Fe-in yasbirû fe-nnâru meśven lehum(s) ve-in yesta’tibû femâ hum mine-lmu’tebîn(e)
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar (kâfirler ve münafıklar) için sürekli tutuklanma yeri (cezaevi) ateştir. Ve eğer onlar (Allah’ı) hoşnut etmek (üzere tekrar dünya) ya dönmek isterlerse, kesinlikle bu istekleri kabul olunmayacaktır. (Memnun kılınmayacaklardır.)
Artık sabredebilirlerse ateştir yurtları onların ve onlar suçlarından geçilmesini isterlerse dilekleri kabul edilmez.
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Allah'ı razı etmek için dünyaya dönüp iyi işler yapmak isterlerse bile, kendilerini düzeltmelerine izin verilenlerden olmayacaklardır.
Şimdi eğer, sabredebilir, dayanabilirlerse, onların konaklama yeri ateştir. Şâyet tekrar dünyaya dönüp Allah'ı hoşnut etmek istiyorlarsa, artık arzularına nâil olamayacaklar.
Eğer dayanırlarsa ateş onların barınağıdır. (Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse artık hoşnut edecek bir şey yapmalarına izin verilmez. [2]*
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.
Artık sabredebilirlerse, ateş kendilerine bir meskendir. Eğer dünyaya dönmeyi isterlerse, artık dünyaya dönecek olanlardan değillerdir.
Artık sabrederlerse de, onların sığınıp gideceği yer ateştir… Özür de beyan etseler, özürleri kabul edilmeyecektir.*
Eğer dayanabilirlerse yerleri ateştir. Eğer Allah'ı hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Beklerlerse de durakları ateştir, hoşnutsuzluk gösterseler de, yine hoşnut edilmezler
İster sabretsinler ister etmesinler, (yaptıkları yüzünden) onların durağı ateş olacaktır. (Ahirette) kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için (Allah'tan özür dileyip) yalvarsalar da buna izin verilmeyecektir (çünkü geri dönüşü olmayan bir yola girmişlerdir).
İster sabretsinler ister etmesinler, onların durağı ateştir. Hoş tutulmalarını isteseler de artık hoş tutulmazlar.
Şimdi eğer dayanabilirlerse, artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler, onlara izin verilmez.
Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Dayanırlarsa yerleri ateştir. Yok, hoş görülmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.
Şimdi eğer dayanabilirlerse onların yeri ateştir. Yok eğer hoşnutluğa dönmek isterlerse bile artık onlar hoşnut edileceklerden değildirler.
Artık sabredebilirlerse ateş kendilerine bir ikametgâhtır, yok eğer hoşnudluğa dönmek isterlerse hoşnud edileceklerden değildirler
Artık dayanabilirlerse¹, onlar için konaklama yeri ateştir. Eğer özür beyan edip² af isteseler de onlar affedilecek olanlardan değillerdir.*
Şimdi eğer (azaba) dayanabilirlerse işte onların yurdu: Ateş! (Yok), eğer (hoşnud oldukları dünyâye) tekrar dönmek isterlerse bu suretle de onlar hoşnud edilecek değildirler.
Şimdi eğer sabrede(bili)rlerse, onların kalacakları yer artık ateştir. (Kendilerinden)râzı olunmayı da isteseler, artık onlar râzı olunacak kimselerden değildirler.
Eğer onlar batıl inançlarında ısrar ederlerse (sabrederlerse), ateş onlar için kalacak yer olacaktır. (Hesap günü) Hatalarını düzeltmek isteseler de, kendilerine hatalarını düzeltme fırsatı verilecek değildir.
Onlar, katlanıp dursalar yine kurtulamazlar. Çünkü Cehennem onların yurdudur [³]. Eğer istedikleri şeye dönmek isterlerse yine dönmelerine müsaade olunmayacak.*
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir ve eğer onlar hoşnutluk isterlerse, artık onlar hoşnut olunanlardan değillerdir.
Artık sabretseler de sabretmeseler de, varacakları yer ateştir! Kendilerinden razı olunması için yalvarıp yakarsalar da, asla hoşnutluğa erenlerden olamayacaklar! Çünkü vaktiyle, hakikat onlara bütün açıklığıyla tebliğ edilmiş, ama onlar bilerek inkârı tercih etmişlerdi.
Eğer dayanabilirlerse artık onların sonsuz ikametgâhı, cehennemdir. (Rablerini) râzı etmek isteseler bile, buna izin verilmeyecektir.
Şimdi dayansalar da dayanmasalar da artık onların yeri ateştir. Eğer Allah’ın razı olacağı işler yapmak için dönmek isterlerse bu istekleri asla kabul edilmeyecektir. 6/26...28, 23/99...108, 35/37
Eğer dayanabilirlerse, bu durumda ateş onlar için bir çeşit mesken olacaktır; geri dönüp af için başvurmak isteyecekler, asla başvuruları kabul edilmeyecektir.
İmdi sabrederlerse hemen ateş onlar için bir ikametgâhtır ve eğer bir hoşnutluk dilerlerse artık onlar hoşnut olacak kimselerden değildirler.
Eğer sabredip dayanabilirlerse, cehennem zaten kendi yerleşme yerleridir. Şayet özür dileyip Rab'lerini razı etmek için tekrar dünyaya dönmek isterlerse, onlara bu imkân verilmez.
Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateştir onların yeri. Ve eğer özür dileyip Rablerini razı etmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir (çünkü özür dileme vakti geçmiştir artık).
Ateş onların durağı olacaktır, eğer dayanabilirlerse! Kurtulmak isteselerse de istekleri dikkate alınmaz.
Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateş onların maskesidir. Eğer kendilerinden razı olunmasını beklerlerse, kesinlikle onlardan razı olunmayacaktır.
Dayanabilirlerse, artık onların yeri ateştir. Çünkü özür de beyan etseler kendilerine bir fırsat daha verilecek değildir.
Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok, eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.
pes eger śabr eylerlerse od ŧuraķdur anlaruñ. daħı ħoşnūdluķ isterlerse degül anlar ħoşnūd olınmışlardan.
İndi (əzaba) dözsələr də (dözməsələr də), onların məskəni Cəhənnəmdir. Onlar (Allahdan) riza diləsələr də, onların diləyi qəbul olunmaz (yaxud dünyaya qayıtmaq istəsələr də, onların bu istəyi qəbul ediməz).
And though they are resigned, yet the Fire is still their home; and if they ask for favour, yet they are not of those unto whom favour can be shown.
If, then, they have patience,(4491) the Fire will be a home for them! and if they beg to be received into favour, into favour will they not (then) be received.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |