25 Ocak 2025 - 25 Receb 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 71. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vesîka-lleżîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(an)(s) hattâ iżâ câûhâ futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum ḣazenetuhâ elem ye/tikum rusulun minkum yetlûne ‘aleykum âyâti rabbikum veyunżirûnekum likâe yevmikum hâżâ(c) kâlû belâ velâkin hakkat kelimetu-l’ażâbi ‘alâ-lkâfirîn(e)

Ve kafir olanlar, bölükbölük cehenneme sürülmüştür, oraya geldikleri zaman kapıları açılmıştır da bekçileri, onlara, sizin içinizden, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve sizi, bugüne kavuşacağınızı söyleyerek korkutan peygamberler gelmedi mi size derler. Onlar da evet derler ve fakat azap hükmü, hak olmuştur kafirlere.

(Ardından) İnkâr edenler, cehenneme bölük bölük sevk olunacaklardır. Nihayet oraya geldikleri zaman, kapıları açılacak ve onlara (cehennemin) bekçileri: "Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" diye soracaklardır. Onlar ise: "Evet (geldiler ve bizi uyardılar); ancak azap kelimesi kâfirlerin üzerine hak oldu. (Biz de layığımızı bulduk)" diye (yanıtlayacaklardır.)

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, bölük bölük cehenneme sürüleceklerdir. Oraya vardıklarında kapılar açılacak ve cehennem bekçileri onlara: “Aranızdan size, Rabbinizden mesajlar getiren ve sizi bu hesap gününe karşı uyaran elçiler gelmedi mi?” diye soracaklar. Onlar da: “Elbette geldiler” diye cevap verecekler. Ama gerçekleri inkâr edenler için, azap hükmü çoktan verilmiş olacaktır.

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, suçlarına, küfürdeki derecelerine göre Cehennem'e bölük bölük sevkedilir. Cehennem'e geldiklerinde, kapıları açılır. Cehennem'in bekçileri, gelenlere:
“Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugün hesaba çekilip cezalandırılacağınız konusunda sizi uyaran Rasuller gelmedi mi?” derler.
“Elbette, geldi” derler. Ama hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için, ceza ile ilgili, haklı, gerekçeli hükümlerimiz bu arada uygulanmıştır.

bk. Kur’an-ı Kerim, 17/97; 19/85-86; 52/13; 67/8-10.

İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sürülürler. Sonunda oraya geldiklerinde kapıları açılır ve oranın bekçileri kendilerine: "Size içinizden, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız hakkında sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" derler. Onlar da: "Evet, ama kâfirler için azap sözü hak oldu" derler.

İnkâr edenler, cehenneme bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: 'Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?' Onlar: 'Evet' dediler. Ancak azab kelimesi kâfirlerin üzerine hak oldu.

Kâfir olanlar bölük bölük cehenneme sürülür. Nihayet oraya vardıklarından kapıları açılır ve bekçileri onlara şöyle der: “- Size, içinizden peygamberler gelip de Rabbinizin âyetlerini okumadı mı, sizi bu gününüze kavuşmakla korkutmadı mı?” Onlar “- Evet, geldi. Fakat (Allah'ın kâfirlere olan azab vaadi), azab sözü kâfirler üzerine gerçekleşti.” derler.

Ve o kâfirler, Cehenneme doğru grup grup sevk edilirler. Nihayet Cehenneme geldiklerinde, kapıları açılır. Ve Cehennemin bekçileri, onlara: “Sizden, Rabbinizin ayetlerini size okuyan, böyle bir gün ile karşılaşmaktan sizi uyaran peygamberler size gelmedi mi?” derler. Onlar: Evet, derler. Fakat artık kâfirlerin aleyhine azap sözü hak olmuştur.

İnkâr edenler, gruplar halinde cehenneme sürülecekler. Oraya vardıklarında cehennemin kapıları açılacak; cehennemin bekçileri onlara, “Size, içinizden, Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınıza dair uyarıda bulunan peygamberler gelmedi mi?” derler. “Evet geldi” derler ama, azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.

Kâfir olan kimseler, takım takım, cehenneme sürülür, oraya varınca kapıları açılır, bekçileri onlara: «içinizden sizlere, Tanrınızın âyetlerin okuyan, bugüne kavuşmaktan kocunduran peygamberler gelmedi mi?» diye sorarlar; diyeler ki: «Evet ama, kâfirlere azap sözü hak oldu!»

İnkârcılar gruplar halinde cehenneme sevk edilir. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle der: “Size içinizden, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran kimseler gelmedi mi?” Onlar da: “Evet geldi” derler. Fakat inkârcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.

Kâfirler sürüler ile cehenneme sevk olunacak ve oraya vardıkları vakit kapular önlerinde açılacak ve muhâfızlar "İçinizden müntehâb rasûller size rabbinizin âyâtını teblîğ itmedi mi? Bugün huzûrına çıkacağınıuzı haber virmedi mi?" diyecekler ânlar da "Evet" diyecekler. Lâkin kelime-i ’azâb kâfirlere vâcib olmuşdur.

İnkar edenler, bölük bölük cehenneme sürülür. Oraya vardıklarında kapıları açılır; bekçileri onlara: "Size içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi" derler. "Evet geldi" derler. Lakin azap sözü inkarcıların aleyhine gerçekleşir.

İnkâr edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: “Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar da, “Evet geldi” derler. Fakat inkârcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.

Gerçekleri inkâr etmiş olanlar gruplar halinde cehenneme sevkedilecek; nihayet oraya vardıklarında cehennemin kapıları açılacak; bekçileri onlara, “İçinizden, size rabbinizin âyetlerini okuyup duyuran ve böyle bir günle karşılaşacağınızı bildirerek sizi uyaran bir elçi gelmedi mi?” diye soracak; onlar da “Evet geldi” diyecekler. Ama inkârcılar için artık azap hükmü kesinleşmiştir.

O küfredenler, bölük halinde cehenneme sürülür. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır, bekçileri onlara: Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi? derler. «Evet geldi» derler ama, azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.  

 Âyetten, şerîat gelmeden önce teklifin olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü melekler, cehennem ehlinin kınanmasını, peygamberlerin gelmesi ve kitapların t... Devamı..

İnkar edenler yığınlar halinde cehenneme götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmemiş miydi?" derler. "Evet. Ancak 'ceza' sözü inkarcılar hakkında gerçekleşmiştir," diye karşılık verirler

İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara: "İçinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" derler. Onlar da: "Evet geldi" derler. Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu.

Ve küfredenler zümre zümre Cehenneme sevkedilmektedir, nihayet ona vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara şöyle der: size rabbınızın âyetlerini okur ve sizi bu günün» likasından korkutur Resuller gelmedi mi içinizden sizlere? Evet derler: geldi velâkin kâfirler üzerine «kelimei azâb» hakk oldu

Kâfirler grup grup cehenneme sürülürler. Oraya (cehenneme) vardıklarında, kapıları açılır ve oranın (cehennemin) vazifeli melekleri kendilerine, “Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” derler. Onlar da, “Evet (geldiler ve bizi uyardılar). Velâkin (biz onları yalanladık ve böylece, Allah’ın, ‘Kasem olsun ki, cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım’ hükmü) azap vaadi (bizim gibi) kâfirler üzerine hak olmuştur” derler.

Gerçeği yalanlayan nankörler bölük bölük Cehennem'e sürülürler. Oraya vardıklarında, kapıları açılır. Cehennem'in bekçileri onlara: “İçinizden size Rabb'inizin ayetlerini okuyan, sizi bu gününüzle karşılaşacağınıza dair uyaran resûller gelmedi mi?” derler. Onlar: “Evet geldi.” derler. Fakat azap sözü, gerçeği yalanlayanların üzerine gerçekleşti.

O küfredenler ayrı ayrı zümreler haalinde cehenneme sürüldü. Nihayet oraya geldikleri zaman onun kapıları açıldı. (Cehennemin) bekçileri onlara (şöyle) dedi: «Size içinizden Rabbinizin âyetlerini karşınızda okuyacak, sizi bu gününüze kavuşmakla tehdîd edecek peygamberler gelmedi mi? Onlar «Evet (geldi)», dedi (ler), fakat azâb kelimesi (biz) kâfirlerin üzerine hak oldu».

İnkâr edenler zümer hâlinde (bölük bölük) Cehenneme sürülmüşlerdir. Nihâyet oraya vardıklarında, kapıları açılır ve bekçileri onlara: “Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve sizi bu gününüzle karşılaşmaktan korkutan peygamberler gelmedi mi?” der.(Onlar:) “Evet (geldi)! Lâkin kâfirler üzerine azab sözü hak olmuştur!” derler.

Ve nihayet (hakikati) inkâr etmiş olanlar bölük bölük Cehenneme sürülürler. Oraya vardıklarında, cehennemin kapıları açılır ve görevlileri onlara sorar: ’İçinizden size Rabbinizin ayetlerini okuyan (tebliğ eden) ve kavuştuğunuz bugün hakkında sizi uyaran elçiler size gelmedi mi?’ Onlar ’Evet, geldi’ derler. Ama ne var ki, (biz onları dinlemedik, aksine onlarla alay edip durduk! Böylece bugün Rabbimizin) azap hükmü, (biz) inkârcılar için gerçekleşmiş oldu.” *

(*) Bu ayetten, ahirette Sırat Köprüsünün olmadığı ve ilgili rivayetlerin de uydurma olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü ilgili rivayetlere göre cehenneme g... Devamı..

Doğruları inkâr edenler guruplar halinde cehenneme götürüldükleri zaman, cehennemim kapıları açılıp görevlileri onları karşıladıklarında, onlara “İçinizden Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve karşılaştığınız şu günle sizi uyaran Allah’ın elçileri gelmedi mi?” diye sorarlar. Onlarda “Evet geldi” derler. Böylece azap hükmü, inkâr edenler üzerine gerçekleşmiş olur.

Tanımazlar Cehennem’e bölük bölük sürülürler. Sonunda Cehennem’e varınca da Cehennem’in kapıları açılır. Cehennem’in bekçileri onlara derler: "Size içinizden elçiler gelip de çalabınızın belgelrini okumadı mı, bu güne kavuşacağınızı söyleyip sizi uyarmadı mı?" onlar diyecekler: "Evet, ancak tanımazlar için azap çekmek gerekmiştir."

Kâfirler Cehenneme bölük bölük sürülür, nihayet Cehenneme varınca Cehennem kapıları açılır, Cehennem bekçileri onlara «— Size Rabbinizin âyetlerini okur, sizi bugüne kavuşacağınızla korkutur içinizden peygamberler gelmedi mi?» derler. Onlar «— Evet geldi, okudu, korkuttu. Fakat bizim kötü amellerimize göre bizim gibi kâfirlere azap vadesi sabit olmuştu» diyecekler.

İnkâr edenler bölük bölük [zumerâ] cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde cehennemin kapıları açılır ve bekçileri onlara, “Size içinizden, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?” derler. Onlar da “Bilakis (geldi)” derler. Fakat inkârcılar hakkındaki (azap) sözü (çoktan) gerçekleşmiştir.

Küfre sapanlar bölük bölük cehenneme sürülür. Oraya vardıklarında kapılar açılır. Bekçiler onlara, “Size, içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?” derler. Onlar, “Evet, geldi” derler. Lâkin azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.

Ve böylece, kâfirler, her topluluk kendi liderinin arkasında olmak üzere gruplar hâlinde cehenneme sürülecekler. Oraya vardıklarında, cehennemin kapıları açılacak ve oranın bekçileri olan görevli melekler, onlara hayretle soracaklar: “Size kendi içinizden, Rabb’inizin ayetlerini sizlere okuyan ve böyle bir günle karşılaşacağınızı söyleyerek sizi uyaran Peygamberler veya İslâm tebliğcileri gelmedi mi?” Buna karşılık zâlimler, “Evet, elbette geldi!” diyecekler, “Ama ne var ki, biz onları dinlemedik, aksine onlarla alay edip durduk! Böylece Rabb’imizin azap hükmü, biz kâfirler için kesinleşmiş oldu.”

İnkâr etmiş olanlar, ZÜMRELER / Bölükler halinde Cehennem’e sevk edildi. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açıldı; oranın bekçileri onlara:
“Size rabbinizin âyetlerini okuyan, bununla karşılaşacağınız için gününüzde sizi uyaran, içinizden rasûller gelmedi mi?” dedi.
“Evet (geldi)!” dediler; ama Kâfirler’e Azap sözü gerçekleşti.

İnkarcılar, topluca cehenneme sevk edilirler. Tam cehenneme yaklaşıp kapılar açılınca, cehennem görevlileri sorar: " Yahu size içinizden bir elçi gelmedi mi? bunlar size Allah kelâmını okuyup da bu buluşmadan söz etmediler mi? " " İyi de! Allah'ın inkarcılar hakkında söylediği " yakarım! " sözünün gereği yapılıyor " diye cevap verirler.

İnkâr eden kimseler bölükler halinde cehenneme sürülür. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır. Bekçiler onlara: "Size içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan, bugüne kavuşacağınızı uyaran elçiler gelmedi mi?" derler. "Evet, geldi!" derler ama azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.

Kâfir olanlar grup grup [*] cehenneme sevk edilecektir. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açılacak ve bekçileri onlara “Size, içinizden Rabbinizin ayetlerini [tilavet] eden (okuyup aktaran) ve bugününüzle karşılaşacağınızı uyaran elçiler gelmemiş miydi?” diyecektir. Onlar “Evet (gelmişti)!” diyecekler ancak azap sözü kâfirler üzerine hak olmuştur.

Burada ve 73. ayette geçen [zümer] kelimesi “grup grup, bölük bölük, gruplar halinde” anlamlarına gelmektedir ve surenin ismidir.

(O gün) kâfirler cehenneme doğru bölük bölük sürülecek, sonunda cehenneme geldikleri zaman, kapıları açılacak ve onlara (cehennemin) bekçileri: “Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran Peygamberler gelmedi mi?” diyecekler. Onlar da: “Evet, geldi.” diyecekler. Fakat kâfirler için azap emri, çoktan verilmiş olacaktır.

Hakikati inkara şartlanmış olanlar, bölük bölük cehenneme sürüleceklerdir; oraya vardıklarında kapılar açılacak ve muhafızlar onlara, “Aranızdan, size Rabbinizden mesajlar getiren ve sizi bu [Hesap] Günü’ne karşı uyaran elçiler gelmedi mi?” diye soracaklar. Onlar, “Elbette geldiler!” diye cevap verecekler. Ama hakikati inkar edenler için azap [hükmü] çoktan verilmiş olacaktır; ⁷³

73 Yani, onların tevbe edilmemiş günahlarının kaçınılmaz bir sonucu olarak.

O gün gerçekleri örtbas eden kâfirler gruplar halinde cehenneme sevk edilirler. Nihayet oraya varınca cehennemin kapıları açılır ve oranın görevlileri onlara: – Size aranızdan Rabbinizin ayetlerini okuyup ileten ve sizi bu dehşetli günle karşılaşacağınıza dair uyaran elçiler gelmedi mi? diye soracaklar, onlar da: – Evet, geldi, diyecekler. Fakat artık bu kâfirler için azap hükmü çoktan kesinleşmiş olacak. 2/119, 67/6...12

İnkârda direnenler de, guruplar halinde cehenneme sürülecek. Oraya vardıklarında, (cehennemin) kapıları açılacak; ve oranın muhafızları onlara “Size aranızdan Rabbinizin âyetlerini ulaştıran ve sizi (hesap vereceğiniz) bu güne karşı uyaran elçiler gelmemiş miydi?” diye soracaklar. Sahi, küstahça böbürlenenler için ne berbat bir meskendir orası!Onlar: “Elbette geldi!” diyecekler; ne var ki inkâr edenler hakkındaki azap hükmü kesinleşmiş olacak.

Kâfirler, bölük bölük cehenneme sürülür, oraya vardıklarında, cehennem bekçileri onlara: "İçinizden size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu güne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?" diye sorarlar, onlar da: "Evet geldi" derler. Ama kâfirler üzerine azap hükmü gerçekleşmiştir.

Kâfirler zümre, zümre cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyup anlatan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran resuller gelmedi mi?" Onlar da, "Evet geldi" derler. Fakat kâfirlere azap sözü hak olmuştur.

Ve kâfir olanlar, bölük bölük cehenneme sevkedilmişlerdir. Vaktâ ki oraya geldiler, kapıları açılıverdi ve onlara bekçileri dedi ki: «Size içinizden Rabbinizin âyetlerini okur ve sizi bugününüze kavuşacağınızla korkutan peygamberler gelmedi mi?» Dediler ki: «Evet..» Fakat azap kelimesi kâfirler üzerine hak oldu.

Kâfirler bölük bölük cehenneme sürülür. Nihayet oraya varıp da kapılar açılınca cehennem bekçileri onlara şöyle sorar: “Size Rabbinizin âyetlerini okuyan ve Allah'ın huzuruna çıkacağınız bu günü bildirerek, sizi uyaran peygamberleriniz gelmedi mi? ”“Evet geldiler. ” derler, “fakat kâfirler hakkında azap hükmü kesinleşti, şimdi ne desek boş! ” [52, 13; 19, 85-86; 17, 97; 67, 8-10]

Buradan, yükümlülüğün vahiy ile başladığı anlaşılır. Zira meleklerin azarlamasına esas olan şey, peygamber ve kitapların gelmesi olmuştur.... Devamı..

Nankörler, bölük bölük cehenneme sürülmüşlerdir. Oraya geldikleri zaman, kapıları açılan cehennemin bekçileri onlara şöyle demiştir: "Kendi aranızdan, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve sizi bu gününüzle karşılaşacağınız hakkında uyaran elçiler gelmedi mi?" "Evet geldi, demişlerdir; ama kafirlere azab sözü hak olmuştur (kafirler azab hükmünü giymeyi hak etmişlerdir)."

Ve kâfirler zümre zümre cehenneme sevk olunur. Oraya vâsıl olub cehennemin kapuları açıldıkda zebânîler onlara: "Size kendinizden, rabbinizin âyetlerini tilâvet iden ve bu gününüze mülâkî olacağınızla sizi inzâr iyleyen rasûller gelmedi mi?" diye sorarlar. Onlar da: "Evet geldi. Lâkin kâfirler üzerine kelime-i 'azâb hak olmuşdı." cevâbını virirler.

Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), bölükler halinde Cehennem’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve oranın bekçileri şöyle diyeceklerdir: “Size içinizden elçiler gelip Rabbinizin âyetlerini yüzünüze karşı okumadılar mı? Böyle bir günle karşılaşacağınızı söyleyip sizi uyarmadılar mı?” Onlar: “Evet” diyecekler ama o kafirlerin azap çekeceklerine dair o söz, artık yerine getirilmiş olacaktır.

İnkarcılar bölük bölük cehenneme sevkedilmiştir. Oraya geldikleri zaman kapıları açılmış ve oranın bekçileri onlara:-İçinizden size, Allah'ın ayetlerini okuyan ve sizi bu güne kavuşmak ile uyaran elçiler gelmedi mi? demiş, onlar da:-Evet, geldi, demişlerdir. Fakat, artık inkarcılara verilen azap sözü yerini bulmuştur.

İnkâr edenler bölük bölük Cehenneme sürülür. Oraya vardıklarında, Cehennemin kapıları açılır ve bekçileri onlara sorar: “İçinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan ve kavuştuğunuz bugün hakkında sizi uyaran peygamberler size gelmedi mi?” Onlar “Evet, geldi” derler. Ne çare ki, kâfirler hakkındaki azap sözü artık gerçek olup çıkmıştır.

İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet, derler, geldi ama inkârcılar hakkında azap hükmü hak oldu."

daħı sürinildi anlar kim kāfir oldılar ŧamuya degin bölükler tā. ķaçan kim gelel aña açılmış iken ķapuları daħı eyitti anlara zebāniler “iy gelmedi mi size yalavaçlar sizden oķırlar üzerüñüze çalabuñuz āyetlerini daħı ķorķıdurlar sizi görmekden günüñüzi [249a] uşbu?” eyittiler “evet velįkin vācib oldı 'aźāb sözi kāfirler üzere.”

Daḫı sürüle kāfirler cehenneme bölük bölük. Cehenneme geldükleri vaḳtḳapuları açıla ve anlara cehennem zebānīleri eyide ki: Size gelmedi mi‐y‐disizden peyġamberler, oḳumadılar mı üstüñüze Tañrıñuz āyetlerini, daḫıḳorḳudmadılar mı‐dı sizi bu gün liḳāsından? Eyideler: Evet bize resūl gel‐di. Lākin vācib oldı ‘aẕāb kelimesi kāfirler üstine.

Kafirlər dəstə-dəstə Cəhənnəmə sürüklənəcəklər. Nəhayət, ora çatınca onun qapıları açılacaq və cəhənnəm gözətçiləri onlara deyəcəklər: “Məgər sizə öz içərinizdən Rəbbinizin ayələrini oxuyan, sizi bu gününüzə qovuşacağınızla qorxudan peyğəmbərlər gəlməmişdi?” Onlar isə: “Bəli (gəlmişdi), lakin əzab sözü (əzab hökmü biz) kafirlər barəsində vacib oldu!” – deyə cavab verəcəklər.

And those who disbelieve are driven unto hell in troops till, when they reach it and the gates thereof are opened, and the warders thereof say unto them: Came there not unto you messenger's of your own, reciting unto you the revelations of your Lord and warning you of the meeting of this your Day? they say Yea, verily. But the word of doom for disbelievers is fulfilled.

The Unbelievers will be led to Hell in crowd:(4347) until, when they arrive, there, its gates will be opened. And its keepers will say,(4348) "Did not messengers come to you from among yourselves, rehearsing to you the Signs of your Lord, and warning you of the Meeting of This Day of yours?" The answer will be: "True: but the Decree of Punishment has been proved true(4349) against the Unbelievers!"

4347 Crowds: this is the word which gives the keynote to the Surah. If the soul does not stand to its own convictions or search out the Truth by itsel... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.