Kul inne rabbî yebsutu-rrizka limen yeşâu veyakdiru velâkinne ekśera-nnâsi lâ ya’lemûn(e)
(Ey Resulüm!) De ki: "Şüphesiz Benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve (istediğinde de) kısıp daraltır. Ancak insanların çoğu (gerçekleri ve başlarına gelecekleri) bilmeyen (cahil kesimidir) ."
De ki: Şüphe yok ki Rabbim, dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır ve fakat insanların çoğu bilmez.
De ki: Rabbim dilediğine mal ve evladı çokça verir, dilediğine de az verir. Fakat insanların çoğu, bunun hikmetini bilmezler ve sanırlar ki, mal ve evlat çokluğu, şeref ve büyüklük sebebidir.
“Rabbim sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere bol rızık ve servet verir. Dilediğine de ölçüyle kısarak verir. Fakat insanların çoğu bilmezler.” de.
De ki: "Şüphesiz Rabbim dilediğine rızkı genişletir ve daraltır. Ancak insanların çoğu bilmezler."
De ki: 'Şüphesiz benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.'
(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Rabbim dilediğine rızkı genişletir, dilediğine kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler (bu gerçeği tasdik etmezler).
De ki: “Sahibim ve terbiyecim olan Allah, rızkı istediğine açan ve kısandır. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.”
De ki: “Şüphesiz ki Rabbim, rızkı dilediğine bolca da verir, kısar da. Fakat, insanların çoğu bunu bilmezler.”
De ki: «Tanrım dilediği kimseye, geniş verir azığı, dilediği kimseye de dar verir, insanların pek çoğuysa bilmezler»
De ki: “Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu (Allah'ın yol ve yöntemlerini) bilmezler.”*
De ki: "Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler."*
Ey Muhammed, de ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.
De ki, "Rabbim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez."
De ki: "Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler."
De ki rabbım rızkı dilediğine döşer dilediğine sıkar ve lâkin nâsın ekserisi bilmezler
De ki: “Benim Rabb'im, dilediği kimseye rızkı genişletir ve takdir eder. Fakat insanların çoğu idrak etmezler.”
De ki: «Şübhesiz Rabbim kimi dilerse onun rızkını genişletir, (kimi de dilerse onunkini) daraltır. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler».
De ki: “Şübhesiz ki Rabbim, (imtihân için) dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine)daraltır. Fakat insanların çoğu bilmezler.”(1)*
Deki “Rabbim rızkı dilediğine bol verip yayar, dilediğinin rızkını da kısar.” Ancak insanların çoğu bunları bilmiyor.
Onlara de ki «— Rabbim rızkını dilediğine genişletir, dilediğine darlaştırır. Fakat nâs/ın pek çoğu bunun hikmetini bilmezler.»
De ki: “Şüphesiz benim Rabbim, rızkı dilediğine genişletip yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmezler.”
Onlara de ki: “Bakın, belli bir hikmete uygun olarak dilediğine sınırsız nîmetler bahşeden ve dilediğinin rızkını yeterince veren,ancak Rabb’imdir. Bundan dolayı kibirlenmeye hakkınız yoktur. Fakat insanların çoğu, gerçek üstünlük ölçüsünün ancak ahlâk, dürüstlük ve erdemlilik olduğunu bilmezler.
(Onlara): “Şüphesiz benim Rabbim, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğine de daraltır. Fakat insanların pek çoğu bunu bilmiyorlar.” de.
De ki: “Rabbim dilediğine bol rızık verir, [dilediğine] az: fakat insanların çoğu [Allah'ın yol ve yöntemlerini] anlamazlar”. 47
De ki: – Benim Rabbim, gerekli çabayı gösterene rızkı yayar ve bir ölçüye göre verir. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler. 45/22, 53/39-40
De ki: “Şüphe yok ki isteyene rızkı açmayı da, sınırlandırmayı da dileyen benim Rabbimdir; fakat insanların çoğu bunu(n hikmetini) dahi kavrayamaz.”
De ki: «Şüphe yok Rabbim rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
De ki: “Rabbim dilediği kimsenin rızkını, nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini kısar. Ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler. ”
De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlad çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)"
De ki: "Sahibim rızkı, çalışan ve yeterli donanıma sahip olan için yayar. Ama çoğu insan bunu böyle bilmez."
De ki:-Rabbim, dilediğine rızkı yayar, dilediğine de daraltır. Fakat, insanların çoğu bilmez.
Sen de ki: Rabbim dilediğinin rızkını genişletir, dilediğininkini daraltır. Lâkin insanların çoğu bunu bilmez.
De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."
eyit “bayıķ çalabum döşer rūzıyı aña kim diler daħı ŧar eyler velįkin. ādemįlerüñ eyregi [230b] bilmezler.
(Ya Peyğəmbər!) De: “Rəbbim istədiyinin ruzisini artırar və (istədiyininkini də) azaldar. Lakin insanların əksəriyyəti (bunu) bilməz!”
Say (O Muhammad): Lo! my Lord enlargeth the provision for whom He will and narroweth it (for whom He will). But most of mankind know not.
Say: "Verily my Lord enlarges and restricts the Provision(3843) to whom He pleases, but most men understand not."*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |