13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 85. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve veka’a-lkavlu ‘aleyhim bimâ zalemû fehum lâ yentikûn(e)

Zulmettiklerinden dolayı o söz, tahakkuk etmiş, başlarına gelmiştir, artık onlar konuşamazlar da.

(Böylece küfre düşmelerine ve) Zulmetmelerine karşılık (hak ettikleri azap ve aşağılanmayla ilgili Kur’an’da haber verilen) söz, kendi aleyhlerine (olmak üzere başlarına) gelmiş bulunmaktadır. (Bütün kötü niyetleri ve çirkin amelleri ortaya çıktığından) Artık (yalan) konuşamayacak (ve kendilerini savunamayacak)lardır.

Yaptıkları haksızlıklardan dolayı, vaadedilen azap sözü başlarına gelirde, artık söz söyleyecek güçleri kalmaz.

Yaptıkları baskılar, zulümler, işkenceler, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellemeler, haksızlıklar, isyanlar ve Allah'ın âyetlerini, Kur'ân'ı inkârları sebebiyle, onların aleyhindeki hüküm gerçekleşmiştir. Bu sebeple mantıklı bir cevap vermek için söyleyecek söz bulamayacaklar.

Zulmetmelerinden dolayı o (azap) söz(ü) başlarına gelmiştir. Artık onlar konuşamazlar.

Zulmetmelerine karşılık, söz, kendi aleyhlerine gelmiş bulunmaktadır, artık konuşmazlar.

Yaptıkları küfür yüzünden o vaadedilen azap tepelerine inmiştir; artık onlar konuşamazlar.

Ve zulmettiklerinden dolayı, azap sözü başlarında gerçekleşir. Artık onlar konuşamazlar.

İşledikleri zulümler yüzünden o söz, tepelerine inmiştir, artık tek kelime söyleyemezler.

Zulümleri yüzünden, onlara söz hak oldu, söz de söyleyemezler

Zalimliklerinden dolayı hak ettikleri o (azap) sözü onlar üzerine kesinleşmiştir. Bu yüzden artık onlar konuşamazlar.

Küfürlerinin cezâsı olan hüküm icrâ idilecek ve bir kelime söylemiyecekler.

Haksızlıklarından ötürü, söylenilen söz başlarına gelir. Artık konuşamaz olurlar.

Zulümlerinden dolayı sözü edilen azap tepelerine iner de artık konuşamazlar.

Zulme saptıkları için kendileri hakkındaki söz gerçekleşmiştir; artık konuşamazlar.

Yaptıkları haksızlıktan ötürü, (azaba uğrayacaklarını bildiren) o söz gerçekleşmiştir; artık onlar konuşamazlar.

Haksızlık ettikleri için verilen söz başlarına gelir ve artık konuşamazlar.

Yaptıkları haksızlıktan dolayı, o söz gerçekleşmiştir; artık onlar konuşamazlar.

Buyurur ve haksızlık ettikleri cihetle aleyhlerinde söz, hakk olur (söylenen başlarına gelir) de artık nutukları tutulur

Zulmetmelerinden (Allah’ın âyetlerini yalanlamalarından) dolayı o (azap) söz (ü) başlarına gelmiştir. Artık onlar konuşamazlar.

Ve haksızlıkları¹ nedeniyle üzerlerine söz² gerçekleşmiş oldu. Artık onlar konuşamazlar.

1- Gerçeğe karşı kör ve sağır olarak kendilerine yaptıkları yanlışlıktan, haksızlıktan dolayı. 2- Azap, ceza, karar.

Zulüm etdikleri sebebiyle üzerlerine o söz vukuua gelmişdir. Artık onlar söz de söyleyemeyeceklerdir.

Ve zulmetmeleri (Allah'ın âyetlerini yalanlamaları) yüzünden o (azab) söz(ü)başlarına gelmiştir; artık onlar konuşamazlar.

Ve (dünyadayken) zulmetmiş olmalarından dolayı (o gün) aleyhlerinde söz gerçekleşmiş olur ve onlar artık konuşamazlar (mazeret beyan edemezler).

Onlara vaat edilen azap sözü zulüm etmeleri nedeniyle gerçekleşince, artık onlar konuşamayacaklar.

Kıyıcılıkları yüzünden o azap sözü onlar üzerinde gerçekleşmiştir. Artık onlar söz söyleyemez olmuşlardır.

Onlara zulümlerinden dolayı mev/ut olan azap vâki olacak, onların söylemeye mecalleri kalmayacak.

Zulümlerinden ötürü, sözü edilen azap gerçekleşmiştir ve artık konuşamazlar.

Zulmetmelerinden dolayı aleyhlerinde söz (azap vaadi) gerçekleşmiş olur ve onlar artık konuşamazlar.

Böylece, işlemiş oldukları zulüm ve haksızlıklardan dolayı kendilerine vaadedilen azap sözü gerçekleşmiş olacak ve onlar da, buna karşı söyleyecek söz bulamayacaklar. Çünkü suçlarını hafifletecek en ufak bir mâzeretleri bile olmayacak.

Zulmettikleri sebebiyle Söz onların aleyhine vâki’ olduğu zaman artık konuşmazlar / nutku tutulur.

Yaptıkları haksızlıklar sebebiyle verilen kesin hüküm karşısında dilleri tutulacak...

Zulümleri yüzünden karar başlarına gelmiştir. Artık konuşamazlar.

Yaptıkları haksızlıktan dolayı haklarında (azap) sözü gerçekleşmiştir; artık onlar konuşamazlar. [*]

Benzer mesajlar: Nahl 16:84; Mü’minûn 23:108; Rûm 30:57; Mü’min 40:52; Câsiye 45:35; Kâf 50:28; Tahrîm 66:7; Kıyâmet 75:15-16; Mürselât 77:35-36.... Devamı..

Yaptıkları zulümden dolayı, söylenenler başlarına gelince artık onlar, söyleyecek söz bulamazlar.

Ve (böylece, onlara vaktiyle söylenen) söz, onların tüm karalamalarına rağmen, olanca gerçekliğiyle karşılarına çıkacak ⁷⁶ ve onlar da buna karşılık artık diyecek söz bulamayacaklar;

76 Yahut: “İşledikleri haksızlıklardan ötürü (vaad edilen) ceza/azap başlarına gelecek” (bkz. yukarıda 73. not).

Ayetlerimiz karşısında yalana sarılmalarından dolayı haklarındaki azap sözü yerine gelir, nutukları tutulur da tek kelime dahi edemezler. 39/71-72, 78/38

İşte onların tüm çarpıtmalarına[³³⁵⁸] rağmen kendileri aleyhindeki söz böyle yerini bulmuş olacak. Dahası, bu durum karşısında onlardan çıt çıkmayacak.

[3358] Zulmün bu anlamı için bkz: 21:29, not 37.

(Dünyada yaptıkları) Zulümleri (Rablerinin ayetlerini inkar etmeleri) yüzünden (çok kere uyarmamıza rağmen bir türlü inanmadıkları) azap va'di, başlarına inmiştir. (Onlar azabı çoktan hak etmişlerdir) Artık onlar konuşamaz olurlar!

(Hiçbir özür dileyemezler. Nitekim, Mürselat suresinin 35-37. ayetlerinde; "bu, onların konuşamayacakları bir gündür, onlara izin verilmez ki özür dil... Devamı..

Ve zulmetmeleri yüzünden o azap başlarına gelmiştir, artık konuşmazlar.

Ve zulümleri sebebiyle o söylenen söz, üzerlerine vukû bulmuştur. Artık onlar söz söyleyemezler.

İşledikleri zulüm yüzünden tehdit olundukları azap hükmü onlar hakkında gerçekleşti, onların artık konuşacak halleri kalmadı.

Zulmetmeleri yüzünden o (azab) karar(ı) başlarına gelmiştir, artık konuşmazlar.

İrtikâb iyldikleri zulüm ve küfür sebebiyle üzerlerine va'd olunan 'azâb gelir, nutka mecalleri olmaz.

Yaptıkları yanlışlara karşılık aleyhlerindeki tehdit gerçekleşecek; onlar ağızlarını bile açamayacaklar.

Zulmetmeleri sebebiyle hüküm giyecekler ve bir şey de diyemeyeceklerdir.

Ettikleri zulüm yüzünden haklarındaki hüküm gelip çatmıştır; artık konuşamaz olurlar.

İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler.

daħı düşdi söz ya'nį 'aźāb anlaruñ üzere žulm eyledüklerinden ötürü pes anlar söylemeyeler.

Daḫı düşe söz ki ‘aẕābdur anlar üstine ẓulmleri sebebi‐y‐ile. Pes anlar söyle‐mek bilmeyeler.

Etdikləri zülm (küfr) üzündən onlara deyilən söz yerinə yetər (və’d olunduqları əzab, müsibət başlarına gələr). Onlar heç danışa da bilməzlər!

And the Word will be fulfilled concerning them because they have done wrong, and they will not speak.

And the Word will be(3315) fulfilled against them, because of their wrong-doing, and they will be unable to speak (in plea).

3315 There will be no plea, because the charge will be only too true. The Decree will be passed and executed.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.