Velevlâ ni’metu rabbî lekuntu mine-lmuhdarîn(e)
"Eğer Rabbimin nimeti (hidayet ve inayeti) olmasaydı, muhakkak ben de (inkâr ederek şimdi azap yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.”
Ve Rabbimin nimeti olmasaydı ben de orada bulunanlardan olurdum.
Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı, ben de şimdi azaba uğratılanlar arasında olurdum!
“Rabbimin nimeti olmasaydı, kalbime iman lütfetmese, bana doğruyu göstermese, rahmetini, İslâm'ı benden esirgeseydi, ben de Cehennem'e ihzarlı getirilenlerden olurdum.”*
Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı muhakkak ben de (oraya) götürülenlerden olurdum.
'Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.
Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de (bu cehennemde seninle) tutuklananlardan olacaktım.
“Eğer Rabbimin bana olan nimeti olmasaydı, ben de Cehennemde hazır olanlardan olacaktım.
“Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de seninle birlikte orada olanlardan olacaktım.”
Tanrımın nimeti olmasaydı ben de yakalanmışlardan olurdum»
Rabbimin lütfu olmasaydı şimdi ben de cehenneme götürülmüş olacaktım.”*
"Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de oraya götürülenlerden olurdum."
“Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum.”
56, 57. «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.
"Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de şimde seninle birlikte olurdum."
"Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de bu tutuklananlardan olacaktım."
Rabbımın ni'meti olmasa idi ben de bu ihzar edilenlerden olacaktım
Eğer Rabb'imin nimeti¹ olmasaydı, ben de Cehenneme atılanlardan olurdum.*
«Eğer Rabbimin ni'meti olmasaydı ben de (seninle beraber cehennemde) haazır bulundurulanlardan olacakdım».
“Eğer Rabbimin ni'meti olmasaydı, doğrusu (ben de orada) hazır bulundurulmuşlardan olacaktım.”
“Rabbimin (Kuran) nimeti olmasaydı, bende ateşte hazır bekletileceklerden olacaktım” dedi.
Eğer Rabbimin lütuf ve inayeti olmasaydı ben de şimdi seninle beraber Cehennemde bulunacaktım» diyecek.
“Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azap yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.”
“Eğer Rabb’im bana hidâyeti lütfetmiş olmasaydı, kesinlikle ben de cehenneme atılanlardan biri olurdum!”
(Ve devamla): “Eğer Rabbimin nîmeti olmasaydı, kesinlikle ben de (cehenneme) gireceklerden olacaktım.”
Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de [şimdi] [azaba] uğratılanlar arasında olurdum!
– Eğer Rabbimin hidayeti olan, Kuran nimeti olmasaydı, az kalsın ben de cehenneme atılanlardan olacaktım. 6/156...159, 20/133-134
Eğer Rabbimin yardımı olmasaydı, ben de burada tutulanlardan olmuştum!”
«Ve eğer Rabbimin nîmeti olmasa idi, elbette ki, ben de (bu cehennemde) hazır bulundurulmuşlardan olacak idim.»
54, 55, 56, 57. “Şimdi ister misiniz onu size göstereyim? ” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. “Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım! ” [7, 43]
Rabbimin ni'meti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum.*
Rabbimin iyiliği olmasaydı kesinlikle ben de yaka paça oraya götürülürdüm”
Eğer Rabbi'min nimeti olmasaydı, ben de hüsrana uğrayanlardan olacaktım.
“Rabbim lütfetmeseydi, ben de orada olacaktım.
"Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."
“daħı eger degül-misse çalabum ni'met i oladum ḥāżır olınmışlardan.”
Əgər Rəbbimin lütfü olmasaydı, mən də (Cəhənnəmə) gətirilənlərdən olardım!
And had it not been for the favour of my Lord, I too had been of those haled forth (to doom).
"Had it not been for the Grace of my Lord,(4069) I should certainly have been among those brought (there)!*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |