18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 104. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Venâdeynâhu en yâ ibrâhîm(u)

Ve biz, ona ey İbrahim diye nida etmiştik.

Biz ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik.

kendisine seslendik: Ey İbrahim!

Ona: “Ey İbrâhim!” diye seslendik.

Ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim!

Biz ona: “Ey İbrahim” diye seslendik.

Biz de ona şöyle nida ettik: “- Ey İbrahîm!

104, 105. Biz: Ey İbrahim! Sen gerçekten rüyanı doğru çıkardın. (Artık onu kesme!) diye ona seslendik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

104,105. Biz ona şöyle seslendik: “Ey İbrâhim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz.”

Biz de ona çağırdık, dedik ki: «Ey İbrahim !

104-105. O sırada Biz de ona şöyle seslendik: “Ey İbrahim! Sen şimdi rüyanda (sana vahyettiğimiz buyruklara) bağlı kaldın! (Biz de bunun karşılığında, sana evladını bağışladık ve ikinizi de yüce bir makama yükselttik!) İşte Biz, güzel davrananları böyle ödüllendiririz!”

Bu ayetler, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail üzerinden imanın gerçek yüzünü, teslimiyetin büyüklüğünü, sadakatin güzelliğini ortaya koyuyor ve imanın ve tesl... Devamı..

103,104. Her ikisi Allâh’ın irâdesine teslîm oldukları ve İbrâhîm ânı alnı üzerine yatırdığı vakit biz: "Yâ İbrâhîm!" diyu nidâ itdik.

103,104,105. Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız" diye seslendik.

103,104. Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!”

“Ey İbrâhim!” diye ona seslendik;

103, 104, 105, 106. Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.

Kendisine, "İbrahim!" diye seslendik,

Biz de ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim! "

Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim!

103-104-105. Böylece her ikisi de (şeksiz şüphesiz bir halde Allah’ın emrine) teslimiyet gösterdiler, (babası, İsmâil’i, Allah için kurban etmek üzere) alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde/şakağı) üzerine yatırınca ona şöyle buyurduk: “Ey İbrâhîm! Gördüğün rüyanın hükmünü (rüyada sana vahyettiğimiz emrimizi) yerine getirdin.” Şüphesiz biz, muhsin kullarımızı böyle mükâfatlandırırız.

“Ey İbrâhîm!” diye ona seslendik.

104,105. Biz ona: «Yâ Ibrâhîm, rü'yâna sadâkat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız» diye nida etdik.

103,104,105,106. Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: “Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!” diye seslendik.

“Ey İbrahim” diye seslendik.

Biz de ona şöyle ünledik: "Ey İbrahim!

Biz de ona nida ettik: İbrahim!

Biz de ona: “Ey İbrahim!” diye seslendik.

Biz ona, “Ey İbrahim!” diye seslendik.

İşte tam o sırada, ona “Ey İbrahim!” diye seslendik:

-“Ey İbrahim!” diye ona seslendik.

Tam o sırada: " İbrahim! " diye gürledik.

Biz ona; "İbrahim!" diye seslendik.

104,105. Biz ona “Ey İbrahim! Elbette rüyayı gerçekleştirdin. [*] Şüphesiz ki biz, güzel davrananları böyle ödüllendiririz.” diye seslenmiştik.

Buradaki teslimiyet Hz. İbrahim’in gördüğü rüyayı ilâhi emir olarak algılaması, Hz. İsmail’in ise babasının sözüne gösterdiği teslimiyetti. Baba oğlun... Devamı..

104,105. Biz, ona: “Ey İbrahim! Gerçekten sen, rüyayı doğru anladın (ve uyguladın.) Şüphesiz Biz iyilik yapanları, böyle ödüllendiririz.” diye seslendik.

kendisine seslendik: “Ey İbrahim,

Biz: Ey İbrahim! Diye seslendik. 2/124

Biz kendisine “Ey İbrahim!” diye seslendik:

Biz ona; "Ey İbrahim.” (Dur)

Biz ona: "Ya İbrâhim!" diye seslendik.

Ve O'na: «Ya İbrahim!» diye nidâ ettik ki,

103, 104, 105. Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrâhim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: “İbrâhim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)” deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!

Bu âyetlerden, Peygamberlerin rüyasının vahiy şekillerinden biri olduğu anlaşılıyor. Aksi takdirde Allah onu uyarır ve Kur’ân’da böylesine bir yanlış ... Devamı..

Biz ona: "İbrahim!" diye ünledik.

104,105. O vakit biz: "Yâ İbrâhîm! Ru'yânı tasdîk itdin. Biz muhsinlere böyle mükâfât ideriz."

O zaman ona; “Ey İbrahim!” diye seslendik.

- Ey İbrahim!diye seslendik.

O zaman Biz “Ey İbrahim,” diye seslendik.

Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"

104-105. daħı ķıġırduķ aña “iy ibrāhįm! bayıķ ŧoġru eyledüñ düşi. bayıķ biz ancılayın yanud virevüz eyü işlülere.”

Nidā eyledük aña: İy İbrāhīm, diyü.

Biz ona belə xitab etdik: “Ya İbrahim!

We called unto him: O Abraham:

We called out to him,(4102) "O Abraham!

4102 In the Biblical version Isaac's consent is not taken: in fact Isaac asks, 'where is the lamb for sacrifice?' and is told that 'God would provide ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.