4 Ekim 2024 - 30 Rebiü'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 43. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Festemsik billeżî ûhiye ileyk(e)(s) inneke ‘alâ sirâtin mustakîm(in)

Sen yapış sana vahyedilene, şüphe yok ki doğru yoldasın sen.

Şu halde, Sana vahyedilene sımsıkı-tutun (Kur’an’a ciddiyet ve samimiyetle sarılıp Allah’a sığın); çünkü Sen dosdoğru bir yol üzerinde bulunmaktasın.

Sen sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Öyleyse sen, sana vahyedilene, Kurân'a sarıl. Sen doğru, muhkem, güvenli ve mutedil yolda yürümeye, görevini yapmaya, İslâm'ı yaşamaya, yaşatmaya memursun.

Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru yol üzeresin.

Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Onun için sen, hemen sana vahyedilen Kur'an'a yapış (onunla amel et). Şübhesiz ki sen, doğru bir yol üzerindesin.

Artık sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru bir yol üzeresin.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Şüphesiz sen dosdoğru yoldasın.

Sarıl imdi, sana vahiy edilmiş olana; sen doğru yol üzeresin

Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Şüphesiz sen doğru bir yol üzerindesin.

Sana vahy olunana sıkı bir sûretde merbût ol, çünki sen tarîk-i müstakîmdesin.

Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin.

Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.

Artık sana vahyolunan kitaba sımsıkı sarıl; şüphesiz sen doğru yoldasın.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın.

Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.

Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin

Şu hâlde sen, sana vahyedilene (Kur’ân’ın hükümlerine), sımsıkı sarıl (maya devam et). Şüphesiz ki sen dosdoğru yol üzeresin.

Öyleyse sen, sana vahyedilene sarılmaya bak. Kuşkusuz sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Binâen'aleyh sen, sana vahyolunan (Kur'an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Artık, sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.(1)

(1)“O Zât (Hz. Peygamber asm), ümmîliğiyle (okur-yazar olmamasıyla) berâber, bir kuvvete mâlik(sâhib) değildi. Ne onun ve ne babalarının bir hâkimiyet... Devamı..

O hâlde sen, (sadece) sana vahyedilen (Kur’an)a sımsıkı sarıl; elbette ki (yalnız sana vehyedilen Kur’an’a sımsıkı sarıldığın için) sen dosdoğru bir yol üzerindesin. *

(*) Burada da yüce Allah ‘’O hâlde sen sadece sana vahyedilene/Kur’an’a sımsıkı sarıl’’diyor. İşte bundan kesin anlaşılıyor ki vahyedilen Kur’an’dan b... Devamı..

Sen, sana vahyedilene sıkı sıkıya sarıl. (Böyle yaparsan) Elbetteki dosdoğru bir yol üzerinde olmuş olursun.

Onun için sen senin gönlüne bildirilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen doğru yol üzerindesin.

Artık sana ne vahiy olunmuşsa ona sarıl. Çünkü sen doğru yoldasın,

(Ey Peygamber!) Şimdi sen sana vahyolunana sımsıkı sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.¹⁶

16 Krş. Yâsin, 36/4

O halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.

Öyleyse, ey Peygamber ve onun izinden yürüyen Müslüman! Sana vahiyle gönderilen bu Kitabın hükümlerine sımsıkı sarıl! Hiç kuşkun olmasın ki, sen dosdoğru bir yoldasın!

Sana vahyedilmiş olanı sımsıkı tut! Sen, doğru yol üzerindesin.

Resulüm sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen, doğru yoldasın.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Yasalarımıza uyarak yaşa! Onların dediklerine aldırma! Şüphesiz sen dosdoğru yoldasın!

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! [*] Elbette sen doğru yoldasın.

Vahye uymayla ilgili mesajlar için bkz. Bakara 2:63, 93, 256; Âl-i İmrân 3:103; Nisâ 4:175; En’âm 6:50, 106; A’râf 7:3, 144, 171; Yûnus 10:15, 109; Me... Devamı..

Şu halde sen, sana vahyedilene sarıl. Çünkü sen gerçekten hak yol üzerindesin.

Öyleyse sana vahyedilmiş olan her şeye sımsıkı sarıl: çünkü sen dosdoğru bir yoldasın;

Öyleyse sen, sana vahyolunan Kuran’a sımsıkı sarıl! Zira sen bu Kuran sayesinde dosdoğru yoldasın. 6/51, 10/15, 34/50

Şu halde sana vahyedilene sımsıkı sarıl: çünkü sen dosdoğru bir yol üzeresin.

Sen, sana vahyolunana (Kur'an'a) sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Kur'an'a sarıl, zira o, kulları Allah'ın dosdoğru yoluna ileten gerçeğin kendisidir. Sana tabi olan müminlere rehber ol, onların, hüküm emir ve yasak... Devamı..

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın.

Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin.

O halde sen sana vahyedilen buyruklara sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdoğru yoldasın.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın.

Yâ Muhammed! Sana vahy olunan Kur'ân ile temessük it. Tahkîk sen doğrı yol üzerindesin.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen doğru yoldasın.

Sen, sana vahyolunana sımsıkı tutun. Çünkü sen, dosdoğru bir yol üzerindesin!

Sana vahyolunana sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

pes yapış aña kim vaḥy olındı saña bayıķ sen ŧoġru yol üzeresin.

Yā Muḥammed, muḥkem yapış saña vaḥy olan nesneye. Sen doġru yolüstinesin.

Buna görə də sən özünə vəhy olunandan (Qur’andan) yapış. Həqiqətən, sən düz yoldasan!

So hold thou fast to that which is inspired in thee. Lo! thou art on a right path.

So hold thou fast(4646) to the Revelation sent down to thee; verily thou art on a Straight Way.

4646 Let the wicked rage, say what they like, or do their worst: the Prophet of Allah is encouraged to go forward steadfastly in the Light given him, ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.