Mâ ce’ala(A)llâhu liraculin min kalbeyni fî cevfih(i)(c) vemâ ce’ale ezvâcekumu-llâ-î tuzâhirûne minhunne ummehâtikum(c) vemâ ce’ale ed’iyâekum ebnâekum(c) żâlikum kavlukum bi-efvâhikum(s) va(A)llâhu yekûlu-lhakka vehuve yehdî-ssebîl(e)
Allah, bir kişiye iki yürek vermedi ve zıhar yaptığınız eşlerinizi de analarınız yerine koymadı ve evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak halk etmedi; bunlar, sizin ağızlarınızdaki laflar ve Allah, doğruyu söyler ve o, doğru yolu gösterir.
Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmamış (iki gönül yaratmamıştır. İmanla beraber inkârın ve nifakın bir kalpte barışık bulunması imkânsızdır). Ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunup "Artık bana annem gibisin" diyerek boşadığınız) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmamıştır; (başkalarından alıp edindiğiniz) evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymamıştır. Bunlar sadece sizin ağzınızla söylediğiniz (boş laflardır. Her konuda elbette) Hakkı söyleyen ve (doğru olan) yola yöneltip-ileten ise ancak Allah’tır.
Allah hiç kimseye tek vücutta, iki kalp yaratmamıştır ve kendilerini annelerine benzeterek yemin edip boşamaya kalktığınız eşlerinizi de hiçbir zaman sizin anneleriniz yapmamış ve evlatlıklarınızı da, gerçek çocuklarınız gibi saymamıştır. Bunlar sizin ağızlarınıza geliveren, kuru laflardan ibarettir. Halbuki Allah, mutlaka sözün doğrusunu söyler ve doğru yola iletir.
Allah, bir erkeğin göğsüne, iki ayrı kalp-gönül planlayıp yerleştirmedi, bir erkeği iki ayrı ruhtan müteşekkil iki ruhlu, iki şahsiyetli yaratmadı. Zıhar yaptığınız, analarınız kadar haram saydığınız eşlerinizi de analarınız haline getirmedi. Evlatlıklarınızı da öz oğullarınız yerine koymadı. Bunlar sizin ağızlarınızdan kaçan sözlerden ibarettir. Allah gerçeği, hakkı, doğruyu söyler, doğru yolu, İslâmî hayatı aydınlatıcı bilgiler verir.
Allah bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Kendilerine zıhar yaptığınız ("Sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek kendinize haram kıldığınız) eşlerinizi analarınız yapmadı; evlatlıklarınızı da öz oğullarınız saymadı. Bunlar, sizin ağızlarınızda dolaştırdığınız sözlerinizdir. Allah gerçeği söyler ve (doğru) yola iletir.
Allah, bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir.
Allah bir adamın göğsünde iki kalb yaratmamıştır. Kendilerinden “Zihar” yaptığınız= annelerinize benzettiğiniz, karılarınızı analarınız kılmamıştır. (Bir kimsenin karısını, annesinin bir uzvuna benzetmesine “Zihar” denir. Ancak benzetilen annenin uzvu, veya mahreminin uzvu, zihar yapan için bakılması haram olan bir uzuv olması şartdır. Meselâ bir kimsenin karısına: “- Sen bana, annemin arkası veya karnı gibisin” demesi zihar olur. İslâmdan önce, bu gibi sözler boşanmayı icab ettiriyordu. İslâmda bunun telâfisi bir keffaret ödemekledir). Evlâdlıklarınızı da (neseben olan) oğullarınız yerinde tutmamıştır (Cahiliyyet devrinde olduğu gibi, mirasçı ve mahrem olmazlar. Yabancı bir kimse için, benim oğlumdur diye) bu söylediğiniz, ağızlarınızdaki sözünüzdür (boşuna bir sözdür). Allah ise hakkı söyler ve O, doğru yola hidayet buyurur.
Allah, bir adamın içinde iki kalp yaratmış değildir. Kendilerinden zihar(*) şekliyle boşandığınız karılarınızı da analarınız yapmamıştır. Evlatlıklarınızı da öz oğullarınız yapmamıştır(**). Bunlar, sizin ağızlarınızla söylediğiniz boş laflardır. Allah ise, gerçeği söyleyendir. Ve O, doğru yolu gösterendir.
Allah, hiçbir insanın içine iki kalp koymamıştır. Zıhâr yaptığınız/sırtlarını annenize benzettiğiniz eşlerinizi de analarınızın gibi saymadı ve evlatlıklarınızı da öz oğullarınız olarak tanımadı. Bunlar, sizin dillerinize doladığınız sözlerdir. Allah, gerçeği söylemektedir, doğru yola O iletir.[436]
Allah, bir adamın içersinde iki yürek yaratmadı, kadınlara: «Senin sırtın, anamın sırtı gibi olsun!» dediğinizde, o kadını size ana kılmadı, oğulluğa aldığınız kimseyi de, oğul etmedi, bunlar sizin ağzınızda dolaşan sözdür; hak olanı Allah söyler, doğru yola o iletir
Allah hiç kimseye tek bedende iki kalp yaratmamıştır. (Aynen böyle) kendilerine zihâr yaptığınız (vücutlarını annelerinizin vücudu gibi haram saydığınız) eşlerinizi de hiçbir zaman sizin gerçek anneleriniz kılmamış ve evlatlıklarınızı da sizin gerçek çocuklarınız saymamıştır. Bunlar ağızlarınızla söylediğiniz boş ve anlamsız sözlerden ibarettir. Allah (mutlak) doğruyu söyler ve (size) doğru yolu ancak O gösterir.
Allâh insâna iki kalb virmemişdir. Zevcelerinize vâlidelerinizin hukûkunı ve evlâdlıklarınıza evlâd hukûkunı virmemişdir bu kelimeler yalnız sizin ağzınızdadır. Hakîkati ancak Allâh söyler ve hidâyete o sevk ider.
Allah insanın içine iki kalp koymamıştır. Allah, zıhar yapmanız suretiyle eşlerinizi, anneleriniz gibi yaratmamıştır; evlatlıklarınızı da öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kılmamıştır. Bunlar sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah gerçeği söylemektedir, doğru yola O eriştirir.
Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr[434] yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı[435] da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.
Allah bir kişinin göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır, annelerinize benzeterek haram olsun dediğiniz eşlerinizi anneleriniz kılmamış, evlâtlıklarınızı da gerçek oğullarınız yapmamıştır. Bunlar sizin kendi iddianızdır; hak ve hakikati Allah söyler, doğru yolu da O gösterir.
Allah, bir adamın içinde iki kalp yaratmadığı gibi, «zıhâr» yaptığınız eşlerinizi de analarınız yerinde tutmadı ve evlâtlıklarınızı da öz oğullarınız olarak tanımadı. Bunlar sizin ağızlarınıza geliveren sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir.
ALLAH hiç bir adamın içine iki kalp koymamıştır. Annenize benzeterek kendinize haram kıldığınız eşlerinizi annelerinize çevirmemiş, evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız yapmamıştır. Tüm bunlar, ağzınızdan çıkan sözlerinizden ibarettir. ALLAH doğruyu söylüyor ve O doğru yola iletir.
Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamıştır. Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır. O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor ve doğru yolu gösteriyor.
Allah adam için içinde iki kalb yapmamıştır, ve kendilerinden zıhar yaptığınız zevcelerinizi analarınız kılmamıştır, Evlâtlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır, O sizin ağzınızda lâfınızdır, Allah ise hakkı söylüyor ve doğru yola hidayet eyliyor
Allah, bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmadı. Kendilerine *zıhar yaptığınız zevcelerinizi, anneleriniz (hükmünde), evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (hükmünde) kılmadı. (Evlatlıklarınız sizin sulbünüzden değildir, onlarla hiçbir nesep bağınız yoktur. Câhiliye devrinde olduğu gibi, onlar size mirasçı ve mahrem olmazlar.) Bu (tür sözler/iddiâlar) sizin ağızlarınızda dolaşan (ancak bizim nezdimizde hiçbir geçerliliği olmayan, bâtıl) sözlerden ibarettir. Allah ise hakkı buyurur ve doğru yola iletir.
Allah, hiç kimsenin bedenine iki kalp yerleştirmedi. Zihar¹ yaptığınız eşlerinizi, size anne yapmadı. Ve evlatlıklarınızı² sizin öz evlâdınız gibi saymadı. Bunlar sizin söylediğiniz boş sözlerdir. Allah gerçeği söyler. Ve doğru yola O iletir.
Allah bir adamın içinde iki kalb yaratmadı. Kendilerinden «zıhâr» yapdığınız karılarınızı o, sizin analarınız (yerinde) tutmadı (ğı gibi) evlâdlıklarınızı da (öz) oğullarınız (gibi) tanımadı. Bu, sizin ağızlarınızdaki lâfınızdır. Allah, hakkı söyler ve O, (doğru) yolu gösterir.
Allah, bir adamın içinde iki kalb kılmadı. Ve kendilerine zıhâr(1) yaptığınız zevcelerinizi, analarınız saymadı. Evlâdlıklarınızı da öz oğullarınız (gibi) kılmadı. Bunlar sizin ağızlarınızdaki sözünüzdür. Hâlbuki Allah, hakkı söyler ve doğru yola O hidâyet eder.
Allah (aynı anda) bir kimsenin içinde (beyninde) iki akıldan (iki zıt fikirden, iki inançtan) bir şey oluşturmamıştır ve zihar yaptığınız (kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız) eşlerinizi de anneleriniz (gibi haram) kılmamıştır. Evlâtlık olarak iddia ettikleriniz de (öz) çocuklarınız yapmamıştır. Bunlar ağızlarınızda dolaşan (hiçbir hüküm ifade etmeyen) sözlerinizdir, Allah ise (sadece) hakkı söyler ve doğru yolu gösterir. *
Allah, hiçbir adamın göğsünde iki kalp yaratmamış olup, “Eşim bana annemin sırtı gibi olsun” diye yemin ettiğiniz eşlerinizi de annelerinizin yerine koymamış ve aynı şekilde evlatlıklarınızı da sizin öz oğullarınızla bir tutmamıştır. Bunlar sizin ağzınızla söylediğiniz sözleriniz olup (Allah katında hiçbir hüküm ifade etmez), Ancak Allah’ın söyledikleri gerçeğin kendisidir. Doğru yola ileten yalnızca O dur.
Allah kimsenin göğüs boşluğunda iki yürek yaratmamıştır. Allah ana yerine koyduğunuz karılarınızı ana tanımadığı gibi, kendinize çocuk edindiğinizi de sizin öz çocuklarınız olarak tanımadı. Bütün bunlar sizin ağzınızda dolaşan sözlerdir. Allah doğruyu söyler, doğru yola ileten de Odur.
Allah hiçbir kimsenin bedeni içinde iki kalb yaratmadı, bunu yapmadığı gibi «Zıhar/ da» [²] bulunduğunuz zevcelerinizi, size ana yapmadı. Oğulluk edindiğiniz kimseleri size hakikî oğul kılmadı. Bu, ağzınızda dolaşan sözlerdir [³], Allah doğru söyler, doğru yola götürür.
Allah, bir adamın içine iki kalp koymamıştır, zıhar¹ yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Himayenizde olanları [ed’ıyâekum]² öz çocuklarınız olarak da kılmamıştır. Bunlar sizin ağzınızdan çıkan (boş) laflardır. Allah sadece gerçeği söyler ve doğru yola iletir.
Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (ziharda bulunduğunuz) eşlerinizi de sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip iletir.
Allah, hiç kimsenin göğsünde iki kalp yaratmamıştır. Dolayısıyla, bir kalpte hem Allah sevgisi, hem dünya tutkusu veya hem iman, hem inkâr olamaz!
Ayrıca, kendilerine Kur’an’ın indiği dönemde adet olan, “Sen bundan böyle, bana öz annem gibi haramsın! Yani benim gözümde, artık anam bacım gibisin! Bu yüzden, ömür boyu bir daha sana yaklaşmayacağım!” diyerek zıhar yaptığınız hanımlarınızı, Allah hiçbir zaman sizin gerçek anneleriniz kılmamış, öte yandan öz oğlunuz gibi gördüğünüz evlatlıklarınızı da hukuken öz oğullarınız yapmamıştır. Bu tür iddialar, ağızlarınızda dolaşan boş ve anlamsız sözlerden ibarettir. Oysa Allah, her zaman doğruyu söyler ve dâimâ doğru yolu gösterir.Dolayısıyla:
Allah, bir adama iç boşluğunda iki kalb vermedi. Zıhâr yaptığınız karılarınızı sizin anneleriniz kılmadı. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmadı. Böylesi, sizin ağzınızdaki bir sözünüzdür. Allah, Hakk’ı (Gerçeği) söylüyor. O, Yol-Yordam’ı gösteriyor.
Allah, bir erkeğin içine iki kalp koymadı. Eşleriniz, anamsın demekle ananız olmaz. Keza oğulluklarınız da kendi oğlunuz sayılmaz. Bunlar sizin kendi kuruntularınızdır. Allah doğru söylüyor ve yol gösteriyor.
Allah hiçbir adamın göğsüne iki kalp koymamıştır. Kendilerine artık ben seni karım gibi görmüyorum, seni annem gibi görüyorum demeniz olmaz. Nasıl anneniz eşiniz ya da karınız olamayacaksa, eşinizde anneniz gibi olmaz. Her şeyden önce annelik makamına saygınız olmalıdır. Öfkeye kapılıp sakın eşinize annem gibisin demeyin! Böyle dediğiniz için Rabbiniz eşinizi anneniz yapmaz. Yine Allah evlatlık olarak aldığınız çocukları öz çocuklarınız gibi saymaz. Bunlar sizin söylediğiniz ama gerçekliği olmayan sözlerdir. Allah size gerçeği söyler. Sizi doğru yola iletir. Sizler haddinizi aşarak maksadını aşan sözler söyleyip sevgi saygı düzenini bozmayın!
Allah hiçbir erkeğin (insanın) göğsünde iki kalp yaratmamıştır. [Zıhar] [*]yaptığınız eşlerinizi anneleriniz kılmamış ve evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız yapmamıştır. [*] Bunlar sizin ağızlarınızdaki (boş) sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve (doğru) yola O ulaştırır.
Nasıl ki Allah, bir insanın göğüs boşluğunda iki kalp¹ yaratmamışsa, zıhar² yaptığınız eşlerinizi, sizin anneleriniz yapmamış ve evlâtlıklarınızı³ da öz oğullarınız olarak yaratmamıştır. Bütün bunlar sizin ağzınızdan çıkan tamamen (bâtıl) sözlerdir. En doğruyu ancak, hak yola ulaştıran Allah, söyler.⁴
ALLAH hiç kimseye tek bedende ² iki kalp vermemiştir: ve [aynı şekilde,] “kendiniz için annelerinizin bedeni kadar haram” saydığınız eşlerinizi hiçbir zaman sizin [gerçek] anneleriniz kılmamış ³ ve evlatlıklarınızı da [gerçek] çocuklarınız ⁴ saymamıştır: bunlar ağzınıza doladığınız boş laflar[ın işaretlerin]den başka bir şey değildir; halbuki Allah [mutlak] doğruyu söyler: ⁵ ve [size] doğru yolu ancak O gösterir.
Allah, hiç kimse için bir sinede iki kalp iki ayrı kişilik meydana getirmediği gibi, bedenlerini annelerinizin bedenlerine benzeterek boşadığınız hanımlarınızı da asla sizin anneleriniz yapmamıştır ve evlatlıklarınızı da sizin gerçek evlatlarınız yapmamıştır. Bunlar sizin ağızlarınızda söylediğiniz boş sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterir. 33/37- 38, 58/2
ALLAH hiç kimse için bir bedende iki kalp[³⁷¹⁴] yaratmamıştır; aynen böyle, vücudunu annenizin vücudu gibi haram saydığınız eşlerinizi de hiçbir zaman sizin gerçek anneleriniz kılmamıştır;[³⁷¹⁵] yine evlatlıklarınızı da sizin gerçek çocuklarınız kılmamıştır:[³⁷¹⁶] bütün bunlar (düşünmeden) ağzınıza aldığınız boş laflardır; ne ki Allah yalın gerçeği söyler ve O hep doğru yolu gösterir.[³⁷¹⁷]
(Ey iman edenler) Allah, bir adamın göğsünde iki kalp yaratmadığı gibi, "zıhar" yaptığınız eşlerinizi de ananız yerinde tutmamıştır. (Eşinize, "Sen benim üzerime anamın sırtı gibisin" diyerek onu haram saymanız, ona yanaşmamanız doğru değildir. Onun hem eşiniz hem de ananız olması mümkün değildir) Bunun gibi, evladlıklarınızı da, öz oğullarınız kılmamıştır. Bunlar (gerçeği yansıtmayan) ağzınızdan dolaşan sözlerdir. Allah ise, gerçeği söyler ve doğru yolu gösterir.
Allâh, bir adamın (göğüs) boşluğunda iki kalb yaratmadı ve zıhâr yaptığınız (sen bana, annemin sırtı gibisin dediğiniz) eşlerinizi, sizin anneleriniz yapmadı; evlatlıklarınızı da sizin öz oğullarınız kılmadı. Bunlar sizin ağızlarınıza gelen sözlerinizdir. Allâh gerçeği söyler ve O, doğru yola iletir.
Allah bir kişi için içerisinde iki kalp yaratmamıştır. Ve kendilerinden müzaherede bulunduğunuz zevcelerinizi sizin valideleriniz kılmamıştır ve evlatlıklarınızı da sizin oğullarınız kılmış değildir. O sizin ağızlarınızdaki bir lâkırdınızdır. Ve Allah hakkı söyler ve O, doğru yola irşad buyurur.
Allah, hiçbir adamın içinde iki kalb yaratmamıştır. Kendilerine zıhar yaptığınız eşlerinizi anneleriniz kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da öz oğullarınız kılmamıştır. Bunlar ağızlarınızla söylediğiniz mânasız sözlerden ibarettir. Allah gerçeği söyler ve doğru yola iletir. [58, 2; 33, 37-40; 4, 23]
Allah, bir adamın (göğüs) boşluğunda iki kalb yaratmadı ve zıhar yaptığınız (sen bana, annemin sırtı gibisin dediğiniz) eşlerinizi, sizin anneleriniz yapmadı; evlatlıklarınızı da sizin öz oğullarınız kılmadı. Bunlar sizin ağızlarınıza gelen sözlerinizdir. Allah gerçeği söyler ve O, doğru yola iletir.
Allâh Te'âlâ bir kimsenin içinde iki kalb kılmadı, onlardan zıhâr [¹] iylediğiniz zevcelerinizi analarınız itmedi. Ve evlâdlıklarınızı oğullarınız kılmadı. Bu zikr olunan şeyler sizin ağzınızdan çıkan bir sözdür. Allâh Te'âlâ hakkı söyler ve doğrı yola hidâyet ider.
Allah bir adamın içine iki kalp koymamış, zihar[*] yaptığınız eşlerinizi anneleriniz yapmamış, evlatlıklarınızı da sizin evladınız saymamıştır. Bunlar dillerinize doladığınız sözlerdir. Allah gerçeği söyler ve doğru yolu gösterir.
Allah, bir adamın göğsünde iki kalp yaratmamıştır. Zıhar yaptığınız karılarınızı da anneleriniz yerine tutmadı. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır. Bu sadece sizin ağzınızdan çıkan bir sözdür. Allah, gerçeği söyler ve doğru yolu gösterir.
Allah bir adamın içinde iki kalp yaratmamıştır. Zıhar yaptığınız hanımlarınızı anneleriniz hükmünde kılmadığı gibi, evlâtlıklarınızı da öz oğullarınız hükmünde kılmamıştır.(1) Bunlar sizin ağzınızdan çıkan sözlerden ibarettir. Allah ise hakkı söyler ve doğru yola iletir.
Allah, bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Zıhar yaptığınız eşlerinizi sizin anneniz yapmamıştır, evlatlıklarınızı da sizin oğullarınız kılmamıştır. Bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir lakırdısıdır. Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar.
eylemedi Tañrı hįç ere iki göñül ķanı içinde. daħı eylemedi 'avratlaruñuzı anlar kim žıhār eylersiz anlara analaruñuz. daħı eylenmedi oġul eylendüklerüñüzi oġlanlaruñuz şol sözüñüzdür aġızlaruñuz-ile. daħı Tañrı eydür ḥaķķı daħı ol ŧoġru yol gösterür yola.
Tañrı Ta‘ālā bir kişiye iki yürek yaratmadı içinde. Daḫı ol ‘avratlaruñuzı ki iẓhār ider‐biz anlardan, analaruñuz eylemedi anları. Daḫı siz delīl ile oġulidindü[gü]ñüz kimseleri ḥaḳīḳī oġluñuz eylemedi. Ol sizüñ ḳavlüñüzdüraġzuñuz bile. Tañrı Ta‘ālā söyler ḥaḳḳı ve ol hidāyet virür doġru yola.
Allah bir adamın sinəsinəndə (daxilində) iki ürək yaratmamışdır. (Eləcə də iki Allah ola bilməz). Allah nə zihar etdiyiniz (arxasını ananızın arxasına oxşadaraq yaxınlıq etmədiyiniz, talağını verdiyiniz) zövcələrinizi sizə doğma ana, nə də oğulluğa götürdüklərinizi sizə doğma oğul etmişdir. (Onlar əslində öz atalarının oğullarıdır). Bunlar sizin dediyiniz boş (mə’nasız) sözlərdir. Allah doğru deyir və (bəndələrini) doğru yola gətirir!
Allah hath not assigned unto any man two hearts within his body, nor hath he made your wives whom ye declare (to be your mothers) your mothers, nor hath he made those whom ye claim (to be your sons) your sons. This is but a saying of your mouths. But Allah sayeth the truth and He soweth the way.
Allah has not made for any man two hearts(3669) in his (one) body: nor has He made your wives whom ye divorce by Zihar(3670) your mothers: nor has He made your adopted sons(3671) your sons. Such is (only) your (manner of) speech by your mouths. But Allah tells (you) the Truth, and He shows the (right) Way.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |