10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 173. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Feemmâ-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti feyuveffîhim ucûrahum veyezîduhum min fadlih(i)(s) veemmâ-lleżîne-stenkefû vestekberû feyu’ażżibuhum ‘ażâben elîmen velâ yecidûne lehum min dûni(A)llâhi veliyyen velâ nasîrâ(n)

İnananların ve iyi işler işleyenlerin ecirlerini ödeyecek ve lütfünü, onlar hakkında daha da arttıracaktır. Kulluktan çekinip ululanmak isteyenleriyse elemli bir azapla azaplandıracaktır ve onlar, Allah'tan başka ne bir dost bulurlar, ne bir yardımcı.

Ama (tam ve sağlam olarak) iman edenler ve (taat, cihad, güzel ahlâk, hayır hasenat gibi) salih ameller işleyenler(e gelince), onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara Kendi fazlından (daha ne tükenmez nimet ve faziletler de) fazladan ekleyecektir. (Allah’ın rızasını aramak ve ihlasla Kur’an ahkâmına sarılmak konusunda) Çekimser davranıp (sorumluluk ve sıkıntıdan) kaçınanlara ve büyüklük taslayanlara (gelince), onları acıklı bir azapla azaplandıracaktır ve onlar kendileri için Allah’tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.

İnanıp doğru ve yararlı işler yapanların, mükafatlarını eksiksiz ödeyecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da verecektir. Kulluğundan yüz çeviren ve kibirlenenlere gelince, onlara acı bir şekilde azab edecektir. Onlar Allah'tan başka kendilerini Allah'ın azabından koruyacak ve yardım edecek birini bulamayacaklardır.

İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, Allah mükâfatlarını tam olarak verecek, lütuf ve kereminden onların mükâfatlarını artıracaktır. O'na kulluktan ve ibadetten yüksünerek, burun kıvırarak kaçınanlar, büyüklük taslayarak serkeşlik edenlere can yakıp inleten müthiş bir ceza verecektir. Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden kendilerine bir dost, bir koruyucu, bir yardım eden de bulamayacaklardır.

bk. Kur’an-ı Kerim, 4/76.

İman edip salih amel işlemiş olanların karşılıklarını eksiksiz olarak verir ve ayrıca kendi lütfu ile de fazladan ihsanda bulunur. Kulluktan çekinmiş ve büyüklenmiş olanları ise acıklı bir azaba çarptırır. Onlar kendileri için Allah'tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazlar.

Ama iman edenler ve salih amellerde bulunanlar, onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara kendi fazlından ekleyecektir de. Kaçınanlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azabla azablandıracaktır ve kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.

O zaman, iman edip sâlih âmeller işliyenlere, Allah mükâfatlarını tamamıyla verecek, hem de fazlından onlara ziyâdesini ihsan edecektir. Fakat o kibirlenip de Allah'a ibadet etmekten çekinenleri, çok acıklı bir azaba uğratacak ve onlar, Allah'a karşı kendilerine ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamıyacaklar.

İman edip uygun işler yapanlar ise, Allah onlara ücretlerini tam olarak verecektir ve fazlından fazlasını da verecektir. İbadetten kaçınıp kibirlenenlere ise, elem verici bir azap verecektir. Kendileri için, Allah’a karşı ne bir sahip ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.

İnanıp iyi işler yapanların ödüllerini eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazlasını da verecektir. Kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara da acı bir şekilde azap edecektir. Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulacaklardır.

İnanarak yararlı iş görenlerin sevapları ödenir, Allahın erdeminden artırılır da, çekinenlerle, büyüklük taslayanları acı azapla azap eder, onlar için Allahtan ayrı dost, yardımcı bulamazlar

(Allah) iman edip doğru ve yararlı işler yapanlara mükâfatlarını eksiksiz olarak verecek ve (hatta) lütfundan çok daha fazlasını bağışlayacaktır. Allah'a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır. Ve işte o zaman zalimler, kendilerini Allah'a karşı koruyabilecek ne bir dost bulabilecekler ne de bir yardımcı!

Îmân idenlere ve a’mâl-i sâlihada bulunanlara Allâh tamâmıyla mükâfâtlarını virecekdir. Hattâ lütuflarını tezyîd de idecekdir. İstinkâf ve istikbâr idenlere ’azâb-ı elîm virecekdir. Allâh’a karşu ne velî ve ne nasîr bulamıyacaklardır.

İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır. Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taslayanları elem verici bir azaba uğratacaktır. Onlar kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar.

İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.

İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara Allah ecirlerini tam olarak verecek ve lütfundan onlara daha fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çevirenlere ve kibirlenenlere gelince, onlara acı bir şekilde azap edecektir; bunlar kendileri için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

İman edip iyi işler yapanlara (Allah) ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çeviren ve kibirlenenlere gelince onlara acı bir şekilde azap edecektir. Onlar, kendileri için Allah'tan başka ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulurlar. (Kendilerini Allah'ın azabından kurtaracak bir kimse bulamazlar.)

İnanıp erdemli davrananların ödüllerini eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazla verecektir. Küçümseyip kibirlenenleri ise acıklı bir azapla cezalandıracak. Kendilerine ALLAH'tan başka ne bir sahip ve ne de bir yardımcı bulamıyacaklardır

İnanıp güzel işler yapanlara gelince, onların mükafatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazlasını da verecektir. Allah'a kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara da şiddetli bir şekilde azab edecek ve onlar Allah'dan başka kendilerine ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.

İşte o zaman o iyman edib salâh işlemiş olanlara ecirlerini tamamile ödeyecek, hem de fazlından onlara ziyadesini verecek, amma, o kibirlerine yediremeyib çekinenleri elîm bir azab ile ta'zib edecek, ve Allaha karşı kendilerine ne bir hâmi, ne de bir yardımcı bulamıyacaklar

Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince... (Allah) onlara mükâfatlarını eksiksiz verecek ve kendi lütfundan (daha da) artıracaktır. (Kendisine kulluktan) çekinenlere ve büyüklük taslayanlara ise elem dolu bir azap ile azap edecektir. Onlar, kendilerine Allah’tan başka bir dost ve bir yardımcı bulamayacaklardır.

Ama iman edip, sâlihâtı yapan¹ kimselerin, yaptıklarının karşılığı eksiksiz verilecektir. Ve Kendi fazlından daha da artıracaktır. Ama büyüklük taslayan ve kibirlenen kimselere gelince, onlara can yakıcı bir azap ile azap edecek. Ve onlar, Allah'tan başka ne bir yardımcı ne de bir veli² bulabilirler.

1- Bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, düzeltici olmak, yapıcı olmak, düzeltmeye teşvik etmek, iyiye yönlendirmek. 2- Koruyucu, yardımcı, gözeten, ... Devamı..

Fakat îman edip güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince: Allah) hem onların mükâfatlarını tastamam ödeyecek, hem kendi fazl (-u kerem) inden onlara ziyâdesini verecekdir. Amma o kibirlenib çekinenleri pek acıklı bir azaba uğratacak, onlar kendileri için Allahdan başka ne bir yâr, ne bir mededkâr bulamayacaklardır.

Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, artık onlara mükâfâtlarını tam olarak verecek ve lütfundan onlara (ihsânını daha da) artıracaktır. (Kulluktan) çekinip büyüklük taslayanlara gelince, onları da (pek) elemli bir azâb ile cezâlandıracak ve (onlar)kendileri için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulacaklardır.(5)

(5)Kur’ân’ın, ibâdeti terk edenler hakkındaki şiddetli tehdîdlerinin hikmeti için bakınız; (Lem‘alar, 23. Lem‘a, 200)

Ama inanmış ve iyi işler yapmış olanlara (Allah) ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. Gururlanıp böbürlenenleri ise (ahirette) şiddetli bir azap ile cezalandıracaktır: Onlar, (ahirette) kendileri için Allah’tan başka ne bir veli (koruyucu, destekleyici ve kurtarıcı) ve ne de bir yardımcı bulurlar. *

(*) Yani o gün insanların sığınabilecekleri yegâne merci olarak, sadece Allah kalacak, ancak dünya hayatında O’na karşı büyüklenenler ve kendisine kul... Devamı..

İman edipte Allah’ın emrettiği doğru şeyleri yapanlara Allah, yaptıklarının karşılıklarını verecek ve onların faziletlerini de artıracak. Allah’a kulluk etmekten kaçınıp büyüklenenlere gelince, Allah onları çok açıklı bir azapla cezalandıracak ve onlar orada Allah’dan başka, ne sığınacak bir kimse ve nede yardımcı bulacaklardır.

Ancak inananlara, iyilik edenlere gelince Allah onların karşılığını verecektir, hem de bu karşılığı vergisinin bolluğundan ötürü çoğaltacaktır. İyilik işlemekten çekinenlere, büyüklük taslayanlara gelince, onları da acıklı bir azaba uğratacaktır. Onlar için, Allah’tan başka koruyucu,yardımcı bulunmıyacaktır.

İman edip iyi amel işleyenlere gelince onların mükâfatını tam verir, fazl-u kereminden de onlara ziyade verir. Arlanıp istihkakı olmadığı halde kibrine yediremeyenlere de acıklı bir azap ile azaba duçar eder. Onlar kendilerine Allah/tan başka bir yâr, bir medetkâr bulamazlar.

İnananlara, iyi ve yararlı işler [sâlihât] yapanlara gelince; O, onların mükâfatlarını tam olarak öder ve lütfundan da onlara daha fazlasını verir. Kulluktan çekinenlere ve büyüklük taslayanlara can yakıcı bir azapla azap eder. Onlar kendilerine Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulurlar.

Ama iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara gelince, (Allah mutlaka onların) ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır. Ama ibadet etmekten çekinenleri ve büyüklük taslayanları elem verici bir azaba uğratacaktır. Onlar kendilerine Allah'tan başka ne bir veli ve ne de yardımcı bulamazlar.

İşte o gün Allah, iman edip doğru ve yararlı işler yapanlara mükâfâtlarını tastamam verecek ve lütfedip çok daha fazlasını bağışlayacaktır. Kibre kapılıp Allah’a kulluk etmekten kaçınanlara gelince; onları da can yakıcı bir azâba mahkûm edecektir! İşte o zaman zâlimler, kendilerini Allah’a karşı koruyabilecek ne bir dost bulabilecekler, ne de bir yardımcı! O hâlde, evrensel çağrıya kulak verin:

Her neyse iman etmiş ve Salih Ameller’i işlemiş (İyi İşler’i yapmış) olanlara, evet onlara, ücretlerini / ödüllerini verir, lütfundan artırır.
(Kulluktan) Kaçınmış ve büyüklenmiş kimselere gelince; acıveren bir azap olmak üzere onlara azap verir. Onlar için Allah’tan başka ne bir veliyy bulurlar, ne bir yardım edici!

Önce inanıp ardından yararlı faaliyetlerde bulunanlara gelince, Allah onlara emeklerinin karşılığını, hem de fazlasıyla verecektir. Çekince koyup işin bir ucundan tutmayanları, büyüksünenleri ise, son derece acı veren bir cezaya çarptıracaktır. Bu gibiler, kendilerine yine Allah'tan başka ne yâr ne yardımcı bulamayacaklardır...

İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükâfatını eksiksiz ödeyecek, lütfundan onlara daha fazlasını verecektir. Allah’ın yasalarına uymayanlara, büyüklük taslayanlara gelince, Allah onları elem dolu bir azaba uğratacaktır. Onlar Allah’tan başka dost ve yardımcı da bulamayacaklar.

İman edip iyi işler yapanlara (Allah) ödüllerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da verecektir. [*] (Kulluğundan) kaçınan ve kibirlenenlere gelince, (Allah) onlara elem verici bir şekilde azap edecektir. Onlar kendileri için Allah’a rağmen hiçbir dost da yardımcı da bulamayacaklardır. [*]

Kur’an’da kurtuluşun nasıl gerçekleşeceğiyle ilgili olarak verilen bilgiler “iman ve salih amel” çerçevesinde şekillenmektedir. Kur’an’a göre kişinin ... Devamı..

(Allah) (kendisinin istediği gibi) îman edip iyi (işleri) yaşayanların mükâfatlarını, eksiksiz olarak vereceği gibi onlara lütfundan daha da fazlasını verecektir. Kendisine kul olmayı kendilerine yediremeyip büyüklük taslayanları da acıklı bir azaba çarptıracaktır. Ve onlar, Allah’tan başka kendilerine bir dost ve bir yardım edici de bulamayacaklardır.

orada, iman edip doğru ve yararlı işler yapanlara bütün mükafatlarını bağışlayacak ve lütfuyla fazlasını da verecektir; gururlanan ve küstahça böbürlenenleri ise şiddetli bir azap ile cezalandıracaktır: onlar kendilerini ne Allah’tan koruyacak ve ne de yardım edecek birini bulabileceklerdir.

İnanan ve imanına yaraşır iyi işler yapanlara Allah, mükâfatlarını tastamam verecek hem de fazlasını ikram edecektir. Kulluğu kibrine yediremeyip büyüklük taslayanları da acı verici bir azaba çarptıracaktır. Onlar, kendileri için Allah’ın yakınından ne bir veli/dost ne de yardımcı bulacaklar. 4/57, 18/30-31, 29/7

İman edip o imanla uyumlu ıslah edici iyilikler[⁸⁷⁷] ortaya koyanlara gelince: karşılıklarını tastamam kendilerine verecek, kendilerine lutf u kereminden artırdıkça artıracaktır. (O’na kulluktan) kaçınan ve küstahça bir gurura kapılanlara gelince: onları elem verici bir azaba mahkûm edecek; onlar Allah’tan başka ne bir veli, ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

[877] ‘Amilu’s-sâlihât için bkz: 103:3, not 4.

İman edip, salih ameller işleyenlere (Allah) mükafatlarını verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. O'na kul olmaktan yüz çeviren, büyüklük taslayanları ise, çok çetin bir azaba uğratacaktır ki, onlar Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirler!

İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.

Artık o kimseler ki, imân etmiş ve sâlih amellerde bulunmuş olurlar, elbette onlara mükâfaatlarını ödeyecek ve onlara kendi fazlından olarak (mükâfaatlarını) arttıracaktır. Amma o kimseler ki, yüz döndürdüler ve tekebbürde bulundular, onları da elbette elîm bir azab ile azablandıracaktır. Ve onlar kendileri için Allah Teâlâ'dan başka ne bir yar, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.

İman edip iyi ve yararlı işler yapanların mükâfatlarını Allah, tam tamına ödeyecek, hatta lütfundan onlara hak ettiklerinden daha fazlasını da verecektir. Kulluktan kaçınıp kibirlenenleri ise can yakıcı bir azaba sokacak ve onlar Allah'tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır. [40, 76]

İnanıp iyi işler yapanların mükafatlarını eksiksiz ödeyecek ve lutfundan onlara daha fazlasını da verecektir. (Kulluktan) çekinip büyüklük taslayanlara da acı bir şekilde azabedecek ve onlar kendilerine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulacaklardır.

Ammâ îmân iden ve a'mâl-i sâliha işleyenlerin ecir ve mükâfâtlarını tamamıyla virir ve buna kendi fazl ve kereminden de ziyâde ider. Ammâ 'ubûdiyetinden istinkâf ile büyüklük taslayanları elemli ve acılı 'azâb ile 'azâb iyler. Onlar içün Allâh'dan başka dost ve yardımcı bulamazsın.

İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlara hem ücretlerini tastamam verecek hem de ikramda bulunacaktır. Kul olmayı kendine yakıştıramayıp büyüklük taslayanları da acıklı bir azaba çarptıracaktır. Onlar, kendileri için Allah ile aralarına girecek ne bir dost(veli) ne de yardımcı bulacaklardır.

İman edip doğru hareket edenlere mükafatlarını verecek ve onlara nimetini daha da artıracak, kulluktan çekinenleri ve büyüklük taslayanları da acı bir azap ile cezalandıracaktır. Kendilerine Allah'tan başka bir veli ve yardımcı da bulamayacaklardır.

İman eden ve güzel işler yapanları Allah eksiksiz ödüllendirir; üstüne de, kereminden, ziyadesini verir. Kibirlenip de Allah'a kul olmaktan kaçınanları ise acı bir azapla cezalandırır; artık onlar kendilerine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlar.

Bunun ardından da inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanların ödüllerini tam verecek ve lütfundan onlara fazlalıklar da bağışlayacaktır. Kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara gelince, onlara korkunç bir azapla azap edecektir. Böyleleri, kendileri için Allah'tan başka ne bir dost bulacaklardır ne de bir yardımcı.

pes amma anlar kim įmān getürdiler daħı işlediler eyü işler tamām degüre anlara müzdlerini daħı artura anlara eylüginden. daħı amma anlar kim arlandılar daħı boyun virmemek eylediler 'aźāb eyleye anlara 'aźāb aġrıdıcı. daħı bulmayalar anlaruñ ıçun Tañrı’dan ayruķ dost ne daħı arķa virici.

Ammā ol kişiler kim īmān getürdiler, daḫı eylük eylediler, tamām virsegerek Tañrı Ta‘ālā anlara müzdlerini, daḫı artursa gerek kereminden.Ammā ol kişiler kim ‘ārlandılar ve büyüklendiler, ‘aẕāb itse gerek anlara yürekler acıdıcı ‘aẕāb. Daḫı ṭapmazlar kendülere Tañrı Ta‘ālādan özge yardımidici, ‘aẕābdan ḳurtarıcı daḫı. |

(Allah) iman gətirənlərin və yaxşı işlər görənlərin mükafatlarını büsbütün verəcək, üstəlik Öz ne’mətindən onlar üçün (bir qədər) artıracaqdır. (Allaha ibadət etməyi) özlərinə sığışdırmayanları və təkəbbür göstərənləri isə acı bir əzaba düçar edəcəkdir! Onlar özlərinə Allahdan savayı nə bir dost, nə də havadar tapacaqlar!

Then, as for those who believed and did good works, unto them will He pay their wages in full, adding unto them of His bounty; and as for those who were scornful and proud, them will He punish with a painful doom. And they will not find for them, against Allah, any protecting friend or helper.

But to those who believe and do deeds of righteousness, He will give their (due) rewards,- and more, out of His bounty: But those who are disdainful and arrogant, He will punish with a grievous penalty; Nor will they find, besides Allah, any to protect or help them.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.