber.
And olsun ki, Biz onlardan əvvəl Fir’on qövmünü imtahana çəkmişdik. Onlara möhtərəm bir peyğəmbər (Musa) gəlmişdi.
And verily We tried before them Pharaoh's folk, when there came unto them a noble messenger,
We did, before them, try the people of Pharaoh:(4700) there came to them a messenger most honourable,(4701)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |