19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 92. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ kâne limu/minin en yaktule mu/minen illâ ḣata-â(en)(c) vemen katele mu/minen ḣataen fetehrîru rakabetin mu/minetin vediyetun musellemetun ilâ ehlihi illâ en yassaddekû(c) fe-in kâne min kavmin ‘aduvvin lekum vehuve mu/minun fetehrîru rakabetin mu/mine(tin)(s) ve-in kâne min kavmin beynekum vebeynehum mîśâkun fediyetun musellemetun ilâ ehlihi vetehrîru rakabetin mu/mine(tin)(s) femen lem yecid fesiyâmu şehrayni mutetâbi’ayni tevbeten mina(A)llâh(i)(k) vekâna(A)llâhu ‘alîmen hakîmâ(n)

İnanan birisinin, bir inanmış kişiyi öldürmesi caiz değildir, ancak yanlışlıkla olursa o başka. Yanlışlıkla bir mümini öldüren, mümin bir köle azat eder, öldürülenin ailesine de kan pahası verir, ancak ailesi, kan pahasını sadaka olarak bağışlarsa vermez. Öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman olan bir kavimdense öldüren, mümin bir köle azat eder. Öldürülen, aranızda ahitleşme olan bir kavimdense ailesine kan pahası vermek ve bir mümin azat etmek gerek. Bunları yapamayan, Allah'a tövbe ederek iki ay, birbiri ardınca oruç tutar ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Hata sonucu (kasıtsızca) olması dışında, bir mü’mine bir başka mü’mini öldürmesi (asla layık ve yakışık) olmaz (hiç kimseye böyle bir hak tanınmaz. Ama) Kim bir mü’mini ’hata sonucu’ öldürürse, (dikkatsizliğine kefaret olarak) mü’min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve (onun) ailesine teslim edilecek bir diyeti karşılaması lazımdır. Ancak onların (ölenin en yakınlarının, bunu) sadaka olarak bağışlamaları başkadır. Eğer o (hata ile öldürülen kişi, kendisi) mü’min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda (öldüren, günahına kefaret olarak) mü’min bir köleyi özgürlüğe kavuşturmalıdır. Şayet (hataen öldürülen) kendileriyle aranızda antlaşma bulunan (kâfir) bir topluluktan ise, bu durumda (hem öldürülen kişinin) ailesine bir diyet ödemek ve bir mü’min köleyi özgürlüğe kavuşturmak şarttır. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkânı) Bulamayan kimse ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah’tan bir tevbe (kuralıdır). Allah Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

[Not: Bu ayet, zalim ve cahili düzenlerde yerleşik hale gelmiş kölelik sistemini tedricen kaldırmaya da bir vesile ve teşviktir.]

Bir mü'minin, bir mü'mini yanlışlıkla olması dışında öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mü'mini öldüren kişi, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ölenin akrabalarına bir diyet ödemesi gerekir. Meğer ki, ölenin yakınları bu diyeti almaktan vazgeçmiş olsunlar. Eğer, ölen mü'min olduğu halde sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensub ise, bu işin bedeli sadece mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak olacaktır. Ölen kimse sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise, ödenecek bedel, ailesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak şeklinde olacaktır. Yeterli imkanlara sahip olmayan, köle azadı yerine peşpeşe iki ay oruç tutacaktır. Bu, tevbesinin kabulüne sebebtir veya Allah'tan emredilen bir karşılıktır. Allah gerçekten herşeyi bilendir ve her yaptığını yerli yerince yapandır.

Bir mü'minin diğer bir mü'mini öldürmeye hiçbir şekilde hakkı yoktur. Hata ile öldürmenin de cezası vardır.
Hata ile bir mü'mini öldüren kimsenin mü'min bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması ve ölenin ailesine, vârislerine teslim edilebilecek bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin diyeti, imanda sadâkatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan sadakaya, malî mükellefiyetlere sayarak bağışlamaları müstesna. Bu durumda diyet vermez.
Öldürülen mü'min olmakla beraber, sizinle savaş halinde olan bir kavmin içinde yaşıyorsa, öldürenin bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması gerekir.
Öldürülen, aranızda anlaşma olan bir kavimdense, öldürenin, ölenin ailesine teslim edilebilecek bir diyet vermesi ve mü'min bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması gerekir.
Bunlara gücü yetmeyip, bunları bulamayana da, Allah tarafından tevbesinin, günah işlemekten vazgeçip kendisine itaate yönelişinin kabulü için, peşpeşe iki ay oruç tutması gerekir. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.

bk. Kur’ân-ı Kerim 9/60.

Yanlışlık dışında bir mü'minin bir başka mü'mini öldüremez. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min köle azat etmesi ve öldürülen kişinin ailesinin bağışlaması durumu dışında onlara diyet ödemesi gerekir. [18] öldürülen kişi mü'min olmakla birlikte size düşman bir kavimden ise o zaman sadece bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Eğer sizinle aralarında antlaşma bulunan bir kavimdense öldürenin bir mü'min köle azad etmesi ve öldürülenin ailesine diyet ödemesi gerekir. Bunları bulamayan kimse, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay peşpeşe oruç tutmalıdır. Allah ilim sahibidir, hakimdir.

92.İbnu Cerir`in İkrime`den rivayet ettiğine göre Haris bin Yezid Mekke`de Ebu Cehil ile birlikte Müslümanlardan Ayyaş bin Ebi Rebi`a`ya işkence ederd... Devamı..

Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışındabir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bir mü'minin bir mü'mini öldürmesi olamaz, ancak hata yolu ile olabilir; ve kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse, mü'min bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (vârislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki vârisler, o diyeti sadaka olarak bağışlamış olsunlar. Eğer öldürülen, mü'min olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azat etmesi lâzımdır (diyet gerekmez, çünkü kâfirler arasında bulunan mü'minin vârisleri kâfir olacağından kendisine varis olamazlar.) Şayet öldürülen, kendileriyle aranızda andlaşma olan bir (kâfir) kavimdense, o zaman ailesine (mirasçılarına) teslim edilecek bir diyet vermek ve bir de, mü'min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara gücü yetmiyen de Allah tarafından tevbesinin kabulü için, birbiri ardınca iki ay oruç tutması icap eder. Allah, her şeyi bilendir, hikmet ve hüküm sahibidir.

Hata ile olan hariç, bir mümine, başka bir mümini öldürmesi yakışmaz. Kim, hatayla bir mümini öldürürse, (onun cezası) mümin bir köleyi azat etmek ile ölünün ailesine teslim edilmek üzere kan bedelidir. Meğer o kan bedelini bağışlarlarsa. Eğer o mümin ölü, sizinle düşman olan bir toplumdan ise, yalnızca bir köle azat etmek gerekir. Eğer sizinle antlaşmalı bir toplumdan ise, onun ailesine verilecek kan bedeli ile bir köle azat etmek gerekir. Kim, köle bulamaz veya azat etmek imkanı yoksa, peşpeşe iki ay oruç tutması gerekir. Bir de Allah’tan bağışlanmasını dilemesi gerekir. Şüphesiz Allah sonsuz ilim ve hikmet sahibidir.

Yanlışlık olması dışında, bir mümin bir mümini öldüremez. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, mümin bir köle âzat etmesi ve ölenin ailesine de bir diyet vermesi gerekir. Eğer ölenin ailesi bağışlar, diyetten vazgeçerlerse başka! Öldürülen mümin, düşmanınız olan bir topluluktan ise öldürenin mümin bir köle âzat etmesı gerekir. Eğer öldüren kişi, sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine bir diyet verecek ve mümin bir köle âzat edecektir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay kesintisiz oruç tutması gerekir. Allah bilendir; işini yerli yerince yapandır.

Bir imanlı, bir inanmış olanı, öldürmek yoktur, yanlışlık başka, bir inanlı kimseyi yanlışlıkla öldüren, bir inanlı köle salıversin, aylasına dahi kan akçesi vermeli, akçe almak bağışlanabilir de, öldürülen kimse düşman bir ulustan olup da, inanlı bulunan kimselerden olursa, bir köle salmak gerektir, aranızda, bir bağlantı bulunan ulustan ise, aylasına kan akçesi vermeli, bir de İslâm köle salıvermeli, bulamıyan Allahtan yarlıganmak üzere, art arda iki ay oruç tutmalı, Allah bilicidir, Allah bilgedir

Bir mü'minin diğer bir mü'mini yanlışlık dışında öldürmesi asla caiz değildir. Bir mü'mini yanlışlıkla öldürenin, bir mü'min köleyi azat etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadığı sürece ona diyet ödemesi gerekir. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir mü'min ise, (öldürenin yalnız) mü'min bir köle azat etmesi gerekir. Şayet (öldürülen kimse) kendileriyle aranızda anlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet vermek ve mü'min bir köle azat etmek gerekir. Kim (gerekli para veya özgürlüğüne kavuşturacak bir köle) bulamazsa, Allah'ın tevbesini kabul etmesi için aralıksız iki ay oruç tutar. Hiç şüphesiz Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

Bkz. 2/178, 5/32Bu âyet; bir mü’minin bir başka mü’mini yanlışlıkla öldürmesi durumunda ne yapılması gerektiğini anlatmaktadır. Bir sonraki âyette (Ni... Devamı..

Bir mü’min diğer bir mü’mini kazâen olmadıkca niçün katl ider? Biri diğerini hatâen katl ider ise bir mü’min köle veyâ câriye âzâd idecek ve mu’ayyen olan diyeti âilesine virecekdir. âile maktûlün diyetini bağışlayabilür. Düşman bir kavme mensûb bir mü’minin katli içün müslim bir esîr âzâd idilecekdir. Müttefik bir kavme mensûb bir adamın katli içün bir müslim köle âzâd olunacak maktûlün âilesine mukannen olan diyet i’tâ idilecekdir. Âzâd idecek köle bulamıyanlar iki ay biri birini müte’âkib oruç tutacakdır. İşte ’alîm ve hakîm olan Allâh’ın ta’yîn itdiği hadler bunlardır.

Bir müminin diğer mümini yanlışlık dışında öldürmesi asla caiz değildir. Bir mümini yanlışlıkla öldürenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça, ona diyet ödemesi gerekir. Eğer o mümin, size düşman bir topluluktan ise mümin bir köleyi azad etmek gerekir. Şayet aranızda anlaşma olan bir millettense, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafından tevbesinin kabulü için, ard arda iki ay oruç tutmak gerekir. Allah bilendir. Hakim'dir.

Bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Yanlışlıkla olması dışında, bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin mümin bir köle âzat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir; ancak ölünün ailesi diyeti bağışlarsa o başka. Öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman olan bir topluluktan ise mümin bir köle âzat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine teslim edilecek bir diyet vermek ve mümin bir köleyi âzat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay peş peşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilmektedir, hikmet sahibidir.

Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

İnanmış bir kişi, kaza hali hariç inanmış birisini öldüremez. Kim bir inananı kazara öldürmüşse inanmış bir köleyi salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise, o zaman inanan bir köleyi salmalısınız. Ancak, maktul aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise ailesine diyet vermeli ve inanmış bir köleyi salmalısınız. Kim (gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyorsa, ALLAH tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

Bak 4:25.

Hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir. Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır. Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir).

Bir mü'minin bir mü'mini öldürmesi olamaz meğerki hatâ ola ve kim bir mü'mini hatârâ öldürürse mü'min bir esir azad etmesi ve ölenin vârislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir, meğer ki vârisler tasadduk edeler, eğer öldürülen kendi mü'min olmakla beraber size düşman bir kavmden ise o zaman öldürenin bir esir azad etmesi lâzım gelir, ve eğer kendileriyle aranızda bir misak bulunan bir kavmden ise o zaman vârislerine teslim edilecek bir diyet vermek ve mü'min bir esir azad etmek lâzım gelir, bunlara gücü yetmiyen de Allah tarafından tevbesinin kabulü için ardı ardına iki ay oruç tutmak lâzım gelir, Allah alîm, hakîm bulunuyor

(Şer‘î hak bir sebep olmadıkça,) bir mü’min, bir mü’mini (kasten) öldüremez, ancak hatâen olması müstesna. Hatâen bir mü’mini öldüren kimsenin, mü’min bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine/varislerine diyet vermesi gerekir. Ancak ölenin ailesinin/varislerinin bağışlaması müstesnadır. (Bu takdirde diyet vermesi gerekmez.) Şayet o (hatâ ile öldürülen kişi, kendisi) mü’min olmakla beraber, siz (inl) e (savaş halinde olan) düşman bir toplumdan ise (o takdirde, öldürenin, sadece) mü’min bir köle azat etmesi gerekir (hatâen öldürdüğü kişinin ailesine/varislerine diyet vermesi gerekmez). Ve şayet o (hatâ ile öldürülen kişi), kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise (öldürenin,) ölenin ailesine/varislerine diyet vermesi ve mü’min bir köle azat etmesi gerekir. Bu (imkâ) nları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay peş peşe oruç tutması gerekir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Hata ile olması dışında, bir mü'min'in bir mü'min'i öldürmesi olacak şey değildir. Kim, hata ile bir mü'min'i öldürürse, mü'min bir rekâbeyi¹ özgürlüğüne kavuştursun, ailesi bağışlamadığı takdirde, ölenin ailesine diyet ödesin. Eğer, öldürülen mü'min; düşmanınız olan bir topluma mensupsa, mü'min bir rekâbeyi özgürlüğüne kavuştursun. Eğer, aranızda anlaşma bulunan bir toplumdansa, ailesine diyet vermek ve mü'min bir rekâbeyi özgürlüğüne kavuşturmak gerekir. Kim bunları bulamazsa, Allah'tan tövbesini kabul etmesi için ardı ardına iki ay siyam² yapmalıdır. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.

1-Rekâbe, boyun demektir; boyunduruk altında bulunan kimseler için de kullanılan bir sözcüktür. Sözcük olarak; gözetlenmek, gözetlemek, korumak, korun... Devamı..

Bir mü'minin diğer bir mü'mini, yanlışlık eseri olmayarak, öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse mü'min bir köleyi azadetmesi ve (ölenin) ailesine (mirasçılarına) teslim edilecek bir diyet (kan bahası) vermesi lâzımdır. Meğer ki onlar (o diyeti) sadaka olarak bağışlamış olsunlar. Eğer (öldürülen) mü'min olmakla beraber size düşman bir kavmden ise o zaman (öldürenin) mü'min bir köle azadetmesi lâzımdır. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir kavmden ise o vakit mirasçılarına bir diyet vermek ve bir de mü'min bir köle azadetmek gerekdir. Kim (bunları) bulamazsa (bulmakdan âciz ise) Allah (tarafın) dan tevbesi (nin kabulü) için birbiri ardınca iki ay oruç tutması îcab eder. Allah, her (şeyi) bilendir, gerçek hüküm ve hikmet saahibidir.

Hem hatâ ile olması müstesnâ, bir mü'minin bir mü'mi ni öldürmesi olamaz!(1) Kim bir mü'mini hatâ ile öldürürse, bunun üzerine (Allah'ın hak kı olarak) mü'min bir köle âzâd etmek ve (kulun hakkı olarak da, ölenin) âilesine teslîm edilecek bir diyet (vermek borcu)vardır; ancak onların (o diyeti) bağışlaması müstesnâ!(2)
Fakat (öldürülenin)kendisi mü'min olmakla berâber, size düşman olan (kâfir) bir kavimden ise, (öldüren için sâdece) mü'min bir köle âzâd etmek (mecbûriyeti) vardır.
Bununla berâber (öldürülen) kendileriyle aranızda andlaşma bulunan bir kavimden ise,(öldüren için) artık (oöle nin mü'min veya gayr-ı müs lim olduğuna bakmadan) âilesine teslîm edilecek bir diyet (vermek) ve mü'min bir köle âzâd etmek (borcu) vardır.
Fakat kim (bunları) bulamazsa, artık Allah tarafından tevbe(sinin ka bû lü) için iki ay ard arda oruç tutma (mecbûriyeti) vardır. Allah ise, Alîm (herşe yi hakkıyla bilen)dir, Hakîm(her işi hikmetli olan)dır.

(1)“Ey mü’mine kin ve adâvet (düşmanlık) besleyen insafsız adam! Nasıl ki sen bir gemide veya bir hânede bulunsan, seninle berâber dokuz ma‘sum ile bi... Devamı..

Hata etmenin dışında, inanan bir kişinin, inanmış bir insanı öldürmesi kesinlikle olmaz. Kim bir mü’mini hata ile öldürürse, inanmış bir köleyi azat etmesi ve ölenin ailesine diyet ödemesi gerekir. Ancak, ölen tarafın ailesi diyeti bağışlarsa o zaman ödemez. Eğer ölen, size düşman olan bir kavimden ve inanan biri ise, yalnızca bir köle azat etmesi gerekir. Eğer öldürülen kişi, sizin aranızda barış antlaşması yaptığınız bir kavim ise, ölen tarafa diyetini ödemeniz ve inanmış bir köle azat etmeniz gerekir. Eğer öldüren tarafın diyet ödemeye yetecek imkânları yoksa öldüren ara vermeksizin iki ay oruç tutmalıdır. Bu Allah’ın bağışlaması için yapılması gerekli olan şeydir. Allah her şeyi bilen ve hüküm verendir.

İnananın inananı öldürmesi doğru olmaz. Meğer ki yanlışlıkla ola. Herkim bir inananı yanlışlıkla öldürecek olursa, inanan bir kul boşlamak, hem de öldürülenin mirasçılarına kan değeri vermek gerekir. Meğer ki onlar bunu öldürene bağışlayalar. Eğer öldürülen inanan kimse olmakla birlikte size düşman bir ulustan ise yine inanan bir kul boşlamak gerekir. Eğer öldürülen sizinle kendisi arasında andlaşma olan bir ulustan ise mirasçılarına kan değeri vermek, bir de inanan bir kul boşlamak gerekir. Herkim bunları bulamazsa onun için birbiri ardınca iki ay oruç tutması gerekir. Bu, Allah’ın tövbesini onaması içindir. Allah bilicidir, doğruyu bildiricidir.

Bir mü/mine diğer bir mü/mini öldürmek yaraşmaz. Meğer ki yanlışlıkla ola. Kim ki bir mü/mini yanlışlıkla öldürürse bir mü/min kul azat etmek, kan bahasını varislere vermek lâzımdır. Meğer ki onlar kan bahasını bağışlayalar. Eğer maktul, mü/min olduğu halde düşmanınız olan bir cemaattan olup imana gelmiş ise yine bir mü/min kul azat etmek yeter. Şayet aranızda misak bulunan bir kavimden ise varislerine kan bahasını teslim ve bir mü/min kulu azat etmek lâzım olur. Kudreti olmıyana biri biri ardınca iki ay oruç tutmak elverir. Bu hüküm Allah tarafından tövbenin kabulü içindir. Allah hakkiyle âlimdir, hakimdir. [¹]

İnanan birinin, inanan birini/mü’minin mü’mini, yanlışlıkla olması dışında, öldürmeye asla hakkı yoktur. Bununla beraber yanlışlıkla bir mü’mini öldüren kimse, mü’min bir köle [rakabe] azat etmesi ve ölenin ailesine/ yakınlarına [ehlihi] bir diyet vermesi gerekir. Ancak ölenin ailesi diyetten vazgeçerse/bağışlarsa o başka. Yanlışlıkla öldürülen mü’min size düşman olan bir topluluktan [kavm] ise, o zaman (sadece) mü’min bir köleyi hürriyetine kavuşturması/azat etmesi gerekir. Eğer yanlışlıkla öldürülen, sizinle kendi aralarında anlaşma bulunan bir topluluktan [kavm] ise, ailesine/yakınlarına verilecek bir diyet ve mü’min bir köleyi azat etmesi lazımdır. Bunlara imkân bulamayan bir kimse, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay art arda oruç tutması gerekir. Allah Alîm ve Hakîm olandır.

Bir müminin diğer mümini yanlışlık dışında öldürmesi asla caiz değildir. Bir mümini yanlışlıkla öldürenin ise, bir mümin köleyi azat etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadığı takdirde, ona diyet ödemesi gerekir. Eğer o mümin, size düşman bir topluluktan ise mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Şayet aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafından tevbesinin kabulü için, ardı ardına iki ay oruç tutmak gerekir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Bir mümin suçsuz bir insanı, özellikle de bir mümini —yanlışlık dışında— asla öldüremez! Çünkü inancı buna izin vermez. Kim İslâm devletinin koruması altında bulunan veya İslâm devletiyle barış hâlindeki bir devlete mensup olan bir mümini yanlışlıkla öldürürse, Müslüman bir köle veya cariye azat etmeli vebunun yanı sıra, öldürülenin meşrû varisleri olan ailesine en az yüz deve veya iki yüz sığır yahut iki bin koyun/keçi tutarında fidye vermelidir. Ancak öldürülenin varisleri kan diyetinden vazgeçerek kâtili bağışlarlarsa, o zaman başka. Bu durumda kâtilin fidye vermesi gerekmez, fakat köleyi yine azat etmelidir. Fidyenin miktarı, zaman ve zemine göre İslâm âlimleri tarafından yeniden belirlenebilir.
Eğer bu yanlışlıkla öldürülen kişi mümin olmakla birlikte, size düşman olan ve kendileriyle fiilen savaş hâlinde olduğunuz bir devlete veya topluluğa mensup ise, kâtilin yalnızca mümin bir köle veya cariye azat etmesi yeterlidir. Bu durumda öldürülen kişi, Müslümanlarla sıcak savaş hâlindeki bir toplumda kalmakla kendi canını tehlikeye attığından ve onun ailesine diyet ödemek düşmanı maddî yönden desteklemek anlamına geldiğinden, onun için kan diyeti ödenmez.
Böyle bir topluma mensup bir kâfir —ki düşman askeri sayılır— yanlışlıkla öldürülürse ne diyet gerekir, ne de kefaret.
Ama öldürülen kişi ister mümin, ister kâfir olsun, sizinle antlaşmalı olup da Müslümanlarla barış içinde yaşayan bir devlete veya topluluğa mensup ise, aynen İslâm devletinde öldürülmüş gibi kabul edilir. Bu durumda kâtil, öldürülenin ailesine yukarıda açıklanan miktarda fidye vermeli ve Müslüman bir köle veya cariye azat etmelidir.
Ama her kim fakir olduğu için bunları bulamayacak olursa, Allah tarafından tövbesinin kabul edilmesi için, aralıksız iki ay oruç tutması gerekir. Oruç tutacak gücü de yoksa, Allah’tan bağışlanma dilemekle yetinir.
Allah her şeyibilendir, her konuda en mükemmel hüküm verendir.

Bir yanlışlık dışında bir mümini öldürmek mümin için olası değildir.
Kim yanlışlıkla bir mümini öldürdüyse, mümin bir köle azat etmesi ve öldürülenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir, bağışlamaları / vazgeçmeleri başka!
Bir mümin olarak (öldürülen) size düşman bir kavimden ise, bu takdirde öldüren kimse bir mümin köle azat etmesi gerekir.
Sizin ve onların aranızda bir mîsâk / andlaşma bulunan bir kavimden ise, öldürülenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermek ve bir mümin köle azad etmek gerekir.
Kim bulamadıysa, Allah’tan bir tevbe olmak üzere iki ay peş peşe oruç tutması gerekir.
Allah hakîm alîm olandır.

Bir yanlışlık dışında Müslüman’ın, Müslüman’ı öldürmesi helâl değildir. Bir Müslüman’ı yanlışlıkla öldüren, ya inançlı bir köleyi esaretten kurtarmalı, ya da ölenin ailesine bedelini ödemelidir. -ailesi bağışlarsa ödemez.- Yanlışlıkla öldürülen Müslüman’, size düşman bir toplum üyesi ise, Müslüman’ bir köle azat edilmelidir. Yanlışlıkla öldürülen, karşılıklı antlaşmanız olan bir toplum üyesi ise, hem ailesine fidye ödenmesi, hem de Müslüman’ bir köle azadı gerekir. Eğer bulamaz ise, Allah'tan özür dilemek üzere aralıksız iki ay oruç tutmalıdır. Allah engin bilgi gücüyle her şeye hakimdi.

Bir Müminin bir Mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla öldürmesi başka! Kim bir Mümini yanlışlıkla öldürürse bir Mümin köleyi azat etmesi, bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. Öldürülen kimse Mümin olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa Mümin bir köle azat etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve Mümin bir köle azat etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay aralıksız oruç tutması gerekir. Bu hükümler yanlışlıkla kazaen öldürmelere aittir. Allah hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibidir.

Hata (kaza) ile olması dışında, bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. [*] Hata ile bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Ancak (ölünün ailesinin o diyeti) bağışlaması başka. [*] (Hata ile öldürülen kişi) mümin olduğu hâlde, düşmanınız olan bir toplumdan ise mümin bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması gerekir. (Hata ile öldürülen kişi) kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi özgürlüğüne kavuşturması gerekir. (Bunları) bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesi(nin kabulü) olarak iki ay peşpeşe oruç tutması (gerekli)dir. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.

Bu ayette öncelikle görülmesi gereken konu, bir müminin bir başka mümini hiçbir şekilde öldürmemesi gerektiğidir. Mâide 5:32’de de belirtildiği gibi, ... Devamı..

Bir Müslüman bir başka Müslüman’ı yanlışlıkla olması dışında, asla öldüremez. Yanlışlıkla bir Müslüman’ı öldürenin, Müslüman bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine de diyet vermesi, gerekir. Eğer (ölenin ailesi) bu (diyeti) bağışlarsa o başka.¹ Eğer öldürülen Müslüman düşmanınız olan bir toplumdan ise o zaman da yine Müslüman bir köle azat etmesi gerekir. Eğer öldürülen (Müslüman) kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mü’min bir köle azat etmesi gerekir. Bunlara gücü yetmeyenlerin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir.² Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.

1 Ayyaş b. Rebia el-Mahzûmî Müslüman olmuş ve akrabalarının şerrinden kaçarak Medîne’ye hicret etmişti. Bunun üzerine anası o dönüp gelmedikçe, yiyip-... Devamı..

HATAEN olmadıkça bir müminin başka bir mümini öldürmesine asla izin verilemez. ¹¹⁴ Bir mümini hataen öldüren kişi, mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak ve maktulün akrabalarına ¹¹⁵ diyet ödemekle yükümlüdür, meğer ki onlar bundan vazgeçmiş olsunlar. Maktulün, kendisi bir mümin olmasına rağmen, sizinle savaş halinde olan ¹¹⁶ bir topluluğa mensup ise, [diyet], mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak [ile sınırlı olacaktır]; ama o, sizin anlaşma ile bağlı bulunduğunuz bir topluluğa mensup ise [ödenecek bedel], mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmanın yanında akrabalarına ödenecek bir diyet[i de kapsayacaktır]. ¹¹⁷ Fakat yeterli imkanlara sahip olmayan, [bunun yerine] peşpeşe iki ay oruç tutmalıdır. ¹¹⁸ [Bu], Allah tarafından emredilen bir karşılık[tır] ve Allah gerçekten her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

114 Bu ayetin 93. ayet ile bağlantılı olarak okunmasından hareket eden bazı mutezilî alimler, başka bir mümini öldüren müminin kafir sayılması gerekti... Devamı..

Bir müminin, diğer bir mümini öldürmeye asla hakkı yoktur. Meğer ki yanlışlıkla ola; eğer bir kimse bir mümini yanlışlıkla öldürürse, onun cezası mümin bir köle azat etmek ve öldürülenin ailesine teslim edilen bir diyettir/kan parasıdır. Eğer diyet almaktan vazgeçerlerse öldüren ödemeden kurtulur. Eğer ölen, mümin olduğu halde size düşman bir toplumdan ise, bu takdirde ceza, bir mümin köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktan ibarettir. Eğer sizinle aranızda anlaşma bulunan bir toplumdan ise, öldürülenin ailesine teslim olunan bir diyet ve mümin bir köleyi özgürleştirmektir. Fakat kim buna imkân bulamazsa, Allah tarafından tövbesinin kabul edilmesi için iki ay peş peşe oruç tutmaktır. Zira Allah, her şeyi bilen ve doğru karar verendir. 2/178, 17/33, 25/68

VE BİR mü’min başka bir mü’mini asla öldüremez; hataen olursa o başka.[⁸²²] Bir mü’mini hata ile öldüren kişi ise, mü’min bir köleyi özgürlüğe kavuşturur ve maktulün yakınlarına diyet[⁸²³] öder; eğer onlar diyeti bağışlarlarsa, o başka. Maktul mü’min olduğu hâlde size düşman olan bir topluma mensupsa, o zaman mü’min birini özgürlüğe kavuşturmak (yeterlidir). Ama o sizinle arasında anlaşma olan bir topluma mensupsa, bu durumda mü’min birini özgürlüğüne kavuşturmak ve yakınlarına diyet ödemek gerekir. Buna imkân bulamayanlar peş peşe iki ay oruç tutmalıdırlar; Allah tarafından tevbenin kabulüne bir karşılık olarak: Zira Allah her şeyi bilendir, her hükmünde tam isabet edendir.

[822] Cümlenin yapısı, maksadı en güzel şekilde ifade ettiğini düşündüğümüz bu çeviriye izin vermektedir (Krş: Kurtubî). [823] Diyet: (v-d-y’den), ... Devamı..

Bir müminin diğer bir mümini öldürmeye hakkı yoktur, meğer ki bir hata sonucu ola.. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köleyi azat etmesi ve ölenin ailesine (vârislerine) teslim etmek üzere bir diyet vermesi gerekir, meğer ki ölenin ailesi o diyeti bağışlamış ola! (Bunun gibi) Eğer ölen mümin olduğu halde size düşman bir kavimden ise o zaman da bir mümin köle azat edilmesi gerekir, (fidye gerekmez, fakat) Eğer ölen -mümin olsun olmasın- sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavimden ise, o zaman varislerine bir diyet teslim edilmesi ve bir köle azat edilmesi gerekir, (andlaşmayı bozmalarına meydan vermemek için, diyeti vermekte acele edilmelidir. Fakat) Kim -azad edecek bir köle bulamazsa, bunu satın almaya gücü yetmezse- Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması gerekir. Allah herşeyi hakiyle bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Yanlışlık dışında bir mü’min, bir mü’mini öldüremez: Yanlışlıkla bir mü’mini öldüren kimsenin, mü’min bir köle âzâdetmesi ve ölenin ailesine de bir diyet vermesi gerekir. Eğer (ölenin âilesi), bağışlar(diyetten vazgeçer)lerse başka. (Öldürülen) mü’min, düşmanınız olan bir topluluktan ise o takdirde mü’min bir köle âzâd etmesi gerekir. Ve eğer sizinle kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise âilesine verilecek bir diyet ile ve mü’min bir köle âzâd etmesi gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allâh tarafindan tevbesinin kabulü için iki ay ardı ardına oruç tutması gerekir. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.

Bir mü'min için layık değildir ki, bir mü'mini öldürüversin, meğer ki, yanlışlıkla olsun. Ve kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min rakabe azad etmesi ve öldürülenin varislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki, tasadduk etsinler. Eğer maktul, mü'min olduğu halde size düşman olan bir kavimden ise her halde bir mü'min rakabe azad edilmesi icab eder. Ve eğer maktul, sizin ile aralarında bir muâhede bulunan bir kavimden ise o zaman varislerine teslim olunmuş bir diyet ile bir mü'min rakabe azad edilmesi lâzım olur. Fakat her kim rakabeyi bulamazsa Allah Teâlâ tarafından bir tövbe olmak üzere muttasıl iki ay oruç tutması lâzım gelir. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.

Müminin mümini öldürmesi olacak iş değildir, ancak yanlışlıkla olursa başka. Kim yanlışlıkla bir mümini öldürürse mümin bir esir (köle) âzad etmesi ve öldürülenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir; ancak onlar diyetten vazgeçip bağışlarsa o başka. Eğer yanlışlıkla öldürülen, kendisi mümin olmakla birlikte, size düşman bir topluluktan ise, öldürenin mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Eğer öldürülen, aranızda anlaşma bulunan bir topluluktan olursa, vârislerine teslim edilecek bir diyet ile mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Bunları yapmaya gücü yetmeyenin, Allah tarafından tövbesinin kabulü için ard arda iki ay oruç tutması gerekir. Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Keffaret olarak bir köleyi hürriyetine kavuşturmak Allah’ın hakkı, diyet ödemek de kul hakkını karşılamak içindir. Yanlışlıkla bir hayata son veren ki... Devamı..

Yanlışlık dışında bir mü'min, bir mü'mini öldüremez: Yanlışlıkla bir mü'mini öldüren kimsenin, mü'min bir köle azadetmesi ve ölenin ailesine de bir diyet vermesi gerekir. Eğer (ölenin ailesi), bağışlar(diyetten vazgeçer)lerse başka. (Öldürülen) mü'min, düşmanınız olan bir topluluktan ise mü'min bir köle azadetmek gerekir. Ve eğer sizinle kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köle azadetmek lazımdır. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay ardı ardına oruç tutması gerekir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ancak hatâen olmaksızın bir mü'mine bir mü'mini katl itmek yokdur. Hatâen bir mü'mini katl idene bir müslümân esîr (köle veyâ câriye) âzâd itmek ve maktûlün ehline diyetini teslîm itmek vardır. Meğer ki onlar (maktûlün ehli) diyeti tasadduk ider (bağışlar) ise (diyet îcâb itmez). Eğer bu (hatâen maktûl) size düşman bir kavimden ve fakat mü'min ise bir müslümân esîrin âzâdı îcâb ider. Eğer o (maktûl) aranızda 'ahid ve mîsâk olan bir kavimden ise ehlime teslîm olunacak diyet ile bir müslümân esîrin âzâd idilmesi iktizâ ider. Bunı (esiri ve diyeti) bulamayan veyâ kâdir olamayan içün arası kesilmemek şartıyla iki ay oruç tutmak vardır. Bu (hüküm) Allâh tarafından sizin içün tevbedir (sebeb-i 'afv ve mağfiretdir) Cenâb-ı Hak her şeyi bilici ve muktezâ-yı hikmeti icrâ idicidir. [¹]

[1] Hatâen bir mü'mini katl iden mü'mine kısâs idilmeyüb diyet ve esîr âzâd iylemek ile mücâzât olunur.

Bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı yoktur; yanlışlıkla olursa başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, bir mümin esiri özgürleştirmesi ve öldürülenin ailesine ödenecek diyet vermesi gerekir; (öldürülenin velileri) bağışlarlarsa başka. Eğer öldürülen mümin, size düşman olan topluluktan ise mümin bir esiri özgürleştirmek gerekir. Eğer aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise[*] ailesine ödenecek diyet ve bir mümin esiri özgürleştirmesi gerekir. Kim bulamazsa art arda iki ay oruç tutar. Bu Allah tarafından dönüşünün (tevbesinin) kabulü içindir. Allah bilir, doğru kararlar verir.

Bir müminin bir mümini, hata dışında öldürmesi olmaz. Eğer bir kimse bir mümini yanlışlıkla öldürürse, onun cezası mümin bir köle azat etmek ve öldürülenin ailesine teslim edilen bir diyettir. (Öldürülenin ailesi bağışlarsa o hariç.) Eğer ölen, mümin olduğu halde size düşman bir toplumdan ise, bu takdirde ceza bir mümin köle azat etmektir. Eğer sizinle aranızda anlaşma bulunan bir toplumdan ise, öldürülenin ailesine teslim olunan bir diyet ve mümin bir köle azad etmektir. Fakat kim bunu bulamazsa, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay peş peşe oruç tutmaktır. Allah her şeyi bilendir, hükmedendir.

Hatâ dışında, bir mü'minin diğer bir mü'mini öldürmesi düşünülemez. Bir mü'mini hatâ ile öldürenin kefareti ise, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak ve ölenin ailesine bir diyet ödemektir—ancak ölenin ailesi bunu bağışlarsa müstesna. Hatâ ile öldürülen kişi mü'min olmakla beraber size düşman bir kavme mensup ise, o takdirde mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak gerekir. Eğer öldürülen kişi aranızda antlaşma bulunan bir kavimden ise, ailesine ödenecek bir diyetle beraber, mü'min bir kölenin de özgürlüğüne kavuşturulması gerekir. Buna imkân bulamayan, art arda iki ay oruç tutar. Bu, tevbenin Allah tarafından kabulü için bir vesiledir. Allah ise herşeyi bilir, hükmünü sonsuz hikmetiyle verir.

Yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur.

daħı olmadı hįç mü’minüñ kim depeleye bir mü’mini illā yanılup daħı her depeleye mü’mini yanılup: āzād eylemekdür mülk olınmış ādemį mü’min daħı ķan bahā ıśmarlanmış ķavümine illā kim śadaķa eyleyeler. pes eger ola bir ķavümden kim düşmendür sizüñ ol mü’min iken āzād eylemekdür mülk olınmış ādemį mü’min. daħı eger ola bir ķavümden kim arañuzda daħı aralarında 'ahd ķavl var; ħun bahā dur, ıśmarlanmış ķavümine daħı āzād eylemekdür mülk olınmış ādemį mü’min . pes her kim bulmaya orucdur iki ay biribiri ardınca ulaşıcılar tevbe eylemek içün Tañrı’dan daħı oldı Tañrı bilici dürüst işlü.

Daḫı bir mü’min kişiye yoḳdur bir mü’min kişi öldürmek illā ḫaṭā bile.Daḫı kim bir mü’min öldürse ḫaṭā‐y‐ıla pes āzād eylesün bir mü’min ḳul yāḳırnaḳ, diyet daḫı teslīm eylesün ehline. Līkin ehli baġışlasalar ecru’llāh üs‐tine olur. Eger ḫaṭā‐y‐ıla ölen kimse size düşman olan ḳavmden olsa daḫımü’min olsa āzād eylesün bir mü’min ḳul yā ḳırnaḳ. Eger bir ḳavmden olsasizüñle anlar ortasında ‘ahd olsa diyet teslīm eylesün ehline, āzād eylesünbir mü’min ḳul yā ḳırnaḳ kim ṭapmasa iki ay oruç dutsun biri biri ardınca, tevbedür Tañrıdan. Daḫı Tañrı Ta‘ālā her nesne[yi] bilicidür, ḥikmet‐ler issidür.

Heç bir mö’minə başqa bir mö’mini öldürmək yaraşmaz. Bu ,səhvən (xəta üzündən) olduqda müstəsnadır. Hər kəs bir mö’mini səhvən öldürərsə, o zaman o, mö’min bir qul azad etməli və öldürülmüş şəxsin ailəsi qanbahasını sədəqə olaraq bağışlamadıqda, onlara (ölən şəxsin varislərinə) tam şəkildə qanbahası verməlidir. Əgər (öldürülən şəxsin özü) mö’min olduğu halda, sizə düşmən olan bir tayfadandırsa, o vaxt (öldürülən şəxs) mö’min bir qul azad etməlidir. Əgər (öldürülən şəxs) sizinlə əhd (müqavilə) bağlamış bir tayfadan olarsa, o zaman onun ailəsinə qanbahası verməklə bərabər, mö’min bir qul dəxi azad etmək lazımdır. Hər kəs (azad etməyə qul) tapa bilməsə, o, Allah tərəfindən tövbəsinin qəbul edilməsi üçün bir-birinin ardınca (arası kəsilmədən) iki ay oruc tutmalıdır. Allah (hər şeyi) biləndir, hikmət sahibidir!

It is not for a believer to kill a believer unless (it be) by mistake. He who hath killed a believer by mistake must set free a believing slave, and pay the blood money to the family of the slain, unless they remit it as a charity. If he (the victim) be of a people hostile unto you, and he is a believer, then (the penance is) to set free a believing slave. And if he cometh of a folk between whom and you there is a covenant, then the blood money must be paid unto his folk and (also) a believing slave must be set free. And whoso hath not the wherewithal must fast two consecutive months. A penance from Allah. Allah is Knower, Wise.

Never should a believer kill a believer; but (If it so happens) by mistake,(611) (Compensation is due): If one (so) kills a believer, it is ordained that he should free a believing slave, and pay compensation to the deceased´s family, unless they remit it freely. If the deceased belonged to a people at war with you, and he was a believer, the freeing of a believing slave (Is enough). If he belonged to a people with whom ye have treaty of Mutual alliance, compensation should be paid to his family, and a believing slave be freed. For those who find this beyond their means, (is prescribed) a fast for two months running: by way of repentance to Allah. for Allah hath all knowledge and all wisdom.

611 Life is absolutely sacred in the Islamic Brotherhood. But mistakes will sometimes happen, as did happen in the melee at Uhud, when some Muslims we... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.