24 Ocak 2025 - 24 Receb 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kasas Suresi 76. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne kârûne kâne min kavmi mûsâ febeġâ ‘aleyhim(s) veâteynâhu mine-lkunûzi mâ inne mefâtihahu letenû-u bil’usbeti ulî-lkuvveti iż kâle lehu kavmuhu lâ tefrah(s) inna(A)llâhe lâ yuhibbu-lferihîn(e)

Şüphe yok ki Karun, Musa'nın kavmindendi de onlara karşı isyan etti; ona öyle hazineler vermiştik ki anahtarlarını bile güçlükuvvetli on, onbeş kişi götüremezdi. Hani kavmi ona sevinip övünme demişti, şüphe yok ki Allah, sevinip övünenleri sevmez.

Gerçek şu ki, Karun da Musa’nın kavmindendi (onun yakın akrabasıydı), ancak onlara karşı azgınlaşıp (gururlanmıştı). Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, (sadece) anahtarlarını, (bu hizmet için özel kiralanmış) birlikte davranan güçlü bir topluluk zor taşırdı. Hani kavmi ona (servetiyle gururlanan Karun’a) demişti ki: "Şımararak sevinme, çünkü Allah (mal ve makamla ferahlanıp) şımararak böbürlenip sevince kapılanları sevmez" diye (uyarmıştı).

Şimdi hesap gününde, bu duruma düşmek istemeyenler bilsinler ki, şu ünlü Kârûn da Musa'nın kavmindendi. Zenginliğiyle böbürlenerek toplumuna karşı şımardı da şımardı. Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımak bile bir topluluğa zor gelirdi. Toplumu ona demişti ki, servetinden dolayı böyle şımarma, Allah şımarıkları sevmez!

Karun Mûsâ'nın kavmindendi. Onlara karşı azgınca, haksız davrandı, zulmetti. Biz ona hazineler vermiştik. Anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona:
“Şımarma, Allah şımarıkları sevmez” dedi.

Şüphesiz Karun, Musa'nın kavmindendi. Ancak onlara karşı azgınlık etti. Biz ona anahtarlarını (bile) güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Hani kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma! Çünkü Allah şımaranları sevmez.

Gerçek şu ki, Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları, birlikte (taşımaya) davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki: 'Şımararak sevinme, çünkü Allah şımararak sevince kapılanları sevmez.'

Gerçekten Karûn, Mûsa'nın kavminden idi de onlara karşı azgınlık etmişti. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları güçlü kuvvetli bir toplulukla (zorla) taşınıyordu. O vakit (Mûsa'nın) kavmi, ona şöyle demişti: “- Gururlanıb şımarma, çünkü Allah (dünya malı ile) şımaranları sevmez.

Şüphesiz Karun, Musa’nın kavminden idi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz hazinelerden öylece ona vermiş idik ki; ancak kuvvetli bir topluluk o hazinelerin anahtarlarını taşıyabilirdi. Hani onun kavmi ona: “Şımarma! Allah şımaranları sevmez.”

Kârûn, Mûsâ'nın kavminden idi. Onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki anahtarlarını güçlü, kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: “Şımarma! Bil ki Allah şımaranları sevmez.”[402]

[402] Kârûn’un kıssası hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XIV, 376-387.

Evet, Karun, Musa'nın ulusundandı, onlara karşı azgınlık yaptı, ona öyle hazneler vermiş idik ki, güçlü birçok kimselere anahtarları ağır gelirdi; ulusu ona dedi ki: «Şımarmayasın, Allah sevmez şımaranları!»

Gerçek şu ki; Karun, Musa'nın kavminden (amcasının oğlu) idi. Ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını/mal stokunu (taşımak bile) güçlü bir mangaya ağır gelirdi. Hani kavmi ona demişti ki: “Böbürlenme! Çünkü Allah böbürlenip şımaranları sevmez.”

Ayette, çokluktan kinaye olarak “ağırlık” ifadesi mecazen kullanılmıştır. “Mefâtih” ismi hem “anahtar” anlamına gelen “miftah” kelimesinin hem de “mal... Devamı..

76, 77. Kârûn Mûsâ’nın kavminden idi, lâkin hemşehrilerine karşu haksız mu’âmele idiyor idi. Biz âna o kadar hazîneler virdik ki anahtarlarını ancak güçli kuvvetli bir cemâ’at taşıyabilürdi. Kavmi âna: "Servetin ile öğünme çünki Allâh öğünenleri sevmez. Allâh’ın sana virdiği servet ile âhireti satun almağa gayret it ve dünyâdan nasîbini unutma! Allâh sana lütuf itdiği gibi sen de diğerlerine karşu lütufkâr ol, dünyâda fesâd çıkarmakdan hazr iyle, çünki Allâh müfsidleri sevmez" didi.

76,77. Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi.

Şüphesiz Kârûn, Mûsâ’nın kavmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, kavmi kendisine şöyle demişti: “Böbürlenme! Çünkü Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.”

Kārûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.

Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü-kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.  

 Karun’un, Hz. Musa’nın amcazâdesi olduğu rivayet edilir. Önce Hz. Musa’ya iman etmişti. Fakat hırsı ve kıskançlığı yüzünden münafıklığa yeltendi. İsr... Devamı..

Karun, Musa'nın halkından olmasına rağmen ihanet edip onlara zulmetti. Kendisine öyle hazineler vermiştik ki anahtarları güçlü bir topluluğa bile ağır geliyordu. Halkı ona şöyle demişti: "Şımarma, ALLAH şımaranları sevmez."

Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez."

Hakıkaten Karûn Musânın kavminden idi de onlara karşı bağyetmiş idi, ona öyle hazîneler vermiştik ki anahtarları cidden güçlü kuvvetli bir bölüğe ağır geliyordu, o vakıt kavmı ona şöyle demişti: güvenme çünkü Allah güvenenleri sevmez

Şüphesiz Kârûn, Mûsâ’nın kavmindendi. Ancak onlara karşı azgınlık etti. (Kavmine karşı kibirlendi, büyüklük ve üstünlük tasladı.) Biz ona anahtarlarını (bile) güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler bahşetmiştik. Kavmi ona şöyle demişti: “Şımarma! Şüphesiz Allah, şımaranları sevmez!

Kârûn, Mûsâ'nın halkından birisiydi. Halkına karşı azgınlaştı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, onların anahtarlarını güçlü bir topluluk zor taşıyordu. Halkı ona: “Şımarma! Allah şımaranları sevmez.” demişti.

Filhakıyka Kaarun Musânın kavmindendi. Fakat onlara karşı serkeşlik etdi o. Biz ona öyle hazineler verdik ki anahtarları (nı taşımak bile) gücü kuvvetli büyük bir cemâate ağır geliyordu. O vakit kavmi ona şöyle demişdi: «Şımarma. Çünkü Allah şımarıkları sevmez».

Hakikaten Karun, Mûsâ'nın kavminden idi. Fakat onlara karşı azgınlık etmişti. Ve ona öyle hazînelerden vermiştik ki, gerçekten onun (hazînelerinin) anahtarları(nı taşımak)güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. O zaman kavmi ona şöyle demişti: “Böbürlenme! Çünki Allah, böbürlenenleri sevmez!”(1)

(1)Kārun’un Hz. Mûsâ (as)’ın amcazâdesi olduğu beyân edilmektedir. Kārun, başlangıçta Hz. Mûsâ(as)’a îmân ettiği hâlde, dünya malına olan hırsı ve has... Devamı..

Kuşkusuz; Karûn, Musa’nın halkından idi. Ancak (o da daha önce zulüm ve azgınlıkları sebebiyle helâk olan Firavun ve Haman gibi) onlara karşı azgınlıştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, şüphesiz onun anahtarları (nı, hazine sandıklarını ve stok edilmiş mallarını taşımak), güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani bir zaman kavmi ona demişti ki: (Ey Karun! Bu sahip olduğun mal, mülk, iktidar ve servetinle) “Böbürlenip şımarma! Şüphesiz Allah böbürlenip şımaranları sevmez.”*

(*) Karûn ve Hazineleri: Ne daha önce, ne de Firavun’un helâkinden sonra Karun’un iman ettiğine dair Kur’an’da bir işaret yoktur, ama Firavun ve Haman... Devamı..

Karun Musa’nın kavminden idi. Kendini halkının üstünde görmüştü. Biz çok güçlü topluluklarla taşınan hazinelerin anahtarlarını ona vermiştik. Kavmi ona “Çok böbürlenme, Allah övünüp böbürlenenleri sevmez” demişti.

İşte Karun Musa’nın ulusundandı. Ancak onlara karşı azgınlık etti. Biz ona öyle hazineler verdik ki anahtarlarını taşımak bir takım güçlü kimselere bile ağır geliyordu. O aralık ulusu ona şöyle demişti: "Sakın şımarayım deme! Çünkü allah şımarıkları sevmez.

Karun yok mu? O Musa/nın kavmindendi, kavmine karşı yolsuzlukta [²] bulundu. Biz ona o kadar hazineler verdik ki anahtarları [³] taşımak birarada güçlü, kuvvetli birkaç kişiye ağır gelirdi. Hani ona kavmi demişlerdi. Servetine mağrur olup şımarma, Allah şımarıkları sevmez»;

[2] Onlara kibr etmekle, zulüm etmekle, onları emri altına girmelerini istemekle, Musa Aleyhisselânra serkeşlik etmekle.[3] Veya malları o kadar çoktu... Devamı..

Muhakkak ki Karun, Musa’nın kavmindendi.²² Onlara karşı azgınlık etmişti. Biz de ona (sandıklarının) anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir güruha [usbet]²³ ağır gelecek hazineler vermiştik. Hani kavmi ona, “Şımarma! Muhakkak ki Allah şımaranları sevmez!” demişti.

22 Karun, Hz. Musa’nın amcasının oğlu idi. Çok zengindi ve çok zalimdi. Hz. Musa’ya eziyet ediyordu. Kur’an Hz. Peygamber’in akrabası olan Ebu Leheb i... Devamı..

Şüphesiz Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Hani halkı ona, “Şımararak sevinme, gerçekten Allah, şımararak sevinenleri sevmez” demişti

Firavunun en büyük mali destekçisi olan Karun, İsrail Oğulları’ndan, yani Mûsâ’nın kavmindendi fakat servetini Firavunun hizmetinde kullanarak halkına ihânet etti ve onlara karşı zâlimce davrandı. Oysa Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımakbile kalabalık ve güçlü bir topluluğa ağır gelirdi.
Karun’un gittikçe yoldan çıktığını gören soydaşları ona, “Ey Karun! Sakın şımarıp kibre kapılma!” demişlerdi, “Çünkü Allah, kibirlenenleri sevmez!”

Kârûn, Musa’nın kavminden idi. Onlara haksız davrandı / yoldan saptırdı / haksızlık etti. Ona da Hazineler’den verdik; öyle ki onun anahtarları, Güç’lü Bölüğe ağır geliyordu. Hani, ona kavmi dedi ki:
“(Sevindirik olup) Şımarma! Allah, Şımarıklar’ı sevmez”.

Kârûn, Musa'nın halkından biri idi. Halkı çok eziyordu. Biz kendisini öylesine zengin etmiştik ki sadece hazine anahtarlarını, güçlü kuvvetli bir tim taşıyordu. Halkı kendisine:" Şımarma! Allah, şımarıkları sevmez.

Hatırla! Karun Musa’nın toplumundandı. Toplumuna karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki; anahtarlarını gücü kuvveti yerinde olan topluluklar zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez."

Şüphesiz ki Karun [*], Musa’nın kavmindendi ve onlara azgınlık ediyordu. Biz ona, anahtarlarını (taşımak) güçlü bir topluluğa bile zor gelecek hazineler vermiştik. Hani kavmi ona (Karun’a) şöyle demişti: “Şımarma! Şüphesiz ki Allah şımarıkları sevmez.

“Kârûn” sermayeyi, ekonomik baskıyı ve vurguncu kapitalist kişiliği temsil etmektedir.

Kârûn,¹ Mûsa’nın toplumundan, onlara karşı azgınlık eden² ve anahtarlarını ancak güçlü kuvvetli bir topluluğun taşıyabildiği ha zineler verdiğimiz birisi idi. (Bir ara) kavmi ona: “Şımarma! Çünkü Allah şımaranları sevmez.” dedi.

1 Kârûn: Kur’ân-ı Kerim’in üç âyetinde adı geçen, zenginlik ve zenginliğe dayalı büyüklenmenin simgesi olan kişidir. Hakkında tamamen İsrailiyyat köke... Devamı..

[İMDİ,] Hesap Günü’nde bu duruma düşmek istemeyenler bilsinler ki şu ünlü Kârûn da Musa’nın kavmindendi ⁸⁴ ve kendini büyük görüp onlara zulmediyordu; çünkü Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımak bile bir manga adama, hatta daha fazlasına zor gelirdi. ⁸⁵ Soydaşları ona: “[Servetinden ötürü] böyle böbürlenme, çünkü Allah böbürlenenleri sevmez!

84 Yukarıdaki cümlenin kuruluş tarzı, Allah’ın büyük peygamberlerinden birinin ümmetine, yani o’nun getirdiği mesaja bağlı bir topluma mensup birinin ... Devamı..

Şurası muhakkak ki Karun, Musa’nın kavminden biriydi; Ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını bile ancak güçlü bir topluluk zar zor taşıyabiliyordu, o, bu gücüyle kavmine karşı büyüklenip onlara zulmetti. Kavmi de ona: – Şımarma! Çünkü Allah şımaranları sevmez, demişti. 11/116

UNUTMAYIN ki, Karun[³⁴⁴⁸] da Musa kavmine mensup biriydi; fakat o kavmin omuzunda yükselerek haddi aştı;[³⁴⁴⁹] zira Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını[³⁴⁵⁰] taşımak bile güçlü kuvvetli bir müfrezeye zor gelirdi. Bir gün kavmi[³⁴⁵¹] ona dedi ki: “Şımarma! Çünkü Allah şımaranları sevmez.

[3448] Karun servete sahip olmanın değil, servete ait olmanın prototipidir. Karun ismi Eski Ahid’de anılmaz. Fakat Mısır’da Feyyum vilayetinin kuzeyba... Devamı..

(Firavun kavmini helâka sürükledi. Bunun tersi de, Kârun kıssasıdır. Çünkü kavmi onu uyarmaya çalışmıştı) Kârun Musa'nın kavminden idi ama, onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. (Şükredeceğine böbürlenip duruyordu) Kavmi onu: "Şımarma çünkü, Allah şımaranları sevmez.

Kârûn, Mûsâ’nın kavminden idi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki onun (hazinelerinin) anahtarlarını (taşımak), güçlü bir topluluğa bile ağır geliyordu. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma, Allâh, şımarıkları sevmez. "

Şüphe yok ki Karun, Mûsa'nın kavminden bulunmuştu. Fakat onlara karşı haddi tecavüz etti ve ona hazinelerden öylesini vermiş idik ki, onun anahtarları muhakkak kuvvetli, büyük bir cemaate ağır geliyordu. O vakit kavmi ona dedi ki: «Şımarma! Şüphe yok ki Allah şımarık olanları sevmez.

Yoldan sapanlardan biri olan Karun da Mûsa'nın ümmetinden olup onlara karşı böbürlenerek zulmetmişti. Ona hazineler dolusu öyle bir servet vermiştik ki o hazinelerin anahtarlarını bile güçlü kuvvetli bir bölük zor taşırdı. Halkı ona: “Servetine güvenip şımarma, böbürlenme! Zira Allah böbürlenenleri sevmez! ” demişti. {KM, Sayılar 16. bölüm}

Karun, Musa'nın kavminden idi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki onun (hazinelerinin) anahtarlarını (taşımak), güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma, Allah, şımarıkları sevmez."

Kârûn kavm-i Mûsâ'dan idi. Onlara zulüm ve te'addî itdi. Biz ona, anahtarlarını kuvvetli bir cemâ'atin taşıyamıyacağı kadar hazîneler virdik. Kavmi ona: "Ey Kârûn! Bu hâl ile ferahlanma. (Buna güğenme). Allâh ferah idicileri sevmez."

Karun Musa’nın kavmindendi; zamanla onları ezmeye başladı. Halbuki ona öyle hazineler vermiştik ki anahtarlarını taşımak güçlü bir topluluğa bile ağır geliyordu. Kavmi ona şöyle demişti: “Şımarma Allah şımaranları sevmez.”

Karun, Musa'nın kavminden idi; ama onlara karşı azgınlık etti. Ona güçlü bir sürü adamın anahtarlarını taşımakta zorluk çektiği hazineler vermiştik. Kavmi ona:-Şımarma, çünkü Allah, şımarıkları sevmez, demişti.

Karun, Musa'nın kavminden idi ve onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak bile güçlü kuvvetli bir topluluğa zor geliyordu. Kavmi ise ona “Şımarma,” demişti. “Çünkü Allah şımarıkları sevmez.

Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı şımarıklık/azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez."

bayıķ ķaarun oldı mūsā ķavumından pes güc eyledi anlaruñ üzere. daħı virdük aña gençlerden ol kim bayıķ kilidi dilleri anuñ aġır eylerdi ondan ķırķa degin ķuvvet islerini. ol vaķt kim eyitti aña ķavumı “sevinme bayıķ Tañrı sevmez sevinicileri!”

Taḥḳīḳ Ḳārūn Mūsā ḳavminden idi. Pes büyüklendi Mūsā ḳavmi üstine.Daḫı virdüg‐idi aña genclerden ol ḳadar māl ki kilitlerini ḫazīnelerinüñ güc‐ile götürürdi bir bölük ḳuvvetlü cemā‘at. Ol vaḳt ki kendüye eyitdi ḳavmi ki:Sevinme bu māl ile. Tañrı Ta‘ālā sevmez sevinenleri.

Həqiqətən, Qarun Musa qövmündən (Musanın əmisi oğlu) idi. Onlara (İsrail oğullarına) qarşı (zülm etməkdə, Musanın üzünə ağ olmaqda və özünü yuxarı tutmaqda) həddini aşmışdı. Biz ona açarlarını bir dəstə güclü adamın zorla daşıya biləcəyi xəzinələr vermişdik. Qövmü ona belə dedi: “(Malına qürrələnib) sevinmə. Şübhəsiz ki, Allah (malına qürrələnib) sevinənləri sevməz!

Now Korah was of Moses folk, but he oppressed them and We gave him so much treasure that the stores thereof would verily have been a burden for a troop of mighty men. When his own folk said unto him: Exult not; lo! Allah loveth not the exultant;

Qarun was doubtless,(3404) of the people of Moses; but he acted insolently towards them: such were the treasures We(3405) had bestowed on him that their very keys would have been a burden to a body of strong men:(3406) Behold, his people said to him: "Exult not, for Allah loveth not those who exult (in riches).

3404 Qarun is identified with the Korah of the English Bible. His story is told in Num. 16:1-35. He and his followers, numbering 250 men, rose in rebe... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.