Zahera-lfesâdu fî-lberri velbahri bimâ kesebet eydî-nnâsi liyużîkahum ba’da-lleżî ‘amilû le’allehum yerci’ûn(e)
Bozgun belirdi karada ve denizde, insanların elleriyle kazandıkları suçlar yüzünden; bu da, belki dönerler, vazgeçerler diye yaptıklarına karşılık çekecekleri cezanın az bir kısmını onlara tattırmak için.
İnsanların kendi ellerinin kazandığı (tahribat ve talanlarının yol açmasıyla, doğal ve sosyal yapıyı bozmaları) dolayısıyla, karada ve denizde (nice) fesat (bozulma) ortaya çıktı (çıkacaktır). Umulur ki, (fesatlık ve fırsatçılık yapıp doğayı tahribattan) dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını (felaket ve musibet olarak) kendilerine tattırmaktadır.
Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu insanların, kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda, karada ve denizde bozulma başladı. Bu şekilde Allah belki doğru yola dönerler diye, yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını onlara tattıracaktır.
Yalnız kazanç ve menfaat sağlama niyetiyle insanların bizzat elleriyle yaptıkları faaliyetler, işledikleri günahlar sebebiyle kırsal bölgelerde, gelişmiş merkezlerde, karalarda ve denizlerde, kesinlikle bozulmalar dengesizlikler, anarşi ortaya çıkarak hâkim olacak, sonuçta, Allah, dünyada, bu kötülükleri yapanlara, yaptıklarının bir kısmının cezasını tattıracak. Günahlardan, kötülüklerden vazgeçip hakka dönmelerine vesile olur diye onları uyarıyoruz.
İnsanların ellerinin kazandıklarından dolayı karada ve denizde fesat çıktı. Umulur ki dönerler diye, (Allah) yaptıklarının bazılarını böylece onlara tattırmaktadır.
İnsanların kendi ellerinin kazandığı dolayısıyla, karada ve denizde fesad ortaya çıktı. Umulur ki, dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını kendilerine taddırmaktadır.
İnsanların kendi ellerinin (irade ve ihtiyarlarıyla) yaptıkları işler (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad meydana çıktı ki, Allah, işledikleri günahlardan bir kısmının cezasını (dünyada) onlara taddırsın. Olur ki (küfürden ve işledikleri günahlardan tevbe ederek) dönerler.
İnsanların elleriyle yaptıklarından dolayı, karada ve denizde bozgunculuk çıkmıştır. Nihayet Allah, onların yaptığı kusurların (cezasının) bir kısmını onlara tattırır ki, dönüş yapsınlar.
İnsanların bizzat kendilerinin işledikleri yüzünden, karada ve denizde çürüme ve bozulma başladı. Allah, belki geri dönerler diye yaptıklarının bazı sonuçlarını onlara tattıracaktır.
İnsanların, kendi elleriyle yapmış oldukları şeyler yüzünden, karada, denizde fesat belirdi, yaptıkları şeylerin bir nicesin onlara tattırırız, ola ki dönerler
İnsanların bizzat kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulmalar olmuştur. (Kötü yoldan) dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.
İnsânlara gelen bu mesâib bu a’mâl-i kabîhalarından bir kısmının cezâsını dünyâda tatdırmak istediğimizdendir.
İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır.
İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.[427]
İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara ¬tattırıyor.
İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.
Halkın elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde felaketler yaygınlaştı. Böylece, (kötülükten) dönerler diye yaptıklarının bir kısmını onlara tattırıyor.
Yaptıklarının bir kısmını tatsınlar diye insanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Umulur ki onlar hakka dönerler.
İnsanların ellerinin kesbi ile karada ve denizde fesad meydan aldı, yaptıklarının ba'zısını kendilerine tattırmak için ki rücu' etsinler
İnsanların kendi elleriyle (cüz’î irâdeleriyle) yaptıkları (günahları) ndan dolayı, karada ve denizde fesat ortaya çıkmıştır. Nihâyet Allah, onların yaptığı kusurların (cezasının) bir kısmını onlara (dünyada) tattırır ki, (yaptıklarına pişman olup tövbe etsinler ve bu sayede bâtıldan, hakka) dönüş yapsınlar.
İnsanların kendi yaptıklarından dolayı karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Belki akıllarını başlarına alırlar diye yaptıklarının bir kısmı onlara tattırıldı.
İnsanların kendi ellerinin kazandığı (ihtiyarlarıyle yapdıkları) şeyler yüzünden karada, denizde fesâd belirdi ki (Allah) yapdıklarının bir kısmını onlara tatdırsın. Olur ki rücû' ederler onlar.
İnsanların ellerinin kazandığı (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad çıktı ki(Allah), yaptıklarının bir kısmını(n cezâsını), kendilerine (dünyada) tattırsın; tâ ki(kötülüklerden) dönsünler.
İnsanların bizzat (hem) kendi işledikleri (zulüm ve kötülükler) sebebiyle (hem de çevreye, doğaya ve ekosisteme verdiği zararlarla) karada ve denizde bozulmalar olmuştur. (Kötü yoldan) dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır. *
İnsanların ellerinin kazandıkları sebebiyle, karada ve denizlerde fesat ortaya çıkmış, Allah, belki onlar hatalarından dönerler diye, yaptıkları fesadın bir kısmının karşılığını onlara tattırmıştır.
İnsanların bile bile işledikleri suçlar yüzünden karada, denizde karışıklıklar baş gösterdi. Bunun böyle olması işledikleri suçların bir kısmının azabını onlara tattırmak içindi, gerisin geriye dönsünler diye.
Nâs/ın elleriyle irtikâp ettikleri masiyet yüzünden karada, denizde fesat zuhur etmiştir. Allah bulundukları isyandan dönebilmeleri için bazı amellerinin vebalini tattıracaktır.
Karada ve denizde bozulmanın [fesâd] ortaya çıkması, insanların elleriyle yaptıkları yüzündendir.¹⁰ Bunun sonucu olarak, (bu işten) geri dönsünler diye, yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırır.
İnsanların kendi ellerinin kazandığı dolayısıyla karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Belki dönerler diye (Allah) onlara yapmakta olduklarının bir kısmını kendilerine tattırmaktadır.
Kur’an ışığından yüz çeviren insanlığın kendi eliyle yaptığı kötülükler yüzünden, hem toplumsal, hem de doğal denge bozularak, karada ve denizde haksızlık, adâletsizlik, kan, gözyaşı, dünya savaşları, nükleer felâketler, aşırı silahlanma, çevre kirlenmesi, uyuşturucu, alkol, cinsel sapıklıklar, terör ve anarşi gibi her türden fesat ve bozgunculuk ortaya çıktı. İşte Allah, yaptıklarının bir kısmını onlara daha bu dünyadaböylece tattırıyor ki, bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp yeniden Kur’an’a dönsünler.
İnsanlar’ın ellerinin kazandığı şeyler sebebiyle Kara’da ve Deniz’de Fesad / Bozgunculuk / Karışıklık zuhur etti (ortaya çıktı). Sonuçta onlara, işlediklerinin bir kısmını tattırıyor. Umulur ki dönerler.
İnsanlığın hataları yüzünden, eğer kara ve deniz dengelerinde bir bozulma olacak olursa, Allah, geri adım atmalarını sağlamak için, verilen hasarın bir kısmını bu dünyada kendilerine mutlaka ödetecektir...
İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada denizde bozulma ortaya çıktı. Düşünüp öğüt alırlar diye bazıları dünyada cezalandıracaktır. Allah bunu onların hayrına yapar. Çünkü dünyada tadacakları ceza belki onları ahiretteki cezadan kurtaracak gelişmelere neden olur.
İnsanların elleriyle kazandıkları (yaptıkları) yüzünden karada ve denizde bozulma meydana geldi. [*] Böylece (yanlış yoldan) dönsünler diye (Allah onların) yaptıklarının bir kısmını onlara tattırır.
İnsanların elleriyle yaptıkları (günâhları) yüzünden, karada ve denizde düzen bozuldu.¹ Belki dönerler diye² (Allah) onlara, yaptıklarının bir kısmını (zaman zaman) tattırıyor.³
[Allah’ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu] insanların kendi elleriyle yapıp-ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı: Bu şekilde ³⁸ [Allah], belki [doğru yola] geri dönerler diye yaptıklarının bazı [kötü] sonuçlarını onlara tattıracaktır. ³⁹
İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozulma meydana geldi. Allah onlara, yaptıkları kötülüklerin sonuçlarından bir kısmının tattırıyor ki, belki akıllanıp dönerler. 4/79, 28/47, 42/30
İnsanların elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozulma meydana geldi. Neticede (Allah), yaptıklarının (kötü sonuçlarından) bir kısmını kendilerine tattıracaktır;[³⁶⁰⁵] umulur ki (yol yakınken) dönerler.
İnsanların işledikleri günahlar yüzünden, karada ve denizde fesad (kıtlık ve tabii afetler) belirdi ki Allah yaptıklarının cezasının bir kısmını onlara tattırsın (da bundan ibret alıp, tuttukları kötü yoldan) dönebilsinler.
İnsanların elleriyle kazandıkları yüzünden, karada ve denizde fesat zuhur etti. Belki dönerler diye, (Allâh) onlara, yaptıklarının bir kısmını taddırıyor.
İnsanların ellerinin kazandığı şey sebebiyle karada ve denizde fesat zuhûra gelir. Allah da onlara yaptıkları şeylerin bazısını tattırır. Gerek ki, onlar dönüverirler.
Allah'ın buyruklarını umursamayan şu insanların kendi tercihleri ile yaptıkları işler yüzünden karada ve denizde (bütün dünyada) bozukluk ortaya çıktı, nizam bozuldu. Doğru yola ve isabetli tutuma dönme fırsatı vermek için, Allah, yaptıklarının bazı kötü neticelerini onlara tattırır. [7, 168] [21, 35; 2, 155]
İnsanların elleriyle kazandıkları (günahları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. Belki dönerler diye, (Allah) onlara, yaptıklarının bir kısmını taddırıyor.
İnsânların irtikâb iyledikleri me'âsî ve küfür sebebiyle karada ve denizde fesâd zâhir oldı. Bu fesâdın zuhûrı onlara 'amelleri cezâsının bir kısmını tatdırmak içündir.. Şâyed ki bununla mütenebbih olub me'âsîden rücû' ideler.
İnsanların, kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden karada ve denizde bozulmalar olur. Bu, ettiklerinin bir kısmını bulsunlar diyedir; bakarsın vazgeçerler.
İnsanların kendi elleriyle kazandıkları yüzünden karada ve denizde karışıklık çıkmıştır. Bu, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmının azabını tattırmak içindir.
İnsanların ellerinin kazanmış oldukları yüzünden denizde ve karada bozgun çıktı. Allah onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırıyor ki geri dönebilsinler.
belürdi ma'śįyet yā ķaht yirde daħı deñizde andan kim kesb eyledi ādemįler elleri tā daduravuz anlara bir nicesin anuñ kim işlediler ola kim anlar döneler.
Fesād ẓāhir oldı ḳurularda ve deñizlerde ḫalḳuñ günāhları sebebi‐y‐ile.Ḥattā ki daddura anlara günāhlarınuñ ba‘żı cezāsın. Ola kim tevbe ideler.
İnsanların öz əlləri ilə etdikləri (pis əməllər, günahlar) üzündən quruda və suda fəsad (pozuntu) əmələ gələr (bə’zi yerlərdə quraqlıq, qıtlıq olar, bə’zilərində zərərli yağışlar yağar, zəlzələ baş verər, dənizlərdə gəmilər batar) ki, Allah (bununla) onlara etdiklərinin bir qismini (etdikləri bə’zi günahların cəzasını) daddırsın və bəlkə, onlar (tövbə edib pis yoldan) qayıtsınlar.
Corruption doth appear on land and sea because of (the evil) which men's hands have done, that He may make them taste a part of that which they have done, in order that they may return.
Mischief has appeared on land and sea because of (the meed) that the hands of men have earned(3556) that (Allah) may give them a taste of some of their deeds: in order that they(3557) may turn back (from Evil).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |