13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şûrâ Suresi 34. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ev yûbikhunne bimâ kesebû ve ya’fu ‘an keśîr(in)

Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helak eder gemileri ve çoğunu da bağışlar.

Ya da (Allah kullarının) kazandıkları (kötülük ve zulümler) dolayısıyla onları yok edebilir, (zaten) birçoğunu da affetmektedir.

Yahut da gemidekileri veya yeryüzündekileri yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, çoğunu da affedebilir.

Yahut da, yüklendikleri günahlar yüzünden onları helâk eder. Başlarına gelecek felaketlerin, cezaların çoğunu da bertaraf eder.

Yahut kazandıklarından dolayı onları batırır. Çoğunu da affeder.

Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.

Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz).

Veya yaptıkları kötü işlerinden dolayı onları batırır. Fakat çoklarını affediyor.

Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder, birçoğunu da bağışlar.

Ya da, yaptıkları şeyler yüzünden, onları yok eder, çoğunu da bağışlar

Yahut (gemilerdekileri) işledikleri (günahlar) yüzünden (fırtına ile batırıp) helak eder. (İçlerindekilerden) birçoğunu da bağışlar (kurtarır).

Titanic Gemisi bunun en somut örneğidir.1912'de yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. 269 metre uzunluğuna, 28,2 metre gen... Devamı..

İstese ânları gark ider idi. Fakat merhameti çokdur.

Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.

Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder.

Yahut yapıp ettiklerinden dolayı onları batırıp içindekileri helâk eder; birçoğunu da bağışlar.

Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar.

Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar.

Yâhud da onları içindekilerin kazançlarıyle helâke sürükler, bir çoğundan da afiv buyurur

Yahut işledikleri (günahlar) yüzünden (onları, şiddetli bir fırtına ile batırıp) helâk eder. (Fakat Allah) birçoğunu affeder (de kendilerini cezalandırmaz).

Veya yaptıkları şeylerden dolayı onları yok eder veya birçoğunu bağışlar.

Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır).

Veya kazandıkları (günahlar) yüzünden onları helâk eder; bununla berâber (Allah)birçoğunu affeder.

Veya (özellikle gemidekilerin) işledikleri (kötülükler ve günahlar) sebebiyle o gemileri batırır; bununla birlikte (İçlerindekilerden) birçoğunu da bağışlar (kurtarır).

Yahut yaptıklarının karşılığında onları yok eder veya onların çoğunu da affeder.

Ya da o gemileri kazandıkları günahtan dolayı yokeder. İçlerinden çoğunu da bağışlayıp batırmayız.

Yahut O, gemidekilerin kazandıkları günahların cezası olarak gemileri batırıp onları helak eder ve birçok günahtan vaz geçer de bunları batırmaz.

Yahut (içindekilerin) kazandıklarından dolayı onları yok eder [yûbikhunne] ama çoğunu da affeder.

Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla (rüzgârı şiddetli estirir de) onları yok eder, birçoğunu da affeder.

Evet, Allah dileseydi, gemileri denizin ortasında hareketsiz bırakabilirdi. Yahut içindekilerin işledikleri suçlar yüzünden, o gemileri batırıp yok edebilirdi. Fakat öyle yapmıyor, bir kısmını derhal cezalandırsa da, bir çoklarını bağışlıyor.

Yahut onları, kazandıkları sebebiyle helâke sürüklüyor; birçoğundan da vazgeçiyor (affediyor).

Ya da Allah, kötü edinimleri sebebiyle onları batırıp birçoklarına af imkanı sağlayabilirdi.

Allah insanları yaptıkları yanlışlardan dolayı dilerse hemen cezalandırır. Ancak insanlara zaman verir. Düşünsünler, öğüt alsınlar, yanlışlarından dönsünler ister. Yanlışlarından dönerek samimiyetle af dileyenleri affeder.

Veya (Allah)yaptıkları yüzünden onları helak eder; pek çoğunu da affeder. [*]

Bu son ifade “Allah pek çok kez de insanların yapıp ettiklerinden vazgeçer, onları cezalandırmaz” demektir.

34,35. (Allah) dilerse (o gemileri) âyetlerimizle mücadele edenlerin, kendilerinin kaçacak bir yerleri olmadığını bilmeleri için, içerisindeki mallarıyla birlikte yok eder veya birçoğunu da (batmaktan) kurtarır.¹

1 Bu iki âyet: “Yahut yaptıkları (işler) sebebiyle onları helâk eder veya birçoğunu da affedip kurtarır. Âyetlerimizle mücadele edenler bilsinler ki k... Devamı..

ya da yapıp-ettiklerinden dolayı ³⁶ onları yok eder: [her şeye rağmen] Allah çok bağışlayıcıdır.

36 Yani, işledikleri kötülükler yüzünden. Yukarıdaki pasajın öteki dünyadaki üç muhtemel seçeneğe temsîlî bir atıf olduğuna inanıyorum: ruhsal gelişme... Devamı..

Ya da Allah dilerse bu gemileri içindekilerin yaptıklarından dolayı batırıp helak eder, ama çoğu zaman da affeder. 10/22-23, 29/65

Bir ihtimal onları kazançlarıyla birlikte helâk da edebilir;[⁴³⁴⁵] ne ki birçoğunu affetmektedir.

[4345] Allah’a rağmen yol almaya çalışmak şiddetli rüzgâra karşı yol almak gibidir ki sonu batıştır.

34,35. (Her zaman onları denizde durdurmakla kalmaz) Bazen de, kazandıkları günahlardan ötürü onları helak eder ve birçoğunu da bağışlar (kurtarır) ki, ayetlerimiz hakkında tartışanlar, (bundan ibret alsınlar, katımızdan bir belâ geldiğinde) kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlasınlar!

Veya onları yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, Ve Allah çoğundan geçer

Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur.

32, 33, 34, 35. Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.

Kureyşliler ticaret amacıyla Hind okyanusuna, Afrika’nın sahil ülkelerine gemilerle yolculuk yapıyor, Kızıl Deniz’den geçiyorlardı.

Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

Veyâ dilemiş olsa onları günâhları sebebiyle gark iderdi. Allâh günâh ve kabahatlerin çoğını 'afv ider.

Ya da yaptıklarına[*] karşılık yönlerini kaybettirirdi. Ama bir çoğunu da bağışlar.

[*] Geminin veya herhangi bir aracın bakım tutumu, seyir planlaması ve eğitimi gibi gerekliliklerin yerine getirilmemesi durumunda ne olacağı Yasin 36... Devamı..

Veya işledikleri sebebiyle onları helak eder, bir çoğunu da affeder.

Veya kazandıkları günahlar yüzünden onları batırır; birçoğunu da affeder.

Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;

yā helāk eyleye anları andan ötürü kim işlediler daħı 'afv eyleye çoķdan.

Ya helāk ide anları günāhları sebebi‐y‐le ve ‘afv ider çoġından.

Yaxud onları (gəmi əhlini) qazandıqlarına (günahlarına) görə məhv edər və bir çoxunu bağışlayar!

Or he causeth them to perish on account of that which they have earned And He forgiveth much

Or He can cause them to perish because of the (evil) which (the men) have earned; but much doth He forgive.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.