3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 120. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İn temseskum hasenetun tesu/hum ve-in tusibkum seyyi-etun yefrahû bihâ(s) ve-in tasbirû vetettekû lâ yadurrukum keyduhum şey-â(en)(c) inna(A)llâhe bimâ ya’melûne muhît(un)

Size bir iyilik gelse tasalanırlar, kötülük gelse ferahlanırlar. Sabreder ve sakınırsanız düzenleri size hiçbir hususta zarar vermez ve Allah, şüphe yok ki ne yaparlarsa hepsini de kavramıştır.

(Ey sadık mü’minler!) Size bir iyilik dokununca (kâfirler ve münafıklar) kıskanıp tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinip ferahlanırlar. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların ’hileli düzenleri’ (ve hıyanet girişimleri) size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz Allah, onların amellerini (ve kötü niyetlerini) kuşatıvermiştir.

Size bir iyilik dokunsa bu onları üzer, başınıza bir kötülük gelince de memnun olurlar. Eğer her türlü bela ve sıkıntılara karşı sabredip yolunuzu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar veremez. Zira Allah, onların yapmakta oldukları herşeyi güç ve kuvvetiyle kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunursa, bu onları kahreder. Başınıza bir belâ gelirse buna da sevinirler. Eğer sabrederek mücadeleye devam eder, kararlılık gösterir, Allah'a sığınır, emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan korunursanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla özgürce şahsiyetlerinizi geliştirir, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olursanız, onların sinsi kötülük planları, örtülü savaş taktikleri, size hiçbir şekilde zarar veremez. Allah onların işledikleri amelleri ilmiyle, kudretiyle abluka altına almıştır.

Size bir iyilik ulaşırsa onları huzursuz eder. Ama size bir kötülük dokunduğunda bundan dolayı rahatlarlar. Eğer sabreder ve sakınırsanız onların oyunlarının size bir zararı dokunmaz. Allah onların yapmakta olduklarını (ilmiyle) kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır.

Size bir iyilik dokunursa onları üzer ve kederlendirir. Başınıza bir felâket gelirse, onunla ferahlanır ve sevinç duyarlar. Eğer siz, sabırlı olur da korunursanız, onların hileleri size hiç bir zarar veremez. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını ilmi ile kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa, onların zoruna gider. Bir kötülük başınıza gelse, onunla sevinirler. Eğer sabredip sakınırsanız, onların tuzağı size bir zarar veremez. Allah, onların yaptıklarını kuşatmıştır.

Eğer bir iyilikle karşılaşırsanız bu onları üzer; başınıza bir kötülük gelince de memnun olurlar. Ama eğer zorluklara karşı sabreder ve samimi davranırsanız, ruh olgunluğu gösterirseniz, onların hileleri size hiçbir zaman zarar veremez. Zira Allah onların bütün yaptıklarını kuşatıcıdır.

Size bir iyilik gelse, onlar kaygılanırlar, size kötülük gelse ona sevinç duyarlar, sabrederseniz, korunursanız onların alları size bir zarar vermez, Allah kavrar ne yapsalar

Size bir iyilik gelse tasalanırlar, kötülük gelse sevinirler. Ama sabreder ve Allah'ın emirlerine uygun bir hayat yaşarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.

Size hasenât geldiği vakit me’yûs olurlar, ve size seyyiât geldiği vakit ferah bulurlar. Lâkin sabır ider ve Allâh’dan korkar iseniz ânların hilesi zarar virmez, zîrâ Allâh’ın ilmî ânların ef’âlini kâmilen muhîtdir.

Size bir iyilik gelse, onların fenasına gider; başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. Sabreder ve sakınırsanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Allah işlediklerinin hepsini ilmiyle kuşatmıştır.*

Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.

Size bir iyilik gelirse bu onları üzer, ama başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. Eğer sabreder ve sakınırsanız, onların tuzağı size hiçbir zarar vermez. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa onlara üzüntü verir, başınıza bir kötülük gelse ona sevinirler. Zorluklara karşı direnir ve erdemli davranırsanız entrikaları size hiç bir zarar vermez. ALLAH tüm yaptıklarını kontrol eder.

Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah'dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.

size bir iyilik dokunursa fenalarına gider, başınıza bir musıbet gelirse onunla ferahlanırlar, ve eğer siz sabırlı olur ve iyi korunursanız onların hıyleleri size hiç bir zarar vermez, çünkü Allah onları kendi amellerile kuşatmıştır

Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır (üzer), başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer (Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda) sabreder ve korunursanız, onların hilesi (tuzakları) hiçbir şekilde size zarar ver (e) mez. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıkları (ve yapacakları) şeyleri (ezelî ilmi ile) kuşatandır. (Her şeyi hakkıyla bilendir.)

Eğer size bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Eğer size bir kötülük isabet ederse bu onları sevindirir. Eğer sabreder ve takvalı olursanız, onların hileleri size bir zarar vermez. Kuşkusuz, Allah, ilmiyle onların yaptıkları her şeyi kuşatmıştır.

Eğer size bir iyilik dokunursa onları tasaya düşürür. Şayet size bir fenalık gelirse onunla sevinirler. Eğer göğüs gerer, sakınırsanız onların hıylekârlıkları size hiç bir şeyle zarar veremez. Şübhe yok ki Allah, ne yaparlarsa hepsini (ilmiyle) çepçevre kuşatıcıdır.

Eğer size bir iyilik dokunursa, (bu) onları üzer; fakat size bir kötülük gelirse, onunla sevinirler. Buna rağmen sabreder ve (günahlardan) sakınırsanız, onların hîlesi size hiçbir şeyle zarar vermez. Şübhesiz ki Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla kuşatıcıdır.

Eğer size bir iyilik dokunacak olsa bu onları üzer. Eğer başınıza bir kötülük gelse bu yüzden sevinirler. Eğer (baskı ve eziyetler karşısında direnerek) sabreder ve (tedbirinizi alıp) korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarını (ilmiyle) kuşatandır.

Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer, size bir kötülük dokunursa ona sevinirler. Eğer sabreder ve Allah’dan sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zaman zarar vermez. Allah onların bütün yaptıklarını çepe çevre kuşatıcıdır.

Eğer size bir iyilik edilecek olursa onlar tasalanırlar. Eğer size bir kötülük edilecek olursa ona da sevinirler. Eğer siz sıkıntıya katlanır, Allah’tan sakınırsanız onların düzenlerinden dolayı size hiç bir zarar gelmez. Çünkü Allah onların bütün işlediklerini kuşatıcıdır.

Size iyi bir şey dokunsa onları gamlandırır. Şayet size bir fenalık dokunsa onunla sevinirler. Siz katlanır ve sakınır iseniz onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Allah onların yaptıklarını ilmiyle ihata etmiştir.

Eğer size bir iyilik dokunsa bu onları üzer, eğer size bir kötülük dokunsa ona sevinirler. Şayet sabreder/göğüs gerer ve sorumluluk bilincinde olursanız, onların tuzağı size hiçbir zarar veremez. Muhakkak ki Allah, onların yapmakta oldukları şeyleri çepeçevre kuşatmıştır [Muhît].

Size bir iyilik gelse, onların fenalarına gider; başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. Sabreder ve takva sahibi olursanız, onların hilesi size hiç bir zarar vermez. Allah işlediklerinin hepsini (ilmiyle) kuşatmıştır.

Sizebir iyilik ulaşınca, buna üzülürler; başınıza bir kötülük gelince de, bundan dolayı sevinirler. Eğer baskı ve eziyetler karşısında direnerek sabreder ve kötülüklerden dikkat ve titizlikle sakınıp korunursanız, onların hile, entrika ve tuzakları size hiçbir zarar veremeyecektir. Şüphesiz Allah, onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. Dolayısıyla her şey O’nun kontrolü altındadır ve sizi onların hilekârlığından elbette koruyacaktır. İnsanlık tarihi, bunun örnekleriyle doludur. İşte sabır ve takvâ ile neler kazanacağınızı, emirlere uymamakla başınıza neler geleceğini açıkça gösteren canlı bir örnek:
Mekke müşrikleri, Bedir savaşında uğradıkları acı yenilginin intikamını almak amacıyla, bir yıl sonra üç bin kişilik güçlü bir orduyla Medîne’ye saldırmak üzere yola çıktılar. Durumu haber alan Hz. Peygamber, arkadaşlarıyla yaptığı istişare sonucunda düşmanı Medîne dışında karşılamaya karar vererek, bin kişilik ordusuyla Uhud dağı eteklerine doğru hareket etti. Fakat münâfıkların reisi Abdullah bin Übeyy, emrindeki üç yüz askeriyle birlikte Müslümanları terk edip Medîne’ye geri döndü. Bu olay ordu içinde karışıklığa sebep oldu. Hattâ Müslümanlardan iki gurup; Seleme oğulları ile Harise oğulları, neredeyse münâfıklarla birlikte döneceklerdi fakat sonuçta iman ve sadakat duygusu ağır bastı ve savaşmaya karar verdiler.
Peygamberimiz, ordusunu Uhud dağını arkalarına alacak şekilde mevzilendirdi. Müslümanları korumak üzere de, yakındaki bir tepeye keskin nişancılardan elli adet okçu yerleştirdi ve onlara, ne olursa olsun yerlerini terk etmemelerini emretti.
Müslümanlar, savaşın ilk anlarında kahramanca savaşıp düşmanı neredeyse bozguna uğratmışlardı ki, içlerinden bazıları dağılan düşmanı takip edip son darbeyi vurmak yerine, acele edip ganîmet toplamaya başladılar. Bunun üzerine tepedeki okçular da ganîmetten pay kapma hırsıyla yerlerini terk edip ganîmetlere koşuştular. Oysa henüz kesin zafer elde edilmemişti. Bu fırsatı iyi değerlendiren Hâlid bin Velîd, —ki henüz Müslüman olmamıştı— komutasındaki süvarilerle, okçuların terk ettiği geçitten girerek Müslümanları arkadan kuşattı. İki ateş arasında kalan Müslümanlar, Peygamberin öldürüldüğü haberinin de yayılmasıyla panik içinde kaçışmaya başladılar. Peygamberin çevresinde kalan bir avuç Müslüman ise, vücutlarını siper etmiş, onu düşmanın saldırısından korumaya çalışıyordu. Derken, Allah’ın yardımıyla Müslümanlar toparlanıp yeniden saldırıya geçerek düşmanı geri püskürttüler. Böylece korkunç bir yenilgiden kıl payı kurtuldular. Fakat yetmiş şehit vererek büyük bir acı yaşamış ve kazanmak üzere oldukları bir savaşı kaybetmişlerdi.
Allah’ın Elçisi, ertesi gün yetmiş askeri yanına alarak düşmanı bir müddet takip etti. Onların hızla kaçıp uzaklaştıklarını görünce Medîne’ye geri döndü.
İşte bu savaşta, hem sizin hem de kıyâmete kadar gelecek Müslümanların alması gereken nice ibretler vardır:

Size iyilik dokunduğunda, onları üzüyor. Size kötülük dokunduğunda, buna seviniyorlar. Eğer sakınıp korunursanız, sabrederseniz, hiçbir şekilde size onların düzeneği zarar vermez. Allah, işleyecekleri şeyleri çepeçevre kuşatandır.

Siz bir iyiliğe kondunuz mu, bu onlara batar; başınıza bir iş gelince de, buna alkış tutarlar. Sabreder kendinizi sağlama alırsanız, onların oyunları size hiçbir zarar veremez. Çünkü Allah, onların yaptığı her şeyi kuşatmaya almıştır...

Size bir iyilik dokunsa bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelirse sevinirler. Eğer inancınızda azimli, kararlı, mücadeleci olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa, bu onları üzer; başınıza bir kötülük gelse buna da sevinirler. Sabreder ve [takvâ]lı (duyarlı) olursanız onların hilesi size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.

Eğer size bir iyilik dokunursa o (kâfirlerin) ağırına gider. Yok, eğer size bir kötülük dokunursa onlar, ona da çok sevinirler. (Ey îman edenler!) Eğer sabreder ve Allah’a karşı hata etmekten sakınırsanız, onların hileleri size kesinlikle zarar veremez. Çünkü Allah, yaptıklarınızı (ve yapacaklarınızı ilmiyle) kuşatandır.¹

1 Yani, her ne yapacaksanız onu kesinlikle, bilir.

Eğer bir iyilikle karşılaşırsanız bu onları üzer; ve başınıza bir kötülük gelince de memnun olurlar. Ama eğer zorluklara karşı sabreder ve Allah’a karşı sorumluluklarınızın bilincinde olursanız, onların hileleri size hiçbir zarar veremez. Zira Allah, onların tüm yaptıklarını [Kudretiyle] kuşatır.

Siz bir iyilik ve nimete kavuşacak olsanız, bu onları derinden üzer; sizin kötü bir durumla karşılaşmanız halinde ise sevince boğulurlar. Eğer sabreder ve sorumlu davranırsanız, onların plan ve tuzakları size hiçbir zarar veremez. Allah, onların yaptıkları işleri çepeçevre kuşatmıştır. 3/186, 64/11

Eğer siz bir iyiliğe ulaşırsanız buna üzülüverirler; ama eğer başınıza bir kötülük gelirse buna da sevinirler. Ama eğer zorluklara direnir ve sorumluluk bilincini kuşanırsanız, onların tuzakları size hiçbir zarar veremez: Zira Allah, yaptıkları her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.

(Ey iman edenler) Size bir iyilik isabet edecek olsa (Rabbinizden bir yardıma ve galebeye nail olsanız) bu onları tasalandırır, fakat size bir kötülük dokunacak olsa, (geçici bir yenilgiye uğraşanız veya aranızda bir ihtilaf baş gösterse) onunla çok sevinirler. Eğer siz sabreder (onların eziyetlerine katlanır) ve sakınırsanız, (Rabbinizden korkup emir ve yasaklarını yerine getirirseniz) onların hileleri size hiçbir zarar veremez, şüphe yok ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır, (yaptıkları herşevi hakkıyle bilir ve kıyamet günü onlara hak ettikleri cezalarını verir.)

Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.

Size bir nîmet isabet ederse onları mahzun eder. Size bir fenalık dokunursa onunla sevinirler. Eğer sabreder ve ittikada bulunursanız onların hileleri size hiç bir şey ile zarar vermez.

Size bir ferahlığın, bir nimetin ulaşması onları üzer. Bir fenalığın gelmesine ise, âdeta bayılırlar. Şayet siz sabreder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, onların tuzakları size hiçbir zarar veremez. Çünkü Allah, elbette onların yaptıklarını (ilmiyle, kudretiyle) kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa (Bu,) Onları tasalandırır; size bir kötülük dokunsa, ona sevinirler. Eğer sabreder, korunursanız, onların tuzağı size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını kuşatmıştır.

Onlar ne yapsalar, Allah onu bilir ve kurdukları tuzakları sizden savar.

Size bir eyi şey (galebe, nusret, refâh ve sâir) irişse onları fenâlaşdırır (bundan mükedder ve müteessir olurlar) ve eğer size fenâlık vâki' olsa ondan sevinirler. Onların ezâ ve cefâsına sabır ider ve Cenâb-ı Hakk'a ittikâ ider iseniz hîle ve hud'aları size bir zarar viremez. Cenâb-ı Allâh insânların a'mâlini muhîtdir (işlediklerini tamamıyla bilir)

Size bir iyilik dokunsa onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse mutlu olurlar. Kendinizi koruyarak sabrederseniz tuzaklarının size bir zararı olmaz. Yaptıkları her şeyi çepeçevre kuşatan Allah’tır.

Size bir iyilik gelirse bu onları üzer, size bir kötülük dokunursa buna sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız onların hilesi size hiç bir zarar vermez. Allah, onların yaptıklarını tam olarak kuşatmıştır.

Size bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başınıza bir kötülük geldiğinde ise sevinirler. Sabreder ve sakınırsanız, onlar size hiçbir zarar veremezler. Zira Allah onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır.

Size bir iyilik dokunsa bu onları rahatsız eder. Size bir kötülük dokunsa bununla sevinir, ferahlarlar. Eğer sabreder, sakınır/korunursanız onların tuzakları size hiçbir şekilde zarar veremez. Allah Muhît'tir, yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.

eger yoķanur-ise size eylük ya'nį nuśret bulmaķ, ķayġulu eyler anları. daħı eger irerse size yavuzlıķ ya'nį śınmaķ sevnünler aña. eger śabr eyleyesiz daħı śaķınasız ziyān degürmeye size yavuz śanmaġı anlaruñ nesene. bayıķ Tañrı anı kim işlersiz ķaplayıcıdur ya'nį 'ilm-ile.

Eger yaḫşılıḳ yitişse size özlerine güç gelür ve eger zaḥmet yitişse size se‐vinürler anuñ bile. Eger ṣabr eyleseñüz Allāhdan ḳorḳuñuz, size ziyān eyle‐mez anlaruñ mekri hīç nesne. Taḥḳīḳ Tañrı Ta‘ālā anlar işlegeni bilür.

Sizə bir mənfəət yetişəndə onlar qəmgin olur, sizə bir zərər toxunanda isə ona sevinirlər. Əgər səbr edib özünüzü qorusanız (Allahdan qorxsanız), onların hiyləsi sizə heç bir zərər yetirməz. Şübhəsiz ki, Allah onların nə etdiklərini biləndir.

If a lucky chance befall you, it is evil unto them, and if disaster strike you they rejoice thereat. But if ye persevere and keep from evil their guile will never harm you. Lo! Allah is Surrounding what they do.

If aught that is good befalls you, it grieves them; but if some misfortune overtakes you, they rejoice at it. But if ye are constant and do right, not the least harm will their cunning do to you; for Allah Compasseth round about all that they do.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.