27 Mart 2025 - 27 Ramazan 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 63. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Etteḣażnâhum siḣriyyen em zâġat ‘anhumu-l-ebsâr(u)

Onları alaya alırdururduk, yoksa gözümüzden mi kaçtılar?

Oysa biz onları (Müslümanları) bir alay konusu edinip (aşağılamıştık); yoksa gözler mi onlardan kaydı (dikkatlerimizden mi kaçtı)?"

Kendileriyle alay ettiğimiz kişiler yoksa onlar burada da, biz mi göremiyoruz?”

“Alay konusu yaptıklarımız onlar değil miydi? Yoksa buralarda onları gözden mi kaçırdık?”

Biz onları alaya almıştık. Yoksa gözler onlardan kaydı mı?

Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?'

Biz onları eğlenceye (alaya) alırdık. Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı (da kendilerini göremiyoruz)?”

Onları alaya mı aldık! Yoksa gözlerimiz mi onları görmüyor? (Neden Cehennemde değiller!)

“Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa onları gözden mi kaçırdık?”

Alaya alırdık onları, gözler mi kesmez oldu bunları?»

Aklımız sıra, onlarla alay ederdik. Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onun için mi (kendilerini göremiyoruz)?”

62,63. "Dünyâda eşirrâ meyânına idhâl itdiğimiz ve kendileri ile istihzâ iylediğimiz âdemleri (fukarâ-yı müslimîni) görmüyoruz nazarlarımızdan kaçıyorlar mı?" diyecekler.

"Onları alaya alırdık; yoksa şimdi gözlere görünmezler mi?"

“(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?”

Onları (haksız olarak) mı alaya almışız, yoksa (buradalar da) gözden mi kaçırdık?”

Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?

"Onlarla alay edip durduk. Yoksa onları gözlerimizden mi kaçırdık?"

"Onları eğlence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydı mı?"

Onları eğlence yerine tuttuktu ha! yoksa onlardan kaydı mı bu gözler?

(Yine derler ki:) “Onlarla alay ediyorduk, yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?”

Hani kendilerini alaya almıştık! Yoksa buradalar da biz mi görmüyoruz?

«Biz onları eğlence edinirdik. Yoksa gözler (imiz) onlardan uzaklaşıb kaydı mı»?

“Onları alaya alıyorduk; yoksa (buradalar da) gözler(imiz) mi onlardan kaydı?”

Aklımız sıra, onlarla alay ederdik! Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onun için mi kendilerini göremiyoruz?"

“Dünyada iken onlarla eğleniyorduk. Yoksa gözler onları görmez mi oldu?” derler.

Biz onları hep eğlence yerine koymuştuk. Yoksa şimdi gözümüze mi çarpmıyorlar?"

Biz onları dünyada maskaraya alırdık, yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onları görmüyor muyuz?

“Onları alaya alırdık. Yoksa onlar gözden mi kaçtı?” (diye sorarlar).

“Biz onları alaya alırdık (da hata mı ettik); yoksa gözler mi onlardan kaydı (da göremiyoruz)?”

“Oysa onlarla alay eder dururduk; sahi nerede bunlar, yoksa burada bir yerdeler de, gözümüzden mi kaçtılar?”

“Onlarla dalga geçerdik. Buna göre Gözler onlardan kaydı”.

Onlara biraz takılırdık. Yoksa gözümüzden mi kaçtı " diyenler de olur.

"Hani onları alay konusu yapardık. Yoksa gözden mi kaçırdık?"

Kendileriyle de alay ediyorduk değil mi? Yoksa gözler onlardan kaydı mı?” [*]

Burada, inkârcıların dünyada alay ettikleri müminleri orada yanlarında veya azap mekânında görememeleriyle ilgili şaşkınlıkları hatırlatılmaktadır.... Devamı..

62,63. Ve: “Bize ne oluyor da (dünyada) kötülerden saydığımız, kendileriyle alay ettiğimiz adamları (burada) göremiyoruz. Yoksa onları gözden mi kaçırdık?” derler.

[ve] kendileriyle alay ettiklerimizin? ⁵¹ Yoksa [onlar burada da] biz mi göremiyoruz?

51 Yani, -Kur’an’ın birçok ayetinde işaret edildiği gibi- bu dünyanın çekiciliğine kapılmış olan ve bu sebeple bütün manevî/ahlakî telkin ve tavsiyele... Devamı..

Yoksa biz onlarla boşuna mı alay etmişiz? Ya da onlar burada da bizim gözlerimiz mi görmüyor? 34/31...33

Bir de onları alaya almıştık, değil mi? Yoksa (buradalar da), gözden kaybolup saklandılar mı?”

“Onları alaya almıştık, yoksa şimdi onlar gözlere görünmez mi oldular" derler!

(Nitekim A'raf suresinin 44.49 ayetlerinde: “Cennet ehli, cehennem ehline "Rabbimizin bize vadettiğini gerçekleşmiş bulduk, siz de Rabbinizin size vad... Devamı..

Kendileriyle alay ettiklerimiz? Yoksa (onlar burada da) biz mi göremiyoruz?

«Biz onları maskaraya alırdık. Yoksa onlardan gözler kaydımı?»

62, 63. Azgınlar: “Neden acaba, derler, dünyada kendilerini değersiz saydığımız birtakım adamları burada görmüyoruz? Aklımız sıra, onlarla alay ederdik! Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onun için mi kendilerini göremiyoruz? ”

Hani onlarla alay ederdik. Yoksa gözler(imiz) mi onlardan kaydı, (onları gözden mi kaçırdık)?

"Onları dünyâda istihzâ ider ve masharaya alırdık. Yoksa gözlerimiz onlardan meyil mi itdi? (Gözimize çarpmadılar)" dirler.

Onları hep hafife alırdık; yoksa gözümüzden mi kaçırdık?”

Onlarla alay ederdik. Yoksa şimdi gözler mi onları görmek istemiyor?

“Halbuki biz onlarla eğlenirdik. Yoksa gözümüzden mi kaçtılar?”

"Onları alaya alırdık; yoksa gözler onlardan kaydı mı?"

“ŧutŧuġ-ıdı anları yañśuya yā ay egildi mi anlardan gözler.”

Masḫaralıġa alurduḳ anları, yā egildi mi anlardan gözlerümüz? diyeler.

Biz onları məsxərəyə qoyurduq. Yoxsa onlar (burada olduqları halda) gözə dəymirlər?!”

Did we take them (wrongly) for a laughing stock, or have our eyes missed them?

"Did we treat them (as such) in ridicule, or have (our) eyes failed to perceive them?"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.