İn yeşe/ yuskini-rrîha feyazlelne ravâkide ‘alâ zahrih(i)(c) inne fî żâlike leâyâtin likulli sabbârin şekûr(in)
Dilerse rüzgarı durdurur da denizin üstünde, öylece kalakalırlar; şüphe yok ki bunda, iyideniyiye sabreden ve çok şükreden herkese elbette deliller var.
(Allah) Eğer dileyecek olsa, rüzgârı durdurup keser ki, böylece (yelkenli gemiler ve içindekiler) onun (suyun) üstünde öylece kalıverirler; şüphesiz bunlar (ibadet, hizmet ve musibet üzerinde) çokça sabreden, (nimet, fazilet ve muvaffakiyetlere) çokça şükreden kimse(ler) için gerçekten ayetler (ibretler) içermektedir.
Dilerse rüzgarı durdurur da, yelkenli olanlar denizin üstünde durakalırlar. Şüphesiz bunda her türlü sıkıntılara göğüs geren ve Allah'a gönülden şükreden herkes için mesajlar vardır.
Eğer Allah'ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygunsa, rüzgârı durdurur da, yelkenliler denizin üzerinde hareket edemez hale gelirler. Bunda, çok sabrederek mücadeleye devam eden ve çok şükreden kimseler için, açıkça Allah'ın kudretini gösteren deliller vardır.
Dilese rüzgarı sakinleştirir ve böylece onlar onun (denizin) üzerinde durakalırlar. Şüphesiz bunda çokça sabreden ve çokça şükreden herkes için ibretler vardır.
Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.
Eğer Allah dilerse, o rüzgârı durduruverir de, (gemiler) deniz üzerinde kalakalırlar. Şübhesiz bunda, (Allah'ın nimetlerine) çok şükreden, ziyade sabırlı olan herkes için bir çok ibretler var.
Allah dilese, rüzgârı sakinleştirir, o gemiler denizin üzerinde durup kalırlar. İşte bunda, sabreden ve şükreden herkes için önemli ayetler vardır.
Dilerse rüzgârı durdurur; o zaman denizin üstünde hareketsiz kalıverirler. Bunda, şüphesiz çok çok sabreden, gönülden şükreden herkes için mesajlar vardır.
Dilerse yeli dindirir, sırtüstü durakalırlar; işte bunda her katlanan kimseye, her şükredene ibretler var
Eğer (Allah) dilerse, (onları hareket ettiren) rüzgârı durdurur da (o gemiler denizin) üstünde durup kalırlar. Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
İster ise rüzgârı teskîn ile su üstünde gemileri ’âtıl bırakır, sabır ve şükür idici insânlar içün bu bir ders-i ’ibretdir.
O, dilerse rüzgarı durdurur, yelkenle giden gemiler o zaman denizin yüzünde durakalır. Bunlarda, sabırlı olan ve çok şükreden kimseler için deliller vardır.
O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
O dilese rüzgârı dindirir de gemiler denizin üzerinde hareketsiz kalıverirler. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Dilerse O, rüzgârı durdurur da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Dilerse rüzgarı durdurur ve onlar suyun üzerinde hareketsiz kalırdı. Bunda, her sabreden ve şükreden kişi için ibretler vardır.
Eğer O dilerse rüzgarı durdurur da yelkenle giden gemiler denizin üzerinde duruverirler. Şüphesiz ki bunda sabırlı olan ve çok şükreden kimseler için nice ibretler vardır.
Dilerse o rüzgârı durduruverir de sırtı üzerinde dura kalırlar, şübhesiz ki bunda nice âyetler var: çok sabırlı çok şükredici her kimse için
(Allah) dilerse, rüzgârı durdurur da (yelkenli gemiler ve içindekiler) denizin üstünde öylece kalırlardı. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Eğer O, dilerse rüzgârı durdurur da (gemiler denizin) sırtı üstünde (akmayıb) kalırlar. Şübhesiz ki bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için kat'î âyetler vardır.
Eğer (Allah) dilerse, (onlara hareket veren) rüzgârı durdurur da, (o gemiler denizin) sathı üstünde hareketsiz şeyler olarak kalıverirler. Şübhesiz ki bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için nice ibretler vardır.
Eğer (Allah) dilerse, (onları hareket ettiren) rihi (rüzgâr, buhar, güç ve enerjiyi) durdurur da, onlar denizin üstünde durup kalırlar. Şüphesiz bunda, çok sabreden (sıkıntılara göğüs geren), çok şükreden herkes için mesajlar vardır.’’ *
Eğer dilerse rüzgârı sakinleştirip dindirir. Sonra denizin ortasında hareketsiz kalıverirler. Bunda tüm sabredip şükredenler için alınacak ibretler var.
Eğer dilerse yeli ağırlaştırır da gemiler denizin üstünde durakalırlar. İşte bunda bütün katlananlar, şükredenler için kesin belgeler vardır.
O, dilese rüzgârı durdurur da gemiler derya yüzünde durakalır. İşte bunda ziyadesiyle sabır ve şükür edenler hakkında ibretler vardır.
Eğer O dilerse rüzgârı durdurur ve o zaman gemiler denizin üstünde hareketsiz kalırlar. Muhakkak ki bunda çok sabreden/göğüs geren ve çok şükreden için ibretler [âyât] vardır.²⁰
Eğer dileyecek olsa rüzgârı durdurur, böylece onlar da (gemiler de) onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Hiç şüphesiz çokça sabreden, çokça şükreden kimse için bunda elbette (nice) ayetler vardır.
Allah dilese, rüzgarı durdurur ve yelkenli gemiler, içindeki yolcularla birlikte denizin ortasında öylece kalıverirlerdi. Yâhut diğer vasıtaları öylece çalışmaz hâle getirirdi de, hayatınızı felce uğratabilirdi. Hiç kuşkusuz bunda, musîbetler karşısında isyan etmeyip sabreden ve nîmetler karşısında şımarmayıp şükreden kimseler için nice ibret dersleri vardır.
Dilerse, Rüzgâr’ı dindirir; (denizin) sırtında durakalırlar. Bunda, çok şükreden sabırlı herkes için elbette âyetler vardır.
Allah isterse, her an rüzgarı kesip onları denizin ortasına hareketsiz bırakabilir. Bu olayda, sabırlı ve şükretmesini bilenler için bir takım işaretler vardır.
Allah dilerse rüzgârı durdurur. Rüzgârla gemisini yüzdürenler hiçbir yere kıpırdayamaz. Elbette bunda düşünenler, inananlar, azimli, kararlı olanlar ve yasalarımıza uyanlar için ibretler vardır.
(Allah) dilerse rüzgârı durdurur da (gemiler denizin) üzerinde (öylece) kalakalırlar. Şüphesiz ki bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için dersler vardır.
dilerse rüzgarı dindirir, o zaman denizin üstünde hareketsiz kalıverirler; bunda, şüphesiz, sıkıntılara göğüs geren ve [Allah’a] gönülden şükreden herkes için mesajlar vardır;
Allah dilerse rüzgârı durdurur da işte o zaman gemiler su üstünde kalakalırlar. İşte bunda da direnip sabreden ve nimetlerin hakkını çokça verip şükreden herkes için alınacak nice ibretler vardır. 17/67
isterse rüzgârı kesiverir de, o zaman denizin üzerinde hareketsiz kalakalırlar:[⁴³⁴⁴] şüphesiz bunda da her daim sabreden ve şükrü eda etmek için çaba harcayan herkes için ibretler vardır.
Dilediği an O, rüzgârı keser de onlar, denizin üzerinde duruverirler. Bunda sabırlı olan ve şükreden kimseler için ibretler vardır.
O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes kanıtlar vardır.
Eğer dileyecek olsa rüzgarı durdurur. Artık onun sırtı üzerine durakalırlar. Şüphe yok ki, bunda elbette âyetler vardır, her ziyâde sabreden, ziyâde şükreden kimse için.
32, 33, 34, 35. Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.
Dilerse rüzgarı durdurur, (gemiler denizin) sırtında durakalır. Kuşkusuz bunda sabreden, şükreden herkes için ibretler vardır.
Eğer isterse rüzgârı teskîn idüb gemileri deryâ yüzünde yürümekden devirirdi. Bunda sabır idici ve şükür iyleyicilere âyet ve 'ibret vardır.
Tercihi farklı olsaydı güçlerini[*] durdurup, gemileri de denizin üstünde hareketsiz bırakırdı. Bunda, sabreden ve görevlerini yerine getiren herkes için âyetler vardır.
Dilerse rüzgarı durdurur da su üstünde kalakalırlar. İşte bunda da çok sabreden ve şükreden herkes için ayetler vardır.
O dilerse rüzgârı durdurur da denizin üstünde hareketsiz kalıverirler. Çok sabreden ve çok şükreden herbir kul için bunda âyetler vardır.
Dilerse rüzgârı durdurur da o akıp giden gemiler denizin sırtında donmuş gibi kalırlar. Gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için bütün bunlarda elbette ki ibretler vardır.
eger dilerse dölendüre yili pes olalar durıcılar arķası üzere. bayıķ şunuñ içinde nişānlardur her śabr eyleyiciye şükr eyleyici.
Eger Tañrı Ta‘ālā dilese‐y‐di sākin iderdi yili. Pes durup ḳalurlardı deñiz yü‐zinde. Taḥḳīḳ anda āyetler vardur her ṣabr idici ve şükr idici ḳullara.
Əgər (Allah) istəsə, küləyi saxlayar, onlar da (suyun) üzündə durub qalarlar (nə irəli, nə də geri gedə bilərlər). Həqiqətən, bunda (əziyyətlərə) çox səbr edən, (ne’mətlərə) çox şükür edən hər bir kəs üçün ibrətlər vardır!
If He will He calmeth the wind so that they keep still upon its surface Lo! herein verily are signs for every steadfast grateful (heart).
If it be His Will He can still the Wind: then would they become motionless on the back of the (ocean). Verily in this are Signs for everyone who patiently(4573) perseveres and is grateful.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |