Żâlikum bi-ennehu iżâ du’iya(A)llâhu vahdehu kefertum(s) ve-in yuşrak bihi tu/minû(c) felhukmu li(A)llâhi-l’aliyyi-lkebîr(i)
(Onlara: Hayır bu samimiyetsiz istekleriniz asla kabul olunmayacaktır.) “İşte şu sebepten dolayı; çünkü Allah’a Vâhid (yegâne yardım umulacak ve korkulup sığınılacak tek Zat) olarak (imana ve itaate) çağrıldığınızda inkâr edip (sapıtırsınız. Ama) O’na ortak koşulduğunda ise inanıp onaylarsınız. (Canlı ve cansız tağutları ve şeytani güç odaklarını, Allah’a eşler yaparsınız.) Artık hüküm; O Yüce, O Büyük olan Allah'ındır.”
Bu da, Allah birdir dendi mi kafir olmanızdan ve ona eşler olduğu söylenince inanmanızdandır; artık hüküm, pek yüce ve pek büyük Allah'ın.
Ve onlara şöyle denilecek: “Bu duruma düşmenizin sebebi şudur; Çünkü siz, tek olan Allah'a her çağrıldığınızda, inkâr ettiniz, ama O'na ortak koşulunca hemen inandınız. Artık hüküm, büyük ve yüce Allah'ındır.”
Bu ceza, sizin, bir olan Allah'a davet edilirken inkâra, küfre sapmanız; ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O'na ortak koşulunca da, şirki tasdik etmeniz, kabullenmeniz sebebiyledir. Hükümranlık, yargı ve icra yüceler yücesi ve büyük olan Allah'ındır.*
"Bu (başınıza gelen), yalnız Allah'a çağrıldığında inkâr ettiğiniz ve O'na ortak koşulduğunda inandığınız içindir. Artık hüküm yüce ve büyük olan Allah'ındır."
'Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O'na ortak koşulduğunda inanıp-onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır.'
Bu (azab size) şundan dolayıdır ki, Allah birdir denildiği zaman, inkâr ettiniz. Fakat O'na ortak koşulunca iman ediyordunuz. Artık hüküm, her şeyden yüce ve büyük olan Allah'ındır.
(Evet, böyle diyeceksiniz.) Çünkü Allah yalnızca anıldığı zaman, inkâr edersiniz. Ve eğer O’na ortak koşulursa, inanırsınız. Hâlbuki bütün yetki ve hâkimiyet, çok yüce ve çok büyük olan Allah’ındır.
Sizin bu cezanızın sebebi, tek olan Allah'a çağırıldığınızda inkâr etmeniz, O'na şirk koşulduğunda inanmış olmanızdır. Artık hüküm, yüce ve büyük olan Allah'ındır.
İşte bu hal, Allahın birliğine çağrıldığında, kâfir olmanızdan, O'na eş koşulunca inanmanızdandır, şimdi hüküm, yüce olan, büyük olan Allahındır
Onlara şöyle cevap verilir: “Bu hale düşmenizin sebebi, Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz. Ama O'ndan başkalarına tanrısal nitelikler yüklendiğinde onlara inanırdınız. Artık (yapacak bir şey yok) şimdi ne yaparsanız yapın, her konuda hüküm verme yetkisi, yücelik ve azamet sahibi olan Allah'ındır!”
Onlara: "Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir.
“Bu, sizin tevhid çerçevesinde Allah’a çağrıldığında inkâr etmeniz, O’na ortak koşulduğunda ise inanmanız sebebiyledir. Artık hüküm yüce ve büyük Allah’a aittir.”
(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.
Çünkü, YALNIZ ALLAH çağrıldığı zaman inkar ederdiniz. Ancak kendisine ortak koşulduğunda inanırdınız. Hüküm, Üstün ve Büyük olan ALLAH'a aittir.
(Onlara şöyle cevap verilir): "Bu azab size şu sebeptendir: Siz tek Allah'a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz. Ama O'na ortak koşulunca inandınız. Artık hüküm, o yüce ve büyük Allah'ındır."
İşte bu size şu yüzdendir ki bir olarak Allaha çağırıldığında küfrettiniz ona şirk koşulunca ise iyman ediyordunuz, işte huküm o ulu, o büyük Allahın
Bu, sizin bir tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkâr etmeniz nedeniyledir. O'na şirk koşulunca inanıyordunuz. Artık karar yüce ve büyük olan Allah'ındır.
Bunun sebebi şudur: Bir olarak Allaha düâ edildiği zaman siz küfretdiniz. Eğer Ona eş katılırsa tasdıyk ediyordunuz. Artık hukûm, O çok yüce, O çok büyük Allahındır.
Bunun (bu azâbın) sebebi şübhesiz şudur: “(Herkes) Allah'a, tek olarak da'vet edildiği zaman, (siz) inkâr ettiniz! Hâlbuki O'na ortak koşulsa, inanıyordunuz. Artık hüküm, Aliyy (çok yüce olan), Kebîr (çok büyük olan) Allah'a âiddir.”
Siz dünya hayatında Allaha, O
un bir olduğuna çağrıldığınız zaman, ret edip inkâr etmiş ve Allaha ortaklar koşulduğunda Allahın ortakları olduğuna inanmıştınız. Artık burada (hesap gününde) hüküm vermek büyük ve yüce olan Allaha aittir.
Bulunduğunuz bu azabın sebebi şudur ki ne vakit size «— Tanrı birdir» denilse siz kâfir olurdunuz, O/na şerik koşuldu mu iman getirirdiniz, bugün hüküm yüce, ulu Tanrı/nındır.
“Bu (azap), bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman küfre sapmanız ve O'na şirk koşulduğunda da (şirke) iman etmeniz sebebiyledir. Artık hüküm, yüce ve büyük olan Allah'ındır.”
Onlara, “Hayır, cezanızı çekeceksiniz!” diye cevap verilecek, “Çünkü siz, eşi ortağı olmayan, gönderdiği mesajlarla hayatınızı düzenleyen bir tek Allah gündeme getirilince O’nu inkâr ediyordunuz; ama birtakım putlar ve putlaştırılmış insanlar O’na ortak koşulunca, ancak o zaman Allah’a inanıyordunuz.”
Oysa her konuda hüküm verme yetkisi, yücelik ve azamet sahibi olan Allah’ındır!”
O hâlde, ey insanlar, bu kaçınılmaz son gelip çatmadan önce, ilâhî uyarıya kulak verin:
(Bunun üzerine onlara): “Siz zâten hep böylesiniz. Tek olan Allah’a çağırıldığı zaman (Allah’ı) inkâr eder, Ona şirk koşulunca da (putlara) inanırdınız. Artık (bugün) hüküm, çok yüce ve büyük olan Allah’ındır.” denilecek.
[Ve onlara şöyle denilecektir:] “Bu [başınıza geldi], çünkü Tek Allah'a her çağrıldığınızda bu hakikati inkar ettiniz; ama O'na ortak koşulunca [hemen] inandınız! Artık hüküm, Büyük ve Yüce Allah'ındır!” 10
Ve onlara şöyle karşılık verilir; “Bu hale düşmenizin sebebi şudur; dünyada iken tek bir Allah’a çağrıldığınızda bunu reddettiniz, O’na ortak koşulduğunda ise hemen bunu kabullendiniz. Artık hüküm yüceler yücesi ve büyükler büyüğü Allah’ındır.” 38/1...10
(Onlara şöyle denilecek): “Durum işte böyle(sine vahim)dir: çünkü sadece Allah’a (kulluğa) çağrıldığınız her seferinde inkârı tercih ettiniz; O’na ortak koşulduğunda ise inanıverdiniz. Fakat şimdi hüküm yüceler yücesi, mutlak büyük olan Allah’a aittir.”
(Onlara cevaben denilecektir ki:) «Bu, size o sebeptendir ki, 'Allah birdir,' diye beyan olununca siz inkar ettiniz ve O'na şerik koşulacak olursa inanıveriyordunuz. Artık hüküm, o pek yüce, pek büyük olan Allah'a aitir.»
Onlara şöyle cevap verilir: “Bu hale düşmenizin sebebi şudur ki: Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz, ama O'nun eşinden, ortağından bahsedildiğinde inanırdınız. Artık şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce Allah'a aittir. ” [6, 27-28]
(Şöyle cevap verilir): Bu(duruma düşmeniz)in sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'a aittir.
“Bu çektiğiniz şuna karşılıktır;yalnız Allah’a çağrıldığında görmezlikten gelir, ona eş koşulunca inanırdınız. Bu yüce Allah'ın kararıdır." denir.
İşte bu, dünyada iken yalnızca Allah'a çağrıldığında inkar etmeniz, O'na ortak koşulduğunda ise iman etmeniz sebebiyledir. Oysa, hakimiyet, yüce ve büyük olan Allah'ındır.
Onlara denir ki: Siz şunun için bu hale düştünüz: Allah'a bir olarak iman etmek için çağrıldığınızda inkâr ediyor, Ona ortak koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, pek yüce ve pek büyük olan Allah'ındır.
Bu halinizin sebebi şu: Allah'a, yalnız O'na çağrıldığınızda inkâr etmiştiniz. O'na ortak koşulduğunda ise iman ediyordunuz. Artık hüküm o en yüce, o en büyük olan Allah'ın...
şol bayıķ andan ötürüdür kim ķaçan oķındı Tañrı yaluñuz kāfir olduñuz daħı eger şirk eylenilse aña inanasız. pes hükm Tañrı’nuñdur yüce ulu.
(Onlara belə cavab veriləcəkdir: ) “Bu (əzab) ona görədir ki, (dünyada) yalnız Allah çağırıldığı (Allahdan başqa heç bir tanrı yoxdur deyildiyi) zaman inkar edir, Ona şərik qoşulduqda isə inanırdınız. İndi isə hökm (hər şeydən) uca, böyük olan Allahındır!”
(It is said unto them): This is (your plight) because, when Allah only was invoked, ye disbelieved, but when some partner was ascribed to Him ye were believing. But the command belongeth only to Allah, the Sublime, the Majestic.
(The answer will be:) "This is because, when Allah was invoked as the Only (object of worship),(4372) ye did reject Faith, but when partners were joined to Him, ye believed! the Command is with Allah,(4373) Most High, Most Great!"*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |