Fesâheme fekâne mine-lmudhadîn(e)
Derken kura çekmişlerdi de kur'a ona düşmüştü.
Böylece (gemi ağırlığından batmasın diye denize atılacak olanı belirlemek üzere çekilen) kur’aya katılmıştı da, kaybedenlerden olup çıkmıştı.
Ve sonra kur'a çekilmiş, o kur'ada da kaybedenlerden olmuştu.
Gemidekilerle, aralarında kur'a çektiler de, kaybedenlerden, denize atılanlardan oldu.
(Gemidekilerle) kura çekmişti de kaybedenlerden olmuştu.
Böylece kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu.
(Gemiye binince gemi durdu. O zaman, gemicilerin inancına göre geminin durması, aralarında kaçak bir kölenin bulunmasından ileri gelirdi. İşte kaçağı bulmak için aralarında) Kur'a çekti de mağlublardan oldu. (Bunun üzerine kendini denize attı).
Kur’a çekti. Mağlup olup suya atılanlardan oldu.
Kura çekti ve kaybedenlerden oldu.
Kur'a çekilince, yenilmiş idi
140-141-142. Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti de gemidekilerle kura çekmişti ve kaybedenlerden olmuştu. (O, sahibinden izinsiz kaçan benim diyerek) kınanmış bir halde (kendisini denize atmış) iken balık onu hemen yutmuştu.
Gemide kur’a çekdiler âna tesâdüf itdi denize atdılar.
Gemide olanlarla karşılıklı kura çekmişti de yenilenlerden olmuştu, bu sebeple denize atılmıştı.
Gemidekilerle kur’a çekmiş ve kaybedenlerden olmuştu.[460]
Kur’aya girdi ve kaybedenlerden oldu.
Karşı çıktı ve kayanlardan oldu.
(Oradakilerle) kur'a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu.
kur'a çekmişti de kaydırılanlardan olmuştu
(Gemi seyir hâlinde iken bir anda durdu. O zaman, gemicilerin inancına göre geminin durması, aralarında kaçak bir kölenin bulunmasından ileri gelirdi. O kaçak köleyi bulmak için böylece aralarında) kura çekti (ler) ve (Yûnus, kurayı) kaybedenlerden oldu.
Sonra kura çekti ve kaybedenlerden oldu.
Derken kur'a çekmiş (ler) di de mağlûblardan olmuşdu.
Nihâyet (gemidekilerle birlikte) kur'a çekti de, kaybedenlerden oldu.
(Gemidekilerle beraber) Kuraya katılmış ve kaybedenlerden olup (gemiden) atılmıştı.*
Gemide yolcular arasında kura çekildi ve gemiden (denize) atılanlardan oldu.
Kur’a çekmişlerdi de Yunus kaybetmişti.
Gemidekiler kur/a çekmiş, kur/a Yunus/a düşmüştü.
Böylece kuraya katılmıştı da kaybedenlerden olmuştu.
Fakat gemi, aniden gelen müthiş bir fırtına yüzünden batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Bunu aralarında günahkâr bir kişinin bulunmasına bağlayan gemiciler, “Gelin aramızda kura çekelim de, bu felâketin kimin yüzünden geldiğini bulup onu gemiden atalım!” dediler. Böylece aralarında kura çektiler ve Yunus, kurayı kaybedenlerden oldu.
Kur’a çekiştiler; Kaybedenler’den oldu.
140,141. Kaçak olarak yük gemisine sığınmıştı. // Töre gereği, kaçaklar arasında çekilen kurayı kaybetmişti.
Hâlbuki ona böyle bir izin verilmemişti. Bak ne oldu? Görev yerini terk etmesine karşılık ona bir tuzak hazırladık. Tuzağımız gereği yolculardan birinin denize atılması gerekiyordu. Kur’a çektiler, Yunus’a çıktı.
(Gemide olanlarla) karşılıklı kura çekmişler [*] ve (Yunus da) kaybedenlerden olmuştu.
140,141. Bir zamanlar o, (toplumunu bırakıp) dolu bir gemiye kaçmış, kur’aya katılmış ve (kur’ayı) kaybedenlerden olmuştu.
Ve sonra kur‘a çekilmiş, o, (kur‘ada) kaybedenlerden olmuştu; ⁵⁵
Derken yolcular arasında kura çekilmiş ve Yunus kaybedenlerden olmuştu. 10/98
Bunun ardından kur’a çekilmiş ve kaybedenlerden olmuştu.
Karşılıklı kur'a çektiler, kaybeden Yunus oldu. (Yolcular kurtulsun diye kendini denize attı.)
Gemidekilerle beraber kura çekine dahil edilmiş ve kaybedenlerden olmuştu.
Derken kur'a çekmiş de, mağlup olanlardan olmuştu.
Kur'a çekmiş, kur'ada kaybedenlerden olunca denize atılmıştı.
(Yükü fazla oluğundan gemi taşıyamamış, yolculardan birini denize atmak gerekmişti. Birini atmak üzere gemidekilerle) Kur'a çekti. (Yunus) Yenilenlerden oldu. (Kur'a kendisine isabet etti).
(Yolda müdhîş bir furtına çıkub gemiciler bunı bir uğursuzun gemide vücûdına haml itdiklerinden) kur'a atılub ona isâbet itmekle denize ilkâ olundı.
Kur’aya katıldı ve kaybedenlerden oldu.
Kura çekmişler ve kaybedenlerden olmuştu.
Sonra kur'a çektiler ve o kaybetti.
Sonra kura çekti de kaybedenlerden oldu.
pes ķur’an bıraķdı pes oldı maġlub olınmışlardan.
pes ḳur‘a var‐ıdı anlar‐ıla maġlūblardan oldı, özini deñize bıraḳdı.
(Gəmidə olanlar) püşk atmış və (püşk ona düşdüyü üçün) məğlub edilənlərdən olmuşdu. (Yunis gəmiyə mindiyi zaman gəmi yerindən tərpənməmiş, buna görə də sərnişinlər: “Yəqin ki, içərimizdə ağasından qaçmış kölə vardır”, - demişdilər. Kölənin kim olduğunu bilmək üçün püşk atılmış və o, Yunisə düşmüşdü. Yunis özünü dənizə atmağa məcbur olmuşdu).
And then drew lots and was of those rejected;
He (agreed to) cast lots,(4121) and he was condemned:
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |