Felemmâ kadâ mûsâ-l-ecele ve sâra bi-ehlihi ânese min cânibi-ttûri nâran kâle li-ehlihi-mkuśû innî ânestu nâran le’allî âtîkum minhâ biḣaberin ev ceżvetin mine-nnâri le’allekum testalûn(e)
Derken Musa, o müddeti bitirince ailesiyle yola düştü ve Tur tarafında bir ateş gördü. Âilesine, siz durun dedi, gerçekten de bir ateş görüyorum ben, gideyim de orada birisi varsa yoldan haber alayım, yahut da ısınmanız için bir kor getireyim size.
Böylelikle Musa, vaktâki süreyi tamamlayıp (Hz. Şuayb’ın kızını almış olarak 10 yıl sonra) ailesiyle birlikte (Mısır’a doğru) yola koyulunca, (gece serinliği başladığında) Tûr (Dağı) tarafında bir ateş görüp (duraklamıştı). Ailesine: ’Durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya (hayırlı ve yararlı) bir haber, ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm’ deyip (oraya yönelmişti).
Derken Musa o müddeti bitirince, Mısır'a gitmek üzere ailesiyle yola düştü ve Sînâ Dağı'nın yamacında, Tûr'da bir ateş gördü. Ailesine: “Siz durun,” dedi. “Ben orada bir ateş gördüm, size oradan belki bir haber, yahut en azından ısınmanız için bir kor parçası getiririm.”
Mûsâ, sonunda, süreyi doldurup ailesi ile yola çıkınca Tur'un yamacında gözüne, dostluk parıltısı saçan, yüreğini ısıtan bir ateş ilişti. Ailesine:
“Siz burada bekleyin, gözüme, dostluk parıltısı saçan, yüreğimi ısıtan bir ateş ilişti. Belki size oradan bir haber veya alevli bir eğsi-köz getiririm. Ocak tüttürmenize vesile olur, ısınırsınız.” dedi.
Musa süreyi tamamlayıp ailesiyle beraber yola çıkınca Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: "Siz bekleyin. Ben bir ateş gördüm. Umarım oradan size ya bir haber veya ısınmanız için bir ateş koru getiririm."
Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine: 'Durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya bir haber ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm.' dedi.
Mûsa, (on senelik hizmet) müddetini bitirince ve (evlenmiş olduğu) ailesiyle (Mısır tarafına) yola çıkınca Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine dedi ki, siz durun. Ben bir ateş gördüm; umarım ki, oradan (şaşırdığımız yolu gösterecek) size bir haber getiririm, yahud o ateşten bir parça (kor); belki ateş yakar ısınırsınız.
Musa, süreyi bitirip ailesini götürünce, Tur dağı tarafından bir ateş ile tanıştı. Ailesine: “Bekleyin. Çünkü ben bir ateş ile tanıştım. Umarım ondan, ya bir haber getiririm veya ısınasınız diye kor bir parça ateş getiririm.” dedi.
Mûsâ, süreyi tamamlayınca ailesi ile birlikte yola çıktı. Tûr Dağı tarafından bir ateş gördü. Ailesine, “Siz burada bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut tutuşmuş bir odun getiririm de ısınırsınız.” dedi.
İmdi, Musa doldurunca gününü, ailesiyle yola çıktı, Tûr dağından yana bir ateş görüp, ailesine dedi ki: «Ben bir ateş gördüm, ya ondan sizlere salık alırım, ya da bir eğsi getiririm, ısınırsınız»
Musa, (aralarında konuşulan) süreyi tamamlayıp (evlenmiş olduğu) ailesiyle (Mısır'a doğru) yola çıkınca, Tur'un (sağ) tarafında ateş türü bir şey gördü. Ailesine: “Siz burada kalın, ben ateş gibi bir şey gördüm (oraya gidiyorum). Umarım oradan size bir haber ya da ısınmanız için ateşten bir kor getiririm” dedi.
Mûsâ bir müddet kâinpederinin yanında hidmet itdikden sonra ’âilesi ile yola çıkdı. Birdenbire dağ tarafında bir ışık gördi. ’Âilesine "Burada bekleyiniz ben bir ateş gördüm, gideyim haber getüreyim. Yâhud sizi ısıtmak içün odun getüreyim" didi.
Musa süreyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Durunuz, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber yahut tutuşmuş bir odun getiririm de ısınabilirsiniz" dedi.
Mûsâ, süreyi tamamlayıp ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafında bir ateş görmüş ve ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm, (oraya gidiyorum). Umarım oradan size bir haber ya da ısınmanız için ateşten bir kor getiririm”[414] dedi.
Mûsâ bu süreyi doldurup ailesiyle birlikte yolda giderken Tûr tarafında bir ateş gördü; ailesine, “Siz bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir parça ateş getiririm” dedi.
Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.
Musa, o süreyi bitirip ailesiyle birlikte yola çıkınca Tur'un yamacında bir ateş gördü ve ailesine, "Burada dur, ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir haber veya bir ateş koru getiririm de onunla ısınırsınız," dedi.
Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
Vaktâ ki Mûsâ, artık eceli ödedi ve ehlile yola çıktı Tur canibinden bir ateş hissetti, ehlile durun dedi: ben bir ateş hissettim, ümid ederim ki size ondan bir haber getiririm veya o ateşten bir eksi, belki bir ocak yakar ısınırsınız
Mûsâ, (anlaşma yapılan iki süreden, fazla olanını, on yıllık) süreyi tamamlayıp, ailesiyle (Mısır’a doğru) yola çıkınca, Tûr dağının (sağ) tarafında bir ateş gördü. (Soğuk ve karanlık bir gecede gideceği yolu kaybeden ve hanımını da doğum sancısı tutmuş olan Mûsâ,) ailesine, “Siz burada durun, ben (şu tarafta) bir ateş gördüm, (oraya gidiyorum). Umarım size ondan (yanında insanlar varsa, yolumuzu bulduracak, hayırlı) bir haber ya da ısınasınız, diye kor bir ateş getiririm” dedi.
Mûsâ, süresini tamamlayınca, ailesi ile yola çıktı. Tûr tarafında bir ateş fark etti. Ailesine: “Bekleyin. Ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir haber veya ısınmanız için bir ateş getiririm.” dedi.
Artık Musa müddetini bitirince aailesiyle yola çıkdı. Tuur yanından bir ateş hissetmişdi o. Aailesine dedi ki: «(Siz burada) eğlenin. Çünkü ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir haber, yahud (ocak yakıb) ısınmanız için bir ateş parçası getiririm».
Nihâyet Mûsâ, süreyi tamamlayıp âilesiyle yola çıktığında, Tûr (Dağı) tarafından bir ateş fark etti. Âilesine: “(Siz burada) durun; doğrusu ben bir ateş fark ettim; belki oradan size bir haber yâhut ısınasınız diye ateşten bir parça getiririm” dedi.
Musa, (aralarında konuşulan) süreyi tamamlayıp (evlenmiş olduğu) ailesiyle (Mısır’a doğru) yola çıkınca, Tur’un tarafında bir ateş gördü. Ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım oradan size bir haber ya da ısınmanız için ateşten bir kor getiririm” dedi.
Musa (çalışmak için anlaştığı süreyi) tamamladığında, ailesi ile birlikte yola çıktı ve Tur dağının yanında bir ateş görünce, ailesine “(Burada) Bekleyin. Bir ateş gördüm, oradan size belki bir haber veya bir parça ateş getiririm de sizde onunla ısınırsınız” dedi.
Günün birinde Musa verdiği sözü yerine getirmiş, çoluğu çocuğu ile yola çıkmıştı. Tur’un yanında bir ateş gördü. Adamlarına şöyle dedi: "Siz burada kalın. Bakın ben bir ateş gördüm. Belki onun korundan biraz alabilirim."
Musa taahhüdünü yapıp müddetini bitirince ailesiyle Mısır/a döndü; yolda Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki ben gelinceye kadar burada durun. Uzaktan bir ateş gördüm, olabilir ki ondan yolumuza ait bir haber veya ısınmanız için bir parça ateş getiririm?
Musa, belirlenen süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola çıkınca, Tur (Dağı) tarafında bir ateş gördü. Ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Belki oradan size bir haber veya ısınmanız için (yanan) bir odun/ateş parçası getiririm” dedi.⁵
Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine, “Siz durun, gerçekten ben bir ateş gördüm. Umarım ondan size ya bir haber ya da ısınmanız için ateşten bir kor getirici olurum” dedi.
Böylece Mûsâ, Şuayb’ın kızıyla evlenip orada uzun yıllar kaldı. Nihâyet, üzerinde anlaştıkları süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte Mısır’a dönmek üzere yola koyulunca, kutsal Sînâ dağının yamacında parlayan bir ateş gördü. Hava soğuk ve karanlıktı, üstelik yollarını kaybetmişlerdi. Bunun için ailesine, “Siz burada bekleyin!” dedi, “Ağaçların arasında bir ateş ilişti gözüme! Gideceğimiz yönle ilgili size oradan bir haber getireyim, ya da hiç değilse bir parça köz getireyim ki, ateş yakıp ısınabilesiniz.”
Musa Süre’yi doldurduğunda ailesi ile yola çıktı. Tûr’un yan tarafından bir ateş fark etti / duyumsadı. Ailesine dedi ki:
“Durun! Ben, bir ateş fark ettim. Umarım ben, oradan size bir haber veya ısınmanız için Ateş’ten bir parça getiririm”.
Musa süreyi tamamlamıştı. Gece yarısı ailesi ile Mısır'a doğru yol alırlarken, birden Tûr dağı eteklerinde gözüne bir ışık çaldı. Ailesine: " Durun hele! Eğer gördüğüm ateş ise, size oradan ya bir haber ya da ısınmanız için bir ensi / ucu ateşli bir dal getirebilirim. "
Musa süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca Tur dağının yanında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: "Siz durun! Ben bir ateş gördüm! Belki onun ne olduğunu öğrenir, size haber veririm! Yahut ateşten bir kor getiririm de ısınırsınız."
Musa, o süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, [*] [Tûr] (Sînâ Dağı) [*] tarafından bir ateş görmüştü. Ailesine “(Siz burada) bekleyin! Bir ateş gördüm. Umarım ki ondan size bir haber veya ısınmanız için ateşten bir kor getiririm.” demişti. [*]
(Sonunda) Mûsa, süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca,¹ dağ tarafında bir ateş gördü. Ailesine: “Siz (burada) durun! Gerçekten ben bir ateş gördüm, (gidip) size oradan ya bir haber ya da ısınabileceğiniz bir kor parçası getireyim.” dedi.²
VE MUSA, sonunda, bu süreyi doldurup da ailesiyle birlikte [çölde] yola çıktığında Sina Dağı’nın yamacında bir ateş gördü; ²³ [ve] yanındakilere: “Siz durun,” dedi, “ben [orada] bir ateş gördüm; size oradan belki bir haber, ²⁴ yahut [en azından] ısınmanız için (bir tutam) tutuşmuş odun getiririm”.
Nihayet Musa belirlenen süreyi tamamlayıp ailesi ile birlikte yola koyulunca, Sina dağının sağ yamacında bir ateş gördü ve ailesine: – Siz burada durun ben bir ateş gördüm belki oradan izleyeceğimiz yol güzergâhını öğrenir veya yakıp ısınmanız için oradan size bir ateş koru getiririm. 27/7
NİHAYET Musa belirlenen süreyi tamamlayıp da yakınlarıyla birlikte yola koyulunca, gözüne (Sina) Dağı’nın[³³⁹⁵] yamacından (şavkıyan) ateş türü cazip bir şey[³³⁹⁶] ilişti. Ailesine dedi ki: “Siz bekleyin, gözüme ateş türü cezbedici bir şey ilişti; belki size ondan bir haber ya da ateşten bir köz getiririm de, bu sayede ısınırsınız!”
Musa süreyi doldurunca, ailesiyle yola çıktı. (Gece yolunu kaybetti, çakmak taşını her çaktığında çakmadı, buna çok şaştı. O sırada) Tûr yanında bir ateş gördü ve ailesine: "Siz burada bekleyin. Ben bir ateş gördüm. Olur ki size oradan yola ait bir haber veya ısınmanız için bir kor parçası getiririm" dedi.
Mûsâ, süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca Tûr’un (sağ) yanında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: "Siz durun, ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir haber getiririm yahut bir ateş koru (getiririm) de ısınırsınız. "
Vaktâ ki, Mûsa o müddeti bitirdi ve ailesiyle yola çıktı. Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: «Durunuz, ben şüphe yok ki bir ateş gördüm, olabilir ki, ondan size bir haber getiririm veya o ateşten bir parça, umulur ki ısınırsınız.»
Mûsâ müddeti tamamlayıp ailesiyle Mısır tarafına doğru yolda giderken, dağ tarafında bir ateş fark etti. Ailesine: “Durun, dedi, ben bir ateş fark ettim. Gideyim belki yol hakkında bir bilgi alır, veya bir ateş koru getiririm de ateş yakıp ısınma imkânı bulursunuz. ” [20, 10] {KM, Çıkış 3, 1}
Musa, süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca Tur'un (sağ) yanında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: "Siz durun, ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir haber getiririm, yahut bir ateş koru (getiririm) de ısınırsınız."
Mûsâ müddeti itmâm idüb ehli ile Mısır'a gitmek üzere yola çıkdıkda Tûr dağı tarafında bir ateş gördi. Ehline: "Durınız, ben bir ateş gördüm. Belki oradan size bir haber veyâ ateş közi getiririm de ısınırsınız" didi.
Musa süreyi doldurunca ailesiyle yola çıktı. Tur tarafında bir ateş farketti. Ailesine dedi ki, “Siz burada kalın. Bir ateş gördüğüme eminim. Belki oradan size bir haber getiririm. Bel ki de ateşin korundan getiririm de ısınırsınız.”
Musa, süreyi doldurunca ailesi ile birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateşe gözü ilişti. Ailesine dedi ki:-Durun, ben bir ateş gördüm. Belki ondan size bir haber veya ısınmanız için bir kor parçası getiririm.
Musa süreyi tamamlayıp da ailesiyle birlikte yola çıktığında, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine “Siz durun,” dedi. “Ben bir ateş gördüm. Belki size bir haber getiririm; yahut o ateşten bir kor getiririm de ısınırsınız.”
Mûsa süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş fark etti. Ailesine dedi ki: "Bekleyin, bir ateş fark ettim. Belki ondan size bir haber getiririm, belki bir ateş koru getiririm de ısınırsınız."
pes ol vaķt kim tamām eyledi mūsā müddeti daħı yüridi evi ķavumı-y-ıla gördi ŧūr ŧaġındın od eyitti evi ķavunmına “eglenüñ bayıķ ben gördüm od. ola kim ben getürem size andan bir ħaber yā bir pāre igsü yā od oddan ola kim siz isinesiz.
Pes ol vaḳt ki Mūsā düketdi ol müddeti. Daḫı yürüdi evi ḫalḳıyla. Ṭūr ṭaġıyanında bir od gördi. Evi ḫalḳına eyitdi: Oturuñuz bunda. Ben bir od gör‐düm. Ola kim ben size andan bir ḫaber getürem, yā bir pāre od getürem si‐ze. Ola kim siz ıṣınasız anuñ bile.
Musa (onillik xidmət) müddətini başa vurub ailəsi ilə birlikdə (Misirə tərəf) yola çıxdığı zaman Tur dağı tərəfdə bir od gördü. O, ailəsinə dedi: “Siz (mən qayıdanadək burada) durun. Mən bir od gördüm. Bəlkə, gedib ondan sizə bir xəbər, yaxud bir göz gətirim ki, qızınasınız!”
Then, when Moses had fulfilled the term, and was traveling with his housefolk, he saw in the distance a fire and said unto his housefolk: Bide ye (here). Lo! I see in the distance a fire; peradventure I shall bring you tidings thence, or a brand from the fire that you may warm yourselves.
Now when Moses had fulfilled the term, and was travelling(3359) with his family, he perceived a fire in the direction of Mount Tur. He said to his family: "Tarry ye; I perceive a fire; I hope to bring you from there some information, or a burning firebrand, that ye may warm yourselves."(3360)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |