Vemen yeksib ḣatî-eten ev iśmen śümme yermi bihi berî-en fekadi-htemele buhtânen ve-iśmen mubînâ(n)
Her kim de bir hata (veya kasıtla) bir günah işler de sonra bunu bir suçsuz (insanın) üzerine (yıkıp iftira) atarsa, gerçekten o bir bühtanı ve apaçık bir günahı sırtına alıp yüklenmiştir.
Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirada bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, elbette o kimse bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur.
Kim de bir hata veya bile bile bir günah işler, sonra suçsuz birinin üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftirada bulunmuş, bilerek apaçık bir günah işlemiş olur.
Kim bir hata yapar veya günah işler de sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa büyük bir iftira ve apaçık bir günah yükünü yüklenmiş olur.
Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
Kim bir hata veya bir günah yapar da, sonra onu bir suçsuza atarsa, muhakkak ki o, iftira ve bir büyük günahı yüklenmiştir.
Kim de bir hata veya günah işlese, sonra onu bir suçsuzun üzerine atsa, o büyük bir iftira etmiş, helak edici bir günah işlemiş demektir.
Kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, büyük bir iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olur.
Kim bir yanlış iş görürse, ya da günah işleyip de, bir suçsuza atarsa, açık bir günah ile iftira işlemiştir
Kim bir hata ya da günah işler de sonra onu bir masumun (suçsuzun) üzerine atarsa, elbette o bir iftira (suçu işlemiş) ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.*
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Kim bir hata yahut bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa şüphesiz büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Kim bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Her kim de bir cinayet veya bir vebal kazanır da sonra onu bir bîgünahın üzerine atarsa şüphesiz bir bühtan ve açık bir vebal daha yüklenmiş olur
Kim bir hata yapar veya günah işler, sonra da onu suçsuz birinin üzerine atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Kim bir hataa veya bir günâh kazanır da sonra onu bir suçsuz (un üstüne) atarsa muhakkak ki o, bir iftirayı ve apaçık bir günâhı da sırtına yüklemişdir.
Kim de bir hatâ veya bir günah işler, sonra da onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o takdirde şübhesiz ki bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Kimki bir hata yapar veya günah işler, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Herkim bir suç veya bir günah kazanır [⁴] sonra da onu bir günahsıza atarsa bir bühtan, apaşikâr, bir günah yüklenmiş olur.*
Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Her kim de bir hatâ yâhut günah işler de onu masum birinin üzerine atarsa, gerçekten pek ağır bir iftira ve apaçık bir vebal yüklenmiş olur!
O hâlde ey Peygamber, böyle bir günaha alet olmamak için çok dikkatli olmalısın, zira:
Kim de bir hata veya bir günâh işler, sonra onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, şüphesiz apaçık bir iftirada1 bulunmuş ve apaçık bir günâh yüklenmiş olur. *
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, iftira suçu ve [hatta daha da] iğrenç bir günah yüklenmiş olur.
Kim de bir hata yapar veya günah işler de ardından onu suçsuz kimsenin üzerine atarsa; işte o zaman korkunç bir iftira etmiş ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur. 24/4-11
Kim de bir hata yapar ya da günah işler ardından da onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, işte o zaman korkunç bir iftiranın ve âşikâr bir günahın vebalini yüklenmiş olur.
Ve her kim bir kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak ki, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Kim bir hata (küçük günah) veya büyük günah işler, sonra onu masum olan birinin üstüne atarsa, bir iftira ve pek kesin bir vebal yüklenmiş olur.
Kim bir hata, ya da günah işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.
Kim bir hata yapar veya günah işler de onu bir suçsuzun üzerine atarsa, bir iftira ve açık bir günah daha yüklenmiş olur.
Kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur.
Küçük veya büyük bir günah işledikten sonra onu suçsuz birinin üzerine atan kimse ise, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.
daħı her kim işleye yazuķ yā yazuķ ya'nį yaraķ uġurlamaķ andan ata anuñ-ile yazuķsuzı' bayıķ yüklendi bühtānı daħı yazuġı bellü.
Hər kəs bir xəta və ya günah edib onu günahsız bir adamın boynuna atarsa, şübhəsiz ki, öz boynuna böhtan və açıq-aşkar günah götürmüş olar (günah üstündən günah qazanar).
And whoso committeth a delinquency or crime, then throweth (the blame) thereof upon the innocent, hath burdened himself with falsehood and a flagrant crime.
But if any one earns a fault or a sin and throws it on to one that is innocent, He carries (on himself) (Both) a falsehood and a flagrant sin.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |