Ve-iżâ hadara-lkismete ulû-lkurbâ velyetâmâ velmesâkînu ferzukûhum minhu vekûlû lehum kavlen ma’rûfâ(n)
Miras taksim edilirken yakınlar, yetimler, yoksullar bulunursa o maldan onları da rızıklandırın ve kendilerine güzel sözler söyleyin.
(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları da bundan (mahrum bırakmayıp) rızıklandırın ve onlara (gönül alıcı) güzel (ma’ruf) söz söyleyin.
Miras düşmeyen akrabalar, yetimler ve muhtaçlar mirasın bölüştürülmesi esnasında, orada hazır bulunurlarsa, onları ondan rızıklandırın, gönüllerini alarak güzel söz söyleyin.
Paylaşma sırasında, mirastan payı olmayan akrabalar, öksüzler, dullar, kimsesizler, çevresi, çaresi olmayan yoksullar, hazır bulunurlarsa, onların da geçimlerine, giyim kuşamlarına yardımcı olun, onlara İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun güzel sözler söyleyin.
Paylaştırma anında yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunurlarsa onlara da ondan bir şeyler verin ve kendilerine güzel sözler söyleyin. [1]
(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Ölünün terikesi (mirası) bölünürken vereseden olmayıp ölüye yakınlığı bulunanlar, yetimler ve yoksullar hazır bulunurlarsa, gönüllerini almak için, o bölünen maldan kendilerine bir şey verin ve onlara güzel söz söyleyin.
Miras düşmeyen akrabalar, yetimler, fakirler mirasın taksimi zamanında bulunurlarsa, onları o mirastan rızıklandırın ve onlara güzelce muamele edin.
Yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa, bundan onları da rızıklandırınız ve onlara güzel söz söyleyiniz.
Uzak hısımlar, öksüzler, yoksul olanlar üleşme anında bulunurlarsa, ondan veriniz, tatlı dille konuşunuz
Mirasın bölüştürülmesi sırasında (kendilerine pay düşmeyen diğer) akrabalar, yetimler ve yoksullar da orada hazır bulunurlarsa, onlara da (göz hakkı olarak) maldan bir şeyler verin ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyin.
Emvâlin taksîminde akraba yetimler ve fakirler hazır bulunur ise ânlara bir hisse viriniz ve dâimâ haklarında mülâyim ve ’âdil bir lisân kullanınız.
Taksimde, yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunursa, ondan onlara da verin, güzel sözler söyleyin.
Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.
(Vâris olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunurlarsa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.
Miras bölüşümünde, akrabalar, yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa güzel sözler söyleyerek onlara da verin.
Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alın.
miras taksim olunurken uzak karabeti bulunanlar ve yetimler, miskinler de hazır bulunuyorlarsa hem kendilerine ondan biraz bir şey verin hem de gönüllerini alacak sözler söyleyin
(Miras) taksim edilirken (kendilerine miras düşmeyen) akrabalar, yetimler/öksüzler ve yoksullar (da hazır) bulunursa o maldan onları da rızıklandırın (onlara bir miktar sadaka verin) ve kendilerine güzel sözler söyleyin.
Mirasın paylaşılması esnasında, orada bulunan yakınları, yetimleri ve yoksulları da yararlandırın ve onları incitmeyecek bir üslup kullanın.
Miras taksîm olunurken (mirascı olmayan) hısımlar, yetîmler, yoksullar da hazır bulunursa kendilerini ondan (bir şey vererek) rızıklandırın, (gönüllerini alarak) güzel sözler de söyleyin.
Mîras taksîm olunurken (vâris olmayan) akrabâlar, yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa, bundan onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin!
Miras taksiminde (mirasçı olmayan) hısımlar (akrabalar), öksüzler ve yoksullar hazır bulunursa (yaşıyorlarsa), onları da rızıklandırın (rızıklarını da verin). Ve (daima) kendilerine gönül alıcı, güzel söz söyleyin. *
Miras taksiminde yakın akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulundukları zaman, dağıtılan mirastan onları rızıklandırın ve onlara gönül alıcı sözler söyleyin.
Miras bölüşülürken yakınlar, öksüzler, düşkünler de orada bulunacak olurlarsa ondan kendilerini de azıklandırın. Onlara tatlı söyleyin.
(Miras) taksimatında (mirasçı olmayan) akrabalar, yetimler ve yoksullar da orada hazır olurlarsa, onlara da (mirastan) bir şeyler veriniz/gönüllerini hoş ediniz ve onlara da güzel sözler söyleyiniz.
Paylaşma sırasında, yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunursa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel sözler söyleyin.
Eğer mirasın paylaştırılması esnasında, mirastan pay alamayan diğer akrabalar, yetimler ve yoksullar da orada bulunurlarsa, hiç olmazsa göz hakkı olarak kendilerine bir şeyler verin ve onlara, gönül alıcı tatlı sözler söyleyin.
Yakın (Akraba)lığı olanlar, Yetimler ve Düşkün Yoksullar, Miras Taksimi sırasında yanınızda hazır olduysa, onlara da ondan verin! Onlara örfe uygun söz söyleyin!
Eğer paylaşıma uzak akraba, öksüzler ve yoksullar da seyirci olarak katılmışsa maldan bir şeyler vermek suretiyle onların da gönülleri alınmalıdır.
Miras paylaşımında mirasta payı olmayan akrabalar, yetimler, fakirler hazır bulunurlarsa, önce onlara bir şeyler verin! Sonra mirası bölüşün! Paylaşımda hazır bulunanların gönüllerini güzel sözlerle alın!
Eğer mirasın bölüştürülmesi sırasında (vâris olmayan) akrabalar, yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa, onlara da ondan bir şeyler verin ve onlara güzel söz söyleyin.¹
[Mirasın] bölüştürülmesi sırasında [öteki] akrabalar, yetimler ve muhtaçlar ⁷ hazır bulunduklarında, onlara geçinmeleri için bir kısmını ayırın ve onlarla nazik bir şekilde konuşun.
Diğer akrabalar, yetimler ve yoksullar, miras taksimi sırasında yanınızda bulunurlarsa; onlara da ondan az çok bir şeyler verin ve onların gönüllerini hoş eden güzel söz söyleyin. 4/7-11-12-13-14-176
(Miras) taksimi sırasında, (diğer) akraba, yetimler[⁷²⁷] ve yoksullar da hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin; ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyin![⁷²⁸]
Miras taksim olunurken, (varislerden olmayan) uzak hısımlar, yetimler ve yoksullar da (taksim esnasında) hazır bulunurlarsa, onlrın da (gönüllerini alarak) rızıklandırın (onlara münasip miktar yardımda bulunun) ve onlara güzel sözler söyleyin! (vereceğiniz malı nezaketle verin, azlığından dolayı özür dileyin)
(Mirasın) bölüştürülmesi sırasında (öteki) akrabalar, yetimler ve muhtaçlar hazır bulunduklarında, onlara geçinmeleri için bir şeyler vererek onları da ondan rızıklandırın (gönüllerini hoş edin) ve onlara güzel söz söyleyin.
Tereke taksim edilirken uzak karabet sahipleriyle yetimler ve yoksullar da hazır bulunurlarsa ondan onları da rızıklandırınız ve onlara güzel sözler de söyleyiniz.
Miras taksim edilirken varis olmayan akrabalar, yetimler, fakirler de orada bulunuyorlarsa, onlara da bir şey verin ve gönüllerini alacak tatlı sözler de söyleyin.
(Miras düşmeyen) Akrabalar, öksüzler, yoksullar da (miras) taksim(in)de hazır bulunursa bir şeyler vererek onları da ondan rızıklandırın (gönüllerini hoş edin) ve onlara güzel söz söyleyin.
Terekenin taksîmi vaktinde (mîrâscılardan başka) karâbeti olanlar, yetîmler, fakîrler hazır olurlar ise (gönüllerini almak ve sevindirmek içün) onları terekeden rızıklandırınız. (Bir şey viriniz) Ve onlara kavl-i ma'rûf ile (kusura bakmayınız, azı çoğa sayınız ve sâire gibi) söyleyiniz. [¹]
Mirasın paylaştırılması sırasında, yakınlar, yetimler ve çaresiz kalmış kimseler[*] bulunursa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel bir söz söyleyin.
Akrabalar, yetimler ve yoksullar, taksim sırasında yanınızda olursa onlara da ondan bir şeyler verin ve onlara güzel söz söyleyin.
Mirasın taksimi sırasında, vâris olmayan akraba, yetim ve yoksullar da orada bulunacak olursa, onlara da terekeden birşeyler verin ve gönül alıcı söz söyleyin.
Mirasın paylaştırılmasında hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin.
daħı ķaçan kim ḥāżır ola üleşmege, ħıśımlıķ isleri daħı yetįmler daħı miskįnler rūzį virüñ anlara andan ża'ifler. daħı eyidüñ anlara söz eyü.
Daḫı üleşmek vaḳtda ḥāżır olsa ḳarāyibler, yetimler daḫı, miskinlerdaḫı pes virüñüz anlara ol māldan. Daḫı söyleñüz anlara yaḫşı söz.
Malın (vərəsələr arasında) bölünməsi zamanı varis olmayan qohumlar, yetimlər və yoxsullar da orada iştirak edərlərsə, onlara da o maldan bir şey verin və gözəl sözlərlə könüllərini alın!
And when kinsfolk and orphans and the needy are present at the division (of the heritage), bestow on them therefrom and speak kindly unto them.
But if at the time of division other relatives, or orphans or poor, are present, feed them out of the (property), and speak to them words of kindness and justice.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |