Ve-ilâ medyene eḣâhum şu’ayben fekâle yâkavmi-’budû(A)llâhe vercû-lyevme-l-âḣira velâ ta’śev fî-l-ardi mufsidîn(e)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik.) Böylece (onlara) dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve (bu iman ve ibadetinizle) ahiret gününü(n sevabını ve mükâfatını) umut edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık fesatlık çıkarmayın."
Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i göndermiştik de ey kavmim demişti, kulluk edin Allah'a ve umun ahiret gününü ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışmayın.
Medyen halkına da, kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O da toplumuna: “Ey halkım!” diye seslendi. “Yalnız Allah'a kulluk edin ve ahiret günündeki mutluluğa umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin.”
Medyen'e de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, soydaşları-kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb:
“Allah'ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah'a bağlanın, saygıyla Allah'a kulluk ve ibadet edin. Âhiret gününe, ilâhî himayeye mazhar olma ümidiyle hazırlık yapın. Ülkede, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmakta, küfürde ileri gitmeyin.” dedi.
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin ve ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (elçi olarak gönderdik) Böylece dedi ki: 'Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.'
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i peygamber olarak gönderdik de şöyle dedi: “- Ey kavmim! Allah'a ibadet edin ve ahiret gününe ümid besleyin (sevabını umduğunuz işleri yapın). Yeryüzünde fesadçılar olarak isyan etmeyin.”
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı peygamber olarak gönderdik. Onlara: “Ey kavmim! Allah’a ibadet edin. Kıyametin kopacağını umut edin.. Yeryüzünde bozguncular olarak koşturmayın” dedi.
Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı gönderdik ve Şu‘ayb şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah'a kulluk ediniz, âhiret gününe umut besleyiniz, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayınız!”[410]*
Kardeşleri Şuayb'ı da, biz Medyen'e gönderdik, imdi dedi ki: «Ey ulusum ! Allaha tapasınız, ahret günü umununuz, yeryüzünde bozgunculuk etmeyin»
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (nebi olarak) gönderdik. Şuayb: “Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Ahiret günü(nün mükâfatına) umut bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!” dedi.*
Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O, "Ey milletim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut besleyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın" dedi.
Medyen’e de kardeşleri Şu’ayb’ı peygamber olarak gönderdik. Şu’ayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Ahiret gününe ümit besleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın” dedi.
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi. *
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... "Halkım, ALLAH'a kulluk edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın,"demişti.
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!" dedi.
Medyenede kardeşleri Şuaybı, vardı dedi ki: ey kavmim, Allaha ıbadet edin de son güne ümid besleyin; müfsidlikle yer yüzünü berbad etmeyin
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şuayb: “Ey halkım! Allah'a kulluk edin. Ahiret Günü'nü umut edin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!” dedi.
«Medyen» e de biraderleri Şuaybı (gönderdik) de dedi ki: «Ey kavmim, Allaha ibâdet edin. Âhiret gününe umud bağlayın. Yer yüzünde fesadcılar olarak bozgunculuk yapmayın».
Medyen (halkın)a da kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece (onlara): “Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; âhiret gününe ümid bağlayın(1) ve yeryüzünde fesad çıkaran kimseler olarak bozgunculuk yapmayın!” dedi.*
Medyen halkına da kardeşleri Şuaybı elçi olarak gönderdik. Onlara “Ey Kavmim! Yalnızca Allaha kulluk edin. Ahiret gününü aklınızdan çıkarmayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak taşkınlık yapmayın” dedi.
Medyen ahalisine de kardeşleri Şuayb/ı gönderdik. Şuayb dedi ki «— Ey kavmim! Tanrı/ya tapın, âhiret gününün sevabını umun. Yeryüzünde fesat çıkararak fenalık etmeyin».
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece, “Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününe ümit bağlayın ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın” dedi.
Medyen ahâlîsine de, kardeşleri gibi yakından tanıdıkları arkadaşları Şuayb’ı elçi olarak görevlendirdik. Şuayb, “Ey kavmim!” dedi, “Yalnızca Allah’a kulluk edin, âhiret gününe olan inanç ve ümidinizi asla yitirmeyin ve sakın, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın!”
Medyen’e1 de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik.) O (da kavmine): “Ey kavmim! Sadece Allah’a kulluk edin, âhiret gününe inanın2 ve bozgunculuk yaparak yeryüzünde fesat çıkarmayın.” dedi.*
MEDYEN [halkına] da kardeşleri Şuayb[ı gönderdik]. 30 O, “Ey halkım!” diye seslendi, “[Yalnız] Allah'a kulluk edin, Ahiret Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!”
Medyen şehrine de soydaşları olan Şuayb’i elçi olarak gönderdik. O da onlara şöyle dedi: – Ey kavmim, Yalnız Allah’a kulluk edin ki ahiret gününü umutla bekleyebilesiniz, bu memlekette azgınlık ederek fesat çıkarmayın! 7/85...93
MEDYEN’E de, soydaşları Şuayb’i (göndermiştik);[3511] ve o “Ey kavmim!” demişti, “Allah’a kulluk edin ki Âhiret Günü’nü arzulayabilesiniz;[3512] dahası, kötülüğü yaygınlaştırarak yeryüzünde ahlâkî çürümeye meydan vermeyin!”[3513]*
Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: «Ey kavmim! Allah'a ibadet ediniz, son güne ümitvar olunuz. Ve yeryüzünde müfsitler olarak fesat çıkarmayınız.»
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik, onlara dedi ki: “Ey benim halkım! Yalnız Allah'a ibadet edin, âhiret gününü bekleyin ve ülkede fesatçılık yaparak düzeni bozmayın! ”
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kuluk edin, ahiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!"
Medyen’lilere de kardeşleri Şuayb’ı elçi gönderdik; onlara dedi ki: “Ey halkım! Allah’a kulluk edin; Ahiret günü bir beklentiniz olsun. Huzursuzluk çıkararak Ülkeyi karıştırmayın.”
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i gönderdik:-Ey kavmim, dedi. Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü bekleyin, Yeryüzünde bozgunculuk yapıp, kargaşa çıkarmayın!
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdiğimizde, “Ey kavmim, Allah'a kulluk edin,” dedi. “Âhiret gününü bekleyin; fesat çıkarıp da memleketi birbirine katmayın.”
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum, Allah'a ibadet edin. Âhiret gününe umut bağlayın. Bozgunculuk yaparak ülkenin huzurunu kaçırmayın."
daħı medyen'din yaña ķarındaşlarını şu'ayb’ı pes eyitti “ay ķavmum! ŧapuñ Tañrı’ya daħı ķorķuñ śoñraġı günden. daħı fesād eylemeñ yirde fesād eyleyicilerken.”
Mədyənə də qardaşları Şüeybi (peyğəmbər göndərdik). O dedi: “Ey qövmüm! Allaha ibadət edin! Qiyamət gününə inanın! (Dünyada ibadət etməklə qiyamət gününə ümid bəsləyib savab işlər görün. Onun əzabından qorxun!) Yer üzündə fitnə-fəsad törətməyin!”
And unto Midian We sent Shueyb, their brother. He said O my people! Serve Allah, and look forward to the Last Day, and do not evil, making mischief, in the earth.
To the Madyan (people) (We sent) their brother Shu´aib. Then he said: "O my people! serve Allah, and fear the Last Day: nor commit evil on the earth, with intent to do mischief."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |