Vekâle mûsâ rabbî a’lemu bimen câe bilhudâ min ‘indihi vemen tekûnu lehu ‘âkibetu-ddâr(i)(s) innehu lâ yuflihu-zzâlimûn(e)
(Hz.) Musa şöyle dedi: “Benim Rabbim, Kendi katından kimi (rehber tayin edip) hidayete getirdiğini ve bu dünyada (ve ahiret diyarında) hayırlı akıbetin kime (nasip) olup (bununla sevindirilip şereflendirileceğini) en iyi Bilendir. Muhakkak ki zalimler asla felaha (kurtuluşa ve huzura) erişemeyeceklerdir.”
Musa dedi ki: Kim hidayetle gelmiştir onun katından ve yurdun sonu, kimin için daha hayırlı olacak, bunu Rabbim, daha iyi bilir; şüphe yok ki zalimler, kurtulmazlar muratlarına ermezler.
Musa dedi ki: “Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu dünya yurdunun sonucunun, kime ait olacağını daha iyi bilmektedir. Gerçek şu ki, yaratılış gayesi dışına çıkanlar, asla kurtuluşa ve esenliğe erişemezler.”
Mûsâ:
“Rabbim, kendi katından kimin hidâyet, hak yolu aydınlatıcı bilgiler getirdiğini, dünyadaki övgüye lâyık hayatın, ebedî âlemdeki hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını, sonunda bu yurdun hâkimiyetinin kime kalacağını iyi bilir. Gerçek şu ki, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, insanları köle olarak kullanmaya, inkâra, isyana devam eden zâlimler, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eremezler.” dedi.
Musa dedi ki: "Rabbim kimin kendi katından hidayet getirdiğini ve yurdun sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler."
Musa dedi ki: 'Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu (dünya) yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten zulmedenler, felah bulmazlar.'
Mûsa şöyle dedi: “- Allah katından kimin hidayet (Peygamberlik) getirdiğini ve yurdun akıbeti (Cennet), kimin olacağını Rabbim daha iyi bilendir. Doğrusu zalimler. (Allah'ın azabından) kurtulamazlar.”
Ve Musa: “Rabbim, kimin O’nun katından hidayet (doğru bir iş) getirdiğini, neticede memleketin kime kalacağını çok daha iyi biliyor. Şüphesiz zalimler iflah bulmaz” dedi.
Mûsâ, şöyle dedi: “Rabbim, kendi katından kimin hidayet getirdiğini ve iyi sonucun kime ait olacağını en iyi bilendir. Elbette zâlimler zafere ulaşamazlar.”
Musa dedi: «Kim Tanrının katından, doğru yolda gelmiştir, iyi sonuç kimindir? En iyi Tanrım bilir, zulmedenler kurtulamazlar!»
(Buna karşılık) Musa dedi ki: “Onun katından hidayeti getirenin kim olduğunu ve hayırlı sonun kime nasip olacağını en iyi Rabbim bilir. (Bilinen bir şey vardır ki) Zalimler asla kurtuluşa eremezler.”*
Musa: "Rabbim, katından bir doğruluk rehberini kimin getirdiğini, dünyanın sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler başarıya erişemezler" dedi.
Mûsâ, “Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun (güzel) sonucunun kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler” dedi.
Musa şöyle dedi: Rabbim, kendi katından kimin hidayet (hakka rehberlik) getirdiğini ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki, zalimler iflâh olmazlar.
Musa dedi ki, "Rabbim, kendisinden bir hidayetle gelenin kim olduğunu ve sonunda kimin kazançlı çıkacağını iyi bilir. Zalimler kesinlikle başaramazlar."
Musa şöyle dedi: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler."
Musâ da, rabbım daha iyi bilir, dedi: tarafından hidayetle gelen kim? Ve yurdun akıbeti kimin olur? Doğrusu bu: zalimler felâh bulmaz
Mûsâ: “Rabb'im, kimin kendi katından doğru yolu göstermek için geldiğini ve hayırlı sonucun kimin olacağını en iyi bilendir. Kuşkusuz zâlimler kurtuluşa eremezler.” dedi.
Muusâ: «Rabbim, dedi, cânib (i ilâhîsi) nden kimin hidâyet getirdiğini, yurdun aakıbeti kimin olacağını daha iyi bilendir. Hakıykat şudur ki zaalimler asla felah bulmazlar».
Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim, kendi katından kimin hidâyet getirdiğini ve dünyanın(güzel) âkıbetinin (Cennetin) kimin olacağını en iyi bilendir. Şu şübhesiz ki, zâlimler kurtuluşa ermezler.”
Musa “Rabbim, katından kimin daha doğru bir yol getirdiğini ve gelecek (ahiret) yurduna kimin sahip olacağını da en iyi bilendir. O, zalimler topluluğunu kurtuluşa erdirmez” dedi.
Musa şöyle dedi: Rabbim, nezdinden hidayetle gelmiş olanı, hayırlı akıbetin kimin olacağını herkesten iyi bilir. Zalimler umduklarına ermezler.
Musa dedi ki: “Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve dünyanın sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa erişemezler.”
Buna karşılık Mûsâ, “Bunu siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Hiç kuşkusuz Rabb’im, kimin kendi katından bahşedilmiş doğru yol olan hidâyet bilgisiyle geldiğini ve kimin mutlu sona ulaşmayı hak ettiğini çok iyi bilir! Gerçek şu ki, zâlimler asla kurtuluşa eremezler!”
Mûsa: Kendi katından, hak yola götüren bilgileri kimin getirdiğini ve hayırlı sonucun kime nasip olacağını, en güzel Rabbim bilir. Zâlimler ise, asla kurtuluşa eremez.” dedi.
[Musa:] “Kimin O'nun katından bahşedilmiş doğru yol bilgisiyle geldiğini, bu (geçici dünya) yurdu(nu)n sonunda kime kalacağını en iyi bilen benim Rabbimdir. 35 Muhakkak olan şu ki, zalimler asla kurtuluşa, esenliğe erişemezler!” diye karşılık verdi.
Musa: – Benim Rabbim, kendi katından doğru yol kılavuzu ile gelenin kim olduğunu ve mutlu sona ulaşacak olanın da kim olacağını en iyi bilendir. Şüphesiz halklarına haksızlık yapanlar asla iflah olmazlar, dedi. 10/90
Ve Musa: “O’nun katından, doğru yol kılavuzuyla gelenin kim olduğu ve bu yurdun en sonunda kime kalacağını benim Rabbim daha iyi bilir; şu bir gerçek ki, zalimler asla başarıya ulaşamazlar” dedi.
Mûsa da dedi ki: «Rabbim, kendi nezdinde kimin hidâyet ile geldiğini ve yurdun akibetinin kimin için olacağını daha iyi bilendir. Şüphe yok ki zalimler, felâh bulamazlar.»
Mûsa da: “Kimin Kendi tarafından hidâyet getirdiğini ve bu dünya hayatının sonunda hayırlı âkıbetin kime nasib olacağını Rabbim pek iyi biliyor. Şu bir gerçektir ki zalimler iflah olmazlar. Allah'ın cezasından kurtulamazlar.
Musa, "Rabbim, kimin kendisinin yanından hidayet getirdiğini ve bu (dünya) evin(in) sonun(da güzel sonuc)un kime aidolacağını daha iyi biliyor. Muhakkak ki zalimler iflah olmaz" dedi.
Musa dedi ki: “Rabbim, kendi katından gerçeği gösterenin kim olduğunu ve bu ülkenin sonunda kime kalacağını çok iyi bilir. Şurası kesin ki, yanlış yapanlar umduklarını bulamayacaklardır.”
-Rabbim, kimin kendi katından doğru yolu göstermek için getirdiğini ve ülkenin sonunda kimin olacağını daha iyi bilir. Zalimler asla kurtuluşa eremezler dedi.
Musa dedi ki: “Onun katından hidayeti getirenin kim olduğunu ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi Rabbim bilir. Zalimler ise asla iflâh olmazlar.”
Mûsa dedi ki: "Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun, sonunda kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Şu bir gerçek ki zalimler iflah etmezler."
daħı eyitti mūsā “çalabum bilürirekdür anı kim getürdi ŧoġru yola ķatından daħı anı kim ola anuñ sarāy śoñı. bayıķ ķurtılmaya žālimler.”
Musa dedi: “Rəbbim Öz dərgahından kimin hidayətlə (doğru yola rəhbərliklə) gəldiyini və axirət yurdunun (gözəl aqibətinin) kimə nəsib olacağını daha yaxşı bilir. Həqiqətən, zalımlar nicat tapmazlar! (Muradlarına yetişməzlər!)
And Moses said: My Lord is best aware of him who bringeth guidance from His presence, and whose will be the sequel of the Home (of bliss). Lo! wrong doers will not be successful.
Moses said: "My Lord knows best who it is that comes with guidance from Him and whose end will be best in the Hereafter: certain it is that the wrongdoers will not prosper."(3369)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |