İnne-lleżîne keferû bi-żżikri lemmâ câehum(s) ve-innehu lekitâbun ‘azîz(un)
Şüphesiz kendilerine zikir (Kur’ani hüküm ve haberler) gelince onu inkâr edenler (ateşin ehlidir) ; oysa O, Aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır. (İnsanlığın huzur ve kurtuluş reçetesidir.)
Kur'an, kendisine tebliğ edildikten sonra kafir olanlar; ve hem de şüphe yok ki bu Kur'an, eşsiz ve sütün bir kitaptır ki.
Onlar ki, Kur'ân kendilerine geldiği zaman, O'nu tanımayıp, gerçekleri örtbas edip reddettiler. Halbuki O eşsiz, üstün, değerli bir kitaptır
Kendilerine okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'an geldiğinde, onu inkârda ısrar edenler, bunun sonuçlarına katlanacaklar. O, kudretli ve hükümran bir kitaptır.
Onlar (ateşe atılacaklar) kendilerine Kur'an gelince onu inkar ettiler. Oysa o çok ulu bir kitaptır.
Şüphesiz, kendilerine zikir gelince onu inkâr edenler (ateşin içine bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.
Kendilerine Kur'an geldiği vakit, onu inkâr edenler, (azaba uğratılacaklardır). Muhakkak ki, o çok şerefli bir kitabdır.
Şüphesiz (yasa, ilim ve zikir ile dolu olan) Kur’an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler (sonucuna katlanacaklar.) Çünkü o, eşsiz, güçlü bir kitaptır.
Kendilerine geldiğinde Kur'ân'ı inkâr edenler de saklanamazlar. Çünkü o Kur'ân eşsiz bir kitaptır.[513]*
Kur'an kendilerine geldiğinde, kâfirler iğrilik etmektedirler, oysa emre bir kitaptır
Kur'an kendilerine geldiğinde onlar, onu inkâr ettiler. Oysa o, şerefli ve gözardı edilemez bir kitaptır.
41,42. Kitap kendilerine gelince, onlar, onu inkar etmişlerdir; oysa o, değerli bir Kitap'dır. Geçmişte ve gelecekte onu batıl kılacak yoktur. Hakim ve övülmeğe layık olan Allah katından indirilmedir.
Kur’an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler mutlaka cezalarını göreceklerdir. Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır.
Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
Kendilerine mesaj ulaştıktan sonra onu inkar edenler bilsin ki o üstün bir kitaptır.*
Kur'ân kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler, mutlaka cezalarını çekceklerdir. O gerçekten çok değerli bir kitaptır.
Onlar: o zikir kendilerine geldiği vakıt ona körlük eden mülhidler, halbuki o misli bulunmaz azîz bir kitab
Onlar, kendilerine zikir¹ geldiği zaman onu yalanladılar. Kuşkusuz O, yüce bir Kitap'tır. *
(Âyetlerimiz hakkında sapıklığa düşenler) o zikre (Kur'ana) — o, kendilerine gelince — küfredenler (dir ki işte bunlar şübhesiz bize gizli kalmazlar). Halbuki o, cidden sarp bir kitabdır.
Doğrusu o kimseler ki, kendilerine geldiğinde Kur'ân'ı inkâr ettiler. Hâlbuki şübhesiz o, gerçekten çok yüce bir Kitab'dır.
Kendisine geldiğinde, öğütlerle dolu Kuranı inkâr edenler bilsinler ki o, kesinlikle değerli bir kitaptır.
Kur/an kendilerine gelince onu tanımayanlar azaptan kurtulamayacaklar, halbuki o, yüce mertebede bir Kitaptır [¹].*
Şüphesiz kendilerine hatırlatıcı (Kur'an) gelince, onu inkâr ettiler. Hâlbuki o üstün bir kitaptır.
Gerçek şu ki, kendilerine tebliğ edilenbu son ilâhî Öğüdü inkâr edenler, dünyada da âhirette de zillet ve perişanlıktan kurtulamayacaklar! Çünkü bu Kur’an öyle muhteşem, öyle değerli bir kitaptır ki;
Şüphesiz, kendilerine gelen Kur’an’ı inkâr edenler (iyi bilsinler ki) o, çok şerefli bir Kitaptır.
Gerçek şu ki, kendilerine gelen bu uyarıyı inkar edenler [var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlardır]; çünkü o yüce bir ilahî kelâmdır:
Kendilerine gelen bu ilahi uyarıya inanmayanlar iyi bilsinler ki bu Kuran yüce ve eşsiz bir kitaptır. 4/82, 27/6
Kendilerine ulaştığı halde bu ilâhî uyarıyı inkâr edenler bilsinler ki,[4279] kesinlikle o, pek yüce bir Kitaptır.*
Şüphe yok (mülhidler) o kimselerdir ki, kendilerine geldiği zaman Kur'an'ı inkâr etmişlerdir ve muhakkak ki o, elbette azîz bir kitaptır.
41, 42. Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkâr edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz. (Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakîm ve Hamîd tarafından indirilmiştir.
Onlar, kendilerine gelen Kur'an'ı inkar ettiler. Halbuki o, öyle eşsiz bir Kitaptır,
Bu Zikir[*] kendilerine gelince görmezlik edenler (ateşe atılacak olanlardır). Oysaki o, güçlü bir kitaptır.*
Kitap kendilerine geldiğinde onu inkar ettiler. Oysa o, eşsiz bir kitaptır.
Kendilerine öğüt geldiğinde onu yalanladılar. Halbuki o aziz bir kitaptır.
Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır.
bayıķ anlar kim kāfir oldılar ķur’ān’a ol vaķt kim geldi anlara ya'nį cezā virineler daħı bayıķ ol kitābdur 'azįz.
Özlərinə Qur’an gəldiyi zaman onu yalan hesab edənlər (mütləq cəzalarına çatacaqlar). O (Qur’an), şübhəsiz ki, çox dəyərli (qiymətli) bir kitabdır.
Lo! those who disbelieve in the Reminder when it cometh unto them (are guilty), for lo! it is an unassailable Scripture.
Those who reject the Message(4513) when it comes to them (are not hidden from Us). And indeed it is a Book of exalted power.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |