Liyuveffiyehum ucûrahum veyezîdehum min fadlih(i)(c) innehu ġafûrun şekûr(un)
Onların mükafatını, tamamıyla öder elbette ve lutfundan, ihsanından, mükafatlarını arttırır da; şüphe yok o, suçları örter, mükafatlarını da fazlasıyla verir.
Çünkü (Allah) ecirlerini noksansız olarak öder ve Kendi fazlından onlara (nimetlerini) artırır. Şüphesiz O, Bağışlayandır, teşekkürü kabul eden (ve şükredenleri şerefli kılandır).
Çünkü Allah, onların mükafatını tamamiyle öder ve onu lütfuyla daha da artırır. Allah şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını da bol bol verendir.
Allah onların mükâfatlarını tam öder. Lütfundan onlara fazlasını da verir. Samimi kullarını koruma kalkanına alır, O çok bağışlayıcı, şükrün kıymetini çok iyi bilen, bol bol verendir.
Çünkü Allah onların ecirlerini eksiksiz verir ve kendi lütfundan onlar için artırır. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.
Çünkü (Allah,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tamamen verdikten başka fazlından onlara ziyadesini ihsan edecektir. Muhakkak ki, O, Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır, Şekûr'dur= az amele karşılık çok mükâfat verir.
Ki Allah, onların ücretlerini tam olarak versin ve fazlından onlara katkıda bulunsun. Şüphesiz O, çok bağışlayandır ve en iyi karşılık verendir.
Çünkü Allah, onların ödülünü tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayandır; şükrün karşılığını bol bol verendir.
Verecektir ödüllerin onlara, erdeminden onlara artıracak da, O bağışlayıcı, O kat kat da verici
Çünkü Allah, onlara mükâfatlarını eksiksiz vereceği gibi, lütfundan daha fazlasını da bahşedecektir. Hiç kuşkusuz O affedendir, şükredenlere karşılığını bolca verendir.
Allâh ânlara mükâfâtını virecek ve lutfunı tezyîd de idecekdir, gafûr ve şekûrdur.
Çünkü Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lütfu ile arttırır. Doğrusu O, bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Allah, kendilerine mükâfatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Zira Allah karşılıklarını tam olarak ödediği gibi lutfundan onlara fazlasını da verir. O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bol bol verir.
Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Çünkü onların ücretlerini tam verecek ve onlara olan lütfunu arttıracaktır. O Bağışlayandır, Takdir Edendir.
Çünkü Allah mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını da verecektir. Çünkü O çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.
Çünkü Allah ecirlerini kendilerine temamen ödedikten başka fadlından onlara ziyadesini verecektir, çünkü o hem gafûr hem şekûrdur
Çünkü Allah, onlara mükâfatlarını eksiksiz vereceği gibi, lütfundan daha fazlasını da bahşedecektir. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, kendi rızası için yapılan az bir taate, âhirette çok büyük mükâfatlar/dereceler verendir.
Onlara, yaptıklarının karşılığını lütfundan arttırarak fazlasıyla verir. Kuşkusuz ki O, Çok Bağışlayıcı'dır, Yapılan Şeyin Karşılığını Veren'dir.
Çünkü (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz öder. Onlara, fazl (-u kerem) inden, ziyâdesini de verir. Şübhesiz O, çok yarlığayıcıdır, çok in'aam edicidir.
Tâ ki (Allah), onlara mükâfâtlarını tam olarak versin ve lütfundan onlara (daha da)arttırsın! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr (kullarının mükâfâtını fazlasıyla veren)dir.(3)
Allah da onların yaptıklarının karşılığını ödesin ve onların derecelerini artırsın. Muhakkak ki O, bağışlayan ve yalnızca kendisine şükredilecek olandır.
Çünkü Allah onların karşılığını böyle ödiyecek, onlara vergisinin bolluğundan daha çoğunu verecektir. Çünkü O yarlıgayıcıdır, bol bol vericidir.
Çünkü (Allah,) onların ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Hiç şüphesiz O bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Çünkü Allah, onlara mükâfâtlarını tam olarak verecek ve sonsuz lütuf ve keremi sayesinde, onlara hak ettiklerinden çok daha fazlasını bahşedecektir. Hiç kuşkusuz O, çok bağışlayıcıdır, bütün iyiliklerin ve teşekkürlerin karşılığını cömertçe verendir.
Onlara ücretlerini / ödüllerini ödesin, lütfundan artırsın!
O, şekûr gafûrdur.
Allah, bu amellerin karşılığını sahiplerine fazlasıyla verecektir. Çünkü engin hoşgörüsüyle Allah, teşekkür edene, karşılık vermeye bayılır...
Çünkü Rabbin onların mükâfatlarını tam öder. Yolunda iyilik yapanlara daha fazlasını verir. Şüphesiz Rabbin çok bağışlayan yapılanların karşılığını bolca verendir.
29,30. Allah’ın kitabını [*] [tilavet] edenler (okuyup aktaranlar), [*] namazı kılanlar ve rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık infak edenler (verenler), (Allah) ödüllerini tam olarak versin ve lütfundan (nimetlerini) artırsın diye asla yok olmayacak bir kazanç umarlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayandır, şükre çok karşılık verendir.
Çünkü (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz öder ve kendi lütfundan onlara daha da fazlasını verir. Şüphesiz O, hem çok bağışlayandır, hem de şükrün karşılığını hemen verendir.
Allah, onların hak ettiği karşılığı eksiksiz verir ve onu lütfuyla daha da arttırır: Allah, şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını anında verendir.
Çünkü Allah, onların yaptıklarının karşılığını tastamam verecek, hatta lütfundan fazlasını da verecektir. Çünkü O, eşsiz bir bağışlayıcı ve şükre sınırsız bir karşılık verendir. 15/49, 25/68...73, 39/53
neticede (Allah) onlara karşılıklarını tam olarak ödeyecek, üstelik kendisinden bir bağış olarak fazlasını da lutfedecektir: zira O tarifsiz bir bağışlayıcıdır, şükre ziyadesiyle karşılık verendir.
(Çünkü o ihlas erbabı kullar amellerini ancak Rableri) Mükâfatlarını lütfetsin ve kereminden fazlasını ihsan buyursun diye yaparlar. (Başkasından bir ödül ummazlar) Şüphe yok ki Allah, çok bağışlayandır ve çok mükâfat ihsan edendir.
Allah, kendilerine mükâfatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, karşılığını verendir.
Tâ ki, (Allah Teâlâ) onlara mükâfaatlarını tamamen ödesin ve onlara fazlından ziyâdesini de (versin). Şüphe yok ki O, çok yarlığayıcıdır, çok mükâfaat verendir.
Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekûr'dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir).
Ki (Allah), onlara ücretlerini tam ödesin ve lutfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.
29,30. Allâh'ın kitâbını tilâvet, namâzlarını edâ, onlara rızk iylediğimizden gizli ve âşikâr olarak, kesadsız ticâreti ümîd iderek infâk idenlere Allâh ecir ve mükâfâtlarını virir ve buna fazl ve kereminden ziyâde ider. Tahkîk O, günâhları mağfiret idici ve şükür idenlere mukâbele iyleyicidir.
Çünkü Allah, onların karşılığını verecek, hatta lutfundan daha da artıracaktır. Çünkü O, suçları bağışlar ve bol bol verir.
Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.
Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.
tā tamām eyleye anlara müzdlerini daħı artura anlara fażlından. bayıķ ol yarlıġayıcıdur şükre ŝevab viricidür.
Tamām virmeg‐içün anlara Allāh müzdlerini, daḫı arturmaġ‐ıçun anlara ke‐reminden. Ol ‘afv idicidür, ef‘ālinde meşkūrdur.
(Allah) onlara (əməllərinin) mükafatlarını versin və Öz lütfündən (kərəmindən) onlara artırsın! Həqiqətən, (Allah) bağışlayandır, qədirbiləndir! (Bəndələrinə Ona etdikləri şükür müqabilində bol ne’mət əta edər).
That He will pay them their wages and Increase them of His grace. Lo! He is Forgiving, Responsive.
For He will pay them their meed, nay, He will give them (even) more out of His Bounty: for He is Oft- Forgiving,(3916) Most Ready to appreciate (service).(3917)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |