5 Ekim 2024 - 2 Rebiü'l-Ahir 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnemâ-ttevbetu ‘ala(A)llâhi lilleżîne ya’melûne-ssû-e bicehâletin śümme yetûbûne min karîbin feulâ-ike yetûbu(A)llâhu ‘aleyhim(k) vekâna(A)llâhu ‘alîmen hakîmâ(n)

Şüphe yok ki Allah katında tövbe, ancak bilgisizlikle kötülükte bulunup sonra derhal tövbe edenlerin tövbesidir. Onlardır Allah'ın, tövbelerini kabul ettiği kişiler ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe; ancak cehalet nedeniyle (bilmeden ve cahiliye düzeninin teşvikiyle) kötülük yapanların, sonra da yakın bir süreçte hemen ardından tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibi olandır.

Doğrusu Allah'ın tevbeleri kabul etmesi, ancak bilmeyerek kötülük işleyen ve sonra zaman geçirmeden tevbe edenlere mahsustur. Allah onlara rahmetiyle tekrar yönelecektir. Zira Allah herşeyi bilen ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır.

Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmeyerek kusur işleyip de, sonra tezelden tevbe edenlerin, günah işlemekten vazgeçerek, kendisine itaate yönelenlerin tevbesidir. İşte Allah onların tevbesini kabul eder. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.

Allah'ın kabulünü üzerine aldığı tevbe, bilmeden bir kötülük işleyip de hemen ardından tevbe edenlerin tevbesidir. İşte onların tevbesini Allah kabul eder. Allah bilendir, hakimdir.

Allah'ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ancak Allah'ın kabul edeceğini vaad buyurduğu tevbe, o kimseler içindir ki, bir cahillikle bir kabahat yaparlar da sonra çok geçmeden tevbe ederler, işte Allah bunların tevbelerini kabul buyurur. Allah ihlâsla tevbe edenleri hakkıyle bilicidir.

Tevbeleri kabul etmek, Allah’a mahsustur. Ve tevbe, bilmeden kötülük yapıp kısa bir zaman içinde vazgeçenler için içindir. İşte Allah, onların tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, sonsuz ilim ve hikmet sahibidir.

Allah'ın kabul edeceği tövbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tövbe edenlerin tövbesidir; işte Allah bunların tövbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.[72]

[72] Tövbe hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, V, 67-71; I,353-359.

Allahın katında gerçekten tövbe, bilmezlikle günah işlemiş olup, hemen tövbe eden bir kimsenin tövbesidir; bu gibi kimseleri Allah bağışlar, Allah bilgin, Allah bilgedir

(Ancak) Allah'ın kabul edeceği tevbe, iradesine hâkim olamayarak bir kötülük yapıp da sonra tez elden ondan vazgeçenlerin tövbesidir. İşte Allah böylelerinin tevbelerini kabul eder. Zira Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Tevbe, irade zayıflığından kaynaklanan ve kasıt olmadan işlenen günahın ardından insanın kendine gelerek samimi ve kararlı bir şekilde pişmanlığını Al... Devamı..

Allâh cehâlet ile günâh işleyüb de derhâl tevbe idenleri ’afv ider. Çünki ’alîm ve hakîmdir.

Allah kötülüğü bilmeyerek yapıp da, hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmeyi üzerine almıştır. Allah işte onların tevbesini kabul eder. Allah Bilen'dir, Hakim olandır.

Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah, bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah’ın kabul edeceği tövbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden pişmanlık getirenlerin tövbesidir; işte Allah bunların tövbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir; işte Allah bunların tevbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Cahillik yüzünden bir kötülük işleyen ve hemen ardından tövbe edenlerin tövbesinin kabulu ALLAH'a aittir. ALLAH tövbelerini kabul eder. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

Ancak Allah'ın kabul etmesini vaad buyurduğu tevbe, o kimseler içindir ki, bilmeyerek günah işleyip hemen tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbelerini kabul eder. Allah alîmdir hakîmdir. (Her şeyi bilendir, hikmet sahibidir).

Fakat Allahın kabulünü va'd buyurduğu tevbe o kimseler içindir ki bir cahillikle bir kabahat yaparlar da sonra çok geçmeden tevbe ederler, işte Allah bunların tevbelerini kabul buyurur ve Allah alîm, hakîm bulunuyor

Şüphesiz ki Allah’ın kabul edeceği tövbe, nefsinin kötü arzularına ya da şeytanın telkinlerine uyup, kötülük (günah) işleyip de yakın zamanda (ölüm gelmeden önce) tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbesini kabul eder. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah katında tevbe;¹ cahillikle² bir kötülük yapıp hemen ardından o kötülüğü terk edenlerin tevbesidir. Allah, ancak bu gibilerin tevbelerini kabul eder. Zira Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.

1- Tevbe, sözle yapılan pişmanlık ifadesi değil, yapılan kötülükten vaz geçmektir. 2- Ayette geçen cehalet sözcüğü, “bilgisizlik” anlamında değil, d... Devamı..

Allah indinde (makbul olan) tevbe, kötülüğü ancak cahillik sebebiyle yapacakların, sonra da çarçabuk (vaz geçip) tevbe edecek olanların (tevbesi) dir. İşte Allahın, tevbelerini kabul edeceği kimseler bunlardır. Allah (herkesin içini dışını) hakkıyle bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.

Allah katında (makbûl olan) tevbe, ancak o kimselerin (tevbesi)dir ki, bilmeyerek günah işlerler, sonra da çok geçmeden tevbe ederler.(3) İşte onlar var ya, Allah, onların tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

(3)“Ey insan! Senin elinde gāyet zaîf, fakat seyyiâtta (kötülükte) ve tahrîbâtta (bozmakta) eli gāyet uzun ve hasenâtta (iyilikte) eli gāyet kısa, cüz... Devamı..

Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilgisizlikle kötülükte bulunup sonra derhal (o işlediği kötülüklerden) tövbe edenlerin tövbesidir. İşte onlardır Allah’ın, tövbelerini kabul ettiği kişiler. Ve Allah (her şeyi) bilendir, (doğru) hüküm verendir.*

(*) Tövbeden sonra bir düzelme olmayacaksa ve kişi günah işlemeye devam edecekse tövbenin bir anlamı olmaz. Yani tövbe, sözle yapılan pişmanlık ifades... Devamı..

Bilmeden (cehaletle) bir kötülük yapan bir kimsenin, yalnızca Allah’a tövbe etmesi gerekir. Sonra, en yakın zamanda bu kötülükleri yapmaktan vazgeçerler. İşte böyle davrananlara da Allah ceza vermekten vazgeçer. Allah her şeyi bilen ve her şeyin hükmünü en güzel verendir.

Gerçekten Allah’ın onayacağı tövbe yalnız kötülüğü bilmeyerek işliyenlerin, sonra da çarçabuk tövbe edenlerinkidir. Allah işte ancak bu gibilerin tövbesini onar. Çünkü Allah bilici, doğruyu bildirici olandır.

Ancak cehaletle kötülük yapmış, sonra ankarip [³] tövbe kılmış olanlar hakkında tövbeyi kabul Allah/a aittir, İşte Allah bunların tövbelerini kabul eder. Allah hakkiyle âlimdir, hakimdir.

[3] Ölmeden evvel.

Ancak Allah’ın katında kabul gören tevbe, bilmeden bir kötülük yapıp, sonra vakit geçirmeden O’na tevbe edenlerin tevbesidir. İşte onlar Allah’ın tevbesini kabul ettiği kimselerdir. Allah Alîm ve Hakîm olandır.

Allah'ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanlar ve sonra da hemencecik tevbe edenler içindir. Allah işte bu durumda onların tevbesini kabul eder. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Allah’ın kesin olarak kabul edeceği tövbe, ancak câhillik edip günah işleyen, fakat bunu alışkanlık hâline getirmeyip bir an önce tövbe eden kimseler içindir. İşte Allah, onları bağışlayacaktır. Çünkü O, her şeyi bilendir, sonsuz hikmet sahibidir.

Doğrusu, Kötülüğü câhillikle işleyen, sonra çok geçmeden (pişman olup) tevbe edenler için Tevbe kabul etmek Allah’a aittir. İşte onlara Allah tevbe kabul eder. Allah hakîm alîmdir.

Kötülüğü bilmeden işledikten sonra yürekten pişmanlık duyanların tövbelerini kabul etmek sadece Allah'a özeldir. Allah, bu gibilerin tövbesini elbet kabul eder. Çünkü her şeye bilgi ile hakim olan Allah'tır.

Allah katında geçerli tövbe bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul eder. Allah hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah’ın kabul edeceği tevbe, sadece bilmeden kötülük edip sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbesini kabul eder. [*] Allah bilendir, doğru hüküm verendir.

Bu ayette Yüce Allah’ın kabul edeceği tevbenin bilgisizce yapılan bir hatadan hemen sonra gerçekleştirilen pişmanlık ve yöneliş olduğuna dikkat çekilm... Devamı..

Allah’ın kabul edeceğini vâdettiği tevbe, ancak, bilmeyerek günâh işleyip hemen tevbe edenlerin tevbesidir.¹ İşte Allah sadece bunların tevbelerini kabul eder. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.

1 Bu âyete göre tevbede esas olan, günâhın kasıtla değil bilmeyerek işlenmesi ve hemen arkasından bir an önce tevbe edilmesidir. Bundan sonraki âyette... Devamı..

Doğrusu, Allah’ın tevbeleri kabul etmesi, ancak bilmeyerek kötülük işleyen ve sonra, zaman geçirmeden ¹⁵ tevbe edenlere mahsustur. Allah onlara rahmetiyle tekrar yönelecektir, zira Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

15 Burada zaman olarak yakınlığı ifade eden min karîbin ifadesi, “hemen” diye de çevrilebilir; yani, kötülük işledikten hemen sonra. Ancak klasik müfe... Devamı..

Allah’ın kabul ettiği tövbe yalnızca; kendine hâkim olamayarak günah işleyen ve hemen ardından pişmanlık duyup vazgeçenlerin yaptığı tövbedir. Allah, samimi tövbeleri bilen ve hükmünde doğru karar verendir. 2/37, 3/90, 9/104, 20/82, 25/70-71

Doğrusu, Allah katında kabul gören tevbe, yalnızca bir cahillik ederek kötülük işleyen ve sonra vakit geçirmeden Allah’a yönelenlere mahsustur.[⁷⁴⁰] İşte Allah da onları affa yönelecektir; zira Allah her şeyi bilendir, her hükmünde tam isabet edendir.

[740] Günahı savunmak günahı yüceltmektir. Günahı yüceltmek, günah işlemekten bin beterdir.

Ancak Allah'ın kabul edeceği tevbe, cahillik ile kötülük işleyip de (farkına vardığında) hemen tövbekar olanların tevbesidir; işte Allah o kimselerin tevbesini kabul eder. Allah, her şeyi hakkıyle bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Doğrusu, Allah’ın tevbeleri kabul etmesi, ancak cehaleten kötülük işleyen ve sonra, zaman geçirmeden tevbe edenlere mahsustur. Allah bunlann tövbelerini kabul eder. zira Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Tevbe indallah ancak o kimseler içindir ki, bir cehaletle bir kötölüğü işlerler de az sonra tövbekar olurlar. İşte onlar için Allah Teâlâ tevbeyi kabul buyurur. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.

Allah'ın kabulünü vaad buyurduğu tövbe, kötülüğü ancak cahillik sebebiyle işleyip, sonra da çabucak vazgeçerek günahtan dönüş yapacak olanların tövbesidir. İşte Allah'ın, tövbelerini kabul edeceği kimseler bunlardır. Allah alîm ve hakîmdir (herkesin içini dışını hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Allah'a göre, şu kimselerin tevbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler. İşte Allah onların tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Tevbe (kabûl olunacak tevbe), cehâletle fenâ bir iş işleyen ve vakit geçirmeden tevbe idenler içündir. Allâh onların tevbelerini kabûl ider. Allâh bilici ve muktezâ-yı hikmeti icrâ idicidir.

Allah’ın kabul sözü verdiği tevbe, kendini tutamayarak[1] kötülük işleyen sonra vakit geçirmeden tevbe edenlerin tevbesidir. Allah, onların tevbesini dönüşünü kabul eder. Allah bilir, doğru kararlar verir[2].

[*] En'am 6/11, Bakara 2/67, Araf 7/138 Musa aleyhisselamın levhaları atması olayı. Fussilet 41/22-23

Allah'ın kabul ettiği tevbe yalnızca; cahillikle/bilmeyerek günah işleyenin hemen ardından yaptığı tevbedir. Allah, her şeyi bilen ve hikmetle yapandır.

Allah katında makbul tevbe, bir cahillik edip de günah işleyen, sonra çok geçmeden pişman olup bundan dönen kimsenin tevbesidir. İşte onlar, tevbelerini Allah'ın kabul edeceği kimselerdir. Allah ise herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar.

Allah'ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

tevbe yoķdur Tañrı üzere illā anlaruñ kim işlerler yavuz işi bilmezlig-ile andan tevbe ķılurlar yaķından pes şunlar tevbe vire Tañrı anlara. daħı oldı Tañrı bilici, dürüst işlü.

Tevbesin ḳabūl eylemez illā kişilerüñ kim yamanlıḳ işlerler cāhillıḳ bileandan ṣoñra tevbe iderler yaḳın zamānda tiz ḳaytarlar. Anlar tevbesinḳabūl ider Tañrı Ta‘ālā. Daḫı Tañrı Ta‘ālā her nesneyi bilicidür, ḥikmetler issi‐dür.

Allah yanında yalnız o kəslərin tövbəsi qəbul olunar ki, onlar nadanlıq ucundan pis bir iş gördükdən sonra dərhal tövbə edərlər. Allah belələrinin tövbəsini qəbul edir! Həqiqətən, Allah (hər şeyi) biləndir, hikmət sahibidir!

Forgiveness is only incumbent on Allah toward those who do evil in ignorance (and) then turn quickly (in repentance) to Allah. These are they toward whom Allah relenteth. Allah is ever Knower, Wise.

Allah accept the repentance of those who do evil in ignorance and repent soon afterwards; to them will Allah turn in mercy: For Allah is full of knowledge and wisdom.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.