Vemâ kâne lehum min evliyâe yensurûnehum min dûni(A)llâh(i)(k) vemen yudlili(A)llâhu femâ lehu min sebîl(in)
Ve Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dost da yoktur ve Allah, kimi saptırırsa artık bir yol yok ona.
Onların Allah’ın dışında kendilerine yardım edecek velileri (dostları ve sahip çıkanları) olmayacaktır. Allah (inkârı ve istismarı sebebiyle) kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu bulunmayacaktır. (Kurtuluş çareleri tükenmiştir.)
Ve Allah'a karşı kendilerine yardım edecek bir koruyucu bulamayacaklardır. Çünkü Allah'ın saptırdığı kimse için bir kurtuluş yolu yoktur.
Onların, Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, artık onun için bir çıkar yol da yoktur.
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol yoktur.
Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir (çıkış) yolu yoktur.
Onlara, Allah'ın azabından kendilerini kurtaracak yardımcılar yoktur. Kimi de Allah saptırırsa, artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.
Allah’ın dışında onlara yardım edecek hiç dostları olmayacaktır. Çünkü Allah kimi saptırırsa, onun için bir çıkış yolu bulunmaz.
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları olmayacaktır. Allah kimi saptırırsa, artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
Allahtan özge, onlara yardım eden dostları yok, Allah kimi şaşırtırsa, onun çıkar yolu yoktur
Niçün Allâh’dan başka velî aradılar Allâh’ın dalâlete sevk itdiği nasıl yolunı bulabilür?
Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar yolu olmaz.
Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.
Onların Allah’a karşı kendilerine yardım edebilecek dostları yoktur. Allah sapkınlığı ile baş başa bırakmış ise onun için artık kurtuluşa çıkan bir yol da yoktur.
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
Onların, ALLAH'tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları yoktur. ALLAH'ın saptırdığı kimse için bir yol bulunmaz.
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yol yoktur.
Ve onlara Allahın önünden kendilerini kurtaracak veliyler de yoktur, her kimi de Allah saptırırsa artık onun için yol yoktur
Ve Allah’ın azabına karşı, kendilerine yardım edebilecek hiçbir dostları, hiçbir kurtarıcıları da yoktur. (Israrla hakkı inkâr etmeleri ve hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmediklerinden dolayı) Allah kimi (cüz’î irâdesi ile tercih etmiş olduğu) sapkınlıkta bırakırsa, artık onun (kurtuluşa çıkan) bir yolu yoktur.
Onların, kendilerine yardım edecek Allah'tan başka velileri yoktur. Ve Allah kimi sapkınlıkta bırakırsa¹ artık onun için bir kurtuluş yolu yoktur.
Onların Allahdan başka kendilerine yardım edecek, hiçbir dostları yokdur. Allah kimi sapıklıkda bırakırsa ona hiçbir yol yokdur.
Hem onların Allah'dan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Çünki Allah, kimi (isyânındaki inadından dolayı) dalâlete atarsa, artık onun (kurtulması) için bir yol yoktur.
Ve onların, Allah’ın yanı sıra kendilerine yardım edecek velileri (sahip ve koruyucuları) da yoktur. Allah, kimi (inkâr ve sapkınlığı tercih etmesinden dolayı) sapkınlıkta bırakırsa artık onun için hiçbir çıkar yol da yoktur. *
Artık onların, Allah’dan başka hiçbir koruyucuları yok ki, onlara yardım etsinler. Zira Allah kimi sapıklık içerisinde bırakırsa, artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.
Kendilerinin Allah’tan başka yardım edecek hiçbir koruyucuları yoktur. Allah da kimi yoldan çıkarırsa artık onun için yol yoktur.
Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir (çıkar) yol yoktur.
Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir (çıkılacak) yol yoktur.
Ve Allah’a karşı kendilerine yardım edebilecek hiçbir dostları, hiçbir kurtarıcıları da olmayacaktır! Öyle ya, Allah’ın saptırdığı kimse için hiçbir kurtuluş yolu yoktur!
Onlar için Allah’tan başka yardım edecek hiçbir veliyy olmadı. Allah kimi şaşırtırsa, artık ona hiçbir yol yoktur.
Onlara, yine Allah'tan başka kimse yâr olamaz. Allah'ın şaşırttığı, daha yol bulamaz.
O gün Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi sapkınlığıyla hesaba alırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur. Allah inkâr edip yasalarına uymayanları zorla doğru yola sokacak değildir.
Onların, Allah’ın peşi sıra kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa (sapkınlığını onaylarsa) artık onun için herhangi bir yol yoktur. [*]
Ve onların, Allah’ın dışında kendilerine yardım edecek bir dostları olmadığı gibi Allah kimi saptırırsa, artık onun (kurtuluşa çıkan) bir yolu da yoktur.
ve Allah’a karşı kendilerine yardım edecek bir koruyucu bulamayacaklar: çünkü Allah’ın saptırdığı için [kurtuluş] yolu yoktur.
Artık onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek hiç evliyaları da olmayacak. Allah’ın sapkınlığını onayladığı kimse için hiçbir kurtuluş yolu yoktur. 7/53, 26/91...103
Onların Allah’tan başka, kendilerine yardım edecek hiçbir dostu da yoktur. Allah (böyle ceza olarak) kimi saptıracak olursa, artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları da yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.
Ve onlar için Allah'ın ötesinde kendilerine yardım edecekler olan dostlardan bir kimse yoktur ve her kimi ki, Allah sapıtırsa artık onun için bir yol da yoktur.
Kendilerine, Allah'tan başka yardım edecek dostları da yoktur artık. Allah kimi şaşırtırsa artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.
Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir (kurtuluş) yol(u) yoktur.
Zâlimler içün Allâh'ın 'azâbından kurtaracak yardımcı ve dost yokdur. Allâh'ın idlâl iylediğine hidâyet yolı bulunmaz.
Allah ile aralarına girip kendilerine yardım edecek bir dostları da olmayacaktır. Allah’ın sapık saydığı kişiye bütün yollar kapanır.
Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiç bir velileri yoktur. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimse için bir yol yoktur.
Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dostları yoktur. Allah bir kimseyi saptırdı mı, artık onun için hiçbir çıkış yolu bulunmaz.
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah'ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.
daħı olmadı anlaruñ dostlar arķa virür anlara Tañrı’dan ayruķ. daħı her kimi azdura Tañrı pes yoķdur anuñ hįç yol.
Daḫı anlara mu‘īn ve nāṣır yoḳdur ki ḳurtara özlerini Tañrı ‘aẕābından.Daḫı kimi azdursa Tañrı Ta‘ālā anuñ hidāyetine yol yoḳdur.
Onlara Allahdan başqa yardım edəcək (Allahın əzabından qurtara biləcək) dostlar tapılmayacaqdır. Allahın (öz pis əməlinə, çirkin e’tiqadına görə) zəlalətə saldığı kimsə üçün (haqqa dönüb qayıtmağa) heç bir yol olmaz!
And they will have no protecting friends to help them instead of Allah. He whom Allah sendeth astray, for him there is no road.
And no protectors have they(4590) to help them, other than Allah. And for any whom Allah leaves to stray, there is no way (to the Goal).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |