Lekad hakka-lkavlu ‘alâ ekśerihim fehum lâ yu/minûn(e)
Şurası muhakkak ki (inkârcıların ve münafıkların), onların çoğu üzerine o (İlahi) söz (dünyada gazap, ahirette azap) Hakk olmuştur; (çünkü) artık inanmıyorlar (ve inanmayacaklardır).
Andolsun ki onların çoğu hakkında şu söz gerçekleşmiştir: Onlardır inanmayanlar.
Bu, Allah peygamber tanımazların pek çoğuna karşı Allah'ın gazap sözü mutlaka gerçekleşecektir. Çünkü onlar iman etmezler.
Andolsun ki, hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için Allah'ın hükmü, ceza kararı, o gaflet içinde olanların çoğunun üzerinde, doğruluğu tartışılmayan haklı, gerekçeli, âdil bir hükümdür. Onlar iman etmeyecekler.
Andolsun ki onların çoğu üzerinde söz hak olmuştur. Onlar artık iman etmezler.
Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık inanmazlar.
Doğrusu çoğunun üzerine azap gerçekleşmiştir. (Çünkü imanı istemiyecekleri, Allah tarafından biliniyor) artık onlar iman etmezler.
Andolsun! Onların çoğunun kader mürekkebi kurumuştur. Onlar asla iman etmezler.
Andolsun ki, onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.
Söz hak oldu onların pek çoklarına; imdi onlar inanmazlar
Andolsun ki, onların çoğu üzerine (inkârda diretmeleri ve isyana devam etmeleri yüzünden) o söz (azap emri) hak olmuştur. Artık onlar (uyarsan da uyarmasan da) iman etmezler.
And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.
Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.
Çoklarının inanmıyacağına dair söz gerçekleşmiştir.
Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler.
Celâlim hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler
Ant olsun ki, onların çoğu üzerine söz¹ hakk oldu. Artık onlar inanmazlar.*
Andolsun ki bunların çoğunun üzerine o söz hak olmuşdur. Artık bunlar îman etmezler.
Celâlim hakkı için, onların çoğunun üzerine (azab husûsundaki) söz hak olmuştur; artık onlar (küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân etmezler.
Elbette ki onlardan pek çoğunun üzerine (Rabbinin vaat ettiği hesap günü gelecek) gerçekleşecek. Zaten onlar (bu uyarılara) kesinlikle inanmayacaklar.
* Onların pek çoğuna azap sözü sabit olmuştur. Artık onlar inanmazlar.
Şüphesiz onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur; artık onlar inanmazlar.
Gerçek şu ki, zalimlere vaad edilen ilâhî azap, onların çoğu için artık kaçınılmaz olmuştur; çünkü onlar, hakikati pekâlâ bildikleri hâlde, imana gelmezler. Şöyle ki:
Yemin olsun onların çoğu hakkındaki “artık onlar inanmayacaklar”1 sözü doğru çıkmıştır.2*
Onların çoğuna karşı [Allah'ın gazap] sözü mutlaka gerçekleşecektir: 5 çünkü onlar iman etmezler.
And olsun ki onların çoğu hakkında iman etmemelerinden dolayı verilmiş olan azap sözü gerçekleşmiştir. 12/103, 13/1, 28/56
Doğrusu, onlardan birçoğu hakkındaki söz tahakkuk etmiştir: artık iman etmezler.[3930]*
Andolsun ki, onların birçokları üzerine o söz (o azap emri) hak olmuştur. Artık onlar imân etmezler.
Onların çoğunun hakkında ilahî hüküm hak olarak kesinleşti. Artık imân etmezler onlar. . .
Andolsun onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını cehenneme dolduracağım, sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar.
Onlardan çoğu, bunun gerçek anlamda Allah’ın sözü olduğunu anladıkları halde inanmıyorlar[*].*
Çoğu için buyruk gerçekleşmiştir, onlar iman etmezler.
Onların çoğu için Allah'ın sözü bir hak olmuştur; artık iman etmezler.(2)*
Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler.
bayıķ vācib oldı söz ya'nį 'aźāb hükmi eyregine anlaruñ pes anlar įmān getürmezler.
And olsun ki, onların əksəriyyəti barəsində o söz (əzəldən buyurduğumuz əzab hökmü) gerçək olmuşdur, çünki onlar (Allaha və Peyğəmbərinə) iman gətirməzlər. (Biz onların iman gətirməyəcəklərini Öz əzəli elmimizlə bilib lövhi-məhfuzda təsbit etmişik).
Already hath the word proved true of most of them, for they believe not.
The Word is proved true(3947) against the greater part of them: for they do not believe.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |