25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 67. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ kaderû(A)llâhe hakka kadrihi vel-ardu cemî’an kabdatuhu yevme-lkiyâmeti ve-ssemâvâtu matviyyâtun biyemînih(i)(c) subhânehu vete’âlâ ‘ammâ yuşrikûn(e)

Allah'ı, gereği gibi ululamadılar ve yeryüzü, kıyamet gününde, tamamıyla kudret avucundadır onun ve gökler de, kudretiyle dürülmüştür; münezzehtir ve yücedir o, şirk koşanların şirk koştukları şeylerden.

(İnkârcılar, münafıklar ve DEİST sapkınlar) Onlar Allah’ın kadr-u kıymetini hakkıyla takdir edemediler. (Yaratılış sırrını ve kulluk imtihan programını bilemediler.) Oysa kıyamet günü yer (Dünya) bütünüyle O’nun (kudret) avucundadır; gökler de (film şeridi gibi) sağ eliyle dürülüp bükülmüş (bulunmaktadır. Yani bütün hayat, tabiat ve kâinat, ruh ekranımıza yansıtılan kader filminin görüntüleri olmaktadır.) O, onların şirk koştuklarından münezzeh ve yüce konumdadır.

Allah'tan başkasına kulluk edenler, Allah'ı gerçek bir şekilde tanıyamadılar. Yeryüzü bunca genişliğine ve büyüklüğüne rağmen, kıyamet günü O'nun eli altında olacaktır, gökler de O'nun sağ eliyle toplanıp, dürülecektir. O her türlü eksikliğin üstünde ve ötesindedir. O'na koştukları bütün eş ve ortaklardan da üstündür ve herşeyin kat kat üstündedir.

Onlar, Allah'ın, yüceliğini, kudretini, kadrini, zâtını vasfının, sıfatlarının tecellisinin ifade ettiği şekilde künhüyle kavrayamadılar, Allah'ı hakkıyla tanıyıp saygıyla hafsalalarına yerleştiremediler. Kıyamet günü bütün yerküre O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında ortak koşanların kendisine koştukları ortaklardan münezzehtir, yüceler yücesidir.

Onlar Allah'ı gereği gibi bilemediler. Oysa kıyamet günü yer tamamen O'nun avucundadır ve gökler sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.

Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.

O kâfirler, Allah'ı gerektiği gibi takdir edemediler (büyüklüğünü anlıyamadılar). Halbuki kıyamet günü, yer küresi tamamen O'nun tasarrufundadır. Gökler de, kudret elinde dürülmüşlerdir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.

Onlar Allah’ı gereği gibi tanımadılar. Hâlbuki kıyamet günü bütün yeryüzü O’nun kabzasındadır. Gökler O’nun sağ eliyle (gücüyle) dürülür. Allah, onların eş koştuklarından çok münezzeh ve çok yücedir.

Onlar Allah'ı gerektiği şekilde takdir edemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. Allah, onların ortak koşmalarından uzak ve yücedir.

Hakkıyla Allahı saymadılar, yeryüzünün hepsi —kıyamet günü— O'nun avucundadır, O'nun kudretiyle, gökler de dürülmüştür, O kutsaldır eş koştukları nesneden, O çok yücedir

Nitekim onlar, Allah'ı gereği gibi takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yeryüzü, bütünüyle O'nun tasarrufunda olacak. Gökler de O'nun kudretiyle dürülecek. O, kudret ve egemenliğinde sınırsızdır ve onların (müşriklerin) ortak koştuklarından uzaktır.

“Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edemediler” cümlesi sadece müşrikler için söylenmiş bir ifade değildir. Allah’ı anlayamayan, O’nu gereği gibi takdir... Devamı..

Lâkin Allâh’ın ’azametini takdîr itmek bilmiyorlar. Kıyâmet gününde yerler kabza-i destinde ve semâvât sağında cem’ olacakdır. O müşriklerin işrâkinden münezzeh ve çok ’âlîdir.

Onlar Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü O'nun avucundadır; gökler O'nun kudretiyle dürülmüş olacaktır. O, putperestlerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.

Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edip tanımadılar. Kıyamet gününde bütün dünya O’nun avucundadır; gökler de O’nun kudret elinde dürülüp bükülmüştür. Allah, müşriklerin koştukları ortaklardan uzaktır ve yücedir.

Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.

ALLAH'ı gereği gibi değerlendiremediler. Halbuki, diriliş günü, tüm yer O'nun avucu içindedir, gökler de O'nun sağ elinde dürülmüştür. O Yücedir ve onların ortak koştuklarından çok üstündür.

Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler de kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir.

Allahı hakkıyle takdir edemediler, halbuki bütün Arz Kıyamet günü onun bir kabzası Göklerde yemînine dürülmüşlerdir, çok münezzeh ve çok yüksektir o sübhan onların şirkinden

(Müşrikler, putları Allah’a ortak koşmak sûretiyle) Allah’ın kadrini gereği gibi takdir (tazim) edemediler. (Her daim olduğu gibi) Kıyamet günü (de) bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Ve gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, (müşriklerin) ortak koştuklarından münezzehtir ve (şanı) çok yüce olandır.

Allah'ı hakkıyla takdir etmediler. Yeryüzü, Kıyamet Günü tamamıyla O'nun avucundadır. Gökler de O'nun sağ eliyle¹ dürülmüş olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.

1- Gücüyle.

(Müşrikler) Allâhı hak (ve lâyık) olduğu vech ile takdîr etmediler. Halbuki kıyamet günü (küre-i) arz topdan (ancak) Onun kabzasıdır. Gökler de Onun sağ eliyle (toplanıp) dürülmüşlerdir (dürüleceklerdir). O, müşriklerin (kendisine) katmakda oldukları ortaklardan münezzehdir, çok yücedir.

Hâlbuki (o kullar) Allah'ı şânının hakkıyla takdîr edemediler (tanıyamadılar, lâyıkıyla kulluk edemediler). Fakat kıyâmet günü, yer tamâmen O'nun avucunda (mülkü ve tasarrufunda)dır; gökler de O'nun sağ eliyle (kudretiyle) dürülmüşlerdir. O, (onların) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir.

Onlar gerektiği gibi Allah’ı tanıyamadılar (takdir edemediler). Kıyamet günü yeryüzü tamamen O’nun kontrolünde olup, göklerde O’nun kontrolü ve gücü ile bir araya toplanacaktır. Allah, onların kendisine ortak koştuğu her şeyden uzak ve çok yücedir.

Onlar Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler. Oysaki kalkış günü yeryüzü Onun buyruğu altında olacaktır. Gökler ise Onun gücüyle dürülecektir. O, kendine eş koşulanlardan uzaktır, yücedir.

Onlar Allah/ı gereği gibi takdir ve tâzim etmediler. Kıyamet günü yer, hepsi birden, O/nun avucundadır, gökler ise sağ eliyle bükülmüştür [³]. O, şerik koştukları şeyden tamamıyle münezzehtir, yücedir.

[3] Kemal-i kudret ve azâmetini beyandır.

Allah’ı gereği gibi takdir edemediler²⁵. Yeryüzü kıyamet günü bütünüyle O’nun avucunda olur [kabzatuhu]. Gökler de O’nun (kudret) eliyle dürülür. O, onların koştukları ortaklardan münezzehtir ve yücedir.

25 En’âm, 6/91; Hac, 22/74

Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucundadır. Gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, onların şirk koşmakta olduklarından münezzeh ve yücedir.

Çünkü onlar, Allah’ı yücelik ve şânına yaraşır biçimde tanıyamadılar; O’nun adâlet, kudret, ilim ve hikmet gibi mükemmel vasıflarını yeterince ve gereği gibi kavrayamadılar. Oysa Kıyâmet Günü, yeryüzü bütünüyle O’nun avucunun içinde ezilip un ufak olacak ve şu uçsuz bucaksız gökler, O’nun elinde dürülmüş bir hale gelecektir!
Evet; Allah, onların düşünce ve anlayışlarının bozukluğundan kaynaklanan şirkin her şeklinden ve her türünden münezzehtir; ilâhlık pâyesi vererek Allah’aortak koştukları her şeyin üzerinde ve ötesindedir, yüceler yücesidir!
Peki, kıyâmet nasıl kopacak?

Allah’ı gereği gibi hakkıyla takdir edemediler.
Kıyamet günü topluca Yeryüzü O’nun avucundadır; Gökler de O’nun eliyle / gücüyle dürülmüşler’dir.
O, sübhandır; şirk / ortak koştukları şeylerden uzaktır / çok yücedir.

Allah'a hak ettiği değeri veremiyorlar. Kıyamet günü yeryüzünün tamamı onun avucunun içinde Gökler de tomar halinde öbür elindedir. Allah, onların uydurduğu aracı tanrılardan öyle ötedir ki bunu onların havsalası almaz.

Onlar Allah’ı, Allah’ın ayetleriyle anlattığı gerçekleri hakkıyla bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü Allah’ın hükmüne boyun eğer. Gökler Allah’ın gücüyle birbirine girip kâğıt parçası gibi dürülecektir. Allah inkâr eden müşriklerin sözlerinden uzaktır. Onlar istedikleri kadar Allah’ın yasalarına karşılık insanların yasalarını üstün tutsun! Allah’ın yasalarına karşılık yasa koyanlara itaat etsin! Hesap günü insanların yasalarını Allah yok eder. Sadece kendi yasalarının hükmü kalır. Allah onların yaptıklarından uzaktır.

(İnkârcılar) Allah’ı gerektiği gibi tanımadılar. [*] Kıyamet günü bütün yer, O’nun yetkisindedir. Gökler de O’nun sağ eliyle (kudretiyle) dürülmüş (olacaktır). [*] O, onların ortak koştuklarından yüce ve uzaktır.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:91; Hacc 22:74.,Burada verilmek istenen mesaj Yüce Allah’a organ atfetmekten ziyade O’nun eşsiz ve erişilmez kudretine dikkat... Devamı..

O (kâfirler,( Allah’ı lâyıkıyla tam olarak tanıyamadılar.¹ Hâlbuki kıyamet günü bütün yer Onun avucunun içerisindedir. Gökler de kudretiyle dürülmüş olacaktır.² Allah, onların kendisine ortak koştukları şeylerden çok uzak ve pek yücedir.

1 Yani, Allah’ı gereği gibi tanımak istemediler. Onu mutlaka ya ortaklar icat ederek veya Onun zatını ve sıfatlarını keyiflerine göre tanımlayarak tar... Devamı..

Onlar, [O’ndan başkasına kulluk edenler,] Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip değiller; çünkü bütün yeryüzü, Kıyamet Günü O’nun için avuç içi kadar bir şey olacaktır, gökler de O’nun sağ elinde dürülmüş hale gelecek: ⁶⁶ O kudret ve egemenliğinde sınırsızdır, ve onların ortak koştukları her şeyin kat kat üstündedir!

66 Yani, bütün evren O’nun karşısında bir hiç olacaktır: Allah’ın kudreti hakkındaki bu özel teşbîh için bkz. 21:104. Kur’an’da ve sahih Hadisler’de, ... Devamı..

Onlar Allah’ın kudret ve yüceliğini hakkıyla tanıyıp kavrayamadılar. Oysa kıyamet gününde bütün yeryüzü onun kudret elinde olacak ve bütün kâinat onun kudret eliyle bir rulo gibi dürülmüş olacaktır. Allah onların ortak edinip şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir. 6/91, 21/104

Nitekim onlar Allah’ı hakkıyla takdir edemediler; oysa bütün yeryüzü Kıyamet Günü O’nun tasarrufundadır;[⁴¹⁵⁸] gökler ise O’nun kudret eliyle dürülmüştür:[⁴¹⁵⁹] Yüceler yücesi olan O, onların şirk koştukları her şeyin ötesinde aşkın bir varlıktır.[⁴¹⁶⁰]

[4158] Yeryüzünün tasarrufunun sadece Allah’a has kılınması, büyük bozuluş günü (kıyamet) yeryüzünün sistemin diğer unsurlarından ayrı tutulacağına de... Devamı..

Onlar (Müşrikler) Allah'ı şanına yakışır şekilde takdir edemediler; oysa kıyamet günü yeryüzü O'nun avucundadır! (Onun hükümranlığı altındadır) Gökler de O'nun sağ eliyle (eşsiz kudretiyle) dürülmüştür, O, müşriklerin ortak koştukları nesnelerden münezzehtir. (Yücelerin Yücesidir)

Allâh’ı hakkıyla takdir edemediler. Hâlbuki kıyâmet günü yeryüzü onun kabzasında, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve çok yücedir.

Ve (müşrikler) Allah'ı hakk-ı azâmeti veçhile takdir edemediler. Ve kıyamet günü yeryüzü toptan O'nun bir kabzasındadır. Gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüşlerdir. O şerik koştukları şeylerden münezzehtir, ve mütealîdir.

Ama onlar, Allah'ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler, O'na lâyık tazimi göstermediler. Halbuki bütün bir dünya kıyamet günü O'nun avucunda, gökler âlemi de bükülmüş olarak elinin içindedir. Böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi olan Allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir. [21, 104]

Hz. Peygamber (a.s.) bir gün hutbe verirken bu âyeti okuyup şöyle buyurdu: “Allah, o gün gökleri ve yıldızları, bir çocuğun elinde topu çevirdiği gibi... Devamı..

Allah'ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyamet günü yer, tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.

Onlar (müşrikler) Allâh Te'âlâ'yı hakkıyla takdîr idemediler. Yevm-i kıyâmetde arz ve dünyâ tamâmıyla kabza-i irâdesindedir. Ve göklerde, yed-i kudretinde bükülmüş bir tomar gibidir. Müşriklerin ona işrâk ve isnâd iyledikleri şeylerden münezzeh ve 'âlîdir.

Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler. Oysaki (mezardan) kalkış günü yeryüzü, O’nun avucunun içinde olacak, gökler ise O’nun gücüyle dürülmüş olacaktır. O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.

Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Yer tamamen onun avucundadır, kıyamet günü gökleri de sağ eliyle dürülmüş olacaktır. O, koştukları şirklerden uzak ve çok yücedir.

Onlar Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet gününde bütün yeryüzü Onun avucunda, gökler ise dürülmüş halde elindedir. (19) O her kusurdan münezzeh, onların ortak koştukları şeylerden de yücedir.

(19) Bunlar, yerin ve göklerin bütünüyle Allah’ın egemenliği altında olduğunu anlatan ifadelerdir. Ancak bizim bildiğimiz şekilde el, avuç gibi şeyler... Devamı..

Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından.

daħı ululamadılar yā bilmediler Tañrı bilmeġi ululamaġı ḥaķķınca. daħı yir dükeli avcı içindedür ya'nį hükmindedür ķıyāmet güni. daħı gökler dürilmişdür ya'nį ķıyāmet güni ķudreti-y-ile. arulıġı anuñ daħı yüceldi andan kim şirk eylerler.

Tañrı Ta‘ālā[yı] ululamadılar ḥaḳḳınca ululamaḳ. Barça yirler ḳudretiḳabżasındadur ḳıyāmet güninde. Gökler daḫı dürülür ḳudreti eli‐y‐le. Mü‐nezzehdür ve yücedür anlar şirk getürdüginden.

(Müşriklər) Allahı lazımınca qiymətləndirmədilər (uca tutmadılar). Halbuki qiyamət günü yer bütünlüklə Onun ovcunun içində olacaq, göylər isə Onun sağ əli ilə büküləcəkdir (yerin də, göyün də hökmü ancaq Allahın əlindədir, bütün kainat Allahın qüdrətinə tabedir). (Allah müşriklərin Ona) aid etdikləri sifətlərdən tamamilə uzaq və ucadır!

And they esteem not Allah as He hath the right to be esteemed, when the whole earth is His handful on the Day of Resurrection, and the heavens are rolled in His right hand. Glorified is He and High Exalted from all that they ascribe as partner (unto Him).

No just estimate have they made of Allah,(4341) such as is due to Him: On the Day of Judgment the whole of the earth will be but His handful,(4342) and the heavens will be rolled up in His right hand: Glory to Him! High is He above the Partners they attribute to Him!

4341 Cf. 6:91, and n. 909; and 22:74. In running after false gods or the powers of nature they have forgotten that all creatures are as nothing before... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.