Ve lekad erselnâ mûsâ bi-âyâtinâ ilâ fir’avne ve mele-ihi fekâle innî rasûlu rabbi-l’âlemîn(e)
Ve andolsun ki Musa'yı, delillerimizle Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine gönderdik de ben dedi, şüphe yok ki alemlerin Rabbinin peygamberiyim.
Andolsun Biz Musa’yı, Firavun’a ve onun ’önde gelen iktidar takımına’ ayetlerimizle yolladık. O da sadece: "Gerçekten ben, âlemlerin Rabbinin elçisiyim" deyip (Hakka çağırmıştı).
İşte bu şekilde Musa'yı ayetlerimizle Firavun ve çevresindeki ileri gelenlere gönderdik. Musa onlara: “Bakın” dedi. “Ben bütün alemlerin Rabbinden gönderilen bir elçiyim.”
Andolsun biz Mûsâ'yı Firavun'a, devlet büyüklerine ve kodamanlarına, birliğimize, kudretimize delâlet eden âyetler, mûcizelerle, tebliğ görevi ile özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik. Mûsâ:
“Ben âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi olan Allah'ın Rasulüyüm” dedi.
Andolsun biz Musa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. O da: "Şüphesiz ben alemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi.
Andolsun, Biz Musa'yı, Firavun'a ve onun 'önde gelen çevresine' ayetlerimizle gönderdik. O da, dedi ki: 'Gerçekten ben, alemlerin Rabbinin elçisiyim.'
Gerçekten Mûsa'yı da mucizelerimizle Firavun'a ve topluluğuna peygamber gönderdik. (Varıb da onlara) şöyle dedi: “- Doğrusu ben, bütün âlemlerin Rabbinin peygamberiyim.”
Andolsun! Biz Musa’yı, mucizelerimizle Firavun ve meclisine gönderdik. “Ben, Rabb-ül Âlemin olan Allah’ın elçisiyim” dedi.
Biz belgelerimizle Musa'yı, Firavun ile ulusuna gönderdik, o dedi ki: «Ben, âlemlerin Rabbi olan Tanrının peygamberiyim !»
Andolsun, biz Musa'yı (Allah'ın Rab oluşuna apaçık delil teşkil eden) âyetlerimizle Firavuna ve oligarşisine göndermiştik de o (onlara): “Şüphesiz ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.
Mûsâ’yı mu’cizelerimiz ile Fir’avn’a ve saltanatının ekâbirine gönderdik "Ben rabbu’l ’âlemînin rasûlüyüm" didi.
And olsun ki Biz Musa'yı mucizelerimizle Firavun'a ve erkanına göndermiştik, "Şüphesiz ben, Alemlerin Rabbinin elçisiyim" demişti.
Andolsun, biz Mûsâ’yı mucizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik de o, “Şüphesiz ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.
Mûsâ’yı, mûcizelerimizle destekleyerek Firavun ve çevresine gönderdik. (Onlara) “Ben âlemlerin rabbinin elçisiyim” dedi.
Andolsun biz Musa'yı âyetlerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına göndermiştik de Musa: Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim, demişti.
Örneğin; Musa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve erkanına gönderdik ve "Ben evrenlerin Rabbinin elçisiyim," demişti.
Andolsun ki, biz Musa'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarına gönderdik. Musa: "Ben gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah'ın peygamberiyim." dedi.
Celâlim hakkı için Musâyı âyetlerimizle Fir'avne ve cem'ıyyetine gönderdik, vardı haberiniz olsun, dedi: ben bütün âlemlerin rabbının Resulüyüm
Kasem olsun ki, biz, Mûsâ’yı âyetlerimizle, Firavun’a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik de o (onlara), “Şüphesiz ben âlemlerin Rabbinin peygamberiyim” demişti.
Andolsun ki biz Musâyı da âyetlerimizle Fir'avne ve cemâatine peygamber olarak gönderdik de o, «Ben gerçek âlemlerin Rabbinin elçisiyim» dedi.
Celâlim hakkı için, Mûsâ'yı da mu'cizelerimizle Fir'avun'a ve ileri gelenlerine gönderdik de: “Gerçekten ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim!” dedi.
Ve gerçekten, biz Musa’yı ayetlerimizle Firavun’a ve erkânına göndermiştik de o (onlara): “Kuşkusuz ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.
Biz Musa’yı açık delillerle Firavun’a ve onun seçkin yöneticilerine göndermiştik de, Musa onlara “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.
Ant olsun ki Biz Musa’yı belgelerimizle Firavun’a ulusunun ileri gelenlerine elçi gönderdik. Musa dedi: "Ben bütün varlıkların çalabı yönünden gönderilen elçiyim."
* Biz Musa/yı mûcizelerimizle Firavun/a ve saltanatına şerik olan ileri gelenlerine göndermişiz. Musa onlara «— Ben âlemlerin Rabbi olan Tanrı/nın peygamberiyim» dedi.
Andolsun Biz Musa’yı da mucizelerimizle [âyât] Firavun ve ileri gelenlerine göndermiştik. “Muhakkak ki ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.
Şüphesiz biz Musa'yı, Firavun'a ve onun önde gelen çevresine ayetlerimizle gönderdik. O da, “Gerçekten ben, âlemlerin Rabbinin elçisiyim” dedi.
Doğrusu Biz Mûsâ’yı, hakîkati gözler önüne seren delillerimizle ve apaçık mûcizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik. Mûsâ onlara, “Şüphesiz ben, Mısır’ın ve bütün âlemlerin gerçek Sahibi, Efendisi, Yöneticisi, yani Rabb’i olan Allah’ın size gönderdiği Elçisiyim!” dedi.
And olsun ki Firavun’a ve takımına âyetlerimizle Musa’yı gönderdik!
“Ben, Âlemler’in rabbinin rasûlüyüm” dedi.
nitekim Musa'yı mucizeler eşliğinde Firavunlar’a gönderdik. " Ben evren Sahib'inin görevli elçisiyim " dedi.
Musa’yı ayetlerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına göndermiştik! Musa: "Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim!" demişti.
Yemin olsun ki biz Musa’yı delillerimizle Firavun’a ve yöneticilerine göndermiştik de (Musa) “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” demişti.
Yemin olsun Biz Mûsa’yı Firavun’a ve onun ileri gelenlerine mûcizelerimizle gönderdik. O da: “Gerçekten ben âlemlerin Rabbi (olan Allah)’ın elçisiyim.” dedi.
And olsun ki biz Musa’yı ayetlerimizle Firavun’a ve kurmaylarına göndermiştik, O da onlara: – Ben, âlemlerin Rabbinin elçisiyim, dedi. 20/42...44
DOĞRUSU, Musa’yı mucizevî mesajlarımızla Firavun ve etrafındaki seçkinlere de böyle göndermiştik ve demişti ki: “Bakın, ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.”
(Ey Muhammed, senden önceki ümmetler de kendilerine gönderilen peygamberlerle alay etmişlerdi, nitekim) Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik de; Musa onlara: "Ben gerçekten âlemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi. (Onları uyardı, imana davet etti)
Ve biz Mûsâ’yı da âyetlerimizle Fir’avn’a ve ileri gelen adamlarina gönderdik: "Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi.
Andolsun ki, Mûsa'yı âyetlerimizle Fir'avun'a ve onun cemaatine gönderdik. Binaenaleyh dedi ki: «Ben şüphe yok âlemlerin Rabbinin bir Resûlüyüm.»
Nitekim onlardan Mûsâ'yı, delillerimiz ve mûcizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen yetkililerine gönderdik. O da onlara: “Ben Rabbülâlemin'in size elçisiyim” dedi.
Andolsun biz Musa'yı da ayetlerimizle Fir'avn'a ve ileri gelen adamlarına gönderdik: "Ben alemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi.
Biz Mûsâ'yı mu'cizâtımızla Fir'avn'a gönderdik. Didi ki: "Ben rabbu'l 'âlemînin rasûliyim."
Musa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve kurmaylarına göndermiştik:-Şüphesiz ben, evrenin sahibinin elçisiyim, dedi.
Biz Musa'yı da Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine âyetlerimizle gönderdik. O, “Ben Âlemlerin Rabbinin elçisiyim” dedi.
Yemin olsun, Mûsa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve onun üst düzey adamlarına gönderdik de onlara dedi ki: "Ben âlemlerin Rabbi'nin resulüyüm."
daħı bayıķ viribidük mūsā’yı nişānlarumu-ile fir'avn’dın yaña daħı ķavmındın yaña pes eyitti “bayıķ ben yalavaçvan 'ālemler çalabı’sınuñ.”
Taḥḳīḳ biz viribidük Mūsāyı bizüm āyetlerümüzle Fir‘avna, daḫı Fir‘avnḳavmlerine eyitdi: Ben size peyġamberin ‘ālemler Tañrısından.
Biz Musanı Öz mö’cüzələrimizlə Fir’on və onun ə’yan-əşrafının yanına göndərmişdik. O demişdi: “Mən aləmlərin Rəbbinin elçisiyəm!”
And verily We sent Moses with Our revelations unto Pharaoh and his chiefs, and he said: I am a messenger of the Lord of the Worlds.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |