İnnemâ-ssebîlu ‘alâ-lleżîne yazlimûne-nnâse ve yebġûne fî-l-ardi biġayri-lhakk(i)(c) ulâ-ike lehum ‘ażâbun elîm(un)
Ancak halka zulmedenleri ve haksız yere, yeryüzünde azgınlıkta bulunanları suçlu saymaya yol var, onlaradır elemli azap.
Ancak insanlara zulüm yapan, yeryüzünde (ülkesinde ve bölgesinde) haksız yere (ve ahlâksız şekilde) bağiy’liğe kalkışıp (çete kuran, isyan ve anarşi çıkaran)ların aleyhine yol ve izin verilmiştir. (Bunların fitne ve fesadını önleyici tedbirlere müsaade edilmiştir.) İşte acıklı (ve caydırıcı) azap-ceza bunlar içindir.
Ceza ve sorumluluk ancak, insanlara haksızlık edip, yeryüzünde haksızlıkla azgınlıkta bulunanlaradır. İşte bunlara ahirette can yakıcı bir azap vardır.
Ancak insanlara baskı, zulüm ve işkence edenlere, insanları Allah yolundan, Allah yolundaki faaliyetlerden alıkoyanlara yeryüzünde haksız yere gaddar davrananlara, kesinlikle dünyada hesap sorulur ve cezalandırılır. Onlar için can yakıp, inleten müthiş bir de azap vardır.
Yol ancak insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlerin aleyhlerinedir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere 'tecavüz ve haksızlıkta bulunanların' aleyhinedir. İşte bunlara acıklı bir azab vardır.
(Günaha dair) yol, ancak haksızlıkla yeryüzünde azgınlık ederek insanlara zulüm yapanlar üzerinedir. İşte onlara acıklı bir azab vardır.
Asıl kınama yolu, insanlara zulmeden, yeryüzünde haksız yere azgınlık yapanlara karşı vardır. Onlar için elem verici bir azap vardır.
Ancak, insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte, acıklı azap bunlaradır.
Tutulacak yol, ancak, insanlara zulmedip de, haksızlıkla yeryüzünde azanlara karşıdır, bunlar için, ağrıtıcı azap var
Nâs’a zulüm idenlere ve hakka karşu cebir ve şiddet isti’mâl iyleyenlere ’itâb olunur, bunlara ’azâb-ı elîm mukarrerdir.
İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. İşte, can yakıcı azap bunlaradır.
Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.
Kınama ve cezalandırma ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere saldırıda bulunanlara yöneliktir. Onlar için elem verici bir azap da vardır.
Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.
Ancak, halka zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere saldıranlara karşı durulmalıdır. Onlara acı bir azap vardır.
Yol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler aleyhinedir. İşte onlar için acı bir azap vardır.
Yol ancak haksızlıkla Yer yüzünde bagy ederek nasa zulm eyliyenler üzerinedir, işte onlara elîm bir azâb vardır
Ceza yolu (yaptıklarından dolayı, cezayı ve kınamayı hak edenler) ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.
Fakat insanlara haksızlık yapanların ve yeryüzünde haksız yere zorbalık yapanların aleyhlerine bir yol tercih edilir. İşte onlar, kendileri için acı bir azap olanlardır.
O yol ancak insanlara zulüm etmekde, yer (yüzün) de haksız olarak teğallübe kalkmakda olanlara karşıdır. İşte bunlar (yok mu?) bunların hakkı pek acıklı bir azâbdır.
O yol ancak, insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere azgınlık edenlerinaleyhine vardır. İşte onlar yok mu, onlar için (pek) elemli bir azab vardır!
(Kınama ve cezaya dair) yol, ancak insanlara zulmeden (onları ezip sömüren, insan haklarını ihlal eden) ve yeryüzünde (güç kullanıp) haksız yere saldırganlık (tecavüz ve haksızlık) yapanların aleyhinedir. İşte (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır.
Ceza yolu ancak, insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere isyan edenlere vardır. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Ancak, insanlara kıyanlara, yeryüzünde zorbalık edenlere karşı durulur. İşte bunlar için acıklı bir azap vardır.
Ancak nâs/a zulmeden, yeryüzünde haksız yere yolsuzlukta bulunanlar hakkında böyle bir yol vardır. Onlar için acıklı azap vardır.
Ceza yolu/yaptırım, ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenleredir. İşte onlar için can yakıcı bir azap vardır.
Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlerin aleyhinedir. İşte bunlar için acıklı bir azap vardır.
Ceza ve kınamayı hak edenler, sadece insanlara zulmeden ve hak hukuk tanımayıp yeryüzünde bozgunculuk çıkaran kimselerdir. İşte onları, can yakıcı bir azap bekliyor!
Doğrusu Yol, İnsanlar’a zulmedenler ve Yeryüzü’nde Hakk’sız yere azgınlık (hak tecavüzü) yapanlar aleyhinedir. İşte onlar için acıveren bir azap vardır.
Sadece insanları zulümle sindirip haklı bir gerekçesi olmadan yeryüzünün huzurunu kaçıranlar üzerine gidilebilir. Bunlar için zaten ağır cezalarımız vardır.
Yeryüzünde insanlara saldıranlar ve zulmedenler aleyhine ancak bir yol vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.
Ancak insanlara haksızlık edenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere yol (ceza) vardır. İşte onlar için elem verici bir azap vardır.
Cezâ, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde hakkın dışına çıkarak azgınlık edenleredir. Acıklı azap da onlar içindir.
ancak [başka] insanları baskı altına alan ve yeryüzünde gaddarca davranarak her türlü haksızlığı yapanlar suç işlemişlerdir: onları şiddetli bir azap beklemektedir.
Sorumlu tutulacak olanlar insanlara zulmeden ve hak hukuk tanımadan memlekette azgınlık yapan kimselerdir. İşte onlar için acıklı bir azap vardır. 5/33
Sorumlu olanlar, sadece insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere güç kullanıp saldırganlık yapan kimselerdir: Onların hakkı elem verici bir azaptır.
Ancak o kimseler ki insanlara zulmederler, yeryüzünde haksız yere taşkınlıklar yaparlar, elbette onlar için çetin bir azap vardır.
Ancak şu kimseler aleyhine yol vardır ki, onlar insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azâb vardır.
Yol ancak o kimseler üzerinedir ki, nâsa zulmederler ve yerde haksız yere azgınlıkta bulunurlar. İşte onlar için pek acıklı bir azab vardır.
Sorumlu olanlar, ancak insanlara zulmedenler ve ülkede haksız yere başkalarının hukukuna saldıranlardır. İşte böylelerinin hakkı gayet acı bir azaptır.
Ancak şunlar aleyhine yol vardır ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azab vardır.
'İkâb ve 'azâb yolı ancak nâsa zulüm iden ve bigayr-ı hakkın arzda bağy ve fesâd iyleyenleredir ki onlara elemli 'azâb vardır.
Engel olunacaklar sadece, insanlara yanlış yapanlar ve orada haksız davranış peşinde olanlardır[*]. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Yol ancak, insanlar zulmeden ve yeryüzünde haksız olarak tecavüzde bulunanlardır. İşte onlara acı bir azap vardır.
Suçlanacak olan, halka zulmeden ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapan kimsedir. İşte onlar için acı bir azap vardır.
Aleyhlerine yol aranacak olan şu kişilerdir ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlıklar sergilerler/saldırılarda bulunurlar. İşte böyleleri için acıklı bir azap vardır.
degül yol illā anlaruñ üzere kim žulm eylerler ādemįlere daħı žulm eylerler yirde ḥaķsuz. anlar anlaruñdur 'aźāb aġrıdıcı.
İllā ol kişiler üstine ki ḫalḳa ẓulm iderler, daḫı fesād iderler yir yü‐zinde ḥaḳsuz yire, anlara vardur ulu ‘aẕāb.
Cəza ancaq insanlara (haqsız yerə) zülm edənlərə, yer üzündə fitnə-fəsad törədənlərə verilər. Məhz belələrini şiddətli əzab gözləyir!
The way (of blame) is only against those who oppress mankind, and wrongfully rebel in the earth. For such there is a painful doom.
The blame is only(4585) against those who oppress men and wrong-doing and insolently transgress beyond bounds through the land, defying right and justice: for such there will be a penalty grievous.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |