Ve necceynâ-lleżîne âmenû ve kânû yettekûn(e)
Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi.
İman edenleri (ve gereğini yapanları, küfür ve kötülükten) sakınmakta olanları ise kurtardık.
Biz yalnızca iman etmiş ve yolunu yordamını Allah'ın kitabıyla bulanları kurtarmış olduk.
İman ederek, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya devam edenleri biz kurtardık.
İman eden ve sakınanları kurtardık.
İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık.
(Peygamberleri Salih'e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık.
Ve inanıp da (özlerini) koruyanları kurtardık.
İnananları ve Allah'tan sakınanları kurtardık.
Kurtardık inanmış bulunanlarla, sakınanları
İnananları ve Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları ise kurtardık.
Îmân idenleri ve Allâh’dan korkanları kurtardık.
İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.*
İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.
İnanan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.
İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı.
İnananları ve erdemli davrananları ise kurtardık.
Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık.
İyman edip de korunur olanları ise kurtardık
Îmân edip (günahlardan) sakınanları ise (azaptan) kurtardık.
Biz, inanan ve takvalı davranan kimseleri kurtardık.
(İçlerinden) îman edib de (Allahdan) korkanları ise kurtardık.
Îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanları ise kurtardık.
İnanmış olup (zulüm, azgınlık ve kötülüklerden) sakınmakta olanları ise kurtardık.
Allah’ın azabından kendilerini korumuş olan iman edenleri bu azaptan kurtardık.
Biz yalnız inanıp sakınanları kurtardık.
Biz, içlerinden inanıp sakınanları ondan kurtardık.
İnananları ve Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olanları kurtardık.
İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık.
Âyetlerimize iman eden ve bu imana yaraşır dürüst ve erdemlice bir hayatı tercih ederek kötülüklerden sakınan kimseleri ise, dünya ve âhiret azâbından kurtardık.
Kâfirlerin âhirette uğrayacakları azâba gelince:
İman etmiş ve sakınıp korunmakta olanları kurtardık.
İnananları kurtardık, çünkü onlar, kendilerini sağlama almışlardı.
İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları azaptan kurtardık!
Biz de (Allah’a gerçekten) inanan ve Ondan (hakkıyla) sakınanları kurtardık.
Biz, [yalnızca] imana ermiş olan ve Bize karşı sorumluluk bilinci duyanları kurtardık.
Ama biz, inananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık. 10/103, 30/47
Ama Biz, iman eden ve sorumluluk bilinciyle kuşananları kurtardık.
İman edip, günahlardan sakınanları ise kurtardık.
Ve iman eden, Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.
Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise necâta erdirdik.
İman edip de Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.
İnananları ve korunanları kurtardık.
Ve îmân idenleri kurtardık ki onlar Allâh'dan sakınur ve Allâh yolunda infâk iderlerdi.
İnanıp güvenmiş ve kendilerini korumuş olanları daha önce kurtardık.
İman edenleri ise, Allah'tan sakınmaları sebebiyle kurtarmıştık.
İman eden ve Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı.
daħı ķurtarduķ anları kim įmān getürdiler daħı oldılar ķorķarlar.
Ḳurtarduḳ ol kişileri ki īmān getürdiler ve taḳvā üstine oldılar.
İman gətirib (Allahdan) qorxanları isə xilas etdik.
And We delivered those who believed and used to keep their duty to Allah.
But We delivered those who believed and practised righteousness.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |