Żâlike-lleżî yubeşşiru(A)llâhu ‘ibâdehu-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihât(i)(k) kul lâ es-elukum ‘aleyhi ecran illâ-lmeveddete fî-lkurbâ(k) vemen yakterif haseneten nezid lehu fîhâ husnâ(en)(c) inna(A)llâhe ġafûrun şekûr(un)
Bu, Allah'ın, inanan ve iyi işlerde bulunan kullarını müjdelemesidir işte. De ki: Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir ve kim güzel ve iyi bir iş yaparsa onun güzelim mükafatını arttırırız; şüphe yokki Allah, suçları örter, iyiliğe, mükafatla karşılık verir.
İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan (her işini Hakka, hayra ve halka uygun yapan) kullarına böyle müjde vermektedir. (Ey Nebim!) De ki: "Ben buna (İslam’a çağrıma) karşılık, yakın akrabalıktaki sevgi ve destek (Ehl-i Beyt’ime ve manevi varislerime muhabbet ve meveddet) dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim (çalışıp çabalayarak) bir iyilik ve güzellik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği ve güzelliği arttırırız. Gerçekten Allah Bağışlayandır, şükredene karşılığını fazlasıyla verendir.
Allah, o cenneti, iman edip, doğru ve yararlı işler yapan kullarına bir müjde olarak vermektedir. De ki ey Muhammed: “Ben sizden, peygamberlik görevime karşılık bir ücret istemiyorum. İstediğim ancak akrabalık sevgisidir. Kim güzel bir iş yaparsa, biz onun bu husustaki sevabını kat kat artırırız. Şüphesiz ki Allah, suçları bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.”
İşte Allah, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen kullarını bununla müjdeliyor.
“Ben tebliğ görevime karşılık, sizden bir ücret istemiyorum. Yalnızca aramızdaki yakın ilişkilere saygıyla riayeti, sevgiyle itaat ederek Allah'a yaklaşmanızı, beni, yakınlarımı, ashabımı, benim yolumdan gidenleri, İslâm'ın hizmetkârlarını, sizlerin, müminlerin birbirinizi sevmenizi, desteklemenizi istiyorum.” de. Kim bir iyilik yaparsa, onun sevabını, kendisine artırarak veririz. Allah samimi kullarını koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır. Şükrün kıymetini bilir, bol bol verir.
İşte bu Allah'ın, iman edip salih ameller işleyen kullarını müjdelediği şeydir. De ki: "Ben buna karşılık sizden yakınlıktan dolayı olan sevgiden başka bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa biz onun ondaki iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.
İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: 'Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
İşte bu sevabdır ki, Allah iman edib salih ameller işliyen kullarını (onunla) müjdeliyor. (Ey Rasûlüm, tebliğde bulunmakta olduğun kimselere) de ki: “- Ben, (bu tebliğimden dolayı) sizden Allah'a ibadet ve yakınlıkta, sevgiden başka bir mükâfat istemiyorum.” Kim iyi bir amel kazanırsa, biz onun bu iyiliğinin sevabını artırırız. Muhakkak ki Allah Gafûr'dur= çok bağışlayandır, Şekûr'dur= az amele çok sevab verendir.
İşte Allah’ın, iman edip de yararlı işler yapan kullarına verdiği müjde budur. De ki. “Ben, akrabalara olan sevgiden başka, bu görevime karşı sizden bir ücret istiyor değilim. Artık kim bir iyilik işlerse, onun sebebiyle iyiliğini arttırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve çok iyi karşılık verendir.
Allah'ın, inanıp yararlı işler yapan kullarına müjdesi budur. De ki: “Ben, buna karşılık sizden bir karşılık istemiyorum; ancak, Allah'a yaklaştıran sevgiyi istiyorum.” Kim bir iyilik yaparsa onun iyiliğini arttırırız. Şüphesiz Allah affedendir; iyiliğe karşılık verendir.[521]
İnanarak, yararlı iş gören kullarını işte Allah böylecene müjdeler, diyesin ki: «Hısımlar arasında, ancak sevgi isterim, kim bir iyilik ederse, iyiliğin artırırız», Allah bağışlayıcı, Allah iyiliğe karşılık verir
İşte bu, Allah'ın, inandıktan sonra doğru ve yararlı işler yapan kullarına müjdelediği şeydir. (Ey Resul!) de ki: “Ben bu tebliğ hizmetinden ötürü, sizden Allah'a yaklaştıran sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
İşte Allâh îmân idüb a’mâl-i sâlihada bulunanlara bunları tebşîr idiyor. Ânlara di ki: "Size olan teblîgâtım içün ücret olarak yalnız Kur’ân’a muhabbetinizi istiyorum" A’mâl-i hasenede bulunanların hasenâtını tezyîd ideceğiz. Allâh gafûr ve hasenâta karşu şekûrdür.
Allah, inanıp yararlı işler işleyen kullarını bununla müjdeler. De ki: "Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden (veya Allah'a yaklaşmaktan) başka bir ücret istemem." Kim güzel bir iş işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
İşte bu, Allah’ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Allah’ın, iman edip dünya ve âhirete faydalı işler yapan kullarına verdiği müjde işte bu! De ki: “Sizden akrabalık sevgisinden başka bir karşılık istemiyorum.” Kim çaba harcayıp bir iyiliği gerçekleştirirse bu konuda ona daha büyük güzellikler bahşederiz. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır ve iyiliği asla karşılıksız bırakmaz.
İşte Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.
ALLAH, inanıp erdemli davranan kullarını böyle müjdeler. De ki "Ben sizden, akrabalık sevgisi dışında herhangi bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik işlerse onun iyilğini arttırırız. ALLAH Bağışlayandır, takdir edendir.
İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verir.
İşte bu müjdedir ki Allah iyman edip iyi iyi işler yapan kullarına tebşir buyuruyor, de ki buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir ecir istemem ve her kim çalışır bir güzellik kazanırsa ona onda daha ziyade bir güzellik veririz, çünkü Allah gafurdur şekûrdur
İşte bu, Allah’ın, îmân edip sâlih ameller işleyen kullarını müjdelediği şeydir. (Habibim! Kureyş içerisindeki müşriklere) de ki: “Ben buna (yaptığım tebliğe) karşılık sizden, akrabalık sevgisinden başka bir karşılık beklemiyorum. (Size akrabalık sevgisini ve haklarını hatırlatırım. Hiç olmazsa akrabanız olduğum için, yapmış olduğum tebliğe engel olmayın da bana eziyet etmeyin!)” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, kendi rızası için yapılan az bir taate, âhirette çok büyük mükâfatlar/dereceler verendir.
İşte bu, Allah'ın, iman edip salihâtı yapan kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben bu çağrıya karşılık “yakınlıkta sevgiden”¹ başka sizden bir ücret istemiyorum. Her kim bir iyilik yaparsa, onun için iyilikleri artırırız. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Çok Şükreden'dir.²
İşte bu, Allahın — îman edib de iyi iyi amel (ve hareketlerde bulunan — kullarına müjdelemekde olduğu (seâdet) dir. (Habîbim) de ki: «Ben bu (teblîğıma) karşı akrıbalıkda sevgiden başka hiçbir mükâfat istemiyorum». Kim bir güzellik kazanırsa biz onun bu hususdaki güzelliğini artırırız. Çünkü Allah çok yarlığayıcıdır. (Güzel amellere karşı güzel sevab ve) mükâfat ile mukaabele edicidir.
İşte Allah'ın, îmân edip sâlih ameller işleyen kullarına müjdelediği (mükâfât), budur!(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “(Ben) sizden buna (size olan teblîğ vazîfeme) karşı, akrabâlıkta (âl-i beytime) muhabbetten başka bir ecir istemiyorum!”(1) Kim bir iyilik yaparsa, kendisine onda bir iyilik artırırız. Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr(iyiliklere çok mükâfât veren)dir.
İşte Allah, iman edip salih (iyi, güzel ve yararlı) işler yapmış olan (erdemli) kullarına böyle müjde vermektedir. (Resulüm!) De ki: ‘’Ben bunun (bu yaptığım tebliğ) için sizden bir karşılık (makam, mavki) istemiyorum. Ancak (iman ve salih amellerle Allah’a) yakınlaşmayı arzu ediyorum.’’ Ve (ey insanlar, bilin ki) kim bir iyilik yaparsa biz onun ondaki iyiliğini artırırız. Şüphesiz (zatım olan) Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir. *
Allah’ın, iman edip doğru ve yararlı işler yapan kullarına verdiği müjdeler böyledir. Onlara deki “Bu size verdiğim öğütlerden dolayı sizden bir ücret istemiyorum, ancak yakın akrabayı sevmenizi istiyorum.” Kim güzel bir şey yapıp kazanırsa bizde onun yeryüzünde iyiliğini artırırız. Allah bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.
İşte Allah’ın inanıp da iyilik işliyen kullarına müjdelediği karşılık budur. De ki: «Ben sizden hiçbir karşılık beklemiyorum. İstediğim, yalnız yakınlarınıza karşı sevgidir.» Herkim güzel bir iş işlerse Biz de onun güzelliğini artırırız. Çünkü Allah yarlıgayıcıdır, şükrü karşılayıcıdır.
Bunlar, Allah/ın, iman getirip iyi amel işleyen kullarına müjdelediği mükâfatlardır. De ki risaletimin tebliği hususunda akrabamı sevmenizden başka sizden hiçbir ücret istemiyorum l. Her kim iyilik kazanmışsa onun mükâfatını artırırız, Allah yarlıgar, şükreder [²].
İşte bu; Allah’ın, inanıp iyi ve yararlı işler [sâlihât] yapan kullarına müjdelediği şeydir. (Ey Peygamber!) De ki: “Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Sizden sadece (Allah’a) yakınlaşma hususunda güçlü bir sevgi ve çaba [mevedde] istiyorum.” Kim zorluk çekerek [yakterif]¹⁵ bir güzelliği ortaya çıkarırsa onun güzelliğini daha da artırırız. Muhakkak ki Allah Gafûr’dur, Şekûr’dur.¹⁶
İşte Allah, iman edip de salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: “Ben, buna (peygamberliğe) karşılık yakınlıkta (Ehl-i Beyt'ime duyulan) sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.” Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği (sevabı) arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
Allah’ın iman edip güzel davranışlar gösteren kullarına müjdelediği şey işte budur. O hâlde, ey Müslüman! Hak dini insanlığa tebliğ ederekde ki: “Bakın, ben bu tebliğ ve öğütler karşılığında, sizden herhangi bir mükâfât bekliyor değilim, çünkü benim mükâfâtımı verecek olan yalnızca Allah’tır; ancak komşu, akraba ve yakınlara saygı ve sevgi gösterip insanlar arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerini geliştirmenizi elbette isterim!”
Unutmayın ki, kim bir iyilik yaparsa, onun iyiliğini kat kat artırırız. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, her iyiliğin karşılığını verendir.
Bütün bu açıklamalardan sonra, Kur’an’a inanmamak için hâlâ kayda değer bir şüphe, bir itiraz öne sürülebilir mi?
İşte Allah bunu, iman etmiş ve Salih Ameller’i işlemiş (İyi İşler’i yapmış) kullarına müjdeliyor. De ki:
“Buna karşı sizden, Yakın (Akraba)lar arasında Karşılıklı Sevgi’den başka bir ücret / ödül istemem”. Kim bir iyilik-güzellik kazanırsa, bunda ona iyilikleri / güzellikleri artırırız. Allah, şekûr gafûrdur.
Zaten bunlar, inanıp yararlı etkinliklerde bulunan kullarına Allah’ın müjde edegeldiği güzelliklerdi. Resulüm de ki: " Ben, bu yaptığım işten dolayı sizden bir ücret istemiyorum. İstediğim tek şey, sımsıcak bir yakınlık. " Biz, işini güzel yapanı güzelliklere boğarız. Çünkü engin hoşgörü sahibi olan Allah, teşekküre teşekkürle karşılık vermeye bayılır.
İşte bu mükâfat inanıp güzel işler yapanlara Allah’ın müjdelediği şeydir. De ki: "Ben yaptığım elçiliğe karşılık akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum." Kim güzel bir iş yaparsa onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır. Yasalarına uyarak güzel işler yapanlara karşılığını hemen verendir.
İşte Allah’ın, iman edip iyi işler yapan kullarına müjdelediği ödül budur. De ki: “Ben buna karşılık (Allah’a) yakın olmayı sevmenizden başka sizden herhangi bir ücret istemiyorum.” [*] Kim güzel bir davranışta bulunursa onun (sevabını) güzelce artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, şükrün karşılığını çok verendir.
İşte Allah’ın, (kendisinin istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayan kullarına müjdelediği nîmet budur. (Ey Muhammed!): “Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden¹ başka bir karşılık beklemiyorum” de. Kim bir iyilik işlerse Biz, onun güzelliğini arttırırız. Şüphesiz Allah hem çok bağışlayandır hem de şükrün karşılığını hemen verendir.
Allah onu iman edip doğru ve yararlı işler yapan kullarına bir müjde olarak vermektedir. De ki, [ey Muhammed]: “Bu [mesaj] karşılığında sizden yol arkadaşlarınızı sevmenizden ²⁹ başka bir şey beklemiyorum”. Kim güzel bir iş yap[ma erdemine ulaşır]sa ona daha büyük güzellikler bağışlarız: ve gerçek şu ki Allah, çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verendir.
İşte bu, Allah’ın, iman edip iyi ve güzel işler yapan kullarına verdiği müjdedir. De ki: – Ben bu tebliğ vazifesine karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum, sadece Allah’a yakınlaşma konusunda bir sevgi ve anlayış istiyorum. Kim bir iyilik gerçekleştirirse biz de ona iyiliği artırırız. Gerçekten de Allah, bağışı bol ve şükredenlere karşılığını kat be kat verendir. 10/7, 25/56-57, 6/160
İşte bu, Allah’ın iman eden ve o imana uygun eylem üreten kullarına verdiği müjdedir. De ki (ey Rasul): “Bu davete karşılık sizden bir ücret istemiyorum; sadece (Allah’a) yakınlık hususunda tam bir ilgi ve sevgi (uyandırmak) istiyorum!”[⁴³³²] Her kim bir güzelliği bedel ödeyerek gerçekleştirirse,[⁴³³³] Biz ona, o güzelliğe ilaveten, daha ziyade bir güzellik bahşederiz: şüphesiz Allah emsalsiz bir bağışlayıcıdır, iyiliği karşılıksız bırakmayan tek otoritedir.[⁴³³⁴]
İşte Allah’ın, iman edip sâlih ameller işleyen kullarına müjdelediği en büyük lütuf budur. (Ey Muhammed) De ki: "(Ey iman edenler) Ben buna -verdiğim bu müjdeye- karşı sizden akrabalık sevgisinden (“mümin müminin kardeşidir" düsturuna riayet ederek birbirinizi sevmenizden ve birbirinizi sâlih amel yapmaya teşvik ederek, Rabbinizin o en büyük lütfuna ermenizden) başka bir şey istemiyorum. (*) (Ey iman eden kullarım) Kim bir iyilik işlerse, onun sevabını fazlasıyle veririz, şüphe yok ki Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını fazlasıyle verendir.
İşte bu, Allah’ın, iman edip salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: "Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, (bana ) yakın olmaktan doğan sevgiden başka bir şey istemiyorum." Kim güzel bir işten kazanırsa, onun kazancını artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
İşte bu, o (haber)dir ki, Allah imân eden ve sâlih sâlih amellerde bulunan kullarına tebşir eder. De ki: «Ben bunun üzerine sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.» Ve kim bir güzellik kazanırsa onun için onda bir güzelik arttırırız. Şüphe yok ki Allah gafûrdur. şekûrdur.
İşte bu, Allah'ın iman edip makbul ve güzel işler yapan kullarına verdiği mutluluk müjdesidir. De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinden ötürü, sizden akrabalık sevgisinden başka beklediğim hiçbir karşılık yoktur. İşte kim böyle bir sevgi olsun, başka iyi işler olsun gerçekleştirirse, Biz de onun o iyiliğinin sevap ve mükâfatını kat kat artırırız. Çünkü Allah gafurdur, şekûrdur (çok affedicidir, kullarının az işlerini fazlasıyla ödüllendirir). [4, 40]
Allah'ın, inanan ve iyi işler yapan kullarını müjdelediği (büyük lutuf). De ki: "Ben bunu karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ancak (Allah'a) yaklaşmayı arzu ediyorum." Kim bir iyilik yaparsa onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah bağışlayan, (iyiliğe) karşılık verendir.
Allâh Te'âlâ'nın îmân idüb a'mâl-i sâliha işleyen kullarına tebşîr iylediği budur. (Yâ Muahammed) Kavmine di ki: "Size teblîğ-i risâletim ve mağfiret-i mevlâyı tebşîrim içün ücret istemem. İstediğim şey ancak karâbete ri'âyet ve meveddetdir." Buna ri'âyetle bir sevâb kazanana biz, sevâblarını artırırız. Allâh Te'âlâ mağfiret idici ve şükre mukâbele iyleyicidir.
Allah’ın inanıp güvenen ve iyi işler yapan kullarını sevindireceği şey işte budur. De ki “Sizden bir karşılık beklemiyorum. Benim beklediğim şey, Allah’a daha çok yaklaştıracak şeylere ilgi duymanızdır.” Kim güzel bir iş yaparsa ona güzellik ekleriz. Çünkü Allah çok bağışlar ve üzerine düşeni eksiksiz yapar.
Allah'ın, iman eden ve doğruları yapan kullarına müjdelediği işte budur. De ki:-Buna karşılık sizden, yakınlık arzu etmekten başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik kazanırsa, ona iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışı bol ve şükredenlere karşılığını verendir.
İşte bu, iman eden ve güzel işler yapan kullarına Allah'ın müjdelediği şeydir. De ki: Tebliğime karşılık sizden yakınlık sevgisi(11) dışında birşey istemiyorum. Kim bir iyilik yaparsa, Biz onun güzelliğini daha da arttırırız.(12) Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır; iyilikleri ise fazlasıyla ödüllendirir.
Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder.
şol oldur kim muştılar Tañrı ķullarına anlar kim įmān getürdiler daħı işlediler eyü işler. eyit “dilemezin size anuñ üzere kiri lįkin dostlıķ dilerin ħıśımlıķ içinde.” daħı her kim kesb eyler ise eyü iş arturavuz anuñ-içün ol eyü iş içinde görklüdür. bayıķ Tañrı yarlıġayıcıdur müzd viricidür şükre
Oldur Tañrı Ta‘ālā ḳullarına muştılaġan. Anlar kim īmān getürdiler ve‘amel‐i ṣāliḥ işlediler. Eyit yā Muḥammed: Ben sizden anuñ üstine ücret iz‐demezin. Lākin muḥabbet ḳarābetdedür. Daḫı kim ki yaḫşılıḳ ḳazansa anuñyaḫşılıġın arturur‐biz. Tañrı Ta‘ālā günāhlar baġışlayıcıdur.
Allah iman gətirib yaxşı əməllər edən bəndələrinə bununla müjdə verir. (Ya Peyğəmbər!) De: “Mən sizdən bunun (risaləti təbliğ etməyimin) müqabilində qohumluq məhəbbətindən (əhli-beytə sevgidən) başqa bir şey istəmirəm. Kim bir yaxşı iş görərsə, onun yaxşılığının savabının (mükafatını) artırarıq!” Həqiqətən, Allah bağışlayandır, qədirbiləndir! (Şükrün və itaətin, gözəl əməllərin əvəzini verəndir!)
This it is which Allah announceth unto His bondmen who believe and do good works. Say (O Muhammad, unto mankind): I ask of you no fee therefor, save loving kindness among kinsfolk. And whoso scoreth a good deed we add unto its good for him. Lo! Allah is Forgiving, Responsive.
That is (the Bounty) whereof(4559) Allah gives Glad Tidings to His Servants who believe and do righteous deeds. Say: "No reward do I ask of you for this except the love of those near of kin."(4560) And if any one earns any good, We shall give him an increase of good in respect thereof: for Allah is Oft-Forgiving, Most Ready(4561) to appreciate (service).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |