İnna(A)llâhe ‘âlimu ġaybi-ssemâvâti vel-ard(i)(c) innehu ‘alîmun biżâti-ssudûr(i)
Şüphe yok ki Allah göklerdeki gizli şeyleri de bilir, yeryüzündeki gizli şeyleri de; şüphe yok ki o, gönüllerde olanları da bilir.
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını (bütün gizli sırlarını) Bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı da bilir.
Şüphesiz Allah göklerin, yerin görünmeyenini ve bilinmeyenlerini bilendir. O elbette, kalplerde olanı da çok iyi bilir.
Allah göklerdeki ve yerdeki görülmeyeni, bilinmeyeni bilir. O, gönüllerdeki, sırları bilir.
Şüphesiz Allah göklerin ve yerin gizliliklerini bilendir. O, göğüslerde olanı da bilmektedir.
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını (gizli olan her şeyini) bilendir. Elbette O, kalblerde gizlenenleri tamamiyle bilir.
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilendir. O, gönüllerde saklı olan her şeyi de en iyi bilendir.
Allah, göklerin ve yerin gaybını/insanların bilemeyeceği şeyleri bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkı ile bilendir.
Göklerde de, yerde de göze görünmiyeni Allah bilicidir, göğüslerde gizleneni O iyi bilir
Şüphesiz ki, Allah göklerin ve yerin bütün sırlarını, (insanların göremediklerini ve bilemediklerini) bilir (ve) doğrusu O, (insanların) kalplerindekini de tam bilendir.
Allâh semâvât ve arzın esrârını bilür kalblerde ne var ise âna ma’lûmdur.
Allah şüphesiz, göklerin ve yerin gaybını bilir. Doğrusu O kalplerde olanı bilendir.
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Kuşkusuz Allah göklerin ve yerin sırlarını bilmektedir ve O, kalplerin gizlediklerini de çok iyi bilir.
ALLAH göklerin ve yerin geleceğini ve gizemlerini bilendir. O, göğüslerin gizlediğini Bilendir.
Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir.
Şübhe yok ki Allah, Göklerin ve Yerin gaybine âlimdir. Elbette o sînelerin künhünü bilir
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkı ile bilendir.
Kuşkusuz Allah, göklerin ve yerin gaybını¹ bilendir. Kuşkusuz O, göğüslerde olanı en iyi bilendir.²
Şübhesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. Muhakkak O, göğüslerin özünde ne varsa onu da hakkıyle bilicidir.
Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını (bütün gizliliklerini) bilendir. Doğrusu O, sînelerin içinde olanı (dahi) hakkıyla bilicidir.
Göklerin ve yerin bütün bilinmeyenlerini Allah bilir. Allah göğüslerde olanları bilendir.
Allah yerlerin, göklerin görünmezlerini bilendir Çünkü O, herkesin içindekini bilicidir.
Muhakkak ki Allah göklerde ve yerdeki gaybı bilir. Çünkü O sinelerdeki gizlenenleri hakkıyle, bilir.
Muhakkak ki Allah göklerin ve yerin algılanamayan gerçeğini [ğayb] bilendir. Hiç şüphesiz O, içinizde/kalplerinizde olanları [sudûr] en iyi bilendir.
Hiç şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir ve elbette O, kalplerin içindeki bütün gizli niyet ve düşünceleri de bilmektedir.
Allah, Yer’in ve Gökler’in gaybını bilmektedir.
O, Göğüsler’in özünü bilendir.
Allah, göklerin ve yerin görünmeyen yüzünü bildiği gibi, sizin aklınızdan geçenleri de bilir.
Ey insanlar! Allah göklerin yerin bilinmeyenlerini çok iyi bilir. Kalbinizde olanları, aklınızdan geçenleri bilir. Onun için sakın Rabbinizi kandırmaya kalkmayın!
Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin [gayb]ını (bilinemeyenlerini) bilendir. O, göğüslerin (kalplerin) içinde olanı da bilendir.
Şüphesiz, göklerin ve yerin gizli bilgilerini, sadece Allah bilir. O, gönüllerin içerisinde ne varsa, onu da hakkıyla bilir.
ŞÜPHESİZ, Allah göklerin ve yerin gizli gerçekliğini bilir: [ve] doğrusu O, [insanların] kalplerindekini de tam bilendir.
Hiç şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin bütün gizliliklerini bilendir. Dolayısıyla O, göğüslerdeki en mahrem sırları da bilendir. 2/255, 59/22, 67/13
ŞÜPHE yok ki Allah göklerin ve yerin gaybî gerçeklerini bilendir; nitekim O, gönüllerde saklı en mahrem sırları da bilendir.
Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını hakkıyle bilendir. Kuşkusuz O, kalplerde gizli olanları da bilir.
Allâh göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, göğüslerde olanı da bilir.
Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybına alîmdir. Muhakkak ki O, sinelerde gizli olanları tamamıyla bilendir.
Allah göklerin ve yerin gayplarını bilir. O insanların kalplerinde olanları da tamamen bilir.
Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, göğüslerin özünü bilir.
Tahkîk Allâh göklerin ve yerin mugayyibâtını bilir. O, kalblerdeki esrârı bilicidir.
Allah, göklerin ve yerin bilinmeyenlerini (gaybını) bilir. Kalplerde olanı bilen de odur.
Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin özünü bilir.
Allah göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. O, gönüllerde saklı olanı da bilendir.
Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir/Alîm'dir. O, göğüslerin özündekini de çok iyi bilir.
bayıķ Tañrı bilicidür gökler [234a] ġaybını daħı yirüñ bayıķ ol bilicidür gögüzlerdegiyi.
Tañrı Ta‘ālā bilicidür gökler ġaybını ve yirler ġaybını. Daḫı ol bilicidüryürekden fikrleri.
Şübhəsiz ki, Allah göylərin və yerin qeybini (gözə görünməyən sirlərini) bilir. O, ürəklərdə olanları da biləndir!
Lo! Allah is the knower of the Unseen of the heavens and the earth. Lo! He is Aware of the secret of (men's) breasts.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |