7 Şubat 2025 - 9 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şûrâ Suresi 31. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ entum bimu’cizîne fî-l-ard(i)(s) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in)

Ve siz, yeryüzünde onu aciz bir hale getiremezsiniz ve size, Allah'tan başka ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.

Siz yeryüzünde (Bizi-Rabbinizi) aciz bırakacak (deprem, sel, kuraklık gibi felaketlerimizi savuşturacak) değilsiniz. Ve sizin Allah’ın dışında bir velinizin ve yardım edicinizin olması da mümkün değildir.

Ve yeryüzünde sizler O'nu, yapacağından aciz bırakamazsınız, size vereceği bela ve musibetlere de engel olamazsınız. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Yeryüzünde Allah'ı âciz bırakamazsınız, koyduğu kuralların dışına çıkarak yakanızı kurtaramazsınız. Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden bir veliniz, bir koruyucunuz ve bir yardım edeniniz de yoktur.

Yoksa siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.

Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.

Siz, yeryüzünde (Allah'ın azabından) yakanızı kurtarabilecek değilsiniz; ve sizin için Allah'dan başka (azabı kaldıracak) bir dost, bir yardımcı yoktur.

Ve yeryüzünde Allah’ı aciz bırakıp kurtulamazsınız. Çünkü Allah’tan başka size sahip çıkacak, yardım edecek hiç kimse yoktur.

Siz O'nu yeryüzünde âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.

Yeryüzünde O'nu âciz kılamazsınız, Allahtan başka, sizlere ne dost vardır, ne de yardımcı

Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. (Ahirette de) sizi Allah'(ın azabın)dan koruyacak ve size yardım edecek kimse bulamazsınız.

Arz üzerinde âna karşu siz ’âcizsiniz Allâh’dan başka velîniz ve yardımcınız yokdur.

Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur.

Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Siz, dünyanın hiçbir yerinde O’nun gücünün önünde duramazsınız. Sizin için Allah’tan başka gerçek dost ve yardımcı yoktur.

Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur.

Siz yeryüzünde kaçamazsınız. Sizin ALLAH 'tan başka bir sahibiniz ve yardımcınız yoktur.

Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.

Hem siz Arzda âciz bırakacak değilsiniz ve size Allahdan başka kurtaracak ne bir hâmî ne de bir yardımcı yoktur

(Ey insanlar! İşlemiş olduğunuz günahlardan dolayı, Rabbinizin sizi cezalandırmayı dilemesi hâlinde) yeryüzünde (O’nu) âciz bırakamazsınız. (Müstahak olduğunuz, Allah’ın azabından kaçamazsınız.) Sizin Allah’tan başka bir dostunuz (mabudunuz) ve yardımcınız yoktur.

Siz, yeryüzünde aciz bırakabilecek olanlar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka bir veliniz¹ ve yardımcınız yoktur.

1- Koruyucu, yardımcı, gözeten, destekleyici, yandaş.

Siz yer (yüzün) de (Allahı) aaciz bırakabilecekler değilsiniz Sizin Allahdan başka ne bir haamîniz, ne bir yardımcınız yokdur.

Ve siz yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak kimseler değilsiniz! Sizin için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Ve (ey insanlar!) Siz yeryüzünde (Allah neyi irade ve icra ederse ona) mâni olabilecek değilsiniz. Ve sizin Allah’ın yanı sıra ne (sizi koruyabilecek ve işlerinizi kendisine havale edebileceğiniz) bir veliniz (sahibiniz), ne de bir yardımcınız vardır.

Siz, yeryüzünde hiçbir şekilde Allah’ın yapacaklarına engel olamazsınız ve Allah’dan başka sizi, ne bir koruyan, nede bir yardım eden bulunur.

Allah’ı yeryüzünde yıldırmak sizin elinizde değildir. Sizin Allah’tan başka ne bir koruyucunuz, ne de bir yadımcınız yoktur.

Siz O/nu yeryüzünde âciz bırakacak değilsiniz. Tanrı/dan başka sizin ne yârınız, ne iş göreniniz, ne medetkârınız yoktur.

Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız! Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne bir yardımcı vardır.

Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakıcılar da değilsiniz ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne de bir yardımcınız.

O hâlde, ey inkârcılar! Allah’a yönelmekten başka bir kurtuluş çareniz yoktur! Çünkü siz, bu evrende O’nun hükmünden kaçıp kurtulamazsınız veAllah’tan başka kendinize ne bir dost bulabilirsiniz, ne de bir yardımcı! Çevrenize ibret nazarıyla bir bakın ve Rabb’inizin muhteşem eserleri üzerinde düşünün:

Yeryüzü’nde siz aciz bırakacak değilsiniz; sizin için Allah’tan başka ne bir veliyy vardır, ne bir yardım edici!

Sizler, bu dünyada Allah ile baş edemezsiniz. Zaten Allah’tan başka yâriniz de yoktur yardımcınız da...

Unutmayın ki yeryüzünde Allah’ı âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Yeryüzünde (O’nu) asla aciz bırakamazsınız. [*] Sizin için Allah’a rağmen dost da yardımcı da yoktur.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:134; Enfâl 8:59; Tevbe 9:2, 3; Yûnus 10:53; Hûd 11:20, 33; Nahl 16:46; Nûr 24:57; ‘Ankebût 29:22; Fâtır 35:44; Zümer 39:51; A... Devamı..

Siz yeryüzünde (Onu asla) âciz bırakamazsınız. (Zâten) sizin Allah’tan başka dostunuz da yardımcınız da yoktur.

ve siz O’nu yeryüzünde bertaraf edemezsiniz, [öteki dünyada da] sizi Allah(ın cezasın)dan koruyacak ve size yardım edecek kimse bulamazsınız.

Yoksa siz, yeryüzünde Allah’ı atlatıp bir yere kaçıp kurtulamazsınız. Bilin ki o zaman sizin Allah’tan başka bir veliniz ve yardımcınız da olmaz. 30/25, 32/4

Siz O’nu daha yeryüzünde atlatmaktan âcizsiniz; (âhirette) ise Allah dışında ne candan bir dost ne de işe yarar bir yardımcı bulacaksınız.

Yeryüzünde O'nu asla aciz bırakmazsınız! (Ne kadar tedbir alsanız, başınıza gelecek musibeti önleyemezsiniz) Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur:

(Gelen musibeti gidermek için de, Rabbinizden gayrı bir dost, bir yardımcı bulamazsınız, musibeti gidermeyi dilerse, araya bir vasıta koyar, Gene O'nu... Devamı..

Yeryüzünde siz O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Ve siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz ve sizin için Allah'tan başka bir hâmi ve bir yardımcı da yoktur.

Siz, kaçmakla Allah'ın cezasından kendinizi kurtaramazsınız. Sizin Allah'tan başka ne haminiz, ne de yardımcınız yoktur.

Siz, yer yüzünde O(nun cezası)na engel olamazsınız. Sizin Allah'tan başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardır.

Siz arzda üstünüze hükm olunan mesâ'îbden kurtulur değilsiniz ve sizin içün Allâh'dan başka ne bir dost ve ne de bir yardımcı vardır.

Yeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınız. Allah ile aranıza koyabileceğiniz, size yön verecek ve yardım edecek biri de yoktur.

Yoksa siz, yeryüzünde bir yere kaçıp kurtulamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir sahibiniz de yardımcınız da yoktur.

Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Allah'tan başka da sizin ne bir dostunuz vardır, ne bir yardımcınız.

Siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız da.

daħı degülsiz 'āciz eyleyiciler yırde. daħı yoķdur sizüñ Tañrı’dan ayruķ hįç dost ne daħı arķa virici.

Daḫı siz ‘āciz idemezsiz yir yüzinde. Daḫı size yoḳdur Tañrı ‘aẕābındanhīç ḳurtarıcı. Ne daḫı yardım idici.

Siz (Allahı) yer üzündə aciz buraxa bilməzsiniz (Onun əzabından qaçıb canınızı qurtara bilməzsiniz). Allahdan başqa sizin nə bir himayədarınız olar, nə də bir imdada yetəniniz!

Ye cannot escape in the earth, for beside Allah ye have no protecting friend nor any helper.

Nor can ye frustrate (aught), (fleeing) through the earth;(4571) nor have ye, besides Allah, any one to protect or to help.

4571 Every evil deed or word or thought must have its evil consequences: but if Allah forgives anything-and He forgives much-let no one imagine that h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.