3 Aralık 2023 - 20 Cemaziye'l-Evvel 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 82. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Efelem yesîrû fî-l-ardi feyenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lleżîne min kablihim(c) kânû ekśera minhum ve eşedde kuvveten ve âśâran fî-l-ardi femâ aġnâ ‘anhum mâ kânû yeksibûn(e)

Yeryüzünü gezip dolaşmazlar mı ki onlardan önce gelip geçenlerin ne olmuş sonları, bir bakıp görsünler? Onlar, topluluk bakımından daha çoktu, kuvvet ve yeryüzünde yaptıkları şeyler bakımından da daha üstündü bunlardan; derken elde ettikleri şeylerin, onlara hiçbir faydası olmadı.

(Bu gafil ve kâfir takımı) Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin (inkâr ve isyanları nedeniyle) nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler (ve kendilerini düzeltip özlerine dönsünler). Oysa onlar (geçmiş topluluklar), kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamamıştı. (Onların akıbetlerine bakıp ibret alınız.)

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce yaşamış olan inkârcıların sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı. Fakat elde ettikleri şeylerin onlara hiçbir faydası olmadı.

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin, boylarınca günaha, isyana, küfre batmış milletlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir baksınlar, incelesinler. Öncekiler bunlardan daha çoktu, daha kudretli, kuvvetliydi, daha çok, daha sağlam eserleri vardı. Kazanmaya devam ettikleri servetler ve mallar, taptıkları putlar, yaptıkları hileler, kendilerini kurtaramadı.

bk. Kur’an-ı Kerim, 40/4-5, 21.

Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden (sayıca) daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha üstün idiler. Ama onların kazandıkları kendilerinden bir şeyi savamadı.

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiç bir şey sağlayamadı.

O kâfirler, yeryüzünde gezip de bakmadılar mı ki, kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çok, kuvvetçe daha metin ve yeryüzünde eser (bina) bakımından daha güçlü idiler. Öyle iken, elde ettikleri şeyler kendilerini kurtarmadı.

Onlar yeryüzünden dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar bunlardan daha çok ve daha güçlü idiler. Ve yeryüzünde daha sağlam eserler yaptılar. Fakat kazandıkları şeyler, onlara hiçbir fayda vermedi.

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmazlar mı? Onlar gerek güç, gerekse yeryüzünde bıraktıkları eserler bakımından bunlardan daha kuvvetli idiler. Buna rağmen, kazanmış oldukları kendilerinden hiçbir şeyi savamamıştı.

Yeryüzünde gezip de —kendilerinden önce— geçmiş olanların sonu ne oldu? Bakmıyorlar mı? Hem kuvvetçe, hem de yeryüzünde eserlerce, onlardan daha çoktular, yaramadı kazançları

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olanların sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı fakat başarılarının kendilerine hiçbir faydası olmadı.

Bkz. 28/78, 30/9, 40/21Tarihten ders alarak karşılaştırmalar yapmak, insanın öğrenme sürecinin en önemli unsurlarındandır. Bir toplumun geleceğinin şe... Devamı..

Yeryüzünde seyahat itmediler mi? Kendilerinden daha kesretli ve gerek kuvvetleriyle ve gerek arz üzerinde bırakdıkları eserleriyle kendilerinden daha metânetli olan evvelkilerin ’âkıbeti ne oldığını görmediler mi? Lâkin ânların âsârı hiç işlerine yaramadı.

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin sonuçlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Kazandıkları onlara bir fayda vermemiştir.

Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha güçlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti.

Yeryüzünde gezip de kendilerinden önce yaşamış olanların âkıbetlerini görmezler mi? Onların sayısı bunlardan daha çoktu, daha güçlülerdi, yeryüzündeki eserleri de daha sağlamdı. Ne var ki, kazandıkları onları kurtaramadı.

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.

Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmazlar mı? Onlardan sayıca daha çok, daha güçlü olup yeryüzünde daha çok üretimde bulunmuşlardı. Ancak, kazandıkları şeyler kendilerini kurtaramadı.

Daha yeryüzünde gezip de bir bakmazlar mı? Kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin sağlamlığı bakımından daha çetindiler. Öyle iken o kazandıkları şeyler, kendilerini kurtaramadı.

Daha Yer yüzünde gezip de bir bakmazlar mı? Kendilerinden evvelkilerin âkıbeti nasıl olmuş? Onlar kendilerinden hem daha çok hem kuvvetçe ve Arzda âsarca daha çetin idiler, öyle iken o kesbettikleri şeyler kendilerini kurtarmadı

Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önceki (kâfir) lerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görmediler mi? Onlar kendilerinden (sayıca) daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat kazandıkları (mal, mülk, servet ve saltanat gibi) şeylerin onlara hiçbir faydası olmadı. (Başlarına gelen azabı, kendilerinden savamadı.)

Yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar m? Onlar, güç ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha üstündüler. Öyle olduğu halde sahip oldukları şeyler kendilerine yarar sağlamadı.

Ya onlar yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı ki kendilerinden evvelkilerin akıbeti nice olmuşdur, baksınlar? Hem onlar bunlardan daha çokdu. Kuvvetçe ve yer (yüzün) deki eserlerce de daha güçlü ve satvetli idi (ler). Fakat kazanır oldukları şeyler kendilerine asla fâide vermedi.

(Onlar) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! (Onlar) bunlardan hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserler bakımından daha şiddetli idiler; fakat kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda sağlamadı.

Onlar yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı? Onlardan daha kalabalık, daha güçlü ve yeryüzünde daha çok eser bırakmış, ama yaptıklarının kendilerine hiçbir yarar sağlamadığı, onlardan öncekilerin sonları nasıl olmuş bakmıyorlar mı?

Onlar yeryüzünde gezip dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçenlerin sonunun nice olduğunu görmüyorlar mı? Onlar bunlardan daha çok güç, yeryüzünde bıraktıkları eserler bakımından da daha üstün idiler. Ancak bütün bu kazançları hiç bir işlerine yaramadı.

Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden evvel gelenlerin hangi akıbete uğradıklarını görmüyorlar mı? Onlar bunlardan âdetçe daha çoktular, daha kuvvetliydiler, yerlerinde daha çok eserleri vardı [³]. Kazandıkları onlara yaramadı. Hepsi helâk oldular.

[3] Kaleleri, köşkleri, sarnıçları, veya ayaklarının izleri Çünkü cüsseleri büyüktü.

Onlar yeryüzünde gezip dolaşarak kendilerinden önce gelenlerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Hâlbuki onlar kendilerinden daha güçlü, yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Fakat kazandıkları şeylerin kendilerine bir yararı olmadı.

Yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüyorlar mı? Oysa onlar, kendilerinden (sayıca) daha çok idiler ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından da kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmakta oldukları şeyler, (azaba karşı) onları hiç bir şeyden müstağni kılmadı.

Peki bu inkârcılar, hiç yeryüzünü dolaşıp da, kendilerinden önce gelip geçmişzâlimlerin nasıl bir sonla karşılaştıklarını görmüyorlar mı?Üstelik geçmişte yaşamış bu toplumlar, kendilerinden daha kalabalık ve gerekekonomik ve siyasal güç bakımından, gerekse yeryüzünde meydana getirdikleri eserler açısından daha üstündüler. Fakat azâbımız gelip çatınca, elde ettikleri servet ve saltanat, onları yok olmaktan kurtaramamıştı!

Yeryüzü’nde gezmediler mi?
Bir baksınlar, onlardan öncekilerin sonu nasıl oldu?
Yeryüzü’nde güç ve eserler bakımından daha çetindiler; onlardan daha çoktular.
Kazanıyor oldukları şeyler onlara yarar sağlamadı.

Acaba bunlar, yeryüzünde gezip, daha önceki milletlerin sonu ne olmuş şöyle bir bakmadılar mı? Halbuki onlar, yeryüzünde hem daha güçlü , hem de onlardan daha çok iz bırakmışlardı. Kazanımları, kendilerini kurtarmaya yetmedi.

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Kendilerinden önce yaşayan inkârcıların sonları ne olmuş? Öncekiler bunlardan daha çoktu! Varlıklarıyla ordularıyla daha kuvvetliydiler. Yaptıkları eserler bunların yaptıklarından daha üstün, daha sağlamdı. Ne oldu? Hepsini yok ettik. Onların dünyada kazandıklarının kendilerine hiçbir yararı olmadı.

Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmek üzere yeryüzünde hiç mi dolaşmadılar? [*] Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlamdılar. [*] (Fakat) kazandıkları şeyler, onlara asla yarar sağlamamıştır.

İbret almak için yeryüzünde gezip dolaşmayla ilgili benzer mesajlar: Âl-i İmrân 3:137; En‘âm 6:11; Yûsuf 12:109; Nahl 16:36; Hacc 22:46; Neml 27:69; R... Devamı..

O (kâfirler) yeryüzünde gezip dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu, hiç görmüyorlar mı? Hâlbuki onlar, hem daha çok, hem de kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha güçlü idiler. (Buna rağmen) kazandıkları şeyler, onlara hiçbir fayda vermedi.

ONLAR hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan [hakikat inkarcı]larının sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı: fakat başarılarının kendilerine hiçbir faydası olmamıştı.

Peki onlar diyar diyar dolaşıp kendilerinden önce gelen toplumların akıbetlerinin nasıl olduğuna hiç ibret nazarıyla bakmıyorlar mı? Oysa onlar kendilerinden daha güçlü idiler ve o memleketlerde onlardan da fazla eser bırakmışlardı. Ne var ki sahip oldukları güç ve servet kendilerine hiç bir fayda sağlamadı. 30/9

ŞİMDİ onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmezler mi? Onlar berikilerden daha kalabalık, daha güçlü ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı: fakat birikimleri onlara hiçbir yarar sağlamadı.

Müşrikler yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı? Kendilerinden öncekilerin sonunun nice olduğunu görmediler mi? Ki, onlar, kendilerinden daha çoktu, daha kuvvetliydi ve yeryüzünde daha sağlam eser bırakan kimselerdi, fakat kazandıkları şeyler onlara bir yarar sağlamadı.

Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha güçlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti.

Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, bir bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuştur. Onlardan daha ziyâde idiler ve kuvvetçe ve yeryüzünde eserler itibariyle daha şiddetli idiler. Fakat onlara kazanır oldukları şey faidebahş olmadı.

Onlar hiç dünyayı gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden önceki ümmetlerin âkıbetlerinin nasıl olduğunu görüp ders alsınlar? Oysa onlar, kendilerinden gerek kuvvet, gerek ülkede bıraktıkları eserler bakımından daha ileri idiler. Ama onların elde ettikleri bu özellikler kendilerine fayda vermedi. Fecî âkıbetlerini önleyemedi. [40, 4-5; 21]

Bu âyet, önceki kısmın özeti olup 4 - 5 ve 21. âyete bir daha göz atılırsa iyi olur.

Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Onlar, bunlardan daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha sağlam idiler. Ama kazandıkları, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.

Onlar (müşrikîn-i Mekke) yeryüzünde seyr u sseyahat itmezler mi ki kuvvetde kendilerinden daha şiddetli ve arzda âsâr cihetinden daha ziyâde olan akvâm-ı sâlifenin 'âkıbetleri nasıl oldığını görsünler. Onların mal ve kesbleri onlardan 'azâbı def'a yaramadı.

Bunlar yeryüzünde dolaşmadılar mı ki öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görsünler. Onlar oralarda bunlardan daha çok, daha kuvvetli, bıraktıkları eserler daha güçlüydü. Yaptıkları, onların bir işine yaramadı.

Hiç yeryüzünde gezmiyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin akibetinin ne olduğuna baksınlar. Onlar, bunlardan daha çok ve yeryüzünde daha güçlü eserler bırakmışlardı. Ama, kazandıkları onlara hiç bir fayda sağlamadı.

Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin nasıl son bulduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler; ve yeryüzünde daha çok eser bırakmışlardı. Yine de bütün bu kazandıkları, onlara bir fayda vermedi.

Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş diye bakmıyorlar mı? Öncekiler bunlardan sayıca daha çok, kuvvetçe daha zorlu ve yeryüzündeki eserler bakımından daha üstün idiler. Ama kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.

iy yürimediler mi yirde daħı görmediler mi nite oldı [254a] śoñı anlaruñ kim anlardan ilerü-di? oldılar eyregirek anlardan daħı ķatıraķ ķuvvettın yaña daħı nişānlardın yaña yirde. pes aśśı eylemedi anlara ol kim işlerlerdi.

Niçün seyr eylemezler yir yüzinde, ḥattā ki göreler nice oldı ṣoñı ol kimse‐lerüñ ki özlerinden burun geçdiler. Anlar çoġ‐ıdı özlerinden, daḫı ḳuvvet‐leri ḳatı‐y‐ıdı ve çoḳ ‘imāretler yapdılar yir yüzinde. Aṣṣı eylemedi anlara an‐lar ḳazanduġı nesneler.

Məgər onlar (müşriklər) yer üzünü dolaşıb özlərindən əvvəlkilərin axırının necə olduğunu görmürlərmi? Onlar (sayca) bunlardan daha çox, daha qüvvətli, yer üzündə daha çox iz qoymuş kimsələr idi. Qazandıqları (dünya malı) onlara bir fayda vermədi (Allahın əzabını onlardan dəf edə bilmədi).

Have they not travelled in the land to see the nature of the consequence for those before them? They were more numerous than these, and mightier in power and (in the) traces (which they left behind them) in the earth. But all that they used to earn availed them not.

Do they not travel through the earth and see what was the End of those before them? They were more numerous than these and superior in strength(4458) and in the traces (they have left) in the land: Yet all that they accomplished was of no profit to them.

4458 Cf. 9:69. For any generation to take inordinate pride in its own single achievements in science or skill becomes ridiculous if we consider the br... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.