Ev yûbikhunne bimâ kesebû ve ya’fu ‘an keśîr(in)
Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helak eder gemileri ve çoğunu da bağışlar.
Ya da (Allah kullarının) kazandıkları (kötülük ve zulümler) dolayısıyla onları yok edebilir, (zaten) birçoğunu da affetmektedir.
Yahut da gemidekileri veya yeryüzündekileri yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, çoğunu da affedebilir.
Yahut da, yüklendikleri günahlar yüzünden onları helâk eder. Başlarına gelecek felaketlerin, cezaların çoğunu da bertaraf eder.
Yahut kazandıklarından dolayı onları batırır. Çoğunu da affeder.
Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz).
Veya yaptıkları kötü işlerinden dolayı onları batırır. Fakat çoklarını affediyor.
Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder, birçoğunu da bağışlar.
Ya da, yaptıkları şeyler yüzünden, onları yok eder, çoğunu da bağışlar
Yahut (gemilerdekileri) işledikleri (günahlar) yüzünden (fırtına ile batırıp) helak eder. (İçlerindekilerden) birçoğunu da bağışlar (kurtarır).
İstese ânları gark ider idi. Fakat merhameti çokdur.
Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.
Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder.
Yahut yapıp ettiklerinden dolayı onları batırıp içindekileri helâk eder; birçoğunu da bağışlar.
Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar.
Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar.
Yâhud da onları içindekilerin kazançlarıyle helâke sürükler, bir çoğundan da afiv buyurur
Yahut işledikleri (günahlar) yüzünden (onları, şiddetli bir fırtına ile batırıp) helâk eder. (Fakat Allah) birçoğunu affeder (de kendilerini cezalandırmaz).
Veya yaptıkları şeylerden dolayı onları yok eder veya birçoğunu bağışlar.
Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır).
Veya kazandıkları (günahlar) yüzünden onları helâk eder; bununla berâber (Allah)birçoğunu affeder.
Veya (özellikle gemidekilerin) işledikleri (kötülükler ve günahlar) sebebiyle o gemileri batırır; bununla birlikte (İçlerindekilerden) birçoğunu da bağışlar (kurtarır).
Yahut yaptıklarının karşılığında onları yok eder veya onların çoğunu da affeder.
Ya da o gemileri kazandıkları günahtan dolayı yokeder. İçlerinden çoğunu da bağışlayıp batırmayız.
Yahut O, gemidekilerin kazandıkları günahların cezası olarak gemileri batırıp onları helak eder ve birçok günahtan vaz geçer de bunları batırmaz.
Yahut (içindekilerin) kazandıklarından dolayı onları yok eder [yûbikhunne] ama çoğunu da affeder.
Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla (rüzgârı şiddetli estirir de) onları yok eder, birçoğunu da affeder.
Evet, Allah dileseydi, gemileri denizin ortasında hareketsiz bırakabilirdi. Yahut içindekilerin işledikleri suçlar yüzünden, o gemileri batırıp yok edebilirdi. Fakat öyle yapmıyor, bir kısmını derhal cezalandırsa da, bir çoklarını bağışlıyor.
Yahut onları, kazandıkları sebebiyle helâke sürüklüyor; birçoğundan da vazgeçiyor (affediyor).
Ya da Allah, kötü edinimleri sebebiyle onları batırıp birçoklarına af imkanı sağlayabilirdi.
Allah insanları yaptıkları yanlışlardan dolayı dilerse hemen cezalandırır. Ancak insanlara zaman verir. Düşünsünler, öğüt alsınlar, yanlışlarından dönsünler ister. Yanlışlarından dönerek samimiyetle af dileyenleri affeder.
34,35. (Allah) dilerse (o gemileri) âyetlerimizle mücadele edenlerin, kendilerinin kaçacak bir yerleri olmadığını bilmeleri için, içerisindeki mallarıyla birlikte yok eder veya birçoğunu da (batmaktan) kurtarır.¹
ya da yapıp-ettiklerinden dolayı ³⁶ onları yok eder: [her şeye rağmen] Allah çok bağışlayıcıdır.
Ya da Allah dilerse bu gemileri içindekilerin yaptıklarından dolayı batırıp helak eder, ama çoğu zaman da affeder. 10/22-23, 29/65
34,35. (Her zaman onları denizde durdurmakla kalmaz) Bazen de, kazandıkları günahlardan ötürü onları helak eder ve birçoğunu da bağışlar (kurtarır) ki, ayetlerimiz hakkında tartışanlar, (bundan ibret alsınlar, katımızdan bir belâ geldiğinde) kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlasınlar!
Veya onları yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, Ve Allah çoğundan geçer
Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur.
32, 33, 34, 35. Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.
Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Veyâ dilemiş olsa onları günâhları sebebiyle gark iderdi. Allâh günâh ve kabahatlerin çoğını 'afv ider.
Ya da yaptıklarına[*] karşılık yönlerini kaybettirirdi. Ama bir çoğunu da bağışlar.
Veya işledikleri sebebiyle onları helak eder, bir çoğunu da affeder.
Veya kazandıkları günahlar yüzünden onları batırır; birçoğunu da affeder.
Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;
yā helāk eyleye anları andan ötürü kim işlediler daħı 'afv eyleye çoķdan.
Ya helāk ide anları günāhları sebebi‐y‐le ve ‘afv ider çoġından.
Yaxud onları (gəmi əhlini) qazandıqlarına (günahlarına) görə məhv edər və bir çoxunu bağışlayar!
Or he causeth them to perish on account of that which they have earned And He forgiveth much
Or He can cause them to perish because of the (evil) which (the men) have earned; but much doth He forgive.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |