Ḣâlidîne fîhâ ebedâ(en)(s) lâ yecidûne veliyyen velâ nasîrâ(n)
(Kâfirler) Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Onlar ne bir veli, ne bir yardımcı bulamayacaklardır.
Orada ebedi ve daimi kalırlar; ne bir dost bulurlar, ne bir yardımcı.
Onlar orada, sonsuza kadar kalacaklar, ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Onlar o ateşte ebedî kalırlar. Kendilerini koruyacak ne bir velî, bir otorite, bir dost, ne de bir yardım eden bulabilirler.
Orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Onlar, ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilirler.
Orda ebedi olarak kalıcıdırlar. Onlar ne bir veli, ne bir yardımcı bulamayacaklardır.
Orada ebedî olarak kalırlar, ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı...
Orada ebedî olarak kalacaklar, ne bir sahip ne de bir yardımcı bulamayacaklar.
Onlar, orada süreli olarak kalacaklardır. Ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklardır.
Orda sonsuz kalırlar, ne bir dost bulurlar, ne de yardımcı
64-65. Allah kâfirlere lânet etmiş (rahmetinden mahrum bırakmış) ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır. Onlar, orada (cehennemde) ebedî olarak kalacaklar ve hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.
64,65. Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi hazırlamıştır. Onlar bir dost ve yardımcı bulamazlar.
Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.
(Onlar) orada ebedî olarak kalacaklar, (kendilerini koruyacak) ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklardır.
Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne bir veli (sahip) ne de bir yardımcı bulamazlar.
(Onlar) orada ebedî kalırlar ve ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı.
Onda muhalled kalırlar ve ne bir veliy bulabilirler ne de bir nasîr
Orada sürekli kalıcıdırlar. Orada bir koruyucu ve yardımcı bulamazlar.
Kendileri orada ebedî kalıcı olarak. Onlar ne bir yâr, ne de bir yardımcı bulmayacaklardır.
(Onlar) orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (O gün kendilerine) ne bir dost, ne de bir yardımcı bulacaklardır.
Ateşin içinde sürekli kalıp, kendileri için ne bir koruyucu ve nede bir yardımcı bulacaklardır.
Onlar orada ebediyen kalacaklar, ne bir yâr, ne bir medetkâr bulabilecekler.
Orda temelli kalıcılardır. Onlar ne bir veli, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Hem de, sonsuza dek içinde kalacakları bir ateş! Öyle ki, kendilerini bu korkunç azaptan kurtaracak ne bir dost bulabilecekler, ne de bir yardımcı!
(Onlar) orada, bir dost ve yardımcı bulamadan ebedî olarak kalacaklardır.
onlar orada sonsuza kadar kalacaklar: ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Onlar orada ebedi olarak kalacaklar, ne bir veli/dost ne de bir yardımcı bulacaklar. 32/20, 35/37, 65/8...11
Onlar orada ebedîyen kalacaklar: ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklar.
Orada ebedîyyen kalmaları mukadderdir, ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Onlar onun içinde devamlı kalacak ve kendilerini koruyan veya yardımcı olan kimse bulamayacaklardır.
Orada ebedi olarak kalacaklar; (kendilerini koruyacak) bir dost ve yardımcı bulamayacaklardır.
Orada sonsuza kadar ölümsüzleşecekler; kendilerine bir dost ve yardım edecek birini bulamayacaklardır.
Orada ebedi kalırlar. Bir dost ve yardımcı bulamazlar.
Orada ebediyen kalırlar; hiçbir dost ve yardımcı da bulamazlar.
Uzun süre kalacaklardır onun içinde. Ne bir dost bulacaklardır ne bir yardımcı.
ebed ķalıcılarken anuñ içinde hemįşe bulmayalar dost ne daħı yardım idici.
Onlar orada əbədi qalacaqlar, (özlərinə) nə bir hami, nə də bir mədədkar tapa biləcəklər.
Wherein they will abide for ever. They will find (then) no protecting friend nor helper.
To dwell therein for ever: no protector will they find, nor helper.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |