Va’da(A)llâh(i)(s) lâ yuḣlifu(A)llâhu va’dehu velâkinne ekśera-nnâsi lâ ya’lemûn(e)
Bu Allah’ın va’adidir. Allah, va’adinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu (gerçeği) bilmeyen (cahillerdir).
Allah'ın vaadidir; Allah vaadinden caymaz ve fakat insanların çoğu bilmez.
Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu bilmezler.
Bu Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
(Bu) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
(Bu,) Allah'ın va'didir; Allah vadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
(Bu zaferi) Allah va'detti. Allah vaadinden caymaz, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Bu, Allah’ın verdiği bir sözdür. Allah, sözünden asla caymaz. (Onlara ahireti söz vermişse, mutlaka yerine getirecektir.) Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.
Bu, Allah'ın verdiği sözdür. Allah, verdiği sözden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Bu, Allahın verdiği sözdür, Allah sözünden caymaz, insanların pek çokları bilmezler
(Bu zafer) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu (bunu) bilmezler.*
Bu, Allah'ın vaadidir; Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların çoğu bilmezler.
Allah, (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah, vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
(Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler. *
ALLAH'ın vermiş olduğu sözdür. ALLAH sözünü bozmaz; fakat insanların çoğu bilmez.
Allah'ın vaadi budur. Allah, vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Allahın va'di bu, Allah, va'dine hulf etmez ve lâkin nasın ekserisi bilmezler
Bu, Allah'ın sözüdür. Allah verdiği sözden dönmez. Fakat insanların çoğu bunun bilincinde değildirler.
(Bu) Allahın va'di. Allah va'dinden caymaz. Fakat insanların çoğu (Onun va'dini) bilmezler.
(Bu zafer) Allah'ın va'didir. Allah, va'dinden dönmez; fakat insanların çoğu bilmezler.
Bu Allahın vaadidir. Allah asla vaadinden dönmez ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
Allah/ın vaadi bu. Allah vaadinden caymaz. Fakat nâs/ın pek çoğu bunu bilmez
(Bu,) Allah'ın vaadidir; Allah vaadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Bu yardım sözü, bizzat Allah’ın müminlere verdiği bir sözdür ve Allah asla sözünden dönmez; ne var ki, insanların çoğu bunun bilincinde değil.
(İşte bu) Allah’ın verdiği bir sözdür ve Allah verdiği sözden asla caymaz. Fakat insanların pek çoğu bunu bilmiyorlar.
Allah'ın vaadi[dir bu]. Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu [bunu] bilmezler:
Bu Allah’ın bir vaadidir. Zira Allah, vaadinden asla dönmez. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler. 3/194- 195, 22/47
(Bu) Allah’ın kesin[3562] vaadidir. Allah vaadinden dönmez; ne var ki insanların çoğu (bunu) bilmezler:*
(Bu) Allah'ın vaadi. Allah vaadinde hulf etmez. Velâkin insanların çoğu bilmezler.
Bu, Allah'ın vâdidir. Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
(Bu,) Allah'ın va'didir. Allah va'dinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.
Bu Allah’ın vaadidir! İnsanların çoğu bilmese de Allah vaadinden caymaz dönmez.
Bu Allah'ın sözüdür. Allah, sözünden asla dönmez. Fakat, insanların çoğu bunu bilmez.
Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez; ama insanların çoğu da bunu bilmez.
Allah'ın vaadi bu! Allah kendi vaadine ters düşmez. Ne var ki, insanların çokları bilmiyorlar.
Tañrı va'desi ħilāf eylemez Tañrı va'desin velįkin ādemįlerüñ eyregi bilmezler.
(Bu zəfəri Kitab əhlinə) Allah və’d etdi. Allah Öz və’dinə xilaf çıxmaz. Lakin insanların çoxu (müşriklər bunu) bilməzlər!
It is a promise of Allah. Allah faileth not His promise, but most of mankind know not.
(It is) the promise of Allah.(3510) Never does Allah depart from His promise: but most men understand not.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |