Elem terav enna(A)llâhe saḣḣara lekum mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ardi ve esbeġa ‘aleykum ni’amehu zâhiraten vebâtine(ten)(k) vemine-nnâsi men yucâdilu fi(A)llâhi biġayri ‘ilmin velâ huden velâ kitâbin munîr(in)
Görmediler mi ki gerçekten de Allah, ram etti size ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve görünen ve gizli olan nimetlerini size yaydı, tamamladı ve insanlar içinde, Allah hakkında mücadeleye girişen var bilgisi, delili ve aydınlatıcı bir kitabı yokken.
(Hâlâ) Görmüyor musunuz ki, gerçekten Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize âmade kılmış, açık ve gizli (bedeni ve ruhi olarak) sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, (doğru) yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap da olmadan, Allah hakkında mücadele edip durmaktadır (kendi kurgularını Kur’an’ın yerine koymaktadır).
Allah'ın göklerdeki ve yerdeki herşeyi emrinize verdiğini, görünen ve gizli olan nimetlerini, alabildiğine serdiğini görmez misin? Yine de insanlar arasında öylesi var ki, Allah hakkında hiçbir gerçek bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan, Allah hakkında çene çalarlar.
Allah'ın, koyduğu kanunlar gereğince, göklerdeki varlıkları ve imkânları, yerdeki varlıkları ve imkânları faydalanmanız için emrine boyun eğdirdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmüyor musunuz? Yine de, bilgisi, ilmî delili, hakka ulaştıracak rehberi ve aydınlatıcı kitabı olmadan Allah hakkında tartışan insanlar var.
Allah'ın göklerde ve yerde olanları sizin hizmetinize verdiğini nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca verdiğini görmediniz mi? İnsanlardan kimi de bilgisizce, bir yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır.
Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur.
Görmediniz mi ki, Allah, göklerdekini (güneş, ay, yıldız ve bulutları) ve yerde olanı hep menfaatiniz için birer sebep kılmıştır. Hem aşikâre, hem gizli olarak her türlü nimetlerini üzerinize tamamlamıştır. Böyle iken, insanlar içinde kimisi de var ki, ne bir ilme, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah'ın dini hakkında mücadele ediyor.
Görmediniz mi? Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi size musahhar kılmıştır. Açık-gizli size bolca nimetler vermiştir. Hâlbuki insanlardan bazıları, hiçbir ilmî delile dayanmadan, bir hidayet ve aydınlatıcı bir kitap olmadan, Allah hakkında tartışır dururlar.
Allah'ın, göklerde ve yerde bulunan her şeyi sizin emrinize boyun eğdirdiğini, açık ve gizli bütün nimetlerini size bolca verdiğini görmez misiniz? İnsanlardan bazıları, Allah hakkında hiçbir bilgisi olmadan, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan tartışmaya girerler.
Sizin için Allahın göklerde, yerde bulunanları nice basırdığını, görünür, görünmez nice nice nimetler verdiğini görmüyor musunuz? Ne bir bilgi, ne bir kılavuz, ne de aydınlayan bir kitap olmadan insanlardan nice çene çalan var!
Göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah'ın sizin hizmetinize verdiğini, açık ve gizli (görebildiğiniz ve göremediğiniz) nimetlerini üzerinizde tamamladığını görmüyor musunuz? Yine de öyle insanlar vardır ki hiçbir bilgiye, yol gösterici bir rehbere veya aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur.
Semâvâtda ve arzda ne var ise Allâh size ittibâ’ itdirmiş oldığını görmüyor mısınız? Zâhirî ve bâtınî eltâfını size ihsân idiyor. Ba’zı insânlar ’ilimsiz, rehbersiz ve tenvîr idici bir kitâba mâlik olmaksızın Allâh hakkında mubâhase iderler.
Allah'ın göklerde olanları da, yerde olanları da buyruğunuz altına verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmez misiniz? İnsanlardan, Allah hakkında hiçbir bilgisi olmadan, doğruluk rehberi ve aydınlatıcı bir Kitap bulunmadan tartışanlar vardır.
Göklerde, yerde ne varsa hepsini Allah’ın sizin hizmetinize verdiğini ve açıkça yahut gizlice üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar vardır.
Allah’ın, göklerde ve yerde bulunan şeyleri hizmetinize verdiğini, nimetlerini gizli ve açık olarak önünüze bolca serdiğini görmez misiniz? İnsanlardan öyleleri vardır ki bir bilgi, bir rehber ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında tartışmaya kalkışırlar.
Allah'ın, göklerde ve yerdeki (nice varlık ve imkânları) sizin emrinize verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de, insanlar içinde, -bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı yokken- Allah hakkında tartışan kimseler vardır.
ALLAH'ın göklerde ve yerde ne varsa emrinize verdiğini, nimetlerini hem açık ve hem gizli olarak üzerinize yağdırdığını görmez misiniz? Halktan bazıları vardır ki ALLAH hakkında bilgisizce, ne bir kılavuzu, ne de bir kitabı olmadan tartışır.
Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor.
Görmediniz mi? Allahı zülcelâl sizin için Göklerdekini ve Yerdekini müsahhar kılmış, üzerinize zâhiren ve bâtınen ni'metlerini ifaza buyurmakta, bununla beraber nâs içinde kimisi de var ki ne bir ılme, ne bir mürşide ne de tenvir eder bir kitaba istinad etmeksizin Allah hakkında mücadele ediyor
Allah’ın, göklerde, yerde ne varsa hepsini, sizin istifadenize verdiğini, gizli-açık, üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? İnsanlar arasında öylesi var ki, bilgisizce, (ilâhî bir ilme dayanmadan) bir yol göstericisi (rehberi/delili olmadan) ve (vahyedilen) aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın, Allah hakkında tartışır.
Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini Allahın, muhakkak sizin için müsahhar kıldığını, açık ve gizli bir çok ni'metlerini sizin üzerinizde bol bol tamamladığını görmediniz mi? İnsanlar içinde — hiçbir ilmi, hiçbir rehberi ve tenvir edici hiçbir kitabı yokken — haalâ Allah hakkında mücâdele eden kimseler vardır.
Şübhesiz ki Allah'ın, göklerde ne var, yerde ne varsa sizin hizmetinize verdiğini, hem açık ve gizli olarak ni'metlerini size bol bol verdiğini görmediniz mi? Buna rağmen insanlardan bazısı (kendisi için), ne bir bilgi, ne (hak yolu gösteren) bir rehber, ne de aydınlatıcı bir kitab olmadığı hâlde Allah hakkında mücâdele eder.
Gerçekten de Allah’ın, göklerde (uzayda) ve yerkürede ne varsa (koyduğu yasalarla) hepsini sizin için musahhar kıldığını (sizin yararlanacağınız yapı ve sistemde yarattığını), nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini (hâlâ) bilmediniz mi? (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap (belge) olmadan Allah hakkında tartışıp dururlar.*
Görmüyor musunuz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin istifadenize sunduğunu, görünen ve görünmeyen bütün nimetlerini sizin için yaymış olduğu halde, İnsanlardan Allah[21] hakkında, ellerinde onlara yol gösterecek ve kendilerini aydınlatacak bir kitap olmadan, bilgisizce çekişip duranlar var.
Görmüyor musunuz, gerçekten allah yerlerde, göklerde ne varsa hepsine sizin için boyun eğdirmiş, açık, gizli, size olan bütün iyiliklerini sonuna erdirmiştir. Böyle iken yine de insanlar arsında öyleleri vardır ki hiçbir bilgisi olmadan, kılavuzu, aydınlatıcı kitabı yokken yine de Allah üzerinde çekişip dururlar.
Görmüyor musunuz ki Allah göklerde ve yerde olanları [¹] size müsahhar kılmış, size gerek açıkta olsun, gerek gizli kapaklı kalsın [²], her bir nimeti tamamlamıştır. Hal böyle iken yine bazı insanlar, bilgisi, rehberi, nuranî bir Kitabı olmaksızın Allah hakkında çene çalıyorlar.
Allah’ın göklerde olanları da yerde olanları da hizmetinize verdiğini, nimetlerini açık olarak da gizli olarak da bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar vardır.
Şüphesiz Allah'ın, göklerde ve yerde olanları emrinize ram kıldığını, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip tamamladığını görmüyor musunuz? (Buna rağmen) İnsanlardan hiç bir ilme dayanmadan ve bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap da olmadan Allah hakkında mücadele edip duran kimseler vardır.
Ey insanlar! Allah’ın, göklerde ve yerde bulunan her şeyi sizin emrinize verdiğini ve görülen ve görülmeyen, bildiğiniz ve henüz farkında olmadığınız, açık ve gizli nîmetlerini üzerinize yağmur gibi yağdırdığını görmüyor musunuz?
Bütün bunlara rağmen, yine de insanlardan bazıları Allah, insan ve evren hakkında doğru bir bilgiye, yol gösterici bir rehbere ve aydınlatıcı bir kitaba sahip olmadıkları hâlde, Allah’ın dini hakkında boş yeretartışır dururlar.
Görmediniz mi Allah, Yer’deki şeyleri ve Gökler’deki şeyleri sizin için hizmete verdi / kullanıma sundu. Size nimetlerini zâhir (açık) ve bâtın (gizli) olarak bolca yağdırdı. İnsanlar içinde aydınlatıcı bir kitap olmadan, bir yol gösterici de bulunmadan, bilgisizce, Allah hakkında tartışan kimseler de vardır.
Şimdi siz, Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyi sizin hizmetinize sunduğunu göremiyor musunuz? Ya üzerinize boca ettiği iç ve dış nimetlerini !? Bazıları, Allah hakkında kısır çekişmeye girip elinde belgesi, önünde rehberi olmadan bilir bilmez laf ediyor.
Görmediniz mi? Allah göklerde ve yerde olanları size boyun eğdirdi. Bu nedenle aklınızı, mantığınızı iradenizi ve bilginizi kullanarak onlardan yararlanabiliyorsunuz. Ayrıca size gizli açık nimetlerini bolca verdi. İnsanlardan kimi var ki; bilgisi ve yol gösteren bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışır durur.
Allah’ın göklerdeki ve yeryüzündeki her şeyi sizin emrinize verdiğini, bildiğiniz ve bilmediğiniz nîmetlerini önünüze serdiğini bilmiyor musunuz? (Buna rağmen) insanlardan birçoğu bilgisizce, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan, Allah hakkında tartışıyorlar.
ALLAH’IN göklerdeki ve yerdeki her şeyi emrinize verdiğini, ¹⁸ nimetlerini açıkça veya gizlice önünüze alabildiğine serdiğini ¹⁹ görmez misiniz? Yine de insanlar arasında öylesi var ki, [Allah hakkında] hiçbir bilgisi, bir rehberi ve aydınlatıcı bir vahiy olmadan O’nunla ilgili tartışmalara girer;
Allah’ın göklerde ve yerdeki her şeyi sizin hizmetinize sunduğunu ve sizi görünür görünmez onca nimetin içinde yüzdürdüğünü görmez misiniz? Ama insanlardan öyleleri de var ki herhangi bir bilgiye, ilahi bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında ileri geri konuşup tartışırlar. 2-21-22, 14/32...34
İŞTE (ey insanlar), görmez misiniz ki Allah göklerde ve yerde bulunan her şeyi emrinize âmâde kılmıştır; açıktan ve gizli olarak size nimetlerini bol bol ihsan etmektedir?[³⁶⁵³] Ne ki yine de insanlar içerisinden herhangi bir bilgiye, yol gösterici bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışan kimseler çıkabilmektedir.[³⁶⁵⁴]
(Ey insanlar) Görmez misiniz ki Allah, göklerde ve yerde olanları hizmetinize sunmuştur. Açık veya gizli olarak nimetlerini size bolca vermiştir; (buna rağmen) insanlar arasında -hiçbir bilgisi, hiçbir rehberi ve aydınlatıcı kitabı yokken- Allah hakkında tartışan (O’na ortak koşmaya yeltenen) kimseler vardır!
Görmediniz mi Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri size boyun eğdirdi ve size zâhir/ görünen ve bâtın/görünmeyen ni’metlerini bol bol verdi? Yine de insanlardan kimi var ki ne bilgisi, ne yol göstereni ve ne de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan Allâh hakkında tartışır (durur).
Görmediniz mi ki Allah Teâlâ sizin için göklerdekini ve yerde olanı musahhar kılmıştır. Ve üzerinize zahiren ve batınen nîmetlerini pek geniş surette itmam buyurmuştur. Ve nâstan öylesi de vardır ki, ne bir ilme, ve ne de bir rehbere ve ne de tenvir eden bir kitaba müstenit olmaksızın Allah hakkında mücadelede bulunur.
Görmüyor musunuz ki Allah göklerde ve yerde olan şeyleri sizin hizmetinize vermiş. Görünen görünmeyen bunca nimete sizi garketmiş? Yine de, öyle insanlar var ki hiçbir bilgiye, yol gösterici bir rehbere veya aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur.
Görmediniz mi Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri size boyun eğdirdi ve size zahir ve batın (dış ve iç; görülen, görülmeyen; bildiğiniz ve bilmediğiniz) ni'metlerini bol bol verdi? Yine de insanlardan kimi var ki ne bilgisi, ne yol göstereni ve ne de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan Allah hakkında tartışır (durur).
Görmez misin ki Allâh Te'âlâ göklerde ve yerde olan şeyleri size müsahhar kıldı. Ve üzerinize zâhir ve bâtın ni'metlerini boşaltdı ve nâsdan ba'zıları vardır ki bilmeksizin ve yolsuz ve kitâb-ı münîrsiz Allâh Te'âlâ'nın zât ve sıfatında mücâdele ve mubâhase iderler.
Allah'ın göklerde ve yerde olanları hizmetinize verdiğini; sizi, açık ve gizli nimetleriyle kuşattığını görmez misiniz? Kimi insanlar, bir bilgiye, bir rehbere ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmadan Allah hakkında tartışmaya girerler.
Allah'ın göklerde ve yerdekileri hizmetinize sunduğunu görmüyor musunuz? Size açık ve gizli nimetlerini bolca vermiştir. Ama insanlardan bazı kimseler ilme dayanmadan, yol gösterici ve aydınlatıcı kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp dururlar.
Görmedin mi: Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah sizin hizmetinize verdi, açık ve gizli nimetlerini üzerinize yağdırdı. Yine de insanlardan öylesi vardır ki, hiçbir bilgiye veya yol göstericiye veya aydınlatıcı bir kitaba dayanmadan Allah hakkında tartışmaya girişir.
Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.
iy görmedim mi bayıķ Tañrı musaḥḥar eyledi size anı kim göklerdedür daħı anı kim yirdedür daħı tamām eyledi sizüñ üzere ni'metlerini görinür gizlü ya'nį ma'rıfat? daħı ādemįlerün bir nicesi oldur kim dartışur Tañrı işinde bilmeksüz daħı ŧoġru yolsuz ya'nį daħı kitābsuz aydın eyleyici.
Görmez misiz Tañrı Ta‘ālā nice musaḫḫar itdi size göklerde olan nesneleri, yirlerde olan nesneleri daḫı. Daḫı dökdi üstüñüze ẓāhir ni‘metlerinive bāṭın ni‘metlerini. Ba‘żı kişiler çekişürler Allāh ḥaḳḳında delīlsüz,‘ilmsüz, hidāyetsüz daḫı vāżıḥ kitābsuz.
(Ey İnsanlar!) Məgər Allahın göylərdə və yerdə olanları (günəşi, ayı, ulduzları və buludları; meyvələri, bitkiləri, dənizləri, çayları və gölləri) sizə ram etdiyini (sizin istifadənizə verdiyini), aşkar (görmə, eşitmə, sağlamlıq) və gizli (əql, şüur, fəhm, elm və i. a.) ne’mətləri sizə bolluca ehsan etdiyini görmürsünüzmü? İnsanlar içərisində eləsi də vardır ki, nə bir elmi, nə bir doğru yol göstərən rəhbəri, nə də bir nurani (ilahi) kitabı olmadan Allah barəsində mübahisə edər.
See ye not how Allah hath made serviceable unto you whatsoever is in the skies and whatsoever is in the earth and hath loaded you with His favours both without and within? Yet of mankind is he who disputeth concerning Allah, without knowledge or guidance or a Scripture giving light.
Do ye not see that Allah has subjected(3605) to your (use) all things in the heavens and on earth, and has made his bounties flow to you in exceeding measure, (both) seen and unseen?(3606) Yet there are among men those who dispute about Allah, without knowledge and without guidance, and without a Book(3607) to enlighten them!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |